Bu Osmanlı tarihçiliği çok garip bir alan. Dışarıdan fikir atanları hiç kale almamış ve muhtemelen haberleri bile olmamış.
Taner Timur, Sabri Ülgener, Timur Kuran. Hiçbiri profesyonel tarihçi değil, ama ortaya attıkları provokatif fikir ve modeller var ama tarihçilerden tıs yok
Alanını da sahaflıktan öteye götürememiş o yüzden. Bir Şerif Mardin'e uyandılar onu da başkaları kafamıza vura vura ki şu üçünün fikirleri çok çok daha orijinal.
Hele Timur Kuran tam o kim acaba muamelesi görüyor. Matbaa bu ülkeye her alanda tekrar tekrar gelmiyor çok enteresan
Hadi Taner Timur tarihçi değil, bazen çok speküle ediyor, Sabri Ülgener'e de mi bir böyle cevap verelim vs. demediniz.
Hoş tarihçi versiyonu Mikail Bayram'a şurada 5-6 sene öncesine kadar duymadım görmedim oynuyorlardı o da ayrı
Ya bena askeri tarihçiyim, benim ne alakam var bunlarda. Gündeme getiren nasıl ben oluyorum o da ayrı.
Her gün belge resim paylaşacağınıza şunun gibi hakkı verilmeyen kim varsa çıkarın ortaya da gençler ekmek fiyatı eşşek rüsumu gibi tezler almasın artık ya
Ha bir de benim neslimle bir araba siyaset bilimci ekonomist tarihçi oldu.
Ama onlar da Bilkent Boğaziçi olduğu için Batı literatürü biliyor. Hoş hala nasıl Kuran'ı ıskalıyorlar anlamadım. BHB'yi herkes okudu bir kişi preference falsificationla ilgili bir şey demedi
Çok enteresan resmen beşik ulemasından halliceyiz ya. Herkes epaulette için gelmiş gibi.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Against the Grain birçok yanlışı düzelten revizyonist bir kitap
Siyaset biliminin sıkıştığı yerden nasıl antropoloji, arkeoloji ve tarihle çıkabileceğini göstermesi açısından da önemli, ama zaten James C. Scott'u hepimiz biliyoruz
Hangi yanlışlar düzeltilmiş, madde madde:
1. Yerleşik hayata geçmek kendi başına avantajlı bir durum değildir.
Tek tip bir ürüne dayanma, virüsler ve hastalıklar, devletin koyduğu vergiler ve kurallar çiftçinin belini büker.
İnsanlar da zorunda kalınca mecbur toprağa bağlanmıştır.
2. Ama bu geri dönülmez bir süreç değildir. Çiftçiler birçok kez göçebeliğe, toplayıcılığa vs geri dönerler.
Çin Seddi ya da Mezopotamya'daki Salgi Duvarı gibi yapılar sadece barbarları dışarıda tutmak için değil, insanları içeride tutmak için de yapılmıştır.
Bir kişi daha niye bu kadar yabancı kelime kullanıyorsunuz derse, yemin ediyorum kafasına odunla hatta dur budunla vuracağım
Bu hızda bu kadar oluyor arkadaşlar, İng. okuyorsan İng. Fr. ise Fr. geliyor o an aklına yavaş konuşunca da sıkılıyorsun zahiriye değil batıniye bakın svp
Derdimi anlatırken defect demeyeymişim iyiymiş de neyse artık :)
Sistem çok sıkışınca, hızlı reform gerektiğinde ya da reformlar particular interestler nedeniyle sistem kilitlendiğinde (1788 Fransa'sı mesela) kriz derinleşir, bir noktadan sonra oradan kalkmak için kanlı etkili devrimlerden başka çare kalmaz.
Rus Devrimi de bunun örneği.
Başka türlü olabilir miydi. Belki de. Bilemeyiz. Ama komunizmin en büyük handikapı zaten harap olmuş geri kalmış yerlerde çıkması.
Sanayileşmiş yerlerde çıkınca da ya Çek örneğinde olduğu gibi genel sistemde periferik kalıyor, ya da Rusya'da olduğu gibi diğer bölgeleri fonluyor
Alan Sokal'ı Sokal Hoax'tan tanırsınız. Postmodern jargonla yazdığı doğa kanunları toplumların üstünde uzlaştığı konvansiyonlardır tarzı saçma conclusionlı bir makaleyi en prestijli bir dergide yayınlatıp ufak çaplı bir skandal yaratmıştı
Kitap ilk önce Fransızca Entellektüel Düzenbazlık adıyla çıktı ve büyük sükse yaptı
Şunu diyorlar:
1. Radikal postmodernizm obscurantisttir yani anlaşılmamak ister
2. Yeni kültürel sol solun temsil ettiği bilimcilik, ilericilik ve rasyonalite gibi değerlere ihanet etmektedir