Silahı Ateşleyen Kişinin Birkaç Yıl İçinde Affedildiği İlginç Olay: Turgut Özal Suikastı Image
Tarihler 19 Haziran 1988'i gösterirken bir ANAP kongresinde Türkiye siyasi tarihinin unutulmayacak anlarından biri yaşandı.
Anap kongresi 18 Haziran 1988’de toplandı. O gün orada Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına suikast düzenleneceğinden Türkiye'nin haberi yoktu.
Kongrenin başladığı dakikalarda şüpheli bir kişi Anap genel merkezini aramış ve başbakan’ın öldürüleceğini söylemişti. Bu ihbar ciddiye alınmadı. Image
Zaten kongre salonunun kapısında da sıkı bir güvenlik önlemi yoktu. Salonun orta yeri işportacılar, sempatizanlar, görevliler ve partilililerle doluydu.
Kürsünün karşısında kurulan bir platforma basın mensupları yerleşmişti. Oysa platformun hemen altında bekleyen bir genç kimsenin dikkatini çekmemişti. Kartal Demirağ.
Program şöyleydi; Özallar salonda bir tur atacak ve kendilerine ayrılan koltuklara oturacaklardı. Özal koltuğa oturduğu anda suikastçi ile yüz yüze gelecekti.
Fakat özal salona girince müthiş bir alkış oldu. Salonda bir tur attı, sağlı sollu herkesi selamladı. Ve oturması gereken yere oturmak yerine teşekkür konuşmasını yapmak için kürsüye çıktı.
Eğer oturmuş olsaydı Kartal Demirağ ile arasındaki mesafe üç metreydi. Bu küçük değişikliğin hayatını kurtardığını bilmeden konuşmasına başladı. Bu sırada emekli savcı olan anap Bitlis milletvekili Faik Tarımcıoğlu ilginç bir ayrıntı yakaladı; salona büyük bir çelenk girdi.
Üç kişi tarafından götürülüyordu. Üç büyük gözü vardı. Çelenk platformun oraya yaklaşırken Tarımcıoğlu “götürün götürün” diye bağırdı.
Uyarı dikkate alınmadı ve saat tam 12:18 de başkana 10 metre kadar bir mesafeden art arda 2 kurşun sıkıldı ve Özal’ı sağ elinin baş parmağından vurdu.
Diğer kurşun başının hemen üzerinden geçmişti. Saldırgan komando çevikliğinde taklalar atarak kaçmaya çalışıyordu. Bir koruma onu kolundan vurdu.
Bu sırada herkes panik içinde yere yatarken Tarımcıoğlu çevresine bakınıyordu. Ve çok önemli bir ayrıntı yakaladı. Elinde makinalı tüfek olan bir genç adam, olay yerinden kaçmaya çalışıyordu.
Tarımcıoğlu daha sonra bu adamı teşhis etti. Gerçekten de ortalık karıştığı anda herkes yere yatarken bu adam makinalı tüfeğini sol tarafına alarak ve sol koluyla bastırarak kararlı adımlarla kapıya doğru kaçıyordu.
Kartal Demirağ polisler tarafından götürülürken Özal hastaneye gitmeyi reddediyor ve kürsüye çıkıyordu.
Tabi Özal bu işin peşini bırakmadı. Çekim bantları defalarca izlendi. Ve sonunda kesin bir hükme vardı. “Suikastçi salonda yalnız değildi ve arkasında bir örgüt vardı.”
Haha sonra Faik Tarımcıoğlu ile arasında şu konuşma geçecekti;
“Bana ateş etmek için Kartal’a verilen silah ancak iki el ateş edebilir. Üçüncü el ateş edemez. Şarjöründeki yayda bulunan bir mekanizma bunu önlüyor.”
Makineli tüfeği saklayan kişinin niyeti Kartal Demirağ'ı öldürmek miydi? Yani Kartal Demirağ en fazla iki el ateş edebilecekti. Sonra silah çalışmayacaktı ve o makineli adam için çok kolay bir hedef olacaktı. Adam o panikle bunu gerçekleştiremeyeceğini anladığı için mi kaçmıştı?
Bu arada Başbakanlık koruma müdürü Musa Öztürk’ün şöförü Kubilay yaprak, Kartal Demirağ’ı hastaneye götürülürken vurmak istedi.
Ayrıca 23 Haziran 1988 tarihli Hürriyet gazetesinde, "Kartal Demirağ’ın yattığı 5. dahiliye servisindeki odaya, eski polis kimliği ile silahlı olarak girmeye çalışan bir polisin yakalandığı” yer aldı.
Tarımcıoğlu tekrar görse tanıyabileceğini söylediği bu makineli tüfekli adamı Özal’a anlattı ama savcılık bir şey sormadığından ifade vermedi.
Suikastin örgüt işi olduğunu konusunda başta Özal olmak üzere herkes hemfikirdi. Ama suikast “kişisel bir saldırı olarak” mahkemeye geldi.
Kartal Demirağ’ın örgütsel bir bağlantısı bulunamadı.[Bu arada Demirağ’ın 70’li yıllarda ülkücü gençlerin eğitim aldığı komando kurslarına katıldığı biliniyor.] Dört yıl yatıp çıktı.
Özal’ın son dönemlere kadar yanında olan bir danışmanı, Özal’ın devlet mekanizmasında önemli değişiklikler hazırladığı için hedef olduğunu söylüyordu. “Adeta sivil bir darbe hazırlıyordu, devlet içinde kendisine direnen güçleri bertaraf edecekti, ama engellendi” dedi.
Aynı danışmana göre, Özal, suikastten sonra örgütün ne olduğunu anlamış, ancak üzerine gitmeye çekinmişti. Bu sırrı da çok yakınındaki birkaç kişiyle paylaşmıştı. Bunlardan biri kardeşi Korkut Özal’dı. Korkut Özal sırrı saklamayı tercih ediyor. şöyle diyor,
“Bana bunu şöyle ifade etti; ‘Bunun ne olduğunu öğrendik’ dedi. Tabi açıklanmasını istemiyordu. Hala da ben onu emanet olduğu için muhafazaya mecburum.”
Özal, ortalığın karışmaması için bu sırrı açıklamadı. Evet Kartal meselesini Özal kendisi kapatmıştı. Bunu en yakını ve sırrın koruyucularından biri olan kardeşi söylüyordu.
Bugün hala bu mesele kapalı durmakta. Fakat Kartal Demirağ’ın hayatı incelendiğinde ufak tefek ışık görülebiliyor.
Sonuç olarak Turgut Özal suikasti çözmüş ama bu konuyu kapatmayı tercih etmişti. Cumhurbaşkanı olduğunda da dosyaları açmadı. Nedeni bilinmez...
Instagram hesabımıza sizleri de bekliyoruz orada da buradakilerle birlikte farklı ve güzel etkinliklerle beraber sizlerin yanında olmaya çalışacağız takip ederseniz seviniriz instagram.com/esrarengizdurum

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Esrarengiz Olaylar

Esrarengiz Olaylar Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @esrarengizdurum

1 Feb
Bir reenkarnasyon vakası: POLLOCK İKİZLERİ Image
11 yaşındaki bir kız olan Joanna ve onun 6 yaşındaki kız kardeşi Jacqueline, olayın merkezi durumunda.

5 Mayıs 1957 günü, korkunç bir araba kazasında hayatlarını kaybeden bu küçük kızlar, arkalarında büyük bir gizem bırakacaklarından habersizlerdi. Image
Kızların korkunç ölümünden 1 yıl sonra, John ve Florence Pollock'un ikiz kızları doğar.

İkizlerden Jennifer'ın belinde, Jacqueline'dekinin aynısı olan bir doğum lekesi vardır. Image
Read 13 tweets
31 Jan
NLP TEKNİĞİ İLE KARŞINIZDAKİ İNSANIN DÜŞÜNCESİNİ NASIL OKURSUNUZ? Image
Kısaca NLP nedir?: NLP Düşünce süreçlerinin nasıl işlediğini inceleyen ve olumlu-olumsuz düşüncelerin hızlı değişimi için yöntemler içeren bir teknikler bütünüdür.
NLP Göz Erişim İpuçları Nedir?: Şimdi hemen evinizdeki birisinin yanına gidip şu soruyu sorun, örnek olarak annenize sorduğunuzu varsayalım; Anne eski oturduğumuz evde kaç pencere vardı? Annenizin gözlerine bakarsanız, hemen sol yukarıya gittiğini görebilirsiniz. Image
Read 28 tweets
31 Jan
Sırlarıyla Birlikte Gömülen Türk Escobar Lakaplı Uyuşturucu Kaçakçısı: Sarı Avni Image
Sarı Avni ve Türk Escobar lakaplarıyla bilinen silah ve uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Avni Musullulu kimdir?
1942 Rize Çayeli doğumlu olan, 1983 yılında yurt dışına kaçan silah ve uyuşturucu madde kaçakçısıdır Uaşar Avni Musullulu.
Read 12 tweets
27 Jan
Cem Garipoğlu'nun İntihar Etmek Yerine Kaçırıldığına Dair Şüphe Uyandıran Bulgular Image
Lise öğrencisi Münevver Karabulut'un 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürülmesi, zamanında ülkede infial yaratmıştı. Cinayetten 197 gün sonra kendi isteğiyle teslim olan Garipoğlu'nun ise 2014'te intihar ettiği açıklandı. Ancak geride bazı şüpheler var gibi.
Münevver Karabulut'un ailesi Cem'in cesedini görmek istiyoruz dedikten sonra ertesi gün aniden fikrini değiştirerek "tamam gördük ikna olduk" dedi.
Read 16 tweets
12 Jan
Kafatasını Delerek Ruhumuzun Beyinde Olup Olmadığını Düşündüren Demir Çubuk Hikâyesi
Bilim dünyasında oldukça popüler olan bu hikaye, o güne kadar akıllara gelmemiş pek çok soruyu gün yüzüne çıkarmıştı.
Ruh ve beyin arasındaki bağlantı neydi?
Bu inanılmaz hikayedeki kahramanımız: Phineas Gage!
Read 27 tweets
11 Jan
5 İlginç Psikolojik Deney
1. Pratfall Etkisi – Eğer mükemmel değilseniz, insanlar sizi daha çok sevecek.
Belki de Jennifer Lawrence’ın iki Oscar töreninde milyonların gözü önünde düşmesinin sebebi budur. Psikolojik araştırmalar gösteriyor ki, başkalarının önünde hata yapmanız, veya bir hatanızı itiraf etmeniz sizi başkalarına daha çok sevdiriyor.
Read 28 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!