Beyanname 26 Eylül 1919'da yazıldı. Bir yıl boyunca Yunan uçaklarından atıldı. 18 Eylül 1920'de İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Vakit gazetesi beyannameleri haber yaptı. 25 Ekim 1920'de Vakit gazetesinin haberine tekzip yapıldı. Twet devamını okuyun lütfen 👇👇
26 Eylül 1919'dan 25 Ekim 1920'ye kadar olan bir tarih aralığını ertesi gün diye değerlendiren bu arkadaşın verdiği 'İskilipli Atıf çok sert bir reddiye yaptı" bilgisi de yanlış. Öncelikle reddiye İskilipli Atıf adına yapılmadı, sonra reddiye çok sert değildi. 👇👇👇
Tekzip metni:
Vakit gazetesinin 1032 sayılı nüshasında ‘Teâlî-i İslâm Cemiyeti’nin bildirileri’ başlıklı bir yazı gördük. Cemiyetin kuruluşundan beri yapılan yayınların resmi mühürle mühürlenmesi kararlaştırılmış usulden olduğu için resmî mühürle mühürlenmiş olmayan yayınların
Teâlî-i İslâm Cemiyeti’yle ilgisi bulunmadığı ve Cemiyet’in İstanbul gazetelerinde yayımlanmış bildirilerinden başka risale şeklinde ve diğer şekillerde hiçbir bildiri yayınlamamış olduğu beyan olunur.”
Aslında muhatap alıp cevap vermemek gerek ama bilmeyen inanıyor.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Teali İslam Cemiyeti'nin ihaneti, yalnız Yunan uçaklarından atılan ihanet beyannameleriyle sınırlı değildi.
Tane tane anlatacağım.
1- Teali İslam Cemiyeti Anadolu'da kurduğu şubelerle Niğde, Konya, Biga'da isyan çıkardı.
2- Biga'da Teali İslam Cemiyeti'nin mensuplarının katılımıyla ayaklanan isyancılar "padişahtan başka kuvvet tanımayız, kuvayi milliyeyi dağıtmak için malen, bedenen bütün kuvvetlerimizi harcamaya ahdettik" diyorlardı.
3- Nevşehir Teali İslam Cemiyeti şubesi Kaymakam Nedim beyin başkanlığında kuruldu. Niğdede çıkan irticai olaylar Nevşehir Teali İslam Cemiyeti'nin sekiz üyesinin Niğde'nin gitmesiyle iyice kızıştı. Mustafa Kemal, olayların Konya'ya sıçramaması için 12. Kolorduyu uyardı.
Vahdettin; vatanı, daha doğrusu saltanatı kurtarmanın yolunun işgal güçlerini kızdırmamaktan geçtiğini düşünüyordu. Bu teslimiyetçi anlayışla, Mustafa Kemal önderliğindeki milliyetçilere savaş açmıştı.
Bugün andıkları İskilipli Atıf, bu teslimiyetçi anlayışın temsilcisidir.
Vahdettin Dürrizade fetvasını yayınlatmıştı ama toplumda karşılık bulmuş cemiyetler yoluyla da düşmana direnmeyip, Mustafa Kemal'le savaşmanın telkin edilmesi gerekiyordu. İngilizlerle beraber bu iş için Teali İslam Cemiyeti seçildi.
İskilipli Atıf, bu cemiyetin başkanıydı.
Dürrizade fetvasına ek ve tamamlayıcı olarak, açıkça Yunan'la savaşmayın, Mustafa Kemal'i öldürün diyen Teali İslam Cemiyeti beyannamesi yazıldı. Bir yıl boyunca Yunan uçaklarından atıldı. Halk ikiye bölündü. İsyanlar çıktı. Bu süre içinde İskilipli Atıf bu cemiyetin başkanıydı.
1- Menderes 1956'da "İstanbul'u yeniden fethediyoruz" sloganıyla imar çalışmalarını başlattı. Özellikle trafiği rahatlatmak için başlatılan bu faaliyetin sonunda tarihi eser katliamı yaşandı.
2- İmar çalışmaları kapsamında belirli güzergahlar üzerinde kalan yapı ve arsalar istimlak edildi. Belgede istimlak edilen yerlere dair belediye raporunu görüyorsunuz.
3- İstanbul'u yeniden inşa edeceğini iddia eden imar planı dahilinde pek çok cami ve tarihi eser yıkıldı.
Nevfidan Kadın Vakfı'na ait bir caminin imar faaliyetleri kapsamında yıktırılıp yola dahil edildiği ve belediyeye satıldığına dair arşiv belgesi.
Aziz arkadaşlar, bizi yanlış yola sevk eden kötüler bilirsiniz ki, çoğunlukla din perdesine bürünmüşler, sâf ve temiz halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz…
Görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden, harap eden kötülükler hep din elbisesi altındaki küfür ve lânetlikten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar.
Halbuki, Elhamdülillâh hepimiz Müslümanız, hepimiz dindarız, artık bizim dinin gereğini öğrenmek için şundan bundan derse ve akıl hocalığına ihtiyacımız yoktur.