Felakete dair öğrenilmesi gereken çok detay var ancak; #Bozkurt ve Abana'da 1985 yılından bugüne yoğunlaşan ve sıklaşan yerleşim dokusu göz ardı edilemez.
2000'lerle birlikte yollar genişlemiş, dere yatağı ve ağzında çok katlı yapılaşma başlamış #bozkurtyokoldu ++
1984'ten itibaren verilen uydu görüntülerinde 2000'ler sonrasına kadar alanda neredeyse yerleşim yok.
İmar planına erişemedim ama eğime, topografyaya veya diğer coğrafi özelliklerine dikkat edilmeden Karadeniz kıyısına 'döşenmiş' ızgara düzenden anlaşılıyor.
Izgara düzen geometrik olarak dere yatağının düzlüğünde yani 'kağıt üzerinde' tamam(?). Peki planlamanın en önemli adımlarından olan analiz çalışmaları bulguları nedir merak ediyorum.
İzmir #Bayraklı örneğinde rapor sıvılaşma tehlikesini dile getiriyordu, uygulama ise malumunuz.
'Kanal duvarları birleştirilmemiştir.Bu açıklıklardan taşan suların akarsuya dönemediği için sağ ve sol sahil yerleşimlerinde ciddi taşkın riski oluşturmaktadır.'
Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı taşkın sorunu hakkında yazmış,tedbir önceliği "orta" olarak belirtilmiş:
#Bozkurt belediyesi, mahallelerine yani 'KÖY'lerine de imar müjdesi veriyor. Haber Mayıs 2020'den:
O kadar acı ki ve şehir planlamanın bilimsel yaklaşımları bu kadar hayati iken göz ardı ediliyor.Bir Yüksek Mah.'ye bakın bir de merkeze.
Topoğrafyaya uyumlu bir kentsel doku mekanın kendisinden,yerleşim tarihinden bile öğrenebilebilir(di)
Şu an bu yamaç köylerinin durumu nedir?
ÇDP raporundan👇
'Bozkurt mevcut imar planı kapasitesinin plan döneminde (2025)oluşması beklenen nüfus için yeterli olmadığı hesaplanarak,yerleşimin kuzeyinde yeni kentsel gelişme alanları önerilmiştir'
İlçenin şu an 5000 kişi olan nüfusuna 2025 için 12.500 kişi öngören Çevre Düzeni Planı (onay 2008) #Bozkurt’un yerleşik alanını yaklaşık 2 katına çıkarmış, taşkın alanına sanayi önermiş.
Ve bugüne, felakete gelince ‘yerleşim onayı verilmemeliydi’ denilmiş.
Tam aksi beklenirken, yamaçlardan kıyıya yaklaştıkça kat sayısı artmış görünüyor.
Yurtdışından öğrencilerim de sormaya başladı ‘dersler yüz yüze mi, çevrim içi mi?’
Benim cevabım yok çünkü üniversite ve YÖK’ün cevabı yok.
Bu kadar insanı etkileyecek bir süreç için yine geç kaldık, kakıyoruz.
*kalıyoruz.
Örnek olsun, Harvard sonbahar döneminde kampüse girecek herkesin aşılı olması istenecek vb. içeriği ile önlerindeki akademik dönemi açıklayalı çok oldu 👇 harvard.edu/coronavirus/
@ugent de aynı şekilde, 2020 bahar dönemindeki zorluklardan çok şey öğrenip 2021-2022 akademik yılına dair açık ve net bilgilendirmeleri çoktan paylaştı 👇