2000’den sonra dünyaya gelen gençler için Türkiye’de teknoloji alanında neler değiştiğine dair bazı verileri paylaşalım.
Sürekli eleştirebilirler ama o eleştirdikleri AK Parti iktidarının yaptığı devrimleri de anlatmak bizim boynumuzun borçu.
Buyrun.
Ülkemizde sabit genişbant internet hizmetlerini kullanan abone sayısı 2002 yılındaki 3 bin seviyesinden
2019 itibarıyla 14,2 milyon aboneye çıkmıştır.
Aynı dönemde bu hizmetin yaygınlığı ise yüzde 0,05’ten yüzde 17,1’e yükselmiştir.
2009 yılında hizmet vermeye başlayan 3G teknolojisi ile hayatımıza giren mobil genişbant internet hizmeti kullanımı 2016 yılında 4.5G hizmeti ile daha da artmıştır.
2009 yılında yüzde 3,4 olan mobil genişbant abone yaygınlığı 2019 yılında yüzde 75’e çıkmıştır.
Yüksek hızda internet hizmeti sunulmasına imkân veren fiber kablo uzunluğu
• 2007 yılında 106 bin km seviyesinde iken
• 2019 yılında 391 bin km’ye çıkmıştır.
Hanehalkı internet kullanımı özellikle 4.5G teknolojisinin kullanımı ile büyük artış göstermektedir.
Hanehalkı bilgisayar kullanımı
• 2002 % 23,6
• 2018 % 59,6
İnternet kullanma oranı
• 2007 % 30,1
• 2018 % 79
2020 yılında bu oranlar zirveyi görmüştür.
e-Devlet hizmetlerinin kullanımı bireylerde
• 2007 yılında yüzde 26,7 iken
• 2020 yılında yüzde 51,5’ye yükselmiştir.
• 2009 yılında 139 hizmet e-Devlet Kapısından sunulurken 2020 yılı itibarıyla 5.180 hizmet sunulmakta olup bunun 2.756’i mobil hizmetlerdir.
2002 yılında merkezi yönetim bütçesinden 203 adet bilgi ve iletişim teknolojileri içerikli yatırım projesi için tahsis edilen ödenek
2020 yılı fiyatlarıyla yaklaşık 1.154 milyon TL iken
2020 yılında 281 proje için 3 milyar 713 milyon TL tahsis edilmiştir.
Ar-Ge harcamalarında 2002 yılından bu yana önemli bir artış yaşanmış
2002 yılında toplam Ar-Ge harcaması 1,84 milyar TL
2019 yılında 45,95 milyar TL
Tam 25 katı artış.
Ar-Ge faaliyetlerinde özel sektörün rolünün artırılmasına önem verilmektedir.
Bu kapsamda toplam Ar-Ge harcamaları içerisindeki özel sektör payı
2002 yılında %28,7 iken bu oran
2019 yılında %64,2’ye yükselmiştir.
Tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli sayısı
2002 yılında 28.964 iken
2019 yılında 182.847’ye yükselmiştir.
Araştırmacı sayısı ise
2002 yılında 23.995 iken
2019 yılında 135.515’e yükselmiştir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Türkiye, Cumhuriyet tarihinin hemen hemen tümünü ikiz açıkla (dış ticaret ve cari işlemler açığı) geçirmiştir. Yıllık bazda cari işlemler fazlası verdiğimiz ve bunu da rekor düzeyde sağladığımız tek sene, 6.8 milyar dolarla, 2019 oldu.
TCMB'nin döviz rezervleri
2000-2001 döneminde 20-25 milyar dolar düzeyindeydi.
Rezervler ilk kez 50 milyar dolar çıtasını 2005 sonunda, 100 milyar dolar çıtasını ise 2012 yılı ortasında geçebildi.
Kasım 2013'te 135 milyar dolara yaklaşarak, en yüksek rakamı gördü.
CHP, HDP ve İyi Parti’nin “#CocukİstismarınınAffıOlamaz” diyerek oluşturdukları çocuk istismarcılarının affedileceği yalanını detaylı olarak açıklayacağım.
Ayrıca bu halen bir düzenleme değişiklikler de olabilir kanunlaştı iddiasını da yalanlayan CHP’li Zeynel Erdem.
1- Koronavirüs (Covid-19) vakaları Türkiye’de görüldükten sonra ilk önce muhalefet İran’da hapishanelerde yaşanan vakaları ve hapishanelerin boşaltılması olaylarını örnek göstererek Türkiye’de hapishaneler konusunda önlemler alınmasını gündem etti.
2
Daha sonra HDP’li vekiller ve CHP destekçisi medya hapishanelerde koronavirüs vakaları ile ilgili yalan haberler üretmeye başladı.
Olaylar yalan da olsa sansasyonel oldukları için gündem de oldular. Hatta Bakanımız Abdulhamit Gül bu haberleri kendisi de yalanladı.
Başta İtalya, Fransa ve İspanya olmak üzere Koronavirüs ülke liderlerinin gözleri önünde Avrupa’da hızlıca yayıldıktan sonra da bu sefer Avrupa ülkeleri hiçbir plan program yapmadan önlemler almaya başladı:
Bölgesel sokağa çıkma yasakları, sınır kapamaları.
Bu alelacele alınmış bölgesel sokağa çıkma yasakları ve sınır kapatma kararlarından sonra Avrupa’da koronavirüs kadar belki daha büyük tehlike oluştu: Kıtlık.
Depremin olduğu andan birkaç dakika sonra Elazığ’da canla başla çalışan Kızılay neden hedef haline getirildi? Gelin beraber bakalım.
Kızılay, her nerede olursa olsun insan ıstırabını ulusal ve uluslararası kapasitesi dâhilinde önlemek ve dindirmek için çabalayan “dernek” statüsündeki bağımsız bir kurumdur.
Milliyet, ırk, dini inanç, sınıf veya siyasi düşünce farkı gözetmez, düşmanlıklara taraf olmaz.
17 Ağustos 1999’da Gölcük’te 7,4 şiddetinde deprem olmuş, CHP (DSP) hükümeti bırakın depreme hızla müdahale etmeyi, ertesi gün dahi gerekli bilgileri alamamış ve Başbakan Ecevit halka doğru düzgün bir açıklama yapamamıştı.
ABD: İranlı komutan Kasım Süleymani Trump’ın talimatıyla öldürüldü.
İran dini lideri Hamaney: Suçluları acı bir intikam bekliyor.
• Iraklı Şii lider Muktada El Sadr, Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra 2008 yılında [sözde] ABD'nin Irak'tan çekilmesi sonrası dağıttığı Mehdi Ordu'sunu yeniden göreve çağırmış.
• ABD, tüm vatandaşlarının Irak’tan acilen dönmesini istedi.
Bölgede kriz büyüyor.
ABD Dışişleri Bakanı: “Kasım Süleymani operasyonu meşru ve hukukidir.”
Bir katili başka bir katil öldürmüş. Şimdi kılıf bulmak için uğraşıyorlar.