"Sizler, üzerinize büyük bir mesuliyet almış bulunuyorsunuz. Genç dimağlar, ancak sizlerden ilham alacak ve kurtulan vatanı mamur kılacaklardır.
Bir talebe, Cebirden bir formül unutabilir, kimyadan belki bir madeni hatırlayamaz. Fakat Efendiler; bir talebe, tarihini asla unutmamalıdır ve ona tarihi unutturulmamalıdır.
O talebe, şanlı tarihinin bir sahifesini unuttuğu gün, memleket uçuruma yuvarlanıyor demektir.
İşte kıymetli Tarih muallimi efendilerden isteğim şudur ki, verdikleri derslerin mesuliyetini idrak etsinler ve ona göre ellerine teslim edilen genç dimağlara hakikatleri işlesinler.
Bu yapıldığı gün, Tarih muallimleri, memlekete en az kanını tarihi için dökmüş kahramanlar kadar hizmet etmiş olurlar. Aksi halde kabahat tarihini bilmeyen gençte değil, muallimdedir. Bunu asla affetmem."
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Alıntıdır.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Evet; NİĞDE ve ULUKIŞLA’da oldu bunlar..
Ama neden yaptı..? Niçin oldu..? Sebep neydi..?
Bu işin arkasındaki gizem neydi..? sorusunu kimse sormadı..
Meydanı boş bulan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları 70 yıldır bu propagandayı yaptı. Maalesef gerçeği bilemeyen ve doğru bilgiye ulaşma imkanı olmayan halkımızın büyük bir bölümü bu yalanlara inandı..
Yalanın siyasi rant sağladığını gören iktidar mensupları dozunu her geçen gün artırarak yalanlarına devam ediyor.
Daha birkaç gün önce diyanetçi bir öğretim görevlisi Tv ekranlarından
Mustafa Sabri 1869'da Tokat'ta doğdu. Kayseri'de ve İstanbul'da medrese tahsili gördü, sonra siyasete girdi, Hürriyet ve İtilâf Partisi'nin kurucularından oldu ve Tokat'tan milletvekili seçildi.
O günlerin en sert şekilde konuşup yazan politikacılarından idi, siyasî ve dinî çok sayıda yazı kaleme aldı, Vahdettinin Damad Ferid Paşa hükümetlerinde dört defa şeyhülislâmlığa getirildi ve "sadrazam" yani "başbakan" vekilliği de yaptı. Sevr anlaşmasına olur fetvası verdi.
1947 yılında, elleri kelepçeli olarak Bursa garajında otobüsten, çıkını sırtında elleri kelepçeli olarak, jandarmalar arasında sürgün olarak Bursa’ya girer ..
Günlerce gazetelerde iş arayıp bulamaz , para kazanmak için çok değişik işler yapar. Bir süre yağlıboya ile yastık yüzlerine resimler yapar. Renk renk Bursa ipeklileri üzerine gül, menekşe motifleri, manzara resimleri çizer.
#MustafaKemalATATÜRK
Bir işi zamansız yapmak, o işi başarısızlığa uğratmak olur. Her şey sırasında ve zamanında yapılmalıdır. 1919 (E.ÖK Atatürk’le Beraber II, s. 235)
Herhangi bir zorluk önünde kaldığım zaman benim yaptığım iş şudur: Vaziyeti iyice belirlemek, sonra bu vaziyet karşısında alınacak tedbirin ne olduğuna karar vermek.
Bu kararı bir kere verdikten sonra artık acaba yapayım mı, yapmayayım mı, diye tereddüt etmemek, tereddütsüz kararı uygulamak! Ve başaracağıma inanarak uygulamak! (G.D.D., s. 109)