Ruslar Pandora’nın kutusunu açmaya karar vermişler!
Kommersant, Erdoğan iktidarının Dağlık Karabağ’daki “savaşı nasıl hazırlayıp hazırlandığına” ve “cihatçıları bölgeye ne şekilde yolladığıyla” ilgili müthiş detay ve iddialarla dolu bir analiz yayınladı.
Başlık altı: “Kommersant’ın kaynakları, Türkiye’nin Dağlık Karabağ’daki çatışmalara nasıl zemin hazırladığı anlattılar”
Haber, Kommersant’ın askeri-diplomatik kaynaklarına dayanıyor ama belli ki istihbarat da işin içinde.
Çünkü çok fazla detay var.
Haberdeki iddialar şöyle:
1. Karabağ’daki bu savaşı kasıtlı olarak Türkiye’nin planlayıp kışkırttığı
2. Son aylarda Ankara’nın Azerbaycan’a yaptığı siyasi-diplomatik, istihbari ve askeri-teknik destekle Bakü’yü provoke ettiği
3. Temmuz-Ağustos aylarında Azerbaycan’daki Türkiye-Azerbaycan ortak tatbikatı sonrasında Türkiye’nin ciddi sayıda askerinin bölgede bırakıldığı ve bu askerlerin Azerbaycan’ın şu anki harekatında bizzat koordine-planlama-yürütme görevlerinde bulundukları
4.1. Toplamda 600 Türk askerinin tatbikatlar sonrasında Azerbaycan’da bırakıldığı, 200’ünün taktik seviyede tabur olduğu, 50 eğitmenin Nahçıvan’da, 90 askeri danışmanın Bakü’de, 120 uçuş personelinin Gebele üssünde, 20 SİHA operatörünün Dallar üssünde, 50 eğitmenin Yevlah üssünde
4.2. 50 eğitmenin Azerbaycan’ın Perekeşkul’daki 4. Kolordu Komutanlığında, 20 personelin de Bakü’deki Haydar Aliyev askeri deniz üssü ve okulunda bırakıldığı
5.1. Aynı zamanda Türkiye’nin Azerbaycan’da askeri ekipman da bıraktığı ve bunların da 18 zırhlı savaş aracı,
5.2. bir çok namlulu roketatar sistemi, 10 parça hava teknik ekipmanı, 6 uçak, 8 helikopter, 20 de SİHA olmak üzere de 34 hava aracının bırakıldığı
6. Özellikle 4 Eylül’de Türk Hava Kuvvetlerine ait C-130, 18 Eylül’de CN-235, 25 Eylül’de A400M uçaklarıyla ve Eylül-Ekim 2020’de Türkiye’den çoğunlukla Gürcistan üzerinden Azerbaycan’a askeri nakliye uçaklarıyla personel ve ekipman taşındığı
7. Dağlık Karabağ’daki savaşın zirve yaptığı 28 Eylül-30 Eylül tarihleri arasında Hulusi Akar ve Ümit Dündar’ın Azerbaycan’daki askeri birliklere katılıp Karabağ cephesindeki operasyonun genel yönetimini yerinde yaptıkları
8. 30 Eylül ve 1 ile 3 Ekim tarihlerinde çeşitli silah ve tıbbi malzemenin CN-235 uçağıyla Etimesgut-Nasosnaya seferiyle Azerbaycan’a götürüldüğü
9. 7 Ekim’de Türk Hava Kuvvetlerine ait C-130 uçağıyla (sefer sayısı TUAF 737) personel ve mühimmat teslimi yapıldığı
10. 9 Ekim’de Azerbaycan’a ait İl-76TD (sefer sayısı AZAF002) ile Gürcistan üzerinden Amman-Bakü rotasıyla, mühimmatıyla beraber, 200 adet ağır makineli tüfek sevkiyatının yapıldığı
11. 14, 21 ve 28 Ekim için Gürcistan hava sahasının transit sevkiyatlarda kullanımı için Türkiye’nin Tiflis’ten izin istediği ve iznin verildiği
12. Türkiye’nin Milli Savunma Bakanlığının kaynak ve kuvvetlerini kullanarak istihbarat teşkilatı MİT’in Dağlık Karabağ’a sadece Ekim ayının ilk haftasında Suriye’den 1300, Libya’dan ise minimum 150 kişilik cihatçı grubu taşıdığı
13. Dağlık Karabağ’a gönderilen Suriyeli savaşçıların özel askeri şirket SADAT tarafından toplandığı ve toplanma yerlerinin Afrin, El-Bab, Rasulayn, Tel Abyad olduğu ve sonrasında Şanlıurfa’ya gönderildikleri ve sonra da SADAT’ın charter seferleriyle Karabağ’a yollandıkları
14. İlk cihatçı grubun çoğunlukla Terter, ikinci grubun ise Cebrail bölgesine yollandığı
15. Ankara’nın Karabağ’a yolladığı cihatçılara önce $1500 verip aylık da $2000 maaş tahsis ettiği, Azerbaycan’a gönderilmeden önce bu kişilerden bütün kimlik belgelerinin ellerinden alındığı
16. Türk eğitmenler tarafından Suriye’de iki haftalık eğitim aldıktan sonra ilk grubun daha 22 Eylül’de (Dağlık Karabağ’da savaş 27 Eylül’de başlamadan önce) Azerbaycan’a gönderildikleri
17. Moskova’da ateşkese varıldığı 10 Ekim’e kadar yeni bir 1500 kişilik Suriyeli savaşçı grubunun hazırlandığı ve bunların da her an Azerbaycan’a gönderilmiş olabileceği, bu savaşçıların Feylak eş-Şam, Sultan Murat, Hamza, Süleyman Şah tugaylarından oluştuğu
… iddia ediliyor.
Son olarak, Kommersant, Türkiye ve Azerbaycan’ın genel olarak bu iddiaları yalanladığını eklemeyi de unutmamış haberinde ;)
Benden bu kadar ;) İyi geceler herkese 😴🙋♂️😊
Şunu hatırlatalım:
✍️ Rus medyasının “amiral gemisi” Kommersant’ı Türkiye’deki iktidar da etkili ve saygın bir gazete olarak görmüş olsa gerek ki, daha önce Eylül 2018 ve Ocak 2019 tarihlerinde bu gazetede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla iki yazı yayınlanmıştı.
Kommersant’taki yazıda Türkiye’nin Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’ın kullanımına sunduğu Bayraktar TB2 SİHA’larına İngiltere’nin hayli teknoloji yardımı yaptığına özel dikkat çekiliyor.
Türkiye-İngiltere arasında son yıllarda artan silah ticareti de Rusların epey ilgisini çekmiş.
Sadece 15 Temmuz’un hemen akabinde İngiltere Türkiye’ye tek seferde 806 milyon sterlin tutarında silah ihracat lisansı onayı vermiş.
Yine 15 Temmuz sonrası Theresa May ile 100 milyon sterlinlik anlaşmaya dikkat çekilen yazıda Ankara-Londra hattındaki askeri projeler ele alınmış.