Vahdettin; vatanı, daha doğrusu saltanatı kurtarmanın yolunun işgal güçlerini kızdırmamaktan geçtiğini düşünüyordu. Bu teslimiyetçi anlayışla, Mustafa Kemal önderliğindeki milliyetçilere savaş açmıştı.
Bugün andıkları İskilipli Atıf, bu teslimiyetçi anlayışın temsilcisidir.
Bugün andıkları İskilipli Atıf, bu teslimiyetçi anlayışın temsilcisidir.
Vahdettin Dürrizade fetvasını yayınlatmıştı ama toplumda karşılık bulmuş cemiyetler yoluyla da düşmana direnmeyip, Mustafa Kemal'le savaşmanın telkin edilmesi gerekiyordu. İngilizlerle beraber bu iş için Teali İslam Cemiyeti seçildi.
İskilipli Atıf, bu cemiyetin başkanıydı.
İskilipli Atıf, bu cemiyetin başkanıydı.
Dürrizade fetvasına ek ve tamamlayıcı olarak, açıkça Yunan'la savaşmayın, Mustafa Kemal'i öldürün diyen Teali İslam Cemiyeti beyannamesi yazıldı. Bir yıl boyunca Yunan uçaklarından atıldı. Halk ikiye bölündü. İsyanlar çıktı. Bu süre içinde İskilipli Atıf bu cemiyetin başkanıydı.
Evet, beyannameler bir yıl boyunca Yunan uçaklarından atılırken İskilipli Atıf'tan en küçük bir yalanlama veya milli mücadeleyi destekleyen karşı bildiri gelmedi. Aksine cemiyet ikinci bir beyanname yayınlandı. Bu beyanname ağdalı bir dille yazılmıştı, memurlara hitap ediyordu.
Eylül 1920'de İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Bu arada Vakit gazetesi Yunan uçaklarından atılan ihanet beyannamelerini haber yaptı. Paniğe kapılan ve yargılanmaktan korkan cemiyet 25 Ekim 1920'de tekzip yayınladı. Tekzip de tekzip diye yaptıkları yaygaranın hikayesi budur.
Ayrıca, tekzip İskilipli Atıf adına yapılmamıştır. Cemiyet adına yapılmıştır. Cemiyet mührüyle mühürlenmeyen beyannameler bize ait değildir gibisinden ifadeler kullanılmıştır.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
