1943, Nevşehir Ürgüp’de Tahsin Ağa Kütüphanesine bir görevli atanır.
Günler geçse de tek bir kişi bile gelmez, en sonunda 1 hafta olur.
Kimsenin gelmediğini görünce amirlerine durumu bildirir.
Beklemediği bir cevap alır ;
– Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu?
– Alıyorum.
– Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten.
Mustafa Güzelgöz, 1921 yılında Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde doğdu.
II. Dünya Savaşı nedeniyle 1940 yılında askere alınarak üç buçuk yıl Tokat'ta askerlik yaptı.
Askerlikten sonra memleketine döndü.
Futbola olan ilgisini gören dönemin kaymakamı, kendisinden Ürgüplü gençleri futbola çalıştırmasını istedi ve karşılığında kendisini Tahsin Ağa Kütüphanesi'nde emekliye ayrılan memurdan boşalan kadroya atadı.
Güzelgöz, kütüphanecilik alanında herhangi bir bilgisi olmadığı halde kendini yetiştirerek modern bir kütüphane oluşturma çabasına girişti.
İlk iş kütüphanenin atıl odalarındaki Osmanlıca kitapları çürümekten kurtarmaktır. İçinde elyazmaları da olan 2300 adet Osmanlıca kitap,
Yakın çevresiyle konuşarak onları ellerindeki kitapları kütüphaneye bağışlamaya ikna etmek için çabalar.
Aynı amaçla şehrin ileri gelenlerine mektuplar yazar.
Büyük şehirlerdeki varlıklı ve tanınmış Ürgüplüler de aynı mektuplardan almaya başlarlar.
Hepsi olmasa da mektuplar karşılıksız kalmaz ve kütüphaneye yeni kitaplar gelmeye başlar.
Gelen kitapları ciltler, etiketler ve kütüphane envanterine kaydeder.
O dönemde kütüphaneye okuyucu pek gelmiyordu.
O dönem devlet memurlarının çıkardığı tüm zorlukları aşarak en sonunda bir eşek aldırır,
iki de sandık yaptırır.
Köylülerin yararlanamadığı kütüphaneyi onların ayağına götürmek üzere kitapları eşeklerle taşıma fikrini hayata geçirir.
Sandıklara 200 kitap sığdırır, üstüne de ”Kitap İade Sandığı” yazarak düşer eşeği Yüksel ile yollara.
Kütüphaneye de “Sadece pazartesi ve cuma günleri açıyoruz yazar.

Yıllar içinde yılmadan hem sandıkların sayısını hem de gittiği köylerin sayısını artırır.
Tam 36 köye eşeklerle kitap taşıyan Mustafa Güzelgöz, ödünç verdiği kitapların kaydını defterlerde tutar.
Çocukların yanı sıra zamanla büyükler de okumaya başlar.
Kitap okuyanlara dünya klasiklerinden hediyeler verir. Artan talepleri karşılayamaz olunca amirlerinden yeni memur göndermelerini ister.
Ünü yayılan bu gezgin kütüphane sayesinde kütüphaneye gelenlerin de sayısı artar. Ancak kadınların hiç gelmediğini gören Mustafa Güzelgöz buna yaratıcı bir çözüm üretir
Zenith ve Singer’e mektup yazar ve onlardan dikiş makineleri göndermeleri karşılığında adlarını kütüphane girişine yazmayı teklif eder.
Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar
Kütüphane artık salı günleri sadece kadınlara açıktır.
Kadınların birçoğunun okuma yazması olmadığını fark eder ve halkevlerinde okuma-yazma kursları vermeye başlar.
Halıcılık kursları da açar. Köydeki halıcılığı canlandırır.

Yaptığı çalışmaları ile ulusal ve uluslararası pek çok yayın kuruluşunda yer alan Güzelgöz ‘e ilk olarak 1963 yılında Amerikan Barış Gönüllüleri kuruluş tarafından 1960 model bir cip hediye edilir.
Çalışmaları ile bir bölgesel kalkınma önderi haline gelen Güzelgöz, kütüphane müdürlüğü dışında birçok kurumda daha görev aldı. Asli görevi olan kütüphane müdürlüğünü ihmal ettiği, diğer görevlerinde şahsi çıkar sağladığı şikayetleri üzerine bir soruşturma geçirir .
Daha sonrasında raporunu baskı altında yazdığını itiraf eden müfettiş Şemim Bey’in olumsuz raporuyla emekliliği istenir.
50 yaşında iken zorla emekli edilir.
Köylüler arasında efsane olur.
Köylüler Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini diktiler.

18 Şubat 2005 tarihinde hayatını kaybetti.
“The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık Hizmetinde Gönüllü Takdirnamesi” ödülünü kazanmıştır.
Hakkında kitaplar ve makaleler yazıldı.
“Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti halen sürmekte.

” Bir ülkede namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur olmazsa, o ülkede kurtuluş yoktur.”
"Köy köy dolaşıp duruyodu, gomunist midir nedir?"

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Kapheros

Kapheros Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @sigaramcamel

18 Aug
Ortaya çıkış tarihini ve yerini gösteren net bir belge yok.
Arkeolojik bulgulardan elde edilen bilgiler ışığında, tarihin köklü medeniyetlerinden birisi olan Sümerlere kadar uzandığı, yine bu bulgular ışığında, Image
MÖ 2500’lü yıllarda Çin’de askerlerin bu oyunu oynadığı ortaya çıkmıştır.

Futbol, Dünya’da en çok sevilen ve takip edilen spor dallarından birisi.
Homeros’un eseri Odessa’da da topla oynanan bir oyundan söz ediliyor. ImageImage
Romalı askerler tarafından oynanan Harpastum ise günümüzde oynanan modern futbolun temeli sayılabilir
Çinliler, iki takım halinde topu yere düşürmeden ortadaki çitin karşı tarafına atmaya çalışırlarken, Avustralya yerlilerinde topu en yüksek noktaya çıkaran gol atmış sayılıyordu. Image
Read 22 tweets
17 Aug
O halkını ışığa kavuşturan adam.
İsminin anlamı da tam olarak bu.
Hayatı boyunca 70 civarı takma isim kullandı.
Bugün hala ulusunun kurucusu olarak anılmaktadır.
Ho Chi Minh yani en aydınlamış olan.
Vietnam’ın Atatürk’ü sayılan, komutanlık kariyerinde ülkesinde hem sömürgeci Fransa’yı, hem de istilacı Amerika Birleşik Devletleri’ni kesin zaferler kazanarak yenmiş tek lider Ho Chi Minh.
1890 yılında o zamanlar Fransızların Hindi Çini olarak bilinen Fransız sömürgesi, Vietnam da doğar.
21 yaşında Fransız gemisinde iş bulur. Tüm dünyayı gezer.
1919 – 1923 yılları arasında Fransa’da çalışırken sosyalist arkadaşlarıyla vakit geçirmesiyle başladı.
Read 22 tweets
9 Aug
Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesinin ardından Sovyet güçlerinin 1989'da geri çekilmesinden sonra Afganistan'daki merkezi hükümetlerin zayıflıklarından yararlanarak iktidara geldiler ve ülkenin büyük bölümünü kontrolü altına aldılar.
Arapça Talib (öğrenci) kelimesinin çoğulu Taliban (öğrenciler) adını benimseyen örgüt, ülkenin güneyinde Molla Ömer Ahund liderliğinde yaklaşık 50 medrese öğrencisiyle birlikte 1994'te kuruldu.
Afgan toplumu içerisinde hızla taraftar toplayan ve yükselen grup, amacını, Sovyet savaşı ve akabinde patlak veren iç savaşlar sırasında ortaya çıkan savaş ağalarından kurtulmak olarak tanımladı.
Read 25 tweets
26 Jul
Osman amcanın hanımı, dayak yiyip memleketteki anasının yanına gitmiş ve epey zamandır gelmemiştir.
Cep telefonuyla yaptığı çağırma istemlerine cevap alamayan Osman amcanın çamaşır, bulaşık, yemek, temizlik ve çocuklarla uğraşmaktan takadı tükenmiştir.
Kadınını son kez çağırmak için telefona sarılmış, ancak anasının yanından gelmek istemeyen kadın, telefona cevap bile vermemiştir.

Bunun üzerine Osman amca mesaj atmaya karar vermiştir.
Mesajdan 1 saat sonra evin kadını kapıda belirmiştir..
İşte o mesaj;

Kadınım bu sağa son mesajım.
Bebelerinen evde oturup ağlarım.
Çamaşır, bulaşık tarih yaptı.
Kadınım ben bu işlerden ne ağnarım.

Bi tokat salladım değmedi bile,
La bok mu var babağan evinde.
Ula ne bilinmez bir avradmışşın,
Bebelerinen beni mevlam gayırsın.
Read 5 tweets
25 Jul
"Vergi miktarını ol mertebe arttırmalı kim,
Sahib-i servet olanlar da züğürt kalmalıdır.
Yalnız fahişeler vergisi haksızlık olur,
Evlilerden de yaptıkça rüsum almalıdır" Image
1846’da doğduğunu Şair Eşref’in kendisi söyler.
Manisa'nın Kırkağaç ilçesi Gelenbe kasabasında dünyaya geldi.
Dedesi alim ve matematikçilerden Gelenbevi İsmail Efendi, babası Usulizade Hafız Mustafa Efendi'dir. Image
Babası Deli Hafız diye tanınmıştır,
Annesinin de hafız ve şair olduğu söylenmektedir.
Manisa'da Hatuniye Medresesi'nde Arapça, Farsça, matematik ve fizik dersleri almışsa da bütün öğrenimi birkaç yıldan ileri gitmemiştir. Image
Read 23 tweets
9 Jul
Osmanlı imparatorluğunun son dönemlerde futbolla tanışması ile devletin sınırları içerisinde de takımlar kurulmaya başlar. Ancak ortada bir sorun vardır.
Futbol müslümanlar için günah sayıldığından sadece azınlıklar bu haktan yararlanacak ve böylece kökü o dönemlere dayanan pek çok kulüp kuruluşunu ilan edecekti.

Pera Kulübü, 1914 yılında Kostas Vasiliadis ve birkaç arkadaşının girişimiyle,
İstanbul'daki Rum azınlıklarının kulübü olarak kuruldu.
I. Dünya Savaşı sırasında pek faaliyet göstermeyen Pera Kulübü, İstanbul'un İşgali sırasında İstanbul Pazar Ligi'ne dahil oldu.
1919-22 yılları arasında işgal kuvvetlerinin kulübe müsamaha gösterdiği gerekçesiyle
Read 17 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(