Thread by @TNERUNAL

DEĞERLİ ARKADAŞLARIM
BU GÜN SİYASİ KÜRTÇÜLERİN “KÜRT TARİHİ” VE “KÜRT ÖN ATA” YALANLARINA, YANLIŞLARINA VE YUTTURMACALARINA CEVAP VERİYORUZ.
16 Ocak 2021

OKUYALIM RT+RT+RT PAYLAŞARAK OKUTALIM

2-PKK, HDP VE ALAADDİN ALDEMİR’İN SÖYLEDİĞİ "KÜRTLER BU COĞRAFYADA BİZDEN ÖNCE DE VARDI" İDDİASI TAMAMEN UYDURMADIR. KÜRTLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI 1480’LERDEN SONRADIR. YAVUZ SULTAN SELİM SAYESİNDE ANADOLU’YA YERLEŞMİŞLERDİR
OKUYALIM RT+RT+RT PAYLAŞARAK OKUTALIM
HAYDİ RT+RT

3-Anayasamızda "Kürt Türk Çerkez vd" ayrıcalığı yoktur. Hepimiz kanun önünde eşit vatandaşlarız.Kürt vatandaşlarımız "Ben Kürd'üm" demese Kürt olduğunu anlamakta zorluk çekersiniz. Kaldı ki Kürtler Türklerden ekonomik ve siyasi olarak daha iyi imkanlara sahiptir.

4-Alaaddin Aldemir’in "Kürtler bu coğrafyada bizden önce de vardı" iddiası, PKK taleplerinde olduğu şekilde Türk varlığını devre dışı bırakarak, Türkiye'yi Batı’nın etnik olarak sıraladığı toplulukların "ortak vatan"ı haline getirmeye tarihi dayanak oluşturmanın ön adımıdır!

5- Bu gün tarihimiz üzerinden haklılık iddia edenler önce ortak yönetim daha sonra vatan toprağından Batı’daki büyük şehirlerimizi de içine alır şekilde olmak üzere pay istemektedirler.

5/A-Biz bizim olana sahip çıkmazsak bunun sonucu akacak Türk kanıdır. Evlatlarımızın torunlarımızın gözyaşıdır.

6-Batı”nın planlarının gerçekleşmesi Türklerin Anadolu’dan atılmasıdır. Peçenekler, Uzlar, Kıpçaklar, Hazarlar Safeviler gibi büyük Kavim Devlet ve Devletler gibi tarih sahnesinden çekilmesidir.

7-Milli varlığımızı korumak için çok yönlü çalışmak ve çok yönlü milli şuur sahibi olmamız gereklidir. Bunlardan birisi de tarih şuurudur.

8-Sevgili Okurlar,
Kürtlerin kökenlerini belirleyen bir millet ve soy yoktur. Kürtler tamamıyla Türk kültür ve boylarının taşıyıcılarıdır. Kürdistan ülkesi diye ileri sürülen bölgeler, Proto Türklerin yerleşim alanlarıdır. (Prof.Dr. Orhan Türkdoğan)

9-Sümerler, Kimmerler, İskitler (Sakalar) Guttiler ve Hurriler Hattilier Türk Kavim devletleridir. Kürtlerin bazen Ermenilerle, bazan da İranlılarla soy birliğini paylaşmaları tamamıyla Şark Meselesi olarak bilinen emperyalist oyunların bir sergilenmesidir.

10-M.Ö. IV. Binden M.S.4. yüzyıllara kadar Balkanlar'dan kuzey Karadeniz ve Mezopotamya yönlerine Hatta İran Platolarına kadar Sümerler, Hattiler, Hurriler, Urartular, Medler, Gutiler Kasitler, gibi ilk Çağ Asyatik Türk kavimleri ile M.Ö 1000-500 yılları+

11- ++arasında ise Karadeniz’den kuzeyindeki Kıpçak Bozkırı Asya menşeli milletlerin yerleştikleri alan olmuştur. Bunlara Yunan kaynaklarında Skuthol, Asur kaynaklarında Aşkuzai adı verilmektedir. İskit genel adı ile bilinen bu topluluklar Saka Türkleri’dir.

12- M.Ö. VII. yy.’da Kafkasya, Azerbaycan ve Doğu Anadolu’nun İki Büyük Türk Kavim devleti olan Sakalar ve Medler arasında paylaşılamayan bir ülke olduğu görülür.

13-Azerybaycan’daki Saka topluluklarının merkezi olan Sakasan şehri, Şamhor-çay’da Gerdiman yakınlarında Utı vilayeti sınırları içindedir Sakalar’ın efsanevı kahramanı Alper Tunga ile ilgili hatıralara Azerbaycan’ın birçok bölgelerinde rastlamak mümkündür.

14-Bunlar arasında Tebriz’in Darvaza-i Sar adlı kapısında Alper Tunga’nın kesik başının defnedildiği, Arran’da Sang-i Surah’ın Alper Tunga’nın son sığınağı olduğu rivayetleri oldukça yaygındır

15-M.S.378 ve 395’de Hunlar, 451’de Akhunlar, 466 tarihlerinde Avrupa Hunları’na bağlı Ağaçeri Türk boyları. 558 yılında Derbent’i, 575 yılında da Kür nehrini aşarak Bakü ile Küba arasına ve Lenkeran’a yerleşmişlerdir.

16-Sabirlar (Savar, Savır, Suvar veya Sibir)’la birlikte “Hazar” adı altında toplanan Bulgar ve Belencar Türkleri Arkasından 300 yıl boyunca Peçenek’ler, Uzlar, Kıpçaklar, Avarlar arkasından Çepniler ve Muhtelif Oğuz boyları Anadolu’ya yerleşmişlerdir.

17-Bu yerleşimlerle ilgili Bizans tarihinde Ermeni tarih kayıtlarında Gürcü Tarih kaynaklarında bilgiler vardır. Hatta Arap saldırıları ve Arapların işgal ettiği yörelerle ilgili bilgiler ve kayıtlar sıhhatli olarak bulunmaktadır.

18-Ancak Mazazgirt öncesi Kürtlerin Anadolu’da olduğuna dair hiçbir kayıt yoktur. Malazgirt sonrası ise Türkler yoğun bir şekilde Anadoluya akmışlar,Zaten Türk Yurdu olan Anadolu’da bulunan Hristiyan Türklerle birlikte Anadolu’ya Türk Mührü vurmuşlardır.

19-Malazgirt'ten önceki Türk tarihini, Anadolu'nun her köşesine rünik harflerle damgasını vurmuş Türkleri yok sayarsanız, Yazılıkaya'yı görmek istemez, Türklerin buraya sonradan geldiğini iddia eden emperyalistlere hizmet etmiş olursunuz.

20-Tarihte, hiçbir zaman Kürt adıyla bir kavim olmamıştır. Kürdistan denilen bir toprak parçasına rastlanılmamıştır. Kürt tarihi uydurmadır. Bunlar dışarıdan körüklenen, dış kayaklı odak noktalarının içerideki hainlerle birlikte meydana getirdikleri yalanlardır

21-Değerli Arkadaşlarım, Milleti meydana getiren en önemli unsurlardan birisi de Ulusal tarih şuurudur. Topluluktan ulus haline geçebilmek için tarihinizin olması şarttır. Tarih olmadan, Ulusal tarih Bilinci olmadan millet olunmaz.

22-Ancak bir toplumun Ulusal tarihinin oluşması için yüzyıllar gerekir. Kan vererek can vererek fethettiği vatan topraklarının olması gerekir Son 200 yıldır topraklarımız üzerinde entrikalar ve oyunlar, baskı ve tehdit ile suni milletler meydana getirilmeye çalışılmaktadır.

23-Batılı ülkelerin misyonerlik ve Rus yayılmacı faaliyetlerinin yoğunlaştığı 200 yıldan bu yana düşman içerideki işbirlikçiler ile birlikte hareket etmekte bir yandan Kürtleri isyana teşvik ederken diğer yandan sahte bir Kürt tarihi "uydurmak" için çaba içinde olmaktadır.

24-Siyasi Kürtçü sözde tarihçilerin tüm gayretlerine rağmen Kürt menşe konusu ve Kürt tarihi uydurmadır. Kürtlerin kendilerine maletmeye çalıştığı tüm kavimler Türk’tür. Sözde Kürt tarihçiler Türk tarihi üzerinden milli bir tarih oluşturma gayreti içerisindedir.

25-Kürtler açısından iddia edildiği gibi bir milletleşme süreci hiç bir zaman olmamıştır. Batı tarihçiliğinin uydurmalarıyla Kürtler hiçbir tarihsel geçmişleri olmadan bir anda tarih sahnesine çıkartılmışlardır.

26-Emperyalizm olmayan bir Kürt ırkı, olmayan bir Kürt dili ve kültürü uydurup bir millet yaratmak istemektedir. Diğer taraftan ise Türk Milletini aynı oranda tarihlerinden milli kültürlerinden mahrum bırakmak istemektedir.

27-Bir ülkenin esir düşmesi için önce tarihi elinden alınır. Sonra dili ve kültürü yozlaştırılır. Bu arada ekonomisi ele geçirilir. En sonunda silahlı işgal başlar ki bu işgalin en kolay safhasıdır.

28-Türk Milleti tepelerdeki yönetenlerin de desteğiyle bu işgalin altındadır ve suda ısıtılan kurbağa misali tatlı tatlı gevşemekte olan bitenin farkına dahi varmamaktadır.

29-Batılı araştırmacıların Kürdoloji adı altında yaptıkları bilimselliği son derece tartışmalı çalışmalar sonucunda özellikle 1800’lerin ardından Ortadoğu’da ve Türkiye özelinde Kürt sorunu emperyalistler tarafından giderek artan bir biçimde gündeme getirilmiştir.

30-Örneğin; Ruslar geleneksel politikaları olan Boğazlar yoluyla sıcak denizlere inme umutlarını kaybettikleri 1856 Paris Antlaşması’nın ardından Akdeniz’e inmek için kendilerine yeni bir yol aramak zorunda kalmışlardır.

31-Rusların Sıcak denizlere inmek için bulduğu yol yol Kafkasya,Azerbaycan,Türkiye,İran,Irak yoluyla Basra körfezine uzanan bir hat oluşturmaktadır.Bu yolu rahat geçmek için Minorsky, Nikitin, Jaba gibi daha sonra Kürdolojinin babaları olarak anılacak isimler görevlendirilmiştir.

32-Ancak bu Kürdologlar bilimadamı kimliklerinden ziyade siyasi kimlikleriyle ön plana çıkmışlardır. Kürdolojinin önde gelen isimleri olarak anılan bu kişiler aynı zamanda Rusya’nın Urmiye ve Erzurum konsoloslukları görevlerini yürütmüşlerdir.

33-Rusların Kürtlere olan bu ilgisi aynı şekilde Batılı devletler için de geçerlidir. Sömürgeci güçler arasındaki paylaşım mücadelesinin Ortadoğu’ya kaymasıyla birlikte Batılı Devletler Ortadoğu’nun etnik yapısını en küçük ayrıntısına kadar incelemeye almışlardır.

34-Batılılar bölgede güçlü uygarlıklar yaratan Türk, Arap ve Fars toplumlarının dışında kendi denetimlerine tabi olabilecek yeni bir unsur arayışına girmişlerdir. Bu unsurları keşfedip yoktan var etmek için de araştırmacılar görevlendirmişlerdir.

35-Ancak yapılan bütün araştırmalar bilimsel niteliği son derece tartışmalı, gerçeklikten son derece uzak kasıtlı ve zorlama verilere ve sonuçlara dayanmaktadır.

36-Maurice Duvarger, Kürtlerle ilgili olarak yapılan araştırmaların bilimdışılığını şu sözlerle ifade etmektedir: “Adıvar kendi yok bir dille tanımlanan; bu adı var kendi yok halk topluluğunu, birçok ‘sözde’ bilginler bir yere yerleştirmeye çalıştılar. +

37-Vardıkları sonuçların birbirini tutmazlığı, bunların saçmalığını daha da açıkça ortaya koymaktadır" demiştir.Emperyalizm Kürt vatandaşlarımızı kullanarak Türkiye de Kan ve gözyaşı ortamı oluşturmaya çalışmaktadır.

38-Bir yanda Terör azdırılmakta, diğer yandan Kürtlerin Türkiye toprakları üzerinde ayrı bir millet olarak tarih sahnesine çıkmalarına zemin hazırlamaya çalışmaktadırlar.

39-Bu Sebeple Doğu ve Güneydoğu halkına gerçeklerle ilgi ve alakası bulunmayan bir Tarih öğretilmekte sürekli ön atalar icat edilmektedir! Bu gün yaşanılanlar çok tehlikelidir amaç tarih uydurmak değil Türk tarihi üzerinden vatan topraklarımız üzerinde hak iddia etmektir

40-Bu sebeple sözde ön ata uydurma maskesi altında ülke bütünlüğümüz tehdit altına sokulmaktadır. Basında sözde Türk geçinen yazarlar ve sözde bilim adamları millete sözde Kürt ön ata iddialarını gerçekmiş gibi anlatarak büyük bir ihanet sergilemektedirler!

41-Tüm siyasi partiler bu konuda ya duyarsız kalmakta veya gerçek dışı Kürt ön ata ve sözde tarihi iddialarını destekler konuşmalar yapmaktadırlar. Bu durumda tüm vatanseverlere düşen görev ivedilikle tüm gerçekleri milletimize anlatmak ihaneti bitirmek olmalıdır.

42-Gerçekleri anlattığımızda ise "Kürt Yok mu demek istiyorsunuz Biz varız ve var olduğumuzu görüyorsunuz" denilmektedir Hâlbuki Biz "Kürt yok" demiyoruz. Ön ata diyerek kendilerinin aldatıldığını söylüyoruz. Kürtler Türklerin içerisinde Türkmenlerin Kürtleşmesiyle çoğalmıştır.

43- Bu sebeple Kürt tarihi yoktur. Kürt tarihi uydurmadır. Bunlar dışarıdan körüklenen, dış kayaklı odak noktalarının içerideki Türk düşmanları ile birlikte hazırladıkları yalanlar manzumesidir.

44- ARAP KAYNAKLARINDA “EKRAD” DEMEK “EŞKIYA” DEMEKTİR. 16.YY’DAN SONRA ANADOLU’YA GİREN KÜRTLERLE ALAKASI YOKTUR.
Sevgili Okurlar,
1480'lerden önce Anadolu'da Kürt yoktur.Araplar "Ekrad"sözcülüğünü"kötü huylu,çirkin yüzlü,karanlık hırsız,dağlı eşkiya vd"anlamlarda kullanmıştır.

45- Araplar Türkleri sevmedikleri için Azerbaycan Kafkasya civarına yerleşen bölgeye göç eden bazı Türk boy ve budunlarına bile -Ak Hunlara mensup dâhil “Ekrad-ı Balasagun” gibi - “Ekrad’lı adlar” vermişlerdir.

46-Osmanlı "Ekrad" sözcüğünü Kürtlere tanımlama olarak 16. Yüzyıldan itibaren kullanmaya başlamıştır. 16.yy’dan önce Kürtlere “Ekrad” denilmemiştir. Zaten 1480’lerden önce dünyada ve dünya tarihinde Kürt adında bir topluluk yoktur.

47-Tarihçilerimizin Kürt adıyla tarihte bir takım vazifeler yükledikleri toplulukların bu günkü Kürtlerle alakası bulunmayıp Arapların sevmedikleri için Kürt adını verdikleri topluluklarla ilgilidir.

48-Tarihte bu şekilde gelip geçmiş binlerce topluluk vardır.
Bu toplulukların birbirine bağlanması birbiriyle alakasız adları havadan veya yüzyıllar ötesine uçurarak değil tarihsel bağların sağlanmasıyla mümkündür.

49-Kürtlere tarih oluşturmak için yapılan veya tarihi bilmeyen sözcüklerden hareketle tercüme yapanların hazırladığı uyduruk tercümeler ile tarihin çeşitli dönemlerinde bir topluluğun önüne çıkıveren bir takım suçlara karışan "eşkıyalar" Ekradlar görüverirsiniz.

50-Tarih uydurucular Anadolu'ya yeni göçen kavme “Ekrad” denilmesinden istifade ile 1500’lerden önce nerede bir "Ekrad" sözcüğü geçtiyse "Kürt" olarak tercüme etmişlerdir. Halbuki tarih geriye işlemez. Bu tarih sahtekarlığı ile çeşitli dönemlerinde Kürtlere tarih uydurmuşlardır.

51-Bu eşkıyalara çeviride Kürt denildiği için sadece bir sözcük oyunu ile Kürtlerin tarihi oluvermiş olur.. Hâlbuki o yıllarda başta Araplar olmak üzere dağlarda bol miktarda nesepsiz eşkıya bulunmaktadır. Tüm bunlar cehalet veya bilinçli olarak yapılan Tarih sahtekarlığıdır!

52-Arap kaynaklarında “Ekrad” demek “eşkıya” demektir. Arapça bu eserler bu gün tercüme edilirken "Kürtlerle karşılaştık" şeklinde yapılır. Halbuki Marco Polo seyahatnamesinde eşkiyalarla “Ekrad" ile karşılaşılır. Hemen Kürtlerin tarihi Marco Polo zamanına indirilir.

53-Halbuki Marco Polo bir gurup eşkıya ile karşılaşmıştır o kadar. Hatta daha ileri gidilmiş tarihte var olmayan Kürtlere "dağlı kavim" bile denilmiştir. Bu dağlı kavimlerin bile ortaya çıktığı tarihten itibaren hangi yüzyıllarda nerelerde yaşadıkları +

54-Arap ve Pers coğrafyacıları tarafından tek tek kayıt altına alınmıştır ve sözü edilen coğrafî parçalar arasında Misak-ı Milli sınırları içinde kalan hiçbir yer yoktur. Dağlı kavimlerle ilgili ilk bilgileri veren tarihçi ve coğrafyacılar Taberî, Mesudî ve İstahrî’dir.

55-Ebu’l Farac, Makdisi, el-Kerhî, Yakut Hamevî, İbn el-Esîr, el-Ömerî vd. daha sonraki kuşaktır. Bunların hiç birisinde Anadolu Coğrafyasında Dağlı kavim denilen bu toplulukların yaşadığına dair hiçbir kaynak veya iki satır bilgi yoktur.

56-Dünya coğrafyasını yedi iklim taksimatına göre anlatan el-Himyerî’nin Anadolu’nun güney ve doğu kesimlerini anlatırken diğer halklardan bahsetmesine rağmen Kürtlerden hiç söz etmemesi de altı çizilmesi gereken hususlardandır.

57-Makrizî de Kürtlerden söz eder ve “… ancak, onların tamamı Fars’ta oturmaktadır” der. Tacu’l Arûs adlı meşhur sözlükte ise Kürt maddesinde şöyle denilmektedir. “Onların toprakları Fars, Irak-ı Acem, Azerbaycan,

57/A- Erbil ve Musıl’dadır.” El-Kazvinî de “Kelar, Taberistan şehirlerindendir. Orada Deylem Kürtleri yaşar” demekte ve Anadolu’da bir Kürt varlığından söz etmemektedir.”

58-Sultan Sancar’ın son anlarında Büyük Selçuklu İmparatorluğunun dağılmasını önlemek için yardıma gitmeye hazırlanan Harzemşah hükümdarını çadırında bir eşkıya (Ekrad) girer ve Harzemşah Hükumdarını öldürür. Bu aslında şanssız bir inzibati vakadır.

59-Bu hadisenin tercümesi "Harzemşah hükümdarının çadırına birden eşkıya bir Kürt girdi ve onu öldürdü" olarak yapılır. Hâlbuki çadıra giren bir Kürt değil bir eşkıyadır. Çünkü Kürtlerin küçük bir topluluk olarak tarih sahnesine çıkmasına 355 yıl vardır.

60- VATAN VE TARİH NAMUSTUR VERİLMEZ!

Milletleşme, Toplumların Tarihleriyle, kültürleriyle, milli kültür değerleriyle, Kan vererek elde ettikleri vatan topraklarıyla yüzlerce bazen binlerce yıllık kesintisiz devamlılığı olan bir süreçtir. Anadolu binlerce yıldır Türk vatanıdır.

61-Günümüzde Kürt teorisyenler bir soy kütük restorasyonu ve kültürel yenilenme faaliyeti içindedirler. Bunu yaparken kendileriyle aynı bölgede yaşayan Arap, Süryani ve Zazaları yutup kendileştirme faaliyetlerini de ihmal etmemektedirler.

62-Güneydoğu bölgesinden tanıdığım bazı Araplar, Kürtler tarafından Arapça konuşmamaları konusunda yoğun bir baskı uygulandığını belirtiyorlar. Süryanilerin büyük çoğunluğu Kürt baskıları yüzünden Avrupa’ya muhaceret +

63-++ eden Zazaları ise öteden beri kendilerinden saymaktadırlar. Halbuki bir Zaza ile bir Kürt’ün kendi dillerinde konuşarak anlaşmaları mümkün değildir. (Zazalar ile ilgili olarak ayrı bir gün paylaşımda bulunacağız.)

64-TÜRKİYE'DE TÜRK'E KARŞI ETNİK IRKÇILIK YAPILMAKTADIR. DEVLETİN KURUCUSU TÜRK MİLLETİ ETNİK UNSUR BÖLÜCÜLÜĞÜNE İNDİRİLMEK İSTENMEKTEDİR. ASIL MESELE BUDUR.

65-Kürdolojinin ilk başarısı olmayan bir Kürt ırkı yaratmak iddiasını dillendirmeye devam etmesidir. Bu süreçte Kürtlerin kökenine ilişkin yapılan çalışmalar herhangi bir kanıta dayanmaktan çok varsayımlara dayandırılmaktadır.+

66-+Temelsiz, gerçek dışı iddialar bilimsellikten çok kendi insanlarını tatmin etmeye yaramaktadır.Türklerin binlerce yıllık tarihinin her safhasıyla ilgili on binlerce yüzbinlerce eser bulunmaktadır Hâlbuki tarihin hiç bir dönemi ile ilgili Kürtlere ait bir kırık ok ucu bile yok

67-Evet ne bir çanak çömlek ve ne bir halı ne bir kilim bulunmamaktadır. Evet, Tarih Sahnesinde Hiçbir ülke Kürtlere Ait Bir Eşya Bulunamıyor! Nitekim, yabancı uzmanlar, “bir halı veya kilimin, bir çanak çömlek bir ok ucunun bile bulunamamasını” tenkit etmektedirler.

68-Haydi,Türkler Araplar Farslar Kürtlerin buluntularını gizliyor Amerikalılar,İngilizler,Ruslar da mı Kürtlere ait bir kaşık bile bulamıyor?Batılılar Kürtlere kucak dolusu para dökerken yabancı müzelerde Kürtlere ait kırık fincan dahi sergilemeyelim diye söz birliğimi ettiler?

69-Amerikalı Fransız İngiliz’ler başta Misyonerler arkalarına devletlerinin güçlerini alarak Anadolu’ya adım attıkları 200 yıl önce başlattıkları dilden, millet ve o millete ait bir tarih oluşturma gayretleri bu gün tarih uyduruculuğunun zaferiyle neticelenmiş ,

70-Selahaddin Eyyubi bile Kürt sayılmaya başlanmış, Tarihte Mezopotamya ile hiç bir ilgi ve alakası bulunmayan Kürtler, Türkçüler tarafından bile“Mezopotamya” ile Gutilerin ve Kassitlerin (Guz-Oğuzların) yurdu Zagros Dağları ilişkilendirilen sözcükler ile anılmaya başlanmışlardır

71- Nitekim medyada Büyük Türk hükümdarı "Selahaddin Eyyubiden Kürt ve Arap olarak bahsedilmesi"nin ve Kürtçülerin iddialı bir şekilde aynı yalanı söylemeye devam etmesi arkadaşlarımızı da etkilemiş, "Kürt Kahramanı Selahaddin Eyyubi" şeklinde paylaşım yapanlar bile olmuştur.

72-1480-1500'lerde oldukça küçük bir topluluk olarak Anadolu'ya göç eden Kürtlerin, nüfuslarının artması Anadolu'da başlayan Türkmen ayaklanmaları ve Şah İsmail ile birlikte hareket etmeye başlamaları sırasındaki tavırları ile olmuştur.

73-Bu topluluk bir millet değildir dünya üzerinde böyle gelip geçmiş on binlerce topluluk vardır. Nitekim 80’li yıllarda hocalarımızla yaptığımız çalışma ve incelemelerde sadece Kars yöresinde böyle yaşamış ve kaybolmuş 700 civarında topluluk izi gördük.

74-Göç dönemleri Yavuz’un Şah İsmail ve Anadolu’daki Türkmenler ile çatıştığı dönemlere denk gelmiş, Osmanlılar lehçelerindeki farklılık sebebiyle bu küçük topluluktan istifade yollarını seçmiş ve Türkmen Yurdu olan Güneydoğu da Kürt köyleri kurarak +

75-++ ve bu köylerde Anadolu’dan zorla göç ettirdikleri Türkmenleri Kürtçe öğrenmeye zorlayarak Safevilerle arada bir duvar oluşturmak aynı zamanda Türkmenlerin parçalanmasını sağlamak istemişlerdir.

76-Anadolu’ya yeni göçmüş yer tutmaya çalışan Kürtlerin Yavuz Sultan Selim’e gönderdikleri arıza’nın sadeleştirilmiş metnini okuyalım:

77-"CAN Ü GÖNÜLDEN İSLAM SULTANINA (YAVUZ SULTAN SELİM’E)BİAT EYLEDİK ILHÂDLARI (TANRITANIMAZLIKLARI) ZÂHİR OLAN TÜRKMENLERDEN ARINDIK, KIZILBAŞLARIN NEŞRETTİĞİ (YAYDIĞI) DALELET (SAPIKLIĞI) VE BİD’ATLERİ KALDIRDIKEHL-İ SÜNNET MZHEBİ VE ŞAFİ’İ MEZHEBİNİ İCRA EYLEDİK+

78-KIZILBAŞLARIN NEŞRETTİĞİ DALELET VE BİD’ATLERİ KALDIRDIK VE EHL-İ SÜNNET MEZHEBİ VE ŞAFİ’İ MEZHEBİNİ İCRA EYLEDİK. DUYDUK Kİ , PADİŞAH, ZÜLKADRİYE EYALETİNE GİTMİŞ; BUNUN ÜZERİNE BİZ DE MEVLANA İDRİS-İ BİTLİSİ’Yİ MAKAMINIZI GÖNDERDİK"+

79-"HEPİMİZİN ARZUSU ŞUDUR Kİ; BU MUHLİS KULLARA YARDIM EDESİNİZ. BİZİ KIZILBAŞLARA KARŞI KORUYUNUZ" demişlerdir. Yavuz ile başlayan Türkmenlerin katledilmesine paralel olarak Osmanlı eliyle Türkmenlerin Kürtleştirilmesi dönemi başlatılmıştır.

80-TÜRKMENLERİN KÜRTLEŞMESİ
Sevgili Okurlar,
Kürtler Osmanlı'nın kasıtlı politikaları ile kurulan Kürt köylerinde Türklerin Kürtleştirilmesiyle çoğalmıştır. Osmanlı defterleri ortadadır. İnanmayan Anadolu’nun hangi soy ve boyundan geldiğini buradan inceleyebilir.

81-Türklerin bir kısmı bu haksızlığa direndi ve canından oldu bir kısmı ise canlarını korumak için Kürt köylerine sığındılar veya Kürt köyleri kurarak Kürtçe öğrendiler. Kürtlerin çoğalması ve Türkmenlerin Kürtleştirilmesi böyle başladı.

82-Bu Sayede Safevi Türkmen devleti ile Osmanlı Devletinin Türkmen Anadolu'su arasına Suni bir millet olarak Türkmenden devşirilen Kürtler yerleşmiş oluyordu. Tarihçilerin hatta Yaşar Kemal'ın bile tespit ve incelemelerine göre Türkmenlerin Kürtleşmesi 80 yıl sürmekteydi.

83- Osmanlı Devleti yönetimini ele geçiren Devşirmeler tehlike olarak gördüğü Yörükleri Balkanlara sevk ederken her 30 yılda bir Türkmen aşiretlerini ise üçe bölüyor üçte birini Araplaşmış bölgelere üçte birini Anadolu'da bırakıyor üçte birini Güney Doğuya gönderiyordu.

84-18.yy başlarına kadar yüzyıllarca devam eden bu kasıtlı iskan politikaları ile Türkmenler Kürtleştirildiler, Araplaştırıldılar. Anadolu'da kalanları da Devşirmeler tarafından katledildiler. Buna rağmen Türk varlığı ayakta kalmasını başardı. +

85-Bu gün halen Türklükten bahsedebiliyorsak ( Sarp orman köylerinde Osmanlıya kafa tutarak yaşayan) Yörük Atalarımız ile İki dağın arasında yüksekçe bir yerde köylerini kuran Türkmen Atalarımız gibi dillerini, kültürlerini muhafaza etmeyi başaran asil Türk Milleti Sayesindedir..

86-Nitekim Lozan’da İsmet Paşa'nın kısaca ifade edildiği gibi Kürtler Türklerin içerisinden Türklerin Kürtleşmesiyle çoğalarak büyüyen bir topluluktur." Ayrı bir Kürt milleti yoktur.

87-Batı tarihçiliğinin uydurmalarıyla Kürtler hiçbir tarihsel geçmişleri olmadan bir anda tarih sahnesine çıkartılmışlardır.
Emperyalizm olmayan bir Kürt ırkı, olmayan bir Kürt dili ve kültürü uydurup bir millet yaratmak istemektedir

88-Bugün Güneydoğu bölgemizde yaşayan Türk topluluklarının, hükumetlerin yanlış iskan politikaları ve bilinçli olmayan yaklaşımları nedeniyle Kürtleşme sürecine itildikleri gözlenmektedir. Diyarbakır Bayrak yürüyüşü öncesi halen süren Kürtleşmeyi yerinde gördüm ve çok üzüldüm

89-Diyarbakır'ın çevresindeki köyler ve yerleşim alanlarında Kürtleştirme halen sürmektedir. Misafir Kaldığımız bir Türkmen aile Türkçe bilmiyor, oğulları vasıtasıyla anlaşıyorduk. Anne ve Baba her haliyle Türkmendi. Ancak ve ne yazık ki çocukları Kürtlüğü benimsemişlerdi!

90-Yanlış iskan politikası nedeniyle Kürtçe konuşan köylere, kurmanci ve Zazaca konuşan oymaklar zorlanarak yerleştirilmektedir. Bu durum günümüzde siyasi Kürtçülüğün ekmeğine yağ sürmek suretiyle “Türkmenlerin Kürtleşmesi” olgusunu güçlendirmektedir

91-Kürt tarihi ve Sosyolojisini oluşturmaya çalışan İsmail Beşikçi bile “Uzun asırlar içerisinde Kürtler tarafından asimile edilmiş Türklerin de varlığından” söz etmektedir. (Kürtlerin Mecburi İskanı, sh: 143, 1977, Birinci Baskı)

92-Bu gün kendini Kürt hisseden Kürt’tür ancak iki önceki paylaşımımızda belirttiğimiz gibi Anadolu’ya göç eden unsurların saf kan başka bir ırk olduklarını bile farz etsek bunun ancak %1’i Kürt % 4’ü 20.yy’da Kürtleşen Ermeniler % 95’i Kürtleşmiş Türk’tür

93-Kürt ön ata uydurucuları bile temeli Kürtçe olan tek bir sözcük bulamamışlardır. Buldukları heybe yün halı kilim ne varsa Türk kültürüne aittir. PKK tarafından gündeme getirilen hükumetler tarafından siyasi imtiyaz konusu yapılan Nevruz kutlamalarının kökü Asyatiktir.

94-Türklerin binlerce yıllık geleneklerinin bir kopyasıdır. Siyasi Kürtçülerin kullandıkları Muhayyel Kürt devletinin Çaputlarında kullandıkları“Sarı,kırmızı ve yeşil” renkler bile Türk eserlerinde ve giysilerinde sembolleşmiş Türk renklerdir. (Bu konuyu ayrı bir gün anlatacağız)

95-Türk Milleti dünya Tarihine on binlerce eser bırakmışken Kürtler madem millet ise "Bu topraklarda veya başka topraklarda Kürtlere ait bir tek çivi vardır!” diyebilirler mi? Diyemezler! O zaman Kürt Milleti nereden çıktı? Böyle bir şey olabilirmi?

96-Kürtler bir kavim veya bir millet değil Türklerin içerisinde çoğalmış küçük bir topluluktur. PKK, HDP veya PYD adı altında yapılanan tüm Siyasi Kürtçülerin toprak talep etmeye yönelik oluşturduğu tüm iddiaların tamamı aldatmadan ham bir hayalden ve ütopyadan ibarettir.

97-Kürt ön ata uydurucularının “ tarihte kendilerine ait olarak” anlattıkları kavimlerin neredeyse tamamı Türk asıllıdır. Bu durumu bilmeyen insanlarımız hatta bu konuda en hassas olması gereken Türkçü kardeşlerimiz bile internetteki bilgi kirliliğinin etkisi altındadır.

98-Nergize Tori’nin “Kürtlerde Sanat” adlı eserinde Hurriler, Mitanniler, Kassitler, Urartular, Mannailer, Medler peşinen Kürt olarak ilan edilmekte, bu topluluklara ait arkeolojik buluntular da Kürt sanatı olarak sunulmaktadır. Halbuki bunların tamamı yalandır!

99-Başlıbaşına dev bir Türk tarihi olan Medlerin imp. Tarihini burada ayrıca anlatacağız. Bu itibarla M.Ö. 2500'lerde Med hükümdarı olarak bilinen Zerdüşt ve "Zend Avusta" ile ilgili çok önemli bilgiler aktaracağız Türk tarihi her sayfasıyla gurur duyacağınız büyük bir hazinedir!

100-Birer Türk Kavmi olan "Elamlılar, Hurriler, Mittiniler" ile Ermenilere maledilen ancak hiç bir ilgi ve alakası bulunmayan, Türk kavmi "Urartuların tarihini" burada konu başlıkları olarak anlatacağız.

101- “Kürtler” isimli kitabın yazarı Nikitin Kürtlerin kökenini kanıtlamaya giriştiği çalışmasında “Demek ki Kürtlerin kökeni çok tartışmalı bir sorundur ve yukarıda özetlediklerimize oranla daha doyurucu sonuçlara varmak için bu konuda daha yoğun çaba gereklidir” sözleriyle +

102-"Kürt tarihi ile ilgili yapılan araştırmaların dayanaksız verilerle yürütüldüğünü", diğer bir ifadeyle "Kürt tarihi'ni uydurmak için çok gayret sarf ettiğini ancak başarılı olmadığını" itiraf etmektedir.

103-“Kürtlerin Kökeni”isimli kitabın yazarı İhsan Nuri ise Kürtlerin atası olarak anılan Med’lerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmaktadır:“Bu büyük milletin nasıl olup da tarih sahnesinden kaybolduğu,adının unutulmaya terkedildiği Şeyhname’de bile adının geçmeyişi ilginçtir.+

104-Bugün Med diye bir kavim ile ilgili bir bağ yoktur. Acaba tüm Medlerin adlarını yitirmeleri ve özellikle Medistan’ın merkezinde Kürt milletinin ortaya çıkması nasıl olmuştur”diye sormakta"Medlerin Kürtlerin atası olduğu"konusunda hiç bir kayıt ortaya koyamamaktadır.

105- Meşhur tarihçi ve coğrafyacı St. Martin, iki ciltlik “EAsie Mineur” (Küçük Asya) adlı eserinde Kürdlerden çok geç tarihlerde söz eder, fakat Anadolu’ya erken dönemde yaşayan tüm halkları tek tek saymasına rağmen Kürdlerden bahsetmez.

106- 16. Yüzyıla ait ünlü Şerefname günümüz Kürt tarih uydurucularının işine gelmediğinden “Kürt milletinin yüz karası” olarak vasıflandırılmaktadır Şerefname yazarı, bir diğer efsaneye göre. “Kürtlerin Bügdüz soyundan gelen Asyatik bir halk olduğunu da ileri sürmektedir.

107-Nitekim M. Şerif Fırat,“Doğu İlleri ve Varto Tarihi” adlı eserinde yıllarca Kürtçülük akımının içinde bulunduktan sora, aslının Türk olduğunu belgelerle açıklamaktadır.Siyasi Kürtçüler,eserin yayınlanmasından bir hafta sonra Şerif Fırat’ı katletmişler, cesedini parçalayarak,+

108-Çubuk gölüne atmışlar, kitabını da piyasadan toplayarak yok etmişlerdir. Yine bir Kürt asıllı Cumhurbaşkanı olan Cemal Gürsel bu kitabı kendi önsözüyle yeniden bastırmış böylece kitap tekrar yayılma fırsatı bulmuştur.

109-Aynı şekilde, bir zamanlar Kürt Teali Cemiyetini kurucusu Dr. Şükrü Sekban, 1930’larda gerçekleri görerek Fransa’da yayınladığı “Les Kurds” adlı eseriyle, soylarının Türk kökenli olduğunu bilim dünyasına bildirmiştir.

110-KÜRTLER ELEGEŞ KİTABELERİNDE VAR MIYDI?
Değerli Arkadaşlarım,
Elegeş kitabesinde bir kelimenin okunuşuna dayanarak Kürdlerin Turani bir halk olduğu iddia edilmiştir.

111-Orhun anıtlarına dayanarak Kürdlerin Türklerin bir kabilesini oluşturdukları tezi ileri sürülmüş, Türklerle Kürdlerin Türk tarihinin derinliklerinden itibaren birlikte olduğu hikayeleri uydurulmuştur.
Bu tamamıyla maksatlı olarak yapılmış bir hadisedir.

112-Bu konuda en yetkin şahıslardan birisi olan H.Namık Orkun’un Türkiye’nin siyasi yapısını yönlendiren içimizdeki şeytanlar tarafından yanlış yönlendirilerek bu hatalı okumayı bilerek yaptığı kanaatindeyiz.

113-Bu kasıtlı ve çok hatalı olarak yapılan okuma o gün için Kürtlerle bin yıllık kardeşlik masalları uydurularak milletleşileceği şeklinde ikna edilerek te yaptırılmış olabilir.

114-Halbuki bu yapılan yanlış okuma nedeniyle Milliyetçiler tarafından 40 yıl boyunca yazılan Tüm Kitaplar da Kürtlerin bu topraklarda en az Kadar Türkler kadar hak sahibi olduğu fikri zihinlere yerleştirilmiştir

115-Elegeş kitabelerinde “körtle” kelimesi bu eski Uygurca şiirde “güzel” anlamında kullanılmıştır.
Görüldüğü gibi Eski Türk yazıtlarında Kürt sözcüğü ile ilgili hiçbir kayıt yoktur çünkü M.S.1500’den önce dünya tarihinde Kürt adında bir topluluk yoktur.

116-Şimdi bunu söyledik mi Kürtler alınıyor ve "Sen bizim tarihimizi reddediyorsun" diyorlar. Öyle bir durum söz konusu değil.Kürtler Türkmenlerin Kürtleşmesiyle meydana gelmiştir dememizden neden rahatsız oluyorsunuz
Eğer böyle bir rahatsızlığınız varsa demek ki siz bölücüsünüz

117-Siyasi Kürtçüler dış güçlerle birleşerek PKK kılığında Hem Türkleri öldürtecekler hem siyasi nüfuzları ile Türkiye’nin üzerine örtü gibi yerleşerek Batı'da bütün gayrimenkulleri alacaklar daha sonra buda yetmeyecek Güneydoğuda ayrıca toprak isteyecekler! Hadi Oradan!

118-Siyasetin tepelerinde gizli Ermeniler etkin durumdadır. Mankurtlaştırılmış Türkler,din iman maskeli Kürtçülere Türk aleyhtarı partilere oy vermektedir!
Alternatif partiler bile dün Ermeni "Norşin" açılımını yapan veya "Kobani" başta Suriye sınırına ABD'yi yerleştirenlerdir!

119-Arada bir adres gösterilen Bebek Katili ile daha önce yapılan görüşme lerde varılan mutabakata göre, Türklerin Cumhuriyetin kurucusu olması sebebiyle kazandığı hakları Anayasa değişikliği yoluyla PKK'ya ve Suriyelilere devir etmek istiyorlar. Buna asla müsaade etmeyiz!

120-Biz bu topraklar da 15.000 yıldır varız. Son bin yıldır Anadolu'nun dağına taşına yaylasına ovasına Türk Mührü vurmuşuz. Son olarak Selçuklu Devletini Osmanlı Devletini ve akabinde Türkiye cumhuriyeti devletini biz kurduk. Bu ülke Türk yurdudur!

121-İleride ayrıntılarıyla anlatacağımız gibi Tarihte bütün Türk devletlerinin yıkılması devletin içeriden elden geçirilmesi ve egemenlik aktarımı akabinde yönetim devri ile gerçekleşmiş arkasından kan ve göz yaşı ve sürgün dönemi başlamıştır. Şu anda yapılmak istenilende budur.

122-Türk milleti olarak Kurucu millet olarak elde ettiğimiz hakları devir ederek ortaklık devleti şekline geçmemiz demek yeni bir Balkan faciasını kabul ederek Anadolu'da soykırıma uğramayı, kalanlarında kan ve gözyaşı içerisinde Anayurdumuzu terk edip gitmesi demek olacaktır!

123-Tarih vatandır. Tarihteki vatan toprakları bu günkü topraklarımız gibi mazi değil korumamız gereken vatan topraklarıdır. Nasıl insanlar iyi bir mazileri olmadığında dikkate alınmıyorsa tarihteki Vatanına sahip çıkmayan milletler hür yaşama hakkını kaybederler.

124-Tarihte bize ait olan topraklar üzerinden senaryolar yazılarak sahiplenilmektedir. "Canları öyle istiyorlarsa bırakalım öyle oluversin" diyemeyiz Tarih uydurulmasının sebebi yurdumuz parçalanarak içerisinden yeni uluslar çıkarılmaya çalışılmasıdır!

125-Bu da Coğrafyamızda kan ve gözyaşı demektir Emperyalizm olmayan bir Kürt ırkı, olmayan bir Kürt dili, Kürt Tarihi ve kültürü uydurup bir millet yaratmak istemektedir Buna asla müsaade etmemeliyiz daha doğrusu ve açıkçası ölürüz ancak böyle bir ihanete müsaade edemeyiz.

126-Değerli Arkadaşlarım,
Konuyu ne kadar özetlesem de parça parça anlatmak istemediğim konumuzu bir zincirde tamamlayarak dağılmadan kitap gibi okumanız için yazdım. Ancak ne kadar uğraşsam da uzadı. Kusurumuza bakmazsanız sevinirim.

127-Bizi takip ettiğiniz ve okuduğunuz için, RT ile yazdıklarımızı diğer arkadaşlarımıza aktardığınız için, beğenileriniz için yürekten ayı ayrı teşekkür ederim. Mümkünse daha çok RT+RT ile yazdıklarımızın yayılmasına yardımcı olalım.
Sevgiler Saygılar Selamlar.