Bazı yiyeceklerin/yiyecek malzemelerinin kök anlamları:

Çorba: tuzlu aş/su
Lahmacun: etli hamur
Mantı: bohça (?)
Kebap: kızartma
Pide: yassı ekmek
Pilav: pirinç, pirinç kasesi, küme (?)
Salata: tuzlu, tuzlanmış.
Makarna: yuvarlak erişte
Milföy: bin yaprak
Mercimek: göz bebeği
Bazı yiyeceklerin/yiyecek malzemelerinin kök anlamları(1):

Köfte: dövülmüş, çiğnenmiş
Kadayıf: hav, kırpıntı
Sütlaç: sütlü aş
Keşkül: dilenci kasesi
Bazlama: hamur yumağı
Büryan: kızarmış et
Cacık: yemeklik yabani ot
Turşu: tuzlu / ekşi
Midye: kas, fare
Şöbiyet: çok yeme, doyma
Liste çok ama çok uzun. Keyfi olarak aşçılık okurken bitirme tezi olarak "Gıda Ürünleri ve Etimolojileri" şeklinde bir dosya hazırlamıştım. Baharatlar, tahıl ve baklagiller, kuru yemişler, süt ve süt ürünleri, sebze ve meyveler diye sürüp gidiyordu.:)
Mesela en sevdiğim baharat etimolojisi "tarçın". Farsça "dāre çīnī" yani "Çin ağacı" demek.

En sevdiğim sebze etimolojisi (ki kendisini de çok severim) fesleğen. Yunanca "vasilikón" yani "kral otu" demek.

Ceviz de çok ilginçtir dilden dile kültürden kültüre atlamış durmuş. :)
Bir iki tatlı ekleme daha yapayım.

-Sumak "koyu kırmızı, kırmızı şey" demek.
- Vanilya "kılıç kını" anlamına geliyor.
-Tarhun "ejder, ejderha" ile ilişkilendiriliyor.
-Leblebi "kalp, yürek, çekirdek" anlamlarıyla veriliyor.
-Fındık "Karadeniz cevizi" anlamında -pontikon karion-.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Kelime Köken

Kelime Köken Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @KelimeKoken

12 Jun
Farsça sâye kelimesi "gölge" anlamına gelmektedir. Kelime mecazen "bir kişinin himayesi" anlamında da kullanılır. Sâye salmak yani "gölge yapmak, gölgelendirmek" deyimi de bu anlamda çok hoştur.

"Bîhûde değil bu gönlüm almak
Gelmek başım üzre sâye salmak"

Fuzûlî
Farsça sâye "gölge" kelimesiyle oluşturulmuş bazı bileşikler:

Sâyebahş: gölge veren.
Sâyebar: gölge yapan.
Sâyedar: koruyan, esirgeyen.
Sâye-efken: gölgeleyen, esirgeyen.
Sâyegâh: gölgelik, esen yer.
Sâyeperest: korunmaktan hoşlanan.
Sâyeperver: gölge salan, gölge veren.
"sâyende, sâyesinde vb." kullanımlarındaki "sâye" de tam olarak bahsi geçen "sâye"dir. "sâyende" sözü "X kişinin/durumun gölgesinde, onun himayesi altında, korumasında, gücü altında" anlamında kullanılmaktadır.
Read 7 tweets
10 Jun
Marşmelovdan bahsettik "cips"ten de bahsedelim.

Patates cipsiyle ilgili bilinen en eski yazılı tarif İngiliz gözlükçü ve aşçı William Kitchiner’a aittir. Bay Kitchiner, 1817 yılında yazdığı The Cook’s Oracle kitabının 1822 yılındaki baskısında patates cipsinden bahseder.
Tarife göre ince ince doğranıp kurutulan patatesler, bitkisel ve hayvansal yağ karışımında kızartılır. Burada yağın "taze" olması oldukça önemli bir detaydır. Bu sayede patateslerin kararması engellenir. Kızartılan patatesler tüm bu işlemlerin sonunda iyice süzdürülür.
Kitchiner’ın kitabı Amerika ve İngiltere’de ciddi bir üne kavuşur. Kazandığı bu popülerliğin sonucunda kitapta yer alan cips tarifi de büyük bir ilgi görerek mutfaklarda uygulanmaya başlar. Yemeklerin yanında iyi bir garnitür olarak çokça tercih edilir
Read 5 tweets
10 Jun
Amerikan filmlerinde oldukça klişe bir sahne vardır. Ateşin başında toplanan bir grup, dal parçalarının ucuna beyaz bir yiyecek takıp pişirirler. Küçükken "peynir" sandığım "marşmelov" adlı şekerleme aslında bir ilaç olarak ortaya çıkmıştır.
Yumuşak şeker veya puf şeker olarak da tanımlanabilecek olan marşmelov "bataklık ebegümeci" anlamına gelir ve malum bitkiden elde edilir. Biz bu bitkiyi "hatmi" olarak da adlandırırız.
Hatmi veya bataklık ebegümeci denen bu bitkinin özü çeşitli işlemler sayesinde elde edilir. Ortaya çıkan öz daha sonra balla karıştırılıp iyice kaynatılır ve süzülür. Soğuduğunda pelte kıvamı kazanan şekerleme dilimlenip hastalara yedirilir.
Read 5 tweets
16 Mar
Elementlerin adlarını borçlu oldukları isimler/bölgeler(1):

-İtriyum: İsveç'in Ytterby kasabasından.
-Kadmiyum: Fenikeli prens Kadmos'un adından.
-Toryum: İskandinav mitolojisinde tanrı Thor’un adından.
-Küriyum: Marie Curie'nin adından.
-Lutetyum: Paris'in eski adı Lutetia'dan.
Elementlerin adlarını borçlu oldukları isimler/bölgeler(2):

-Niyobyum: Tantalus’un kızı Niobe’den.
-Paladyum: Pallas adlı asteorit. Ayrıca mitolojik bir unvan.
-Helyum: Güneş tanrısı Helios’un adından.
-Magnezyum: Magnesia bölgesinden.(bkz: Manisa)
-İndiyum: Hindistan adından.
Elementlerin adlarını borçlu oldukları isimler/bölgeler(3):

-Skandiyum: Eski İskandinavya bölgesi Skaney ‘den.(?)
-Titanyum: Yunan mitolojisinde üst tanrı ırkı “Titanlar”dan.
-Vanadyum: İskandinav mit. güzellik tanrıçası Vanadis'in adından.
-Rutenyum: Ruthenia (Rusya) adından.
Read 13 tweets
16 Sep 20
Türkçe ve Farsça kaynaklar ışığında "Türkçeden Farsçaya Geçen Kelimeler" başlıklı bir liste hazırladım. Listede bazı kelimelerin Farsçaya geçerken nasıl bir anlam değişimi yaşadığını da görebilirsiniz. 🇹🇷🇮🇷
Bazı kelimelerde ihtilaflar söz konusudur. Çift, kaz, çoban gibi kelimeler Türkçe ve Farsça kaynaklarda (?) olarak görülmüştür. Örneğin "kaz" bazı kaynaklarda "Eski Türkçe" gösterilirken bazı kaynaklarda "Farsça" kökenli verilmiştir. Bu her iki tarafta da muğlaktır.
Arkadaşlar şu paylaşımlarda bayrağa takılma durumunu cidden anlayamıyorum. Her seferinde izah ediyorum ama hala aynı gereksiz yorumlar devam ediyor.

BU PAYLAŞIMLARDA BAYRAK KULLANMA SEBEBİ GÖRSELİ RENKLİ VE İLGİ ÇEKİCİ KILMAKTIR. TÜRKÇENİN SADECE TR'DE KONUŞULMADIĞINI BİLİYORUZ.
Read 4 tweets
13 Sep 20
Hadi en şaşırdığınız etimolojik bilgiyi yazın da biraz neşelenelim. :)

Benim en şaşırdığım "algoritma"ydı. Büyük matematikçi Ebû Ca'fer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî'nin geliştirdiği yöntem onun adıyla dünya dillerine yerleşmiş.
Ama en duygusal etimolojik bilgi bence "yankı" anlamındaki "eko" idi. Neler neler gelmişti güzel perinin başına...
En sevdiklerimden biri de fesleğen ve bazilika arasındaki bağdır. Her ikisi de krallara yaraşır özelliktedir.
Read 4 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(