1/16- Firmaların satış yapıp kar elde edebilmesi için i. ihracat yapmalı ii. tüketici kredileri artmalı ya da iii. kamu harcamaları artmalıdır. Yurtiçi borçluluk yaratmayan birincisi. Basitleştirerek anlatmaya çalışayım.
2/16- Üretici bankadan üretim maliyetleri için 100₺ kredi kullansın. Ürettiği malı 200₺’ye satmak istesin. 50₺’si faiz gideri, 50₺’si kar olsun. Firma kredi kullandığında hesabına 100₺ geçer.
3/16- Firma harcama yaptıkça kendi mevduat hesabı azalacak vatandaşın mevduatı artacak (üretim maliyetinin emekten oluştuğunu düşünelim). Firma malını 200₺’ye satacak ama vatandaşın hesabında 100₺ var. Açık nasıl kapanacak?
4/16- Bankalar 100₺ tüketici kredisi kullandırarak mevduat yarattıklarında iş çözülür. Firma ürününü satar, kredi ve faiz borcunu öder, kar eder. Böylece banka bilançosunda aktifte 100₺ tüketici kredisi, pasifte 50₺ ticari mevduat ve 50₺ özkaynak kalır.
5/16- Firmanın kar sorunu çözülmüştür ama hanehalkı borcu artmıştır. Kar birikip, vatandaş borçluluğu arttıkça işin sürdürülebilirliği zorlaşacaktır.
6/16- Şimdi kamu harcamalarını düşünelim. Örneğe devam edelim. Firma üretim yaptıkça kendi mevduat hesabı 100₺ azalsın ve vatandaşın mevduat hesabı 100₺ artsın. Firma malını 200₺’ye satacaktı.
7/16- Bankalar 100₺ hazine tahvili alsın, kamu harcama yapsın ve vatandaşın mevduatı 100₺ artsın. Bankalar bu defa vatandaşa değil kamuya kredi açmıştır. Vatandaşın hesabı 200₺’ye çıkmıştır artık.
8/16- Vatandaş harcayıp para firmaya döndüğünde firma da borcunu ve faizini ödediğinde bu defa banka bilançosunda aktifte 100₺ hazine tahvili pasifte 50₺ ticari mevduat ve 50₺ özkaynak kalacaktır.
9/16- Firmalar satış yapıp kar elde etmiştir ama bu defa da vatandaş değil kamu borçluluğu artmıştır. Temerrüt riski yoktur ama borcun bankalar aracılığıyla sürekli artışı parasal genişlemeye neden olacak, fiyat istikrarını tehdit edecektir.
10/16- Her iki örnekte de birikmiş karlardan vergi toplayabilmek, sermayenin tabana yayılabilmesi borçluluk sorununu çözebilecek araçlar.
11/16- Son olarak yurtdışına satış yapılmasına geçelim. Aynı örnekten devam. Firma yine üretim yaptıkça kendi mevduat hesabı 100₺ azalacak vatandaşın mevduat hesabı 100₺ artacak. Malını 200₺’ye satacak ki borcunu, faizini ödesin bir de kar etsin.
12/16- 100₺ yurtdışına, 100₺ de yurtiçine satış yaptığında sonrasında kredi borcunu kapatıp, faizini ödediğinde banka bilançosunda aktifte döviz rezervleri 100₺, pasifte ticari mevduat 50₺, özkaynak 50₺ kalacaktır. Burada diğerlerinden farklı yurtiçi borçluluk sorunu yoktur.
13/16- Konuyu bitirmeden umarım dağıtmam ama bir de ithalata değinelim. Yurtdışına satış yapmak yani ihracat bir tasarruf iken ithalat bir borçlanmadır.
14/16- Yine 100 ₺ kredi ile 100₺ mevduat yaratıldığını düşünelim. 100₺ mevduat ile dışarıdan mal alınmak istensin. Dışarıya ödeme yapılacağı için dövize ihtiyaç duyulur. Banka 100₺ karşılığı dışarıdan borçlansın ve elde ettiği döviz ile ithalat ödemesi yapsın.
15/16- Bu durumda banka bilançosunda aktifte 100₺ kredi pasifte 100₺ karşılığı yurtdışı borç kalır. İhracat döviz rezervi, ithalat yurtdışı borç artırır.
16/16- Bu yazdıklarımı toplu olarak bloğa da koydum. Biraz ondan biraz bundan oldu ama umarım para, tasarruf, kredi, borç, kamu harcamaları, vergi, bölüşüm, ihracat ve ithalat gibi konuları anlayabilmek için biraz yararlı olmuştur. paravefinans595106776.wordpress.com/2021/05/07/bir…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1/9- 31 Mart’ta %1,74’e yükselen ABD 10 yıllıkları %1,58’e geri çekildi.
2/9- Halbuki 10 yıllık başabaş enflasyondaki yükseliş devam ediyor. Başabaş enflasyon %2,49’a yükseldi. Başabaş enflasyon, enflasyon beklentisi ve enflasyon belirsizliğini içeriyor.
3/9- Petrol fiyatları da yönünü tekrar yukarıya çevirdi.
1/8- Açıklamalarda “hazine protokolü”, “kamu bankaları aracılığı” ve “elektronik platformlardan” bahsediliyor. İşleyişe ilişkin kesin yorum yapmak zor ama mevcut açıklamalara göre parçaları birleştirmeye çalışalım, beyin jimnastiği yapalım👇
2/8- TCMB dövizi Hazine’ye satar, Hazine’nin TCMB dışında kamu bankasında da mevduat hesabı vardır, satılan döviz kamu bankasının yurtdışı muhabirine transfer edilir.
3/8- Bu durumda TCMB’nin aktifte dış varlıkları pasifte Hazine’nin TCMB’deki ₺ mevduatı azalır. Hazine’nin hesabı olduğu kamu bankasında ne olur? Yurtdışı bankalar döviz muhabir hesabına giriş olur karşılığında da Hazine’ye döviz mevduat yükümlülüğü oluşur.
1/6- Seviyorum şu aktif ve pasifi😊İftar yaklaşırken bakayım dedim şu BDDK günlük bültenine. Bankaların TCMB ve zorunlu karşılık alacakları 9 Nisan’da önceki haftaya göre 2,4 milyar$ artarak 72,4 milyar$ olmuş.
2/6- Bankaların yurtdışı banka döviz depo hesapları ise 1,6 milyar$ azalarak 9 Nisan’da 14,5 milyar$ olmuş. Hemen dönüyorum TCMB sitesine bankalarla yapılan swap tutarına bakıyorum. 9 Nisan’da önceki haftaya göre 0,8 milyar$ azalarak 42,7 milyar$’a gerilemiş.
3/6- İlave zorunlu karşılık nasıl yatırılmış yani? Bankalar yurtdışı muhabirlerini 1,6 milyar$, TCMB ile swaplarını 0,8 milyar$ azaltmışlar. Hemen TCMB bilançosundan karşılaştırma yapıyorum. Birinin alacağı diğerinin borcu nasılsa.
1/24- Merkez Bankası neden rezerv tutar? Dalgalı kur rejiminde MB’nin bir kur taahhüdü, hedefi yoktur. Döviz alma, satma yükümlülüğü de yok. Ancak yine de merkez bankası rezerv tutar. Hazine’nin dış ödemelerini yapmak için rezerve ihtiyaç duyar. Daha önemlisi,
2/24- rezervler kamu, özel toplam dış yükümlülükler için bir tampon, sigorta işlevi görür. Her sigorta gibi maliyeti vardır. Tamponu yüksek ülkelerin risk primi (borçlanma maliyeti) daha düşük olur.
3/24- Merkez bankasının bir brüt bir de net rezervi vardır. Net rezerv yükümlülükler düşüldükten sonra kalan rezervdir. Hazine’nin MB’deki döviz mevduatı net rezerv hesabında yükümlülük olarak yer almaz. Yükümlülükler ağırlıklı olarak bankalaradır.