Mısır, Yunanistan ve GKRY ile ilişkilerini geliştirip enerji konusunda bir adım daha öne çıkmak için son zamanlarde yeni bir projenin hazırlıkları içinde. Mısır Egemenlik Fonu (SFE), EuroAfriaca adı verilen bu proje için uluslararası yatarımcılar ile gürüşmeler gerçekleştiriyor.
Mısır Egemenlik Fonu (SFE), EuroAfrica iletim bağlantısına yatırım yapmaları ve Mısır'dan elektrik ithal etmeleri için Avrupalı altyapı yatırımcıları ve enerji tüccarlarıyla görüşmelere başladı.
Mısır'ın geçtiğimiz yıl Yunanistan ve GKRY ile 4 milyar dolarlık
EuroAfrica Ara Bağlantısı anlaşması imzaladı ve fonun şu anda altyapı yatırımcıları ve tüccarlarla “fonla birlikte yatırım yapabilecek alternatif kaynaklar bulmak ve iletim hattını geliştirmek için” yaptığı görüşmelerde sonuç alınmak üzere.
EuroAfrica nedir?
2 GW iletim bağlantısı, Mısır'ın elektrik şebekesini Kıbrıs üzerinden Avrupa ana karasına bağlayarak, onu dünyadaki en uzun ara bağlantı hattı haline getirecek. Projenin 2,5 milyar Avroluk ilk aşaması Mısır, GKRY, Girit ve Yunanistan'ı birbirine bağlayacak ve
1 GW başlangıç kapasitesiyle Aralık 2023'e kadar devreye alınması planlanıyor. Bu elektrik hattıyla, Mısır'ın, Avrupa için uzun vadeli bir yenilenebilir enerji tedarik merkezi olarak konumlandırmak. SFE, Avrupa'nın yanı sıra, Afrika ülkeleriyle de, elektrik satışını görüşüyor.
Mısır bu proje ile, yanı başındaki Libya ve Ürdün gibi ülkelerin elektrik ihracatını da yapar konuma gelmek istiyor.
EuroAfrica'nın web sitesindeki verilere göre Mısır-GKRY-Yunanistan hattının ilk aşamasının 2,5 milyar avroya (4,07 milyar S $) mal olacağı tahmin ediliyor.
SFE CEO'su Ayman Soliman'a göre Mısır, özellikle güneş enerjisi için düşük enerji üretim maliyetinden yararlanacak. Benban'da elde edilen elektriğin, Avrupa ülkelerinin elektrik maliyetlerini aşağı çekecek büyük bir fiyat avantajına sahip olacağını söyleyen Soliman, Benban'da,
Mısır, halihazırda Avrupa için ciddi bir doğalgaz hubı ve tedarikçi olma yolunda.
Yaklaşık 50 gigawatt kapasiteye sahip olan Mısır, uzun süredir gazla çalışan tesislere ve hidroelektrik enerjisine sahip ve diğer kaynakların kullanımını artırıyor.
Ülkenin gücünün yaklaşık yüzde 8.6'sı yenilenebilir kaynaklardan geliyor ve 2022'ye kadar yüzde 20'yi hedefliyor ve 2035'e kadar bunu iki katından fazla artırmak istiyor.
Mısır'ın kapasitesi son yıllarda Siemens AG tarafından ortaklaşa inşa edilen üç enerji santrali;
güneyde 4 milyar dolar değerinde güneş parkı, dünyanın en büyüklerinden biri olan Benban ve bir rüzgar çiftliği ile desteklendi. Ülke, 2017 yılında Rusya ile 4,8 gigawatt kapasiteli Kuzey Afrika'nın ilk nükleer enerji santralini kurmak için 30 milyar dolarlık anlaşma imzaladı.
Avrupa'da artan elektrik enerjisi ihtiyacı göz önüne alındığında, Mısır'ın bu hamlesinin sahip olacağı önemi tahmin etmek mümkün. Bu projede de Mısır-GKRY-Yunanistan ortaklığı olduğunuza dikkat çekmek istiyorum.
Zira bu, 3 yönetim arasındaki ilişkilerin ne denli geniş perspektifli ve uzun vadeli olarak ele alındığını da gösteriyor. Türkiye cephesinden kötü olan yanı ise, bu üçlü ittifakın güçlenmesi ve Mısır ile ilişkilerin normalleştirilmesinin giderek daha da zor bir hal alacak olması.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Aşağıdaki floodda genel olarak lityum kaynakları, çıkartılması süreci, bu kaynakların yoğun bulunduğu ülkeleri ele almıştık. Bu yazımızda, lityum kaynaklarını Bolivya özgülünde ele alacağız. Umarım okurken keyif alırsınız.
Bolivya’nın sahip olduğu lityum rezervleri konusunda birbiriyle çelişen çeşitli raporlar mevcut. Ancak birçok raporun üzerinde uzlaştığı verilere göre Bolivya, 19 ila 21 milyon ton lityum rezervine sahip. Bolivya yönetimi ise dünya lityum rezervlerinin% 70'ine sahip olduğunu
iddia ediyor ve en iyimser tahminle, Salar de Uyuni'de 140 milyon ton lityum olduğunu iddia ediyor. Her halükârda Bolivya’nın, dünya lityum rezervi sıralamasında zirveye oynamasını sağlayacak denli büyük rezervlere sahip olduğu açık gibi.
Dünyanın lityum zengini ülkekerinden Bolivya, darbe girişimi ve sonrasındaki siyasal kriz nedeniyle ara vermek zorunda kaldığı lityum üretimine yeniden başlıyor. Morales, geçtiğimiz günlerde, bir başka lityum zengini ülkeyi, Arjantin'i ziyaret edip bu konuyu ele aldı.
Hal böyle olunca, lityum rezervlerinin ülkelere dağılımı, lityumun kullanım alanları, onu önemli kılan gelişmeler üzerine iki satır yazmak ihtiyaç oldu. Kanıtlanmış rezervleri konusunda tartışmalar olsa da, Bolivya, dünyanın en fazla lityum rezervine sahip ülkesi kabul ediliyor.
Lityum, çeşitli alanlarda kullanılıyor olsa da, en popüler ve yaygın olarak kullanıldığı alan, hiç kuşkusuz bataryalardır. Cep telefonlarından elektrikli araçlara dek, bir çok cihazın bataryasının ana bileşeni durumundadır lityum. Bu nedenle, geleceğin petrolü niteliğindedir.
Burada Çin’e ve Çin-AB/D ilişkilerine dair yazdığım anilizlerde, sık sık, “Çin’in nasıl böylesine büyük bir ekoomik güç olduğuna, mevcut ekonomik yapısına, Çin'in ekonomik büyümeyi sürdürmek için karşılaştığı zorluklara ve Çin'in ekonomik yükselişinin ABD için yaratabileceği
zorluklara, fırsatlara ve sonuçlarına dair sorular geliyor. İlaveye Trump'ın Çin'e yönelik politikalarının ne denli doğru olduğu da sık sık soruluyor. İşte bu nedenle, bu sorulara yanıt olmasını umduğum, Çin'in ekonomik gelişiminin tarihini, stratejisini, bunun ABD ve küresel
ekonomi ve güç mücadelesine etkilerini ele aldığım yeni bir floodu hazırlamak istedim. Umuyorum ki, bu floodun ardından, bu konuyla ilgili aklınızda bulunan sayısız soruya yanıt bulabileceksiniz. Keyifli okulamalar dileyerek flooda başlıyorum.