HOCALI KATLİAMI Image
Yukarı Karabağ bölgesinin bir kasabası olan “Hocalı”, 936 kilometre karelik alanı ve 11.356 kişilik nüfusu ile ufak bir yerleşim yeri olmasına rağmen bölgede bulunan tek hava alanına sahip olması nedeniyle stratejik olarak çok önemli bir konumdaydı.
Bölge 1991 yılının Ekim ayından itibaren abluka altına alınarak Ermeni Devlet Kuvvetleri tarafından bombalanmıştı. 1992 yılının Ocak ayında ise bölgede uçan helikopterin düşürülmesi 20 Rus ve Kazak uzmanın ölmesi ile sonuçlanınca
Hocalıya 6 aydan fazla sürecek bir gaz ve elektrik kesintisi uygulanacak, bölgede bulunan Rus 366. Zırhlı Alayının ağır silahlarıyla bombardıman yapılacaktı.
1992 yılının 25 Şubatını 26 Şubata bağlayan gece Ermeni milisleri ve askerleri giriş ve çıkışlarını tuttukları Hocalı köyüne girdiklerinde savunmasızca saklanan veya dağlara kaçan insanların üzerine kurşun yağdırmaya başladılar. Image
Katliam bittiğinde geride 83’ü çocuk, 106’sı kadın olmak üzere toplam 613 kişinin cansız bedeni kasabayı kaplıyordu. Yapılan katliama bütün İnsan Hakları savunucusu olduklarını iddia eden devletler sustu.
Katliam sonrası 1275 Azeri Türk rehin alındı. Bu esirlerden 150’sinin akıbeti halen bilinmemektedir.
Eskiçağda “Albanya” olarak bilinen Dağlık Karabağ, Azeriler tarafından Kafkas ataları olduğu düşünülürken; Ermeniler ise Albanyalıları Hıristiyan ataları olduklarını öne sürmektedirler.
Osmanlı döneminde 1578 yılında Safevilerin üzerine düzenlenen sefer sırasında ele geçirilince “Vilayet-i Gence-Karabağ” kurulmuştu. 1722-1724 yıllarında ise Rusya Karabağ’a saldırdığında Osmanlı Devleti Kafkaslara müdahale ederek Azerbaycan’ı ele geçirdi.
1724 Osmanlı-Rus antlaşmasında Karabağ Osmanlıya bağlandı; fakat 1731 Osmanlı-İran Savaşının ardından Karabağ İran’a bırakıldı.
18. yüzyıldan sonra Karabağ’da hükümdarlığını İbrahim Halil Han’ın yaptığı Karabağ Hanlığı’ı kuruldu. Fakat bu tarihten sonra Ermenistan kendi güdümünde bir Karabağ için saldırılarına ve politik oyunlarına hız verdi.
En sonunda Rusya 1813 yılında imzalanan Gülistan Antlaşması ile Karabağ’ı ele geçirirken 1822 yılında ise Karabağ Hanlığı ortadan kaldırıldı. Bu dönemden sonra Osmanlı ve İran topraklarında yaşanan çatışmaların ardından bölgeye 1825-1826 tarihinde 18.000, 1828 tarihinde 50.000, Image
1829 Osmanlı-Rus Savaşından sonra imzalanan Edirne Antlaşması ile 84.000 Ermeni uyruklu vatandaş göç etti. 1832 tarihinde Rus Çarlığı tarafından yapılan nüfus sayımında Karabağ’ın %64.4’ü Müslüman, %34.6’sı ise Ermeni olarak kayıtlara geçmişti.
Ermeni ve Azeri Türkler arasındaki ilk çatışmalar 1917 Ekim Devriminin ardından başladı. 1918 Eylül ayında ise Enver Paşa tarafından gönderilen ve Nuri Paşa komutasında bulunan “Kafkas İslam Ordusu” bölgeye müdahale etti.
Mondros Mütarekesi ile parçalanan Osmanlı Devletinin elinde olan Karabağ, önce İngilizlere daha sonra da 1919 yılında Azerbaycan’a bağlandı.
1990 yılının başlarında başlayan etnik çatışmalar, Azerbaycan ve Ermenistan’ın katılımıyla büyük bir savaşa dönüşmeye başladı. Fakat Rusya bölgede savaştıktan sonra geri çekilirken ağır silahlarını Ermenilere vermişti. 1991-1993 yıllarında yapılan müdahalelerle
Karabağ tampon bölge konumunda olmasına rağmen daha sonra Ermenistan’a bağlandı. 26 Şubat 1992 tarihinde Rus destekli yapılan saldırıda da Hocalı Katliamı yaşandı.
Azerbaycan 1994 tarihinde parlamentoda aldığı bir kararla olanları “soykırım” ilan etti. Hollanda’nın başkenti Lahey’de, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de katliamın anısı için anıtlar dikildi. Image
Dünya kamuoyu yapılanları tartışırken bugünkü Ermeni Cumhurbaşkanı olan Serj Sarkisyan 2004 yılında İngiliz gazeteci yazar Thomas Dee Wall’e yaptığı açıklama aynen şöyledir:
"Hocalıdan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımız sanıyordu. Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını sanıyordu. Biz bu yargıyı kırmayı başardık”.
Ermeni ve Rus kaynaklı olan saldırının ardından işkence ve mezalimle 613 kişi hayatını kaybetti. Olay sonrasında cesetlerin üzerinde yapılan incelemeler gösteriyordu ki işkence izleri çok barizdi.
Hamile kadınların göğüsleri kesilmiş, karınları deşilerek doğmamış bebekleri öldürülmüş ve motorlu testerelerle Azeri halkın kolları bacakları kesilmişti. Bu kan donduran görüntü karşısında ise bütün dünya adeta olanlara seyirci kalmakla yetinmişti.
Katliamda Ermeni çetelere komutanlık yapan Asala militanı Monte Melkonyan, katliamdan bir gün ertesi olanları günlüğünde yazmıştı. Image
Melkonyan’ın ölümünden sonra kardeşi Markar Melkonyan “Kardeşimin Yolu (My Brother’s Road)” adlı kitapta anıları yayınlamıştı. Monte, katliamı şöyle anlatıyordu:
'Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı’nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudaki açılışa doğru sıkıştırmışlar.
26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağın doğu yüksekliklerine ulaşmış ve aşağıdaki Azeri kenti olan Ağdam’a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar.
Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada “Onlar sürekli ateş ediyorlardı” diye konuşmuştu. Arabo’nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkararak insanları bıçaklamaya başlamışlar.
Hocalı stratejik olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.’
Karabağ katliamının sorumlu isimlerinden olan Zori Balayan “Ruhumuzun Canlanması” adlı kitabında Azerbaycan Türklerine karşı yapılan mezalimi şöyle anlatmıştır:
'Biz, arkadaşımız Haçatur’la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Azeri Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Bağırışları duyulmasın diye ağzını tıkadım. Bu 13 yaşındaki Türk çocuğuna onların atalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım.
Başından, sinesinden ve karnından derilerini söktüm. Saat tuttum, Türk çocuğu 7 dakika sonra kan kaybından öldü. İlk mesleğim hekimlik olduğu için bu çocuğa yaptıklarım beni hiç etkilemedi. Ama ruhum atalarımın öcünün onda birini bile aldığım için gururlandı.
Daha sonra Haçatur ölen çocuğun cesedini parçalayarak kapıdaki Türk köpeklerine yedirdi. Aynı akşam bunu üç Türk çocuğuna daha yaptık. Ben bir Ermeni vatansever olarak üstüme düşeni yaptım. Haçatur ve diğer askerlerimiz çok yorulmuşlardı.
Fakat ben onların gözünce amacımızın ve aldığımız intikamın hazzını görüyordum. Ertesi gün kiliseye giderek 1915 yılında kaybettiklerimiz ve ruhumuzun temizlenmesi için dua ettik. Ancak biz Hocalı’yı ve vatanımızın bir parçasını 30.000 kişilik bir pislikten temizlemeyi başardık.’
Ermeni çetelerin Hocalı’da yaptıkları kan dondurucuydu. Genç kızların önce saçları daha sonra kafa derileri yüzülüyordu. Babasının önünde evladını, evladının önünde babasını kurşuna dizdiler.
Elleri ağaca bağlı olan hamile kadının karnını yazı tura ile yarıp bebeğin cinsiyetini tahmin etmeye çalışıyorlardı.
Çeşitli işkence şekilleriyle öldürülen Azeri Türklerinin hikayeleri ve çığlıkları gökleri arşınlatırken yapılan bütün vahşet Ermeni tarafında “intikam” adıyla adeta yere göğe sığdırılamıyordu... Image
Kaynaklar: Wikipedia, aa , euronews , ihh
Instagram hesabımıza sizleri de bekliyoruz orada da buradakilerle birlikte farklı ve güzel etkinliklerle beraber sizlerin yanında olmaya çalışacağız takip ederseniz seviniriz instagram.com/esrarengizdurum

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Esrarengiz Olaylar

Esrarengiz Olaylar Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @esrarengizdurum

6 Aug
TARİHE DÜŞEN KARA BİR LEKE: STANFORD HAPİSHANE DENEYİ Image
1971 yılında Philip Zimbardo isimli bir sosyal psikolog, insanların sosyal rollere nasıl tepki verdiğine dair bir deney düzenleme kararı aldı Image
Stanford Üniversitesi'nin Psikoloji Departmanı'nın bodrum katına inşa edilen sahte bir hapishanede, gardiyanlar ve mahkumlar olarak davranmalarını sağlayacak şekilde, 2 hafta sürecek olan deneyi için 24 kişiden oluşan bir grup erkek, üniversite öğrencisini deneyinde kullandı.
Read 31 tweets
4 Aug
Nükleer Patlamanın Sonuçları Image
Yok etme gücü devasa boyutlarda olan nükleer patlamalar nükleer reaksiyon ve nükleer fisyonun birlikte kullanılması sonucu yüksek hızda çekirdek tepkimesiyle ortaya çıkan bir güçtür.
Nükleer patlamaların sonucunda atmosferin en alt katmanı olan troposfere ulaşan enerji dört ana gruba ayrılmaktadır. Bu gruplardan patlamanın sonucu olarak oluşan tahrip kısmı, toplam gücün %40-50 sini oluşturmakta,
Read 14 tweets
23 May
Finlandiya'nın En Ünlü Cinayet Serisi: Bodom Gölü Olayları
Finlandiya'daki Bodom Gölü, çok sayıda gizemli olay ve cinayete ev sahipliği yapan bir yer. İlk olay ise 1960 yılında 4 genç sevgilinin Bodom Gölü kıyısında kamp yapması ile gerçekleşti.
Göl kıyısında tek bir çadırda kalan 4 arkadaştan 3'ü sabah ölü olarak bulundu. Dördüncü ise vahşi bir şekilde yaralanmıştı. Böylece yaralanan 4. kişi Bodom Gölü cinayetinin en baş şüphelisi haline geldi.
Read 17 tweets
23 May
Hayat Kadınlarını 'Kendi İç Çamaşırlarıyla' Boğarak Öldüren Seri Katil: Jack Unterweger
1950 yılında Avusturya'da doğan Jack Unterweger, hayat kadınlarına karşı bir takıntı beslemekteydi.
Hayat kadınlarını tek tek evine çağırarak onları önce tahta sopa ya da demir çubuklarla darp ediyor, cinsel organlarına zarar veriyor ve ardından sütyen ya da külotları ile boğarak öldürüyordu
Read 12 tweets
22 May
Türkiye'deki İnsanlarda En Sık Görülen 7 Psikolojik Rahatsızlık
Sinik (cynic) kişilik
Bu kişilik türü tutkusuzluk, alaycılık ve aşağılama ile bağlantılı bir tür bozukluktur.
Read 21 tweets
21 May
İşkence Yaparak Cinayet İşlemek İçin Özel Otel Tasarlayan Psikopat Bir Katil: IBLİS HOLMES Image
Asıl adı Henry Howard Holmes, lakabı ise İblis Holmes olan ve iki yüzden fazla cinayetin faili olduğu tahmin edilen Amerika’nın ilk seri katili olan bu şahıs, gaz odaları,
asit banyoları ve kireç kuyuları gibi bubi tuzaklarıyla kurulu 100 odalı bir malikâne yaptırmış kendine. 1893 Şikago Dünya Fuarı sırasında da malikânesini insanlara kiralar..

Tabi ki tek bir amaçla: ÖLDÜRMEK.
Read 39 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(