My Authors
Read all threads
Topluluk ile toplum farklı kavramlar.

Topluluk "grup" kavramının karşılığı olmadığı gibi, "cemaat" kavramının da karşılığı değil.

Topluluk değerleri temel alan birlikteliklerdir.
Aynı apartmanda yaşayan kişiler "grup"tur.

Aynı apartmanda oturmak için bir araya gelen aynı düşündeki (ideolojideki) insanlar cemaat olur.

Aynı apartmanda aynı değerleri yaşamak için birlikteliği seçenler ise topluluktur.
Cemaatler niçin topluluk değildir?

Çünkü cemaatler mürşidin/ideolojinin etrafında toplanan kişilerden oluşur.

Oysa topluluk, değerleri esas alır. Peki bu değerler nedir?
a) Ahde riayet, b) Sözde durmak, c) Kul hakkına girmemek, d) ana-babayı korumak, e) komşu haklarına uymak.
Türkiye'de sağda da solda da "cemaatik" yapılanmalar var. Cemaatler "birey" temellidir. Yani toplulukları kıran bir yapılaşma cemaatleşmedir.

Değer merkezli topluluk yapıları ise bireyi öne çıkarmaz. Örneğin ahilik birey'e değil topluluğa dayanır.
Türkiye'de fetö tipi hareketlerin tamamı aile sistemine düşman yapılardı.

Aslında sivil toplum kuruluşları da aile sistemine dayanmamaktadır.
Osmanlı toplum yapısında "cemaat" tipi organizasyonlar sonradan ortaya çıkmıştır.

Ahilik bir "cemaat" tipi değildir.
Zira ahilerin bacıları da vardır. Ahilik kaçınılmaz olarak bacıyân-ı Rûm'u da inşa etti. Zira Ahiyân-ı Rûm, bir aile hareketiydi.
Ahilik ailelerin geçim iktisadı ile dayanışmacı topluluklar olarak hareket etmesini ifade eder ve sadece TÜRK'e has bir modeldir.

Ahiliği tasfiye eden modeller, bireyin tekâmülünü önceleyen bekarlık tekkeleri kurdular.

Modern zamanda bekârlık tekkeleri sivil toplumdur.
Türkler savaşlara da aileleri ile gidiyordu.

Savaşta silahlı zümrenin arkasında kalan çadır-şehirde askerin ailesi bulunuyordu.

Bu nedenle Türkler gittikleri bölgede "seyahat evliliği" (misfar/misyar nikâhı) yapmamıştır.
Türk kadınlarının gaziyan-ı rum ile hareket eden "bacı" olması Türk tipi toplum sisteminin Türkistan'dan Balkanlara kadar yürümesini mümkün kılmıştır.

Bu modeli Arapların uygulaması mümkün olmamış, bu nedenle bu kavimde misfar/misyar nikâhı gibi bir fıkıh imal edilmiştir.
Türklerin İstanbul'u fethi, aile sisteminin başarısıdır.

Türkler "bekar savaşçı" değil, "ordu-millet" olarak Anadolu'ya yerleşti.

Bu ise ailelerin Bizans'ı ele geçirmesiydi.

Hz. Hacer ve İsmail, ana-oğul'un şehir inşa edeceğini sembolize eder.
Türkiye'de dindar/muhafazakârların tarihi yeniden inşa edebilme kabiliyeti kalmamıştır.

Aile sistemini kaybeden dindarlık, birey imal etmiştir.

Oysa aile, eski Türk teolojisinde de sünnetteki modelde de Allah'ın kutsalıdır.

Aile, tevhid inancının sünnetidir.
Türkler tek eşli idiler.

Türk'ün çadırının direği Allah'ın semalarını ayakta tutan demir kazık'ı temsil eder.

Aile, ilahi bir varlıktır.

Aile yurduna (ocağa) Hz. Musa gibi ayakkabıyı çıkararak girmek, o vatanın kutsallığını ortaya koyar.
Ailesi olmayanların aile ve geçim meselelerinde söz/mevki/mansıp sahibi olmadığı model AHİLİK idi.
Aile topluluktur.
Bu kavram "cemaat" kavramından tamamen başkadır.

Cemaatler bireyin kurtuluşunu, bireyin nefsinin terbiyesini esas alır.

Oysa aile/komşuluk/akrabalık (topluluk) tasavvurunda şehir teorisi, fazıl insanlardan oluşan müteselsil kefalet düşüncesi vardır.
Nurettin Topçu'nun "okul" teorisi, son tahlilde Durkheimcılığa gidiyor.

Onun maarife yüklediği anlamlar, AHİ düşüncesinden çok uzakta.
Nurettin Topçu, zaten Fârâbî'ye kıyasıya bir eleştiri getiriyor.

Bu nedenle "şehir" teorisine yaklaşamıyor.
Köycülüğü de "toplum" inşacısı olmasından diyebiliriz.

Fârâbî, toplumcu değil, toplulukçudur. Aile->Mahalle->Şehir inşası için toplulukçu olmak kaçınılmaz.
Dindarlığın en önemli açmazı "kamusal alanda özne-ben mücadelesi" idi.

Aile+akrabalık+mahalleyi verip mansıp, otomobil ve konut almak istediler.
20 yıl sonra ailesiz, akrabasız ama zengin ve hüzünlü bir yalnızlık içinde yaşlılık sosyolojisinin mevzuu olunacak.
80 dönemi dindarlığı 20 yıl sonra 75-80 yaşlarında olacak.

Çocukları başka şehirlerde yaşayacak olan bu nesilin akrabalığı, komşuluğu kaybetmiş ve milyonluk konutlarında "ıssız insan"a dönüşmüş olarak hüzün/hüsran karışımlı duygularla ölümü bekleyeceği açıktır.
Türklerin "topluluk" tesis etmesinin en bariz örneği Osmanlı mahalle sistemi idi.

Osmanlı mahallesi birbirine müteselsil kefil olan aileler zinciridir.

Bu sistemi "cemaat" kavramı karşılayamadığı gibi, "grup" kavramı da karşılayamaz.

Sosyolojide "topluluk" kavramı olmalıdır.
Osmanlı topluluk hukukuna (mahalle sistemine) kafanıza göre giremezsiniz.

Yani paranız oldu diye topluluğa dahil olunamaz. İdeoloji de topluluğa dahil olmaya kapı açmaz.

Osmanlı topluluk düzeni "kırklar şehri" inşa eder.

Kırklara karışmak için ahlâk değerleri şarttır.
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Keep Current with lütfi bergen

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!