Türkiye, Cumhuriyet tarihinin hemen hemen tümünü ikiz açıkla (dış ticaret ve cari işlemler açığı) geçirmiştir. Yıllık bazda cari işlemler fazlası verdiğimiz ve bunu da rekor düzeyde sağladığımız tek sene, 6.8 milyar dolarla, 2019 oldu.
TCMB'nin döviz rezervleri
2000-2001 döneminde 20-25 milyar dolar düzeyindeydi.
Rezervler ilk kez 50 milyar dolar çıtasını 2005 sonunda, 100 milyar dolar çıtasını ise 2012 yılı ortasında geçebildi.
Kasım 2013'te 135 milyar dolara yaklaşarak, en yüksek rakamı gördü.
Ekim 2017'de 117.8 milyar $ düzeyinde olan döviz rezervlerimiz, Trump’ın Türkiye'ye ekonomik operasyonları ve Ağustos 2018'deki kur saldırıları ile eylül ayı sonunda, daha Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 3 ayı bile dolmamış iken 84.7 milyar dolara kadar düştü.
Ekonomi yönetiminin tedbirleriyle, Şubat 2020'de 107.7 milyar $’a çıktı.
Ancak bu sefer koronavirüs salgını başladı.
TCMB'nin döviz rezervleri Eylül 2020'de 79.7 milyar $ gördükten sonra, ekimde 84.5 milyar $ yükseldi ve kasım sonunda yeniden 82.7 milyar $ indi.
Ocak 2020'den itibaren dünyayı, marttan sonra ise Türkiye'yi etkisi altına alan Kovid-19 2020'de
Türkiye'ye, 2019'a göre,
- Mal ihracatında 12 milyar $
- Hizmet (turizm gibi) ihracatında ise en az 30-35 milyar $’lık bir kayıp yaşadı.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez, 2019'da yıllık bazda 6.8 milyar $ fazla veren cari işlemler koronavirüsten dolayı Kasım 2020'de 35.2 milyar $ açığa döndü ve büyük bir ihtimalle 2020’yi 38 milyar $ın üzerinde açıkla kapattı.
Şubat 2020'de 107.7 milyar $ olan döviz rezervi ile kasım ayı sonundaki 82.7 milyar$ rezerv arasındaki fark 25 milyar$
2020 sonu 38 milyar $ cari açık,500 milyon $ civarında sermaye çıkışı,2.5 milyar $ net hata ve noksan kaybıyla döviz rezervlerine yansıyan net azalma 41 milyar$
Ama 2020 Aralık sonu döviz rezervi 93.3 milyar$
2020'nin bütününde 15milyar$ döviz rezervi kaybı var
Yani reel sektör $ olarak fonlanırken, hanehalkının döviz ihtiyacı karşılanırken Merkez Bankası’nın döviz kaybı 15 milyar$.Burdada $-TL-altın dönüşümüyle rezerv piyasada kalıyor
“Net hata ve noksan kaybı” nedire bakmak isteyenler olacaktır onun için de bir link bırakıyorum: tcmb.gov.tr/wps/wcm/connec…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
2000’den sonra dünyaya gelen gençler için Türkiye’de teknoloji alanında neler değiştiğine dair bazı verileri paylaşalım.
Sürekli eleştirebilirler ama o eleştirdikleri AK Parti iktidarının yaptığı devrimleri de anlatmak bizim boynumuzun borçu.
Buyrun.
Ülkemizde sabit genişbant internet hizmetlerini kullanan abone sayısı 2002 yılındaki 3 bin seviyesinden
2019 itibarıyla 14,2 milyon aboneye çıkmıştır.
Aynı dönemde bu hizmetin yaygınlığı ise yüzde 0,05’ten yüzde 17,1’e yükselmiştir.
2009 yılında hizmet vermeye başlayan 3G teknolojisi ile hayatımıza giren mobil genişbant internet hizmeti kullanımı 2016 yılında 4.5G hizmeti ile daha da artmıştır.
2009 yılında yüzde 3,4 olan mobil genişbant abone yaygınlığı 2019 yılında yüzde 75’e çıkmıştır.
CHP, HDP ve İyi Parti’nin “#CocukİstismarınınAffıOlamaz” diyerek oluşturdukları çocuk istismarcılarının affedileceği yalanını detaylı olarak açıklayacağım.
Ayrıca bu halen bir düzenleme değişiklikler de olabilir kanunlaştı iddiasını da yalanlayan CHP’li Zeynel Erdem.
1- Koronavirüs (Covid-19) vakaları Türkiye’de görüldükten sonra ilk önce muhalefet İran’da hapishanelerde yaşanan vakaları ve hapishanelerin boşaltılması olaylarını örnek göstererek Türkiye’de hapishaneler konusunda önlemler alınmasını gündem etti.
2
Daha sonra HDP’li vekiller ve CHP destekçisi medya hapishanelerde koronavirüs vakaları ile ilgili yalan haberler üretmeye başladı.
Olaylar yalan da olsa sansasyonel oldukları için gündem de oldular. Hatta Bakanımız Abdulhamit Gül bu haberleri kendisi de yalanladı.
Başta İtalya, Fransa ve İspanya olmak üzere Koronavirüs ülke liderlerinin gözleri önünde Avrupa’da hızlıca yayıldıktan sonra da bu sefer Avrupa ülkeleri hiçbir plan program yapmadan önlemler almaya başladı:
Bölgesel sokağa çıkma yasakları, sınır kapamaları.
Bu alelacele alınmış bölgesel sokağa çıkma yasakları ve sınır kapatma kararlarından sonra Avrupa’da koronavirüs kadar belki daha büyük tehlike oluştu: Kıtlık.
Depremin olduğu andan birkaç dakika sonra Elazığ’da canla başla çalışan Kızılay neden hedef haline getirildi? Gelin beraber bakalım.
Kızılay, her nerede olursa olsun insan ıstırabını ulusal ve uluslararası kapasitesi dâhilinde önlemek ve dindirmek için çabalayan “dernek” statüsündeki bağımsız bir kurumdur.
Milliyet, ırk, dini inanç, sınıf veya siyasi düşünce farkı gözetmez, düşmanlıklara taraf olmaz.
17 Ağustos 1999’da Gölcük’te 7,4 şiddetinde deprem olmuş, CHP (DSP) hükümeti bırakın depreme hızla müdahale etmeyi, ertesi gün dahi gerekli bilgileri alamamış ve Başbakan Ecevit halka doğru düzgün bir açıklama yapamamıştı.
ABD: İranlı komutan Kasım Süleymani Trump’ın talimatıyla öldürüldü.
İran dini lideri Hamaney: Suçluları acı bir intikam bekliyor.
• Iraklı Şii lider Muktada El Sadr, Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra 2008 yılında [sözde] ABD'nin Irak'tan çekilmesi sonrası dağıttığı Mehdi Ordu'sunu yeniden göreve çağırmış.
• ABD, tüm vatandaşlarının Irak’tan acilen dönmesini istedi.
Bölgede kriz büyüyor.
ABD Dışişleri Bakanı: “Kasım Süleymani operasyonu meşru ve hukukidir.”
Bir katili başka bir katil öldürmüş. Şimdi kılıf bulmak için uğraşıyorlar.