BAŞKANLIK SİSTEMİ DE NEDİR!
Altın Elbiseli Adamlar döneminde başkanlık sistemi yani tek adam diktası olsa, o çağda altını işleyip dünyanın bugün bile imrendiği o sanat eserlerini yapabilirler miydi?
Türklerde sürü psikolojisi yoktur.
Eski Türkler koyun değil kurt idiler.
1-"900'lü yılların başında Kuzeye, Türk yurtlarına seyahat gerçekleştiren Seyyah İbni Fadlan, buralarda, daha önce hiçbir yerde görmediği uygulamalarla karşılaştığını söyleyip hayretini dile getirmiştir. Onu çok şaşırtan durumlardan birisi de Türklerin danışma meclisli olmasıydı.
2-Eski Türkler, her işlerini oturup birlikte konuşarak (istişare) çözerlerdi.
Başlarında "şöyle olacak, böyle olacak" diye komut veren adamlar yoktur.
Alınan bir karara, dışardan sıradan birisinin gelip itiraz edebilmesi, müdahale edebilmesi söz konusuydu. O da dinlenirdi.
3-Bu da Türklerde herkesin birer fert olma durumunu gösterir.
Hep birlikte oturup karar alan ama her ferdin birey olarak değerli olması, kararlara müdahale edebilmesi durumu... İşte bu durum, İbni Fadlan'ı şaşkına çeviren uygulamalardan biridir.
4-Türklerde sürü psikolojisi yoktur.
EskiTürkler koyun değil kurt idiler.
Başarısız olan Kağanı tutup indiren bir töreye sahip idiler. Öyle "lidere sadakat, öl de ölelim" tarzında söylem ve davranışlar eskiTürk töresinde asla yer almaz. Bugünün törecileri sadece kötü taklittir
5-Biatçı köleci sistem, Türkler, güneye inince sonradan dilimize ve kültürümüze giydirilmiş, esasen bize ait olmayan şeylerdir.
Türklerde ki "Kut" inancı malum. Fakat eski Türklerde bir de "Kut" kaybı olayı vardı ki bundan kimse söz etmez. Çünkü işlerine gelmez bizimkilerin...
6-...eski Türklerde Hükümdar başarısız olduğunda "bundan kut alındı" derler ve böylece Hakan olma özelliğini kaybeder, tahttan indirilirdi. Başarısız olan herkes indirilirdi. Bu sebeple eski Türk tarihinde çok fazla Kağan degişikliği vardır.
7-Lider başarılı olacak, akıllı olacak mantıklı olacak. Olmuyorsa gidecek.
Bunu çok değişik kaynaklarda görmekteyiz. Bununla birlikte başarılı olan Kağan da kalırdı. Bumin Kağan kalmıştır, İstemi Yabgu kalmıştır. Mukan Kağan, Kapkan Kağan kalmıştır."
8-Yazıda bahsini ettiğim Türk Töresi uygulamalarına, "Demir Yaylı Dukak" kitabında olayların akışı içerisinde çokça yer verilmiştir. Kitap, sizi 900 lü yılların başına götürmektedir.
Daha fazlası için:
Demir Yaylı Dukak / Lale Demirtaş
Komünizm gelecek yaygarasıyla, 1977'den itibaren 12 Eylül beslendi!
O süreçte 5 bin gencin öldürülmesine göz yumuldu, olaylar bizzat organize edildi, aynı silahlar kullanıldı!
Cia şefi P. Henze'nin bizim çocuklar başardı demesinin üzerinden 40 yıl geçti, bakın vaziyete şimdi..
1-REYTİNG CANAVARI BİR DİZİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ:
Adam karısını aldatıp ortaklık yaptığı şirketin sahibinin kızını hamile bırakıyor.
Hamile bıraktığı kadın çocuğu aldırıyor.
Karısı adamdan intikam almak için adamın en yakın arkadaşıyla yatıyor...
40 yılda ülkenin ahlakı dipte!
2-Ve bu "ahlaksız" dizi sözde %99'u Müslüman olan bu ülkede reyting rekorları kırıyor.
Peki suçlu kim; 🤔
Bu diziyi yayınlatan hükümet mi?
Aile aile diye ortada gezip, aileye kadına erkeğe çocuğa zarardan başka hiç bir işe yaramayan Aile bakanı mı?
Bir ulusu giydirmek için kurulan
Sümerbank Komünist bir masal mıydı sadece?...
Bizim kuşak için Eylül ayı Sümerbank ayı olurdu.
Okul önlüğümüzden, pantolonumuza,
defter kalemden, beslenme çantamıza kadar her şeyi Sümerbank’tan aldık biz.
1-Anneannemin patiskaları, dedemin bayramlık mendilleri, annemin hâlâ kullandığı porselen takımı, babamın martı gibi Beykoz köselesi kunduraları… Herkesin, sonraları
Gaffur pijaması diye ayyuka çıkan, çizgili pazen pijaması muhakkak vardı.
2-Memur çocukları, kumaş kokulu Sümerbank mağazalarına ailecek yapılan ziyaretleri iyi bilirler. Çünkü devlet, memurlarına ve devlete bağlı kurumlarda çalışan işçilere yıllık Sümerbank istihkakı verirdi. Gelinlik çeyizlere Sümerbank çeki konurdu.
1-Neden kundura boyacısı?
- Ya ne olayım?
- Doktor ol, dedim.
- Olmam, dedi.
- Neden ?
- Olmam işte.
- Neden ama?
- Doktoru sevmem ki.
- Olur mu ya? Bak, dedim. Doktor sevilmez olur mu ?
- Tabiî sevmem, dedi.
Annem hasta oldu. Evimize geldi. Kumbaramızı kırdık.
Bütün,
2-Bütün yirmi beşlikleri ona verdik.
Sonra çeyrekler kaldı.
Onlarla da reçeteyi yaptırdık.
O da zorlan.
- Ama annen iyileşti.
- Annem iyileşti ama paramız gitti.
İki gün, yemek yemedim ben.
İnsanın psikolojisi bozulunca saldırganlaşır, önüne geleni yaftalar! Bu dönem, tescilli Ergenekoncuya fetöcü iftirası atmak artık sıradan! Yine milliyetçiyi, kürdistancı ilan etmek gibi abukluklar artık normal! Bu manik defresifler şimdi Bülent Arınç 'aa şaşırmış gibi yapıyorlar
1-İnsanlar normlarını, içinde yaşadıkları toplumlardan alırlar. İnsanları bir arada tutan ortak ahlaki değerler ve hukuk kuralları işlevsiz hale geldiğinde, bu normlar dağılır...
2-Hayatın anlamsızlaşması, değersizlik duygusu, heyecan yitimi, hedef belirleyememe, hiçbir şeyin hiçbir zaman düzelmeyeceğine olan inanç, umutsuzluk ve çaresizlik, görünmez bir zehirli gaz gibi bilinci yavaş yavaş öldürür...