Thread by @TNERUNAL

1- ETNİK TUZAK
TÜRK VATANINI PARÇALAMAK MAKSADIYLA SÜRDÜRÜLEN ÇALIŞMALARIN ÜLKEMİZİ SÜRÜKLEDİĞİ VAHİM DURUMU, GERÇEKLERLE ALAKASI BULUNMAYAN İDDİALARI NETİCELERİNİ ANLATIYORUZ
OKUYUNUZ OKUTUNUZ

2- Değerli Arkadaşlarım,
Eski dünyanın en önemli medeniyet merkezlerinden olan Anadolu Son buzul çağından bu yana 15.000 yıllık Türk yurdudur. (Bu konuyu defalarca anlattık)

3- Anadolu coğrafyasında milattan önce Türk ırkının birer temsilcisi olan Hattiler, Hurriler, Mittaniler, Urartular, Kimmerler, İskitler, Truvalılar, Medler, Partlar yer almışlardır.

4-Çok kısa bir süre Egede Lidyalılar, Frigyayılar, hâkim olmuş ancak Malazgirte kadar geçen daha sonraki 1500 yıl içerisinde yine İskitlere bağlı boylar, Sarmatlar,

5-Hunlar, Avarlar, Uzlar, (Oğuzlar) Peçenekler, sayısız Türk boy ve budunu Anadolu’ya ya Bizans eliyle yerleştirilmiş veya göç ederek Anadolu’ya kendisi yerleşmiştir.

6-Büyük Selçuklu Devleti döneminde Oğuzların yönetimle olan gerginliği sebebiyle Türkler büyük kitleler halinde Anadolu’ya göç etmişler, Anadolu’ya önceki bin yıl boyunca yerleşen Türklerle kaynaşarak,+

7-Anadolu’nun dağına taşına Türk Mührü vurmuşlardır. Son bin yıldır ise bu coğrafyanın hâkimi Türkler olmuştur. Moğol akınlarının etkisiyle Anadolu tekrar yoğun bir Türk göçü almış, +

8-Moğolların Anadolu’da yaptığı katliamlara rağmen Oğuzlar/Yörükler-Türkmenler Osmanlı Devletinin kuruluşunu sağlamış Anadolu tekrar Türk yurdu hâline gelmiştir.

9-Prof.Dr.Faruk Sümer, Oğuzlar adlı kitabında Anadolu’ya gelen Oğuz boylarını yerleştiği bölgelerle birlikte vermektedir. Oğuzlardan başka diğer Türk boylarından da Anadolu’ya gelen daha birçok grup vardır.

10-Son yüzyıllarda ise Balkanlardan 4,5 milyon civarında Türk göç etmiş bunun yanında Kafkaslardan ve Balkanlardan bir miktar Çerkez, ve çok az sayıda Gürcü Arnavut, Boşnak, gibi Türk kökenli olmayan topluluklar Türkiye’ye göçmüştür.

11-Bütün bu tarihî ve coğrafi hareketliliklere bağlı olarak Türk ırkının ve Türk milletinin belirleyici olduğu bir kimlik oluşturmuştur. Bugün Türkiye’de Türkçeyi Ana dili şeklinde olarak konuşan nüfus %94 civarındadır.

12-Buna rağmen etnik kimlik üzerinden tartışmalar yapılmakta; bilinçli ya da bilinçsiz kavram kargaşası yaratılmaktadır.

16-ETNİK İHANET
Değerli Arkadaşlarım,
Son yıllarda Dünya şartlarındaki değişmeye paralel olarak dilimize giren etniklik kavramı sürekli gündemde tutulmaktadır.

17- Özellikle siyasal açıdan, ülkemizi çok kültürlü bir model içinde görmek isteyenler ile bunların tesirinde kalanların Alman sosyal araştırmacılarından Peter Alford Andrews’in 90’lı yıllardan itibaren ülkemizde etkili olmuş+

18-“Türkiye’de 47 Etnik Grup bulunduğu” şeklindeki uydurma nazariyelerini bazı siyasi yetkililerinin de hiçbir ciddi araştırmadan geçirmeden benimsemiş olması üzücü ve düşündürücüdür.

19-Ülkemizde farklı lisan, din, kültür halkı yaşasa bile bu insanların "millet-i hakime" veya egemen toplum olan Türk milletine uyum sağlaması gereklidir. Fransa da Almanya da İngiltere de böyledir.

20- Aksi takdirde "Ulus devlet fikri yerine aşiret veya kabile ruhu hakim olmuş olur.

21-Türk Milliyetçiliği etnik ölçekli bir kavram değildir; bundan dolayı etnik çağrışım yapmaz. Türk Milliyetçiliği Türk Milletini bir bütün olarak bağımsız ve hür yaşamasını sağlayan iradenin adıdır.

22-Diğer milletlerin varlığını da inkâr etmeden, dünyayı daha adil, anlamlı ve istismar edilmeden yaşayabilmenin reçetesidir.

23-ETNİSİTE NEDİR?
Değerli Arkadaşlarım,
Etnisite, milliyetçilik tartışmalarının merkezinde yer alan ve millet olgusunun inşasında kullanılması sebebiyle modernizmle birlikte uluslararası sistemi derinden etkileyen bir olgudur.

24-Etniklik, biyolojik olmaktan öte kültürel değerlere bağlı bir kavramdır. Kültürel değerlere yani doğuştan sonra kazanılanlarla ilgilidir. Etniklik sadece bir kültürel unsura göre şekillenmez

25-Diğerleri gibi dil de etnikliği belirleyen faktörlerden sadece birisidir. Bu böyle olmakla beraber Batı Avrupa ülkelerinde bizden farklı olarak dil ve mezhep etniklik belirleyicisi olabilmektedir.

26-Çünkü Hıristiyanlıkta mezhepler ayrı birer din gibi kabul edilmektedir. Dilde etniklik göstergesi olabilmektedir. Türkiye’de ise Kırmançca konuşan Türkmen köyleri vardır. Bazı Türk aşiretleri de Kırmançca konuşmaktadırlar.

27-Türk aşiretlerinin Kürtleşmesi konusunda rahmetli Prof. Dr. Mehmet Eröz’ün araştırması ve makalesi hala başvuru kaynağı özelliği taşımaktadır.

28-Türk aşiretlerinin Anadolu’da ayaklanmaların ve mezhep çatışmalarının yaşandığı Yavuz Sultan Selim ve sonraki dönemlerde Alevi Türkler güvenlik amacıyla kendilerini Kürt olarak da tanımlamışlardır.

29-TÜRKİYENİN %86,2 Sİ YÖRÜK TÜRKMEN ÇEPNİ VD TÜRKTÜR. %94’Ü TÜRKÇE’DEN BAŞKA İKİNCİ BİR DİL KONUŞMAYAN VATANDAŞLARIMIZDIR.

30-Değerli Arkadaşlarım,
Zaman zaman Türkiye’deki etniklik, etnik gruplar ve etnik dağılım ele alındığı zaman sadece dilden veya dil ağırlıklı hareket edildiği görülmektedir. Bu yanlış bir değerlendirmedir.

31- Bu konuda araştırma yapanlar Dünya dillerinin etnolojik verilerine dayalı olarak etniklik tayin etmektedirler. Anadili Türkçe olan nüfus %86.2 olarak verilmektedir.

32- Oysa kendini Türk olarak hissedenlerin ve Türk kimliği içinde görenlerin ve Türkçeyi Anadili olarak konuşanların oranı %94’leri bulmaktadır.

33-Bu bakımdan anadili Türkçe olan Türk ırkına mensup Yörük, Türkmen, Çepni. Kıpçak, Kırım Tatarı, Nogay vd %86.2 nüfusun dışında kalanların Etnik olgusunu kaşıyanlar tarafından Türk kabul edilmemesi affedilebilir bir hata değildir.

34-Geçtiğimiz yıllarda CIA’nın Türkiye'de yaptırdığı gizli araştırma Sabah Gazetesinde manşetten yayınlanmıştı. CIA araştırmasına göre bile “Türkiye'de yaşayan halkın %85’i Türk asıllılardan oluşuyordu”

35-Günümüzde de bu ve benzeri araştırmaların sonuçları göstermektedir ki, ülkemiz nüfusunun yüzde 85-90’ını soy, din, dil ve kültür açısından bir ortak paydada birleşen Türk halkının varlığı temsil etmektedir.

36- Devleti kuran ve büyük çoğunluğu temsil eden Türklük olgusunun “öteki” konumuna getirilmek suretiyle vatan toprakları içerisinde yeni yeni bir “çok kültürlülük” macerasına ülkenin sürüklenmesi akıl-mantık işi değildir. Buna Türk milletinin izin vereceği de düşünülemez.

37-Etniklik kolay tarifi yapılamayan ancak daha ziyade kültürel özelliklerle ilgili bir kavramdır. Bir başka ifadeyle genelde doğuştan sonra elde edilenler ve kazanılanları kapsadığından daha ziyade biyolojik menşe dışında aranır.

38-Bundan dolayı etnik kimlik ile kültürel kimlik içiçedir ve biri diğerinin yerine kullanılabilir. Etniktik sosyal etkileşimin doğurduğu bir olgu olup, etniklikte biyolojik fark mutlak aranan bir faktör değildir.

39- Etniklik kültürle bir başka ifadeyle yaşama tarzıyla ilgili olduğundan etnisite, kültürün herhangi bir unsuruyla özdeşleştirilemez. Etniktik sadece dil, din, örf ve adetler, ayrı bir edebiyat geleneği, sanat anlayışı ile kültür organik bütününden ayrı değerlendirilemez.

40- Etniktikten kaynaklanan etnik grup bütünden sosyal mesafe bakımından uzak daha çok kültürel olarak teşekkül etmiş bir sosyal gruptur. Bir etnik grubun ortaya çıkması için ana kültür kalıbından,+

41- hâkim kültürden dilde, dinde, örf ve adetlerde, edebiyatta, mimaride, musikide, sosyal hayatın her bir parçasında farklılık söz konusu olmalıdır.

42-Sadece mahalli dil farkı değil, yaşama tarzı farkı varsa etnik gruptan bahsedilebilir. Etnik grup ortak kollektif şuur, farklı tarih anlayışı, örf ve adetlerden ve farklı inançlardan kaynaklanır.

43-Etnik grup kültürel açıklama gerektirir. Irki gruplar ise fiziki, genetik açıklamalara ihtiyaç duyurur. Bu bakımdan etnik grup kültürel değerlere endekslidir.

44- Etnik grup bir nesilden dier nesile aktarılan ve aynı sosyal ve kültürel geleneğe ortak olan topluluklar olarak da tarif edilebilir.

45- Her ne kadar etnikliği tayin eden değerler ve kültür unsurları belirli ise de, bunlar da iç dinamizmlerinin bir gereği olarak tarih boyu değişmez değillerdir. Bunlar ilavelere ve yeniden şekillenmelere maruz kalabilirler. Bu durum etnikliği etkiler

46- “ETNİK AİDİYET” BÖLÜCÜLÜĞE HİZMET EDEN BİR İFADEDİR.
29 Ekim günü Diyarbakır’da Cemil Taşkesen adlı PKK sözcüsü olduğu görülen şahıs Sayın Meral Akşener’e “Dilimiz inkar ediliyor kimliğimiz inkar ediliyor, Kürdistan inkar ediliyor biz buna karşıyız. ”diyor..

47-Sayın Meral Akşener ise şaşkınlığa düştüğü anlaşılıyor ancak “Anadolu Coğrafyasında bir bütün olarak Bu coğrafya da Edirne’den Kars’a denir ya hani oraya kadar olan sistemin içinde pek çok etnik aidiyet var”diyor.

48- Önce PKK’nın sözcülüğünü yapan Cemil Taşkesen isimli şahsa cevap verelim :
PKK’nın Kürdistan Diasporası tamamıyla bir ham hayalden ütopyadan ibarettir.

49-Tarihte, hiçbir zaman Kürt adıyla ne bir kavim, ne de Kürdistan denilen bir toprak parçasına rastlanılmamıştır. Bu sadece dışarıdan körüklenen, dış kayaklı odak noktalarının yaratmak istedikleri bir Kürt diasporasıdır.

50-Minorski, Bazin ve Mc. Kenzie gibi otoritelerin bu diaspora için ileri sürdükleri görüşlerin de sürekli birbirini nakzeden(bozan) çelişkilerden ibaret olduğu ortaya konulmuştur.

51-Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında kimse zorla tutulmamaktadır. Ülkemizi beğenmeyen çekip gider ancak devlet içinden devlet çıkarma hesabı içerisinde olan Batı’nın çıkarlarına uygun hareket edenler önce işledikleri suçun cezasını ödemek zorundadır.

52-Her türlü ihanetin bir bedeli vardır. Bu gün bu bedeli ödememek için sırtını ABD’ye ve Avrupa’ya dayayacaklarını sananlar ileride böyle bir ortamın bulunmadığını görecekler yaptıkları ihanetin bedelini yasalar önünde ödeyeceklerdir.

53-Bunların ihaneti Türkleştirilmiş Anadolu coğrafyasını haçlı saldırılarına uygun hale getirmektir. Bu saldırıların paralı askeri olmaktır. Buna kimse şüphe duymasın ki; ABD’ye ve AB’ye rağmen de olsa; bu ihanetler kırılacaktır.

54-Türkiye’de asıl sorun ülkeyi yönetenlerin bölücü ırkçılık sorununu demokrasi içinde çözülemez noktaya taşmalarındaki ihmal ve gaflettir.

55- Sayın Tayyip Erdoğan Mecliste yaptığı konuşmalarda “Kürdistan” ve “Lazistan” ayrımcılığını dile getirmekten çekinmemiş bu yanlış iddialarına Cumhuriyetin kuruluş dönemini ve Osmanlı dönemini de katarak gerçek dışı ifadelerde bulunmuştur.

56- Çözüm Süreçleri ve Türksüz ve Atatürksüz Anayasa taslakları ve Bebek katili ile PKK yöneticileri ile yapılan görüşmelerle başlatılan süreç, Akil adamlar, Dolmabahçe mutabakatı gibi sayısız kabul edilemeyecek işler ile +

57- terörü bizzat yönetenler azdırmış, ona yeni mevziler kazandırmışlardır. Çıkarılan birçok kanun özellikle Yerel Yönetimler Yasası ve İç Güvenlik Yasasındaki değişiklikler sadece birer örnektir.

58- Ülkeyi yönetenler sık sık “terörle bir yere varılmaz; terör daha fazla demokrasiyle çözülür; hak ve imtiyaz verirsen birlik sağlanır” anlayışından hareket etmesi yanlış olmuştur.

59- Bundan dolayı terörle mücadele, müzakere ve pazarlık safhasına dönüşmüştür. Bu durum terörü durdurmamış verilen imtiyazlar ile terör daha da azmıştır.

60- Ülkemiz için en önemli sorun insanların konuştukları ana dile göre ayrıştırılmaları ve haklarında kolay ve basit genellemelere gidilmesidir. Kurmançça veya Zazaca konuşan vatandaşlarımıza yanlış etiketler vurulmaktadır.

61-Ülkeyi yönetenlerin terörist başını Kürtlerin temsilcisi gibi görmeleri ve onun görüşlerinden istifade edilebilirliğini ileri sürmeleri ne kadar yanlışsa; Kürt vatandaşları da kolay ve basit genellemeye giderek terör örgütü üyesi gibi görmek o kadar yanlıştır.

62-Kürt ile Kürtçü birbirinden çok farklıdır.
Türkiye’de bir Kürt sorunu değil; Kürtçülük sorunu vardır. Bu konu maalesef siyasi rant hesaplarına bir malzeme olmuştur.

63- Kürtçülük sorunu da Kürtlerin değil; Kürtleri dün Osmanlı’ya, bugün de Cumhuriyet Türkiye’sine karşı kullananların sorunudur.

64- Değerli arkadaşlarım,
104 Amiral’ın berbat ve Türkiye için sayısız tehdit ve tehlike arzedecek bir ABD İngiliz meşeli Kanal İstanbul gibi bir projenin vereceği zararların en önemlilerinden birisi olan Montrö sözleşmesi gibi oldukça ciddi ve+

65- ülkemizin güvenliğini ilgilendiren kendi bilgi sahalarına giren bir konuda açıklama yapmaları sırasında Sn AKP lideri Tayyip Erdoğan’dan bile önce devletin amirallerine defalarca “Zevzek” diyen Sn Meral Akşener +

66- PKK’lı şahsın önünde o hiddetini gösterememiş kendini savunmak zorunda kalır bir durum sergilemiştir.
Bahsettiği “etnik aidiyet” konusuna gelecek olursak Türkiye’de etniklik, milliyetçliik ve milliyet konularında yaygın bir cehalet bulunmaktadır.

67-Etniklik, biyolojik olmaktan öte; kültürel değerlere göre bütünden veya hâkim gruptan veya başka bir sosyal gruptan farklılığı ifade eder. Etniklik ırkî değil; kültüreldir. Yani yaşama tarzı ile ifade edilir.

68-Türkiye’de yüzyıllardır Türk kültürünü yaşayan ve Türk kültürünün unsurlarını yaşama tarzı olarak benimseyen bazılarının sadece kültürün bir unsuru olan dile dayalı bir farklılık+

69- hatta farklılığın da ötesinde milliyet ve millet peşinde koşmaları Türk Milletine karşı yapılmakta olan temelsiz bir ırkçılığı belirler.

70- Bu şekilde Türk milletine ve Milletin meydana getirdiği milli varlığa karşı gelişen temelsiz ve haksız ırkçı eğilimler ülkenin huzurunu ve istikrarını bozabilir.

71-Böyle bir durum da hemen devreye Türkiye’yi içten parçalamaya çalışanlar devreye girer, yapay etnikleştirilmiş ve dışarısı tarafından kullanılan unsurlarla kendini Türk olarak hissedenler arasında kargaşa, karmaşa +

72-hatta bir iç savaş ortamı bile oluşturmak amacıyla hazırlanmış senaryolar ortaya çıkar Bu tutum ve zihniyet , birlikte yaşayan insanların duygusal bütünlüğü, uyumu veya konsensusuna karşı düzenlemekte olan açık saldırıdır.

73-Nitekim PKK 1960'larda Feodal yöneticilerin bazı eşkıyaları destekleyerek başlattığı, bunun yanında Doğu mitingleri adıyla bazı partilerce yürütülen kışkırtmaların neticesinde Batı'nın desteğiyle 80'lerde ortaya çıkan ve ülkemize karşı kullanılan bir ihanettir.

74- AMERİKA BİLE MİLLETLEŞİRKEN NEDEN BİZE AYRIŞMA DAYATILIYOR?
Amerika’nın gerçek sahibi Kızılderililerdir ve Ülkeye göç edenler tarafından tarafından katledilmiş az sayıda kalmışlardır

75- Bu şekliyle 300 yıllık tarihi olan 170 çeşit halk bir araya gelerek Amerikan ortak kültürünü ve Amerikalı olma şuurunu meydana getirmiştir.

76- Bir zenci, bir kızıl derili, bir İspanyol , bir meksikalı farklı köklerden , farklı soy ve kültür alanlarından gelmiş olsalar bile, Amerikan toplumu içinde etnikçilik, ayırımcılık yerine hakim kültürle bütünleşerek "Amerikalıyım" imajını canlı tutmaya çalışırken +

77- aynı kültürle yoğrulmuş, aynı milletin üyesi olmanın şerefini birlikte idrak eden, aynı dini inanca mensup toplulukların devlet içinde yeni parça devletçikler çıkarmak için hazırlanan senaryoda kullanılmalarını anlamak mümkün değildir.

78- Daha sonraki paylaşımlarımızda açıklamayacağımız gibi Türkiye de etnik grup sayılması muhtemel toplulukların yüzdesi çok azdır veya bilgisizlik sonucu “etnik aidiyet” şeklinde değerlendirilen toplulukların %99’unun aslı Türk olup+

79- din ve ulusal kültür yönüyle bizimle karışmış kaynaşmış kendini Türk Milleti aidiyetini Kabul etmiş vatandaşlarımızdır.

80- Atatürk bu gerçeği en iyi şekilde görmüş ve bilinen "Ne mutlu Türküm diyene" sloganı ile birliğimizi sembolleştirmiştir. Bu anlamlı ifade aynı zamada "milletleşme " sürecinin özünü teşkil eder.

81- Atatürk bu ifadesiyle "Ne mutlu Türk Olana" dememiştir, aksine "Türküm diyene" şeklinde bir ifade kullanmıştır. .

82- Bu, sosyolojik anlamda küçük etnik topluluklar varsa bile onlarında eşit vatandaşlık ve Türk millet bünyesinde birleşerek "millet olma" sürecinin bir yansımasıdır.

83- KENDİNİ TÜRK MİLLETİNİN BİR ÜYESİ GÖRENLERİ “TÜRK KİMLİĞİ” DIŞINDA DÜŞÜNEMEYİZ
Türkiye'de Lozan anlaşmasıyla Ermeni, Rum ve Yahudiler azınlıklar sayılmıştır.

84- Ancak, bunların önemli bir bölümü de dün Osmanlı'da, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde çoğunluk haklarını kullandıklarından azınlık olmaya itiraz etmişler ve Türk hoşgörüsüne yüzyıllardır sığınmanın kadirşinas örneklerini vermişlerdir.

85- Kendilerini Türk milletine mensup sayan, Türk Kültürünü bir hayat tarzı olarak paylaşan gayri Müslimleri de Türk kimliği dışında düşünemeyiz.

86- Türk kimliği Anayasamızın 66. Maddesi’ne göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının milli ve kültürel kimliğidir.

87- Dıştan kumandalı bölücü çetenin yabancı gazetelere ilan vererek şikayetçi olduğu ve değiştirilmesini istediği Anayasa maddelerinden birisi 3. Maddeyse diğeri 66. Maddedir.

88- Çünkü bu maddelerde ırkçılık yoktur. Ama bunların değiştirilmesini isteyenler mikro ırkçılık yoluyla siyasi tanınma peşinde olduklarından bu maddeler işlerine gelmemektedir.

89- Devleti kuran ve büyük çoğunluğu temsil eden Türk varlığının “öteki” konumuna getirilmek suretiyle bir “çok kültürlülük” macerasına ülkenin sürüklenmesi akıl ve mantık işi değildir. Buna Türk milletinin izin vereceği de düşünülemez.

90- Konuya sonraki yazılarımızda devam edecek Türkiye de sahiden 47 etnik grup var mıdır? Tayyip Erdoğan’ın “Laz, Çerkez, Gürcü vd” diye başlayan Balkon konuşmaları ve +

91- Türk milletini etnik seviyesine düşüren, Türkçülüğü, Kürtçülükle eş gören açıklamalarına, 20 yıldır oluşturulan sorunlara ve çözüm yollarına değineceğiz.

92- Tüm Değerli Arkadaşlarımıza takipleri, beğenileri, RT’leri ve yorumları için çok teşekkür eder Sevgi ve Saygılar sunarım.
03.11.2021 Saat 23.09
TANER ÜNAL