Bilgi zinciri
1
Kıbrıs Sultan 2. Abdülhamid zamanında mı verildi yoksa Lozan Antlaşmasıyla mi?
Bu hararetle tartışılan soruyu kim cevaplasın istersiniz?
Cumhuriyet gazetesi cevaplasın, mı dediniz?
Buyurun öyleyse
Tarihte böyle yürünür⬇️
2
Bakın Yunus Nadi'nin gazetesi Cumhuriyet Kıbrıs'ı kimin verdiğini nasıl ifşa etmiş 29 Kasım 1935'te
"İngilizler 1878 yılında Sultan Abdülhamid'den kiraladıkları Kıbrıs'ı Lozan Antlaşmasıyla stratejik önemine dayanarak büsbütün ilhak etmişlerdir"
3
Yine Cumhuriyet gazetesine göre Kıbrıs'ın bizimle bütün siyasi bağları Lozan'la kati surette kesilerek İngiltere'ye terk olunmuştur.
2 Şubat 1930 Cumhuriyet
4
Cumhuriyet gazetesi Sultan Abdülhamid'i aklamaya ısrarla devam etmiş
26 Ekim 1931 yılında şöyle yazmış
"Harb- Umumiden (1. Dünya Savaşından) sonra KIBRIS ÜZERINDEKİ HER TÜRLÜ HUKUKUMUZDAN VAZGEÇTİĞİMİZDEN KIBRIS TAM MANASIYLA BİR İNGİLİZ MÜSTEMLEKESİ (SÖMÜRGESİ) OLMUŞTUR"
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bilgi zinciri
27 Mayıs'ın 10 zararlı mirası
1
27 Mayıs sonraki darbelere ve darbe teşebbüslerine ilham kaynağı oldu. DP Hükümeti'nin kolayca devrilmesinden cesaret alan birçok hırslı subayın kanına darbe mikrobu girmiş oldu
2
Darbenin başarısı sivillerin bir kısmında askerleri etkileyerek kolay yoldan iktidara gelme ya da iktidarı elinde tutma eğilimlerini teşvik etti. 1960'ların sol Kemalizmi, 2000'li yılların ulusalcılığı bu eğilimin en göze çarpan örnekleri oldu.
3
Kendisini, hakiki güç odağı olarak algılanan askerlere göre konumlandırma yoluyla kişisel/ kurumsal menfaat temini, politikacıdan bürokrata, iş adamından gazeteci ve akademisyene kadar birçok sivilin normal karşıladığı bir davranış biçimine dönüştü.
Bilgi zinciri
1
Madem 27 Mayıs öncesinde darbe girişimini ifşa eden Samet Kuşçu konuşuluyor, biz de gerçekte ne olduğuna bir bakalım
Buyurun
1957 sonları.
Üsküdar'daki bir başka darbeci Mahmut Şevket Paşa'nın konağında toplanan darbeci subaylar bir “büyük baş” arayışındadırlar+
2
Yeminler edilir, planlama yapılır; ihanet edenlere ölüm cezası verilmesine kadar pek çok karar alınır. Bir yönetim kurulu oluşturulur. Başkanlığa, o sırada yarbay olan Faruk Güventürk getirilir.
3
Alınan bir başka karara göre ise o sırada Milli Savunma Bakanlığı koltuğunda oturan Şem’i Ergin’e hareketin başına geçmesi teklifi götürülecektir. İyi ama nasıl?
Randevu alınır ve Bakan’la görüşmeye gidilir.
Emekli amiraller Montrö'yü de okumamış
Madde 28'e göre bal gibi feshedilir
Öyle mantıksız bir sözleşme ki, tadilini zorlaştırıyor ama feshine kapıyı sonuna kadar açıyor
Madde 28
20 yıl dolunca taraflardan biri FESİH İHBARNAMESİ gönderirse 2 yıl içinde fesholunacaktır diyor
Madde 28
Öztürkçeye çevireceğim diye bulanıklaştırılmış ama anlaşılabiliyor
Süre 20 yıl
20 yıl içinde fesih ihbarnemesi yapılmamışsa sonrasında sona erdirme (fesih) ön-bildirimi (ihbarnamesi) herhangi bir zamanda yapılabilir Fransa'ya yapılacak, o da ilgili taraflara bildirecek
1962-65 yıllarında CHP hükümetinde Dışişleri Bakanlığı da yapan diplomat Feridun Cemal Erkin 28. maddeyi şöyle yorumlar:
"20 yıllık süre şarta bağlı olup ancak 2 yıllık bir fesih peşin bildirisi gönderilmesi halinde kesinleşecektir. Böyle bir bildiri gönderilmemiş ise +
Zincir
1
İttihatçı Rıza Tevfik'in Sultan Abdülhamid'den özür dilediği şiirin aslını burada defalarca yayınladığım halde yine eksik ve yanlışlarla dolu olarak paylaşılıyor
Aslı ve tam metni aşağıdaki zincirdedir
Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han
Feryadım varır mı barigahına
Ölüm uykusundan bir lahza uyan
Şu nankör milletin bak günahına
Tahkire yeltenip tac ü tahtını
Sınadı bu millet kara bahtını
Anladı sillenin nerm ü sahtını
Rahmet et sultanım suz-i ahına
3
Tarihler namını andığı zaman
Sana hak verecek hey koca sultan
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyasi padişahına
Padişah hem zalim, hem deli dedik
İhtilale kıyam etmeli dedik
Şeytan ne dediyse biz ‘belî’ dedik
Çalıştık fitnenin intibahına
Gelenektir
İnönü dahil CHP'den her istifa eden
partiyi Atatürkçü çizgiden uzaklaşmakla suçlar
Onlar içindeyken acayip Atatürkçü bir partidir CHP, istifa ettiklerinde sapkın
İşin doğrusu
CHP
Ne onlar içindeyken Atatürkçüydü
Ne ayrıldıklarında saptı
En baştan sapmıştı
Hiçbir seçimi kazanmadan
Hatta seçim bile yapmadan
1923'ten 1946'ya kadar milletle kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya kalkan bu partinin hangi yüzle milletin karşısına çıkabildiği ise ayrı bir muammadır
1946'da ise ABD'nin zoruyla yaptığı seçimi yüzüne gözüne bulaştırdı
1946 yılında daha 6 ay önce kurulmuş bulunan Demokrat Parti tam teşkilatlanmadan apar topar erken seçim yapan CHP komitacıları sandıkta halkın tepkisini farkeder etmez harekete geçti,kapalı sayımla seçim sonucunu değiştirdiler, milletin tepesinde 4 yıl daha gasıp olarak oturdular
Hikaye
Yavuz Sultan Selim giyim kuşamına itina etmez, giydiği kaftanı uzun süre sırtından çıkarmazmış
O çıkarmayınca vezir vüzera da yeni elbise yaptıramaz olmuş
İyice kılıksızlaşmışlar
Ne yapsak da padişahı yeni bir giysi diktirmeye ikna etsek diye düşünürken İran elçisi gelmiş+
Bun fırsat bilen paşalar huzura çıkıp
-Bu İranlılar görünüşe, şatafata fazla ehemmiyet verir, ona göre hazırlanmak icap eder
deyince Yavuz dertlerini anlamış
-Tamam tamam demiş, yaptırın birer takım elbise
Zannetmişler ki Sultan da yaptıracak, en güzel giysileri diktirmişler+
Yalnız Yavuz onlara demiş ki
-Ayağımın ucuna güneşin ışıklarını elçinin gözüne yansıtacak şekilde kılıç koyun
Vezirler yepyeni giysileriyle huzurda yerlerini almış
Lakin Yavuz içeri girmiş ki eski giysi sırtında!
Paşaların etekleri tutuşmuş, Sultan eski kendileri yeni kıyafetli