1999'DA TÜM ÜLKENİN KANINI DONDURAN TÜRKİYE'NİN İLK SATANİST CİNAYETİ
Tarihler 13 Eylül 1999'u gösterdiğinde Türkiye, daha önce hiç alışık olmadığı korkunç bir olaya tanıklık etti. 21 yaşındaki Şehriban Coşkunfırat; Ömer Çelik, Engin Arslan ve Zinnur Gülşah Dinçer adlı üç satanist tarafından boğularak ve bıçaklanarak öldürüldü.
13 Eylül 1999 tarihinde 19 yaşındayken, o gece yaşanan deprem sonrası Ortaköy mezarlığı yanındaki ormanlik alanda bardan tanıştığı Ömer adlı gençle ilişkiye girdikten sonra Ömer ve diğer iki arkadaşı tarafından şeytana kurban etmek gerekçesiyle bıçaklanarak öldürülen,
ardından cesedine tecavüz edilen, ertesi sabah yarı beline kadar gömülmüş halde bulunan, ülke gündemini bir hiç uğruna bu denli vahşice katledilmesi nedeniyle uzun süre meşgul eden, sanıkları,
kararın Yargıtay tarafından birkaç kez bozulmasından dolayı 2-3 sene süren ve "taammuden adam öldürmek"ten ve cesede tecavüz ettikleri için "naaşa saygısızlık"tan yargılandıkları halde infaz yasası nedeniyle müebbet hapis istenirken 8 yıla indirilen hapis cezasına çarptırıldılar.
Hapse girdikten sonraki hayatı ise film olur cinsten.
Zinnur hapse girdikten bir süre sonra tabir-i caizse tövbekar oluyor. Cezaevinde el sanatlarına merak salıyor, gitar çalmayı öğreniyor. Adeta yeni bir hayat yaşıyor.
Bu yeni hayatını yaşarken onun fotoğraflarını Tv'de gören birinden bir mektup alıyor. Mektubu atan kişi diyarbakır e tipi cezaevinde pkk'ya üye olmaktan hüküm giyen Barış Işık.
İkili mektuplaşmaya başlıyor, birbirlerinie fotoğraflarını gönderiyorlar ve kısa süre içinde birbirlerine daha görmeden aşık oluyorlar.
Zinnur, bu sevdaya daha fazla dayanamayıp naklini Diyarbakır'a istiyor, bu isteği olumlu yanıtlanıyor ve kendini bir anda diyarbakır'da nikah masasında buluyor. kısa süre sonra ise şiddetli geçimsizlikten boşanıyorlar.
Toplamda 16 yıl cezaevinde kalan Zinnur, 2015 yılında tahliye oluyor. Öldürülmekten korktuğu için de İstanbul dışında sessiz sakin bi yerde hayatına devam ediyor.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Zirvenin karanlık yüzü: Everest’te 270’den fazla ceset
Dünyanın en yüksek dağı Everest’e tırmanan her 10 kişiden 1’i can veriyor.
Yaklaşık 8 bin 850 metre olan dağa tırmanmaya çalışan dağcılara, şartlar çok zor olduğu için başka dağcılar da yardım edemiyor ve cesetler dağın üzerinde terk ediliyor.
6 yaşına kadar kurtlarla büyüyüp daha sonra normal hayata alışmaya çalışan kişilik: Dina Sanichar
Dina Sanichar 1867 yılında o sıralar 6 yaşındayken bir grup avcı tarafından Hindistan'da bir mağarada kurtlarla yaşarken bulundu.
Avcılar çocuğu kurtarıp çocuk esirgeme kurumu benzeri bir yere götürdüler. Oradaki testler ve raporlar sonucunda düşük IQ'lu olarak nitelendirildi. Bunun yanı sıra yurtta hiçbir zaman konuşma, okuma ve yazma öğrenemedi.
Gizemli kazının hikâyesi 2012’de işlenen bir polis cinayetine kadar uzanıyor. Tarihi M.Ö. 2000’lere kadar dayanan Tarsus’ta yapılan kazıyla ilgili olarak Aziz Paul’un İncil’inden, İmparator Dakyanus’un yeraltı şehrine kadar birçok söylenti dolaşıyor.
Mersin'in Tarsus ilçesinde trafik şubede görev yapan, aynı zamanda bölgedeki define kaçakçılığı şebekeleri konusunda emniyete bilgi veren polis memuru Mithat Erdal, 2012’de esrarengiz bir cinayete kurban gitti.
60 Yıl Önce Polis Ekiplerine Şifreli Mektuplar Yollayan Zodiac Katili'nin Kim Olduğu Sonunda Bulundu
Tam 37 cinayetten sorumlu tutulan Zodiac Katili, FBI ajanlarını en çok meşgul eden seri katil olabilir.
Tam 60 yıl önce bir dizi cinayet işleyen ve üstüne de polis ekiplerine şifreli mektuplar gönderen Zodiac Katili, robot resmi olmasına rağmen yıllarca bulunamadı.
Yale Üniversitesi'nden psikolog Dr. Stanley Milgram tarafından yapılan bu deney, insanların otoriteye nasıl boyun eğdiklerini anlamak amacıyla 1961 senesinin Temmuz ayında yapılmıştır.
1961 senesinin Temmuz ayında yapılmıştır. Deneyin kilit noktası, deneklerin şahsi vicdanlarıyla çelişen unsurların varlığına karşı otoriteye nasıl boyun eğdiklerini gösterebilmektir.
Fahire Kara Batman Beşirili. 9 kardeşi ve 12 çocuğu var. 1990 yılında en küçük çocuğu henüz 9 aylık. işte bütün olaylar 1990 yılında başlıyor. Söz konusu yıl, Fahire Kara ve eşi Abdurrahman Kara, ikinci defa hacca gitmeye karar veriyorlar.
Fakat daha önce hacı oldukları için kuraya giremiyorlar ve Suudi Arabistan’a özel şirketler aracılığı ile aslında devletin haberi olmadan hacca gidiyorlar.