Kıta Sahanlığı denizler üzerindeki haklarımızı bilmemiz ve haklarımızı savunabilmemiz için mutlaka her bir vatandaşımızın bilmesi gereken bir konudur.
Kara sularının ölçülmeye başlandığı esas hatlardan itibaren 200 deniz mili (yaklaşık 370 km) mesafeye kadar olan kısım olarak düşünebiliriz.(İstisnai durumlar için 1982 BMDHS sözleşmesine bknz)
Kıta Sahanlığı Münhasır Ekonomik Bölge gibi ilan gerektirmiyor.
Doğal kaynakların aranması ve işletilmesi konusunda kıyı devletinin sınırlı egemenliğine tabi, güvenlik, ulaşım ve canlı kaynaklardan yararlanma açısından üzerindeki su kütlesi açık deniz statüsüne sahip, alanlar olduğu için stratejik öneme sahiptir.
Türkiye ile Mısır arasında siyasi istişareler, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ile Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hamdi Sanad Loza’nın başkanlıklarında 5-6 Mayıs 2021 tarihlerinde Kahire’de gerçekleşecek.
Söz konusu istikşafi görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkilerin ikili ve bölgesel bağlamda normalleştirilmesine yönelik atılması gereken adımlar üzerinde durulacaktır.
Peki, Türkiye ve Mısır’ı Kahire bir araya getirecek olan görüşme öncesi neler yaşanmıştı?
Dava Almanya, Hollanda ve Danimarka arasında kıta sahanlığı sebebi ile yaşandı. Almanya davada bir tarafken, iddialarının aynı olması sebebiyle Hollanda ve Danimarka da bir taraf olmuştur.
Almanya ile bu iki devlet arasındaki kıta sahanlığı yan sınırının saptanması sorununun çözümlenmesi için Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) taşımıştır.
Hollanda ve Danimarka 1958 Cenevre Kıta Sahanlığı Sözleşmesi’ne (CKSS) taraf oldukları için bu sözleşmede yer alan 6. maddeye dayanarak hukuken haklı olduğunu iddia etmiştir.
📸 İngiliz Donanmasına Ait Vanguard Sınıfı Nükleer Tahrikli Denizaltı
Nükleer Tahrikli Denizaltılar-2
Nükleer denizaltılar sahip oldukları reaktörün ürettiği muazzam güç sayesinde çok büyük boyutlara ve ağırlıklara sahip olabilirler.
Binlerce tonluk, onlarca uzun menzilli balistik füze taşıyan nükleer tahrikli denizaltılar mevcut
Tam bir savaş makinaları olan nükleer denizaltılar aylarca su üstüne çıkmadan dünyayı dolaşacak kadar görev yapabilir Denizaltının kendi oksijen ve temiz su üretim sistemleri vardır
Nükleer denizaltıların su altında kalma sürelerini genellikle personel psikolojik sınırı ve erzak kapasitesi belirler.
Dandanakan Savaşıyla Gaznelileri mağlup eden Selçuklular, bu zafer sonrası kazanılan toprakları Türk hâkimiyet geleneğine uygun olarak hanedan üyeleri arasında paylaştırmışlardır. Kirman bölgesi Çağrı Bey’in oğlu Kavurd’un payına düşmüştür.
İran’ın merkezi çölü olan Deşt-i Lût’un güney batısında bulunan Kirman, doğuda Belucistân ve Sistan, kuzeyde Horasan, kuzey batıda İsfahan ve batıda Fars illeri ile çevrilidir. Güneyde ise, Fars ve Umman körfezleri ile sınırlanmıştır.
Melik Kavurd, ülkesini kalkındırmak için dikkatini zengin ve çeşitli hazinelerle dolu Umman’a çevirdi. Şehir çok yoğun çatışamalar geçirmişti ve son olarak Büheyvilerin kontrolü altındaydı. Ancak Umman’a ulaşmak için Selçuklular’ın denizden geçmeleri gerekmekteydi.
Dünyada sadece çok az sayıda ülke nükleer tahrikli denizaltı üretebiliyor.
Nükleer gücün önde gelen ülkeleri ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, Hindistan nükleer tahrikli denizaltılara sahip.
Nükleer denizaltılara içlerinde bulunun reaktörler güç verir. Bu reaktörler 20 yıla varan sürelerde yakıt ikmali yapmadan enerji üretebilir.
Denizaltının tüm enerji ihtiyacını karşılar. Ancak yine de belirli bir miktar elektrik ihtiyacı ve acil durumlar için denizaltıda dizel jeneratörler bulunur.
4 Nisan 1953'te kaza sonucunda 87 metre derinlikte, 35 derece meyille yan yatmış Dumlupınar denizaltısında 81 askerimiz "Vatan sağ olsun” diyerek, şehit oldu. Ruhları şad olsun.
Kazanın gelişme anı: Dumlupınar, NATO tatbikatını tamamlamış, geldiği limana doğru ilerliyordu. 3 Nisan’ı 4 Nisan’a bağlayan gece, sisli ve yağmurlu bir hava karşıladı denizaltıyı Çanakkale Boğazı’nda. Saatler gece 2 civarındaydı.
Dumlupınar, büyük bir gürültüyle sarsıldı. İsveç bandıralı “Naboland” gemisi ile çarpışmıştı. Makine dairesi ve burun kısmından ağır şekilde yaralamıştı. Bu yaralar, çok geçmeden Dumlupınar’ı batırdı.