Müslümanım ama Atatürkçüyüm diyenler, M.Kemal'in 1925'den evvelki sözlerini, onun müslümanlığına delil sayarlar… Halbuki o sözler, halkın ve muhafazakarların desteğini almak için verilmişti. M. Kemal'in o döneme ait sözlerine
M.Kemal ve Din-2
itibar ettiğimiz takdirde, onun aynı zamanda padişahçı, saltanatçı, hilafetçi, şeriatçı olduğuna da hükmetmek lazım gelir. Zira o dönem padişahı, hilafeti övmüş ve o meşhur Balıkesir Zağanos Paşa Camii’nde yaptığı konuşmada Kur’an-ı Kerim’in Anayasa olduğunu
M.Kemal ve Din-3
beyan etmiştir. Lakin daha sonra tam aksi istikamette hareket ettiği herkesçe malumdur. M. Kemal'in o meşhur Balıkesir konuşmasını övenler, gelin o konuşmada söylediklerini hayata geçirelim; Kur’an, “Anayasa olsun.”
Var mısınız? Kabul ediyorsanız, bu durumda
M.Kemal ve Din-4
bizim gibi düşünenlere yardımcı olmanız gerekir. Eğer kabul etmiyorsanız, o halde M. Kemal’in o dönem yaptığı konuşmaları onun müslüman olduğuna delil göstermekten artık vazgeçin.
Gelelim asıl meselemize.
M.Kemal neye inanıyordu?Bu bizi alakadar eder mi? Evet
M.Kemal ve Din-5
eder. Zira Nisa Suresi 59'da; "sizden olan emir sahibine itaat edin." buyurulur.
Bizden olan, yani müslüman olan... Olmayana itaat edilmez.
Halbuki altta sıraladığımız sözler bizzat M.Kemal’e aittir:
M.Kemal ve Din-6
- “…Evet, ben bilirim ki insan dinsiz olmaz. Fakat Türk’ün *dini tabiattır*. Bunu size münevversiniz (Aydınsınız) diye söylüyorum.”
(Ali Rıza Sağman, Hatıralar, Osman Ergin, Türkiye Maarif Tarihi içerisinde, Istanbul 1943, cild 5, sayfa 1631, 1632.)
Devam...
M.Kemal ve Din-7
- “Çobanlar, güneş, bulut ve yıldızlardan başka bir şey bilmezler. Yeryüzündeki köylüler de ancak bunu bilirler. Çünkü, ürün havaya bağlıdır. Türk yalnız **doğayı kutsal** sayar.”
(Ayın Tarihi: 1930, No.73, sayfa 6049-6055.)
M.Kemal ve Din-8
“**Natür/Tabiat insanları türetti**; onları kendine taptırdı da. Ancak; insanların dünyada yaşayabilmeleri için, onların tabiata egemenliğinide şart kıldı. Tabiata egemen olmasını bilemeyen yaratıklar varlıklarını koruyamamışlardır. Tabiat onları kendi unsurları
M.Kemal ve Din-9
içinde ezmekten, boğmaktan, yok etmekten ve ettirmekten çekinmemiştir.”
(Mustafa Kemal Atatürk, Havacılık Hakkında Konuşma, 3 Mayıs 1935. 4 Mayıs 1935 tarihinde Ulus gazetesinde de yayınlanmıştır.)
M.Kemal ve Din-10
“insan, **tabiatın** mahlukudur.”
(Medeni Bilgiler ve Atatürk’ün El Yazıları, Prof. Dr. A. Afetinan (Atatürk’ün manevi kızı), Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Yayınları, sayfa 450.)
M.Kemal ve Din-11
“Tabiatın *herşeyden büyük* ve *her şey* olduğu anlaşıldıkça, tabiatın çocuğu olan insan,kendinin de büyüklüğünü ve haysiyetini anlamaya başladı.”
(Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Ankara 1989, cild 3, sayfa 124.)
M.Kemal ve Din-13
Tevbe Suresi 23:
"Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürden hoşlanıyorlarsa, onları dost edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar da zalimlerin ta kendileridir."
.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
.
Türkçe ibadet olur diyenlerin iddiaları ve cevaplar-1
Kur’ân’da sıkca zikredilen “anlayasınız diye sizin dilinizden indirdik” ayetlerinden hareketle, Türkçe ibadeti savunanlar şöyle demektedirler:
“Biz Arap olmadığımıza göre, kendi dilimize yapılacak bir tercümeyi
.
Türkçe ibadet olur diyenlerin iddiaları ve cevaplar-2
ibadetlerimizde okumalıyız. Çünkü yukardakı ayetlerde açıkça vurgulanan nokta; Allah’ın bizden Kur’ân’ı anlamamızı istediğidir. Bizim anlamamız için ise Kur’ân’ın Türkçe olması şarttır.”
Bu görüşte olanlar kendilerine şu
.
Türkçe ibadet olur diyenlerin iddiaları ve cevaplar-3
ayeti de delil olarak almaktadırlar:
“Biz, her peygamberi, ancak bulunduğu kavminin diliyle gönderdik ki, onlara apaçık anlatsın.”
“Şimdi insaf ile düşünelim. Bu şerâit altında Kur’ân’ı tercüme ettim veya ederim diyenler yalan söylemiş olmaz da ne olur? Doğrusu Kur’ân’ı cidden anlamak, tetkik etmek isteyenlerin onu usulüyle Arabî yolundan ve tefâsir-i merviyyesinden anlamağa
.
Türkçe Kur’ân olur mu?-3
çalışmaları zarurîdir. Kur’ân’ın falan tercümesinde şöyle demiş diyerek ahkâm istinbâtına, mes’ele münâkaşasına kalkışmamalıdır: Bunu, îmanı olanlar yapmaz, kendini bilen ehl-i insaf da yapmaz.
Dün paylaştığım silsilede CHP'nin Camileri tamir ettirdiği iddiasını çürüttüm. Yani tamir edilen yapılar Cami oldukları için değil, "tarihi eser" oldukları için tamir edildiler.
Bu güruh,Menderes döneminde de cami satıldığını söylüyor. Oysa
Menderes dönemi cami satıldı mı?-2
Demokrat parti de kemalist bir partidir. CHP'liler kurmuştur. Kurucu Celal Bayar M.Kemal'in son başbakanıydı. Inönü'den hiçbir farkı yoktu. Zaten demokrasiye geçilince Inönü ona itimat edip parti kurmasına izin vermiş ve hatta hatıralarında
Menderes dönemi cami satıldı mı?-3
bolca methetmiştir.Demokrat partide sağlam adam sayısı iki elin parmağını geçmiyordu.
Ayrıca DP döneminde bürokrasi hala CHP kadrolarıydı. Değişim hemen olmaz.
Kaldı ki, Menderes yani Bayar döneminde de satılan camiler M. Kemal'in çıkardığı
Aşağıdaki belgelerde de göreceğimiz gibi, bazı Camileri tamir ettirmeleri, onlara “kutsallık” atfetmelerinden veya “dine ehemmiyet” vermelerinden kaynaklanmamıştır.
“tarihi ve mimari kıymeti haiz” oldukları için tamir
.
CHP'nin Camileri tamir ettirdiği iddiası-2
ettirdiler. Yani Kemalist rejim camileri “dini yapı” oldukları için değil, “eski eser”, “milli eser” oldukları için tamir ettirdi.
Camileri kapatmak için çıkarılan 25.12.1932’de Evkaf Umum Müdürlüğü’nün hazırladığı TC. dahilindeki
.
CHP'nin Camileri tamir ettirdiği iddiası-3
camilerin tasnifi ve kadrolarının tesbiti hakkındaki 20 maddeden müteşekkil talimatnamenin 7. maddesinde, “tarihi ve mimari kıymeti haiz olanlar” istisna kapsamına alınmıştır. Yani camileri yıkıp satarken, tarihi ve mimari kıymeti
Yahudi haham oğlu Moiz Kohen’den “Türkün Yeni Amentüsü” :
“Kahramanlığın örneği olan ve vatanın istiklâlini yoktan var eden M.Kemal’e,onun cengâver ordusuna,yüce kanunlarına, mücahit analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim."
Yusuf Ziya Ortaç ise “Atatürk’e Ekber!” diye saçmalayabiliyordu:
Saygı mı, Tapmak mı? -3
“Atatürk’e Ekber!
Atatürk’e Ekber!
ancak O var: Atatürk!
Evliya odur, peygamber odur, sanatkâr Atatürk,
Tarihe hakim, zekâya önder, doğma serdar Atatürk,
Bunları geçti insan büyüğü: Kendi kadar Atatürk!”