13 Yaşında Kaybolan Çocuğun Yerine Geçerek Ailesini Aylarca Kandıran Genç: Frederic Bourdin
13 yaşındaki Nicholas Barclay, 1994 yılında arkadaşlarıyla basketbol oynarken kayboluyor.
Nicholas ilk kaybolduğunda ailesi polise başvurmuyor. Çünkü Nicholas sorunlu bir çocuktu ve kaybolduğu tarihin ertesi günü bir mahkeme duruşması vardı.
Aile bu durumu bildiği için Nicolas'ın kısa süreliğine ortadan kaybolduğunu düşünüyor.
Fakat ailesi Nicholas'ın kaybolduğunda yanında yalnızca 5 Doları olduğu ve hiç yedek kıyafeti olmadığı için kaçırıldığını fark etti ve derhal polise haber verdi.
Nicholas için soruşturma açan polisler, yalnızca 5 Doları olduğu için nereye gidebileceğini tam olarak kestiremiyordu.
Uçak ve otobüs biletine parası yetmeyeceği için büyük ihtimalle yakınlarda bir yerlerde olacağı düşünülüyordu.
Haftalar geçse de Nicholas bulunamıyordu. Bu yüzden polisler Nicholas'ın otostopla şehir dışına çıktığını düşünmeye başladı.
Kayboluştan 3 hafta sonra Nicholas'ın amcası polisleri arıyor ve Nicholas'ın evinin garajına girmeye çalıştığını söylüyor.
Polisler olay yerine gitse de amcası Nicholas'ın kaçtığını söyler ve aile tekrardan umutsuzluğa düşer.
Nicholas'ı arama çalışmalarında 3. yıl dolarken İspanya'dan bir ihbar alınır.
Gelen telefonda Nicholas'ın bir İspanyol köyünde korkmuş ve ağlar halde bulunduğu ihbar edilir.
Bunun üzerine Nicholas hemen Amerika'ya gönderilir ve ailesine teslim edilir.
Ailesi Nicholas'a kucak açarak onu karşılasa da karşılaştıkları çocuk kendi çocukları ile hiç aynı özellikleri taşımaz.
Nicholas, öfke problemi olan ve taşkın bir çocukken bu çocuk rahatsız edecek derecede sakin ve sessizdir.
Üstelik bu çocuk, Nicholas gibi mavi gözlü ve sarı saçlı değildi, fakat Barclay ailesi bu çocuğun Nicholas olduğuna ısrarla inanıyordu.
Nicholas'ın kaybolması olayı tüm Hollywood'da büyük yankı uyandırmıştı ve manşetlerden düşmemişti. Bu yüzden herhangi birinin bu manşeti görerek Nicholas olduğunu iddia etmesi çok olasıydı.
Manşetlerde Nicholas'ın kaçırıldığı ve seks işçiliği için Avrupa'ya kaçırıldığı yazılmıştı. Üstelik kimliğinin belli olmaması için göz ve saç renginin değiştirildiği yazıyordu.
Fakat özel dedektif Charlie Parker, hem bu hikayeye hem de yeni Nicholas'ın davranışlarına güvenemiyordu. Bu yüzden olayı araştırmaya başladı
Olayı araştıran dedektif Parker, Nicholas diye ortaya çıkan çocuğun aslında 23 yaşında bir genç ve suçlu olan Frederic Bourdin olduğunu öğrendi.
Frederic, Fransız asıllıydı ve Interpol tarafından 'Bukalemun' takma adıyla aranıyordu.
Frederic, tüm hayatını kayıp çocukları taklit edip sahte kimlik ve isimler yaratarak yaşamını sürdürüyordu.
Suçlu ve seri taklitçi olan Frederic, 500'den fazla sahte kimlik kullanmıştı.
Frederic, tam 3,5 ay boyunca Barclay ailesini oğulları Nicholas olduğuna inandırarak onlarla yaşadı.
Frederic daha sonra yetkililer tarafından tutuklandı. Barclay ailesinin oğlu Nicholas ise asla bulunamadı.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Silah Türü ve Mermi Hızına Göre Ateşli Silah Yaralanmasının Vücutta Bırakacağı İzler
Ateşli silahla yaralanmanın nasıl bir resim ile sonuçlanacağı; tahmin edilebileceği üzere kullanılan silah türü, mermi, merminin hızı ve isabet ettiği kısım gibi faktörlere bağlıdır.
Belirli bir mesafede yivsiz tüfeğin sebebiyet vereceği yaralanma ile yivli av tüfeğinin veya tabancanın sebebiyet vereceği yaralanma eşdeğer olmayacaktır.
Zirvenin karanlık yüzü: Everest’te 270’den fazla ceset
Dünyanın en yüksek dağı Everest’e tırmanan her 10 kişiden 1’i can veriyor.
Yaklaşık 8 bin 850 metre olan dağa tırmanmaya çalışan dağcılara, şartlar çok zor olduğu için başka dağcılar da yardım edemiyor ve cesetler dağın üzerinde terk ediliyor.
DENİZİN 30 METRE ALTINDA 3 GÜN YAŞAYAN HARRISON OKONE'NİN İNANILMAZ HİKAYESİ
2013 yılının mayıs ayında, 12 kişilik bir deniz mürettebatıyla denize açılan petrol arama platformuna ait üç römorkör teknesinden birinde Harrison aşçı olarak görev almıştı. Amaçları çoğu Nijeryalı gibi para kazanmaktı. Ancak bu iş oldukça zordu.
Mürettebat koskoca okyanusun içinde başlarına gelebilecekleri tahmin etseler de işlerini yapmak için yine de denize açılmıştı. Mürettebatın bu deniz yolculuğunda, okyanusun bilinen hava koşullarının dışında yaşayabilecekleri başka bir risk de vardı; korsanlar.
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarındadır. Alan 1963 yılında,
İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlanmıştır.
ÇAPRAZ ATEŞ SIRASINDA İNİSİYATİF ALAN BİR ONBAŞININ TÜYLERİNİZİ DİKEN DİKEN EDECEK HİKAYESİ
Adana Yüreğir ile Karataş arasında yolun ortalarında Doğankent adında bir belde bulunur. 90'lı yılların başında Doğankent jandarma karakolu da yolun Karataş'a bakan yüzünde tarlalara sırtını dayamış, beyaza boyanmış alçak tuğla duvarlı ve iki üç göz odadan ibaret bir yapıydı.
Tam bir köy karakolu gibiydi. 20-30 er erbaş ve bir kıdemli başçavuş komutanlığında dört astsubay ile tesis edilmişti