Ahmet Profile picture
Feb 20 22 tweets 3 min read
Vahdettin’in Kuran ve Hadis Meallerini Yasaklaması

Padişah Vahdettin, işgal yıllarında sadece İstanbul’daki bazı tarihi camileri ve mezarlıkları işgalcilere satmakla kalmamış, Kuran ve hadis meallerini de yasaklamıştır.
Mustafa Kemal’in komutasındaki Türk Orduları'nın 13 Eylül 1921’de Sakarya Meydan Savaşını kazanmasından yaklaşık bir buçuk ay sonra işbirlikçi Padişah Vahdettin bir kararname yayınlayarak ayet ve hadislerin meallerinin gazetelerde yayımlanmasını yasaklamıştır.
23 Ekim 1921 tarihli kararnameyle yasak bildirilmiştir. Kararname 19 Ekim 1921’de imzalanmıştır.

Vahdettin Kuran ve hadis meallerinin yayımlanmasını yasaklayan kararname 23 Ekim 1921 tarihli Takvim-i Vekayi gazetesinde yayınlanmıştır. Kararnamede bu yasağa uymayanların
cezalandırılacağı belirtilmiştir.

Vahdettin’in ve İstanbul Hükümeti’nin nazırlarının (bakanlarının) imzasıyla yayımlanan, gazetelerde Kuran ve hadis meallerinin yayınlamasını yasaklayan kararname şudur:

“11 Recep 1327 tarihli Matbuat Kanunu’na Müzeyyel Kararname:
Madde 1:

Resail-i mevkuteden maada (Belli aralıklarla çıkan küçük kitaplardan başka) ceraidde (gazetelerde) Ayet-i Kuraniye ve Ehadis-i Şerife’nin meallerinden bahis olunabilirse de aynen ve tamamen derci memnudur, (yasaklanmıştır.)
İşbu memnuiyete (yasağa) muhalif hareket eden gazetenin müdür-i mesulü ile makaleyi yazan, onar liradan yirmişer liraya kadar cezay-i nakdi ya, yirmi dört saatten bir haftaya kadar hapis ile yahud her iki ceza ile birden mücazat olunurlar.
Madde 2: İşbu kararname tarihi neşrinden muteberdir, (geçerlidir).

Madde 3: İşbu kararnamenin icrasına Harbiye, Dâhiliye ve Adliye Nazırları memurdur.
Meclis-i Umumi’nin içtimaında kanuniyeti teklif edilmek üzere işbu kararnamenin mevki mer’iyyete vaz’ını irade eylerim.

17 Sefer 1340-19 Teşrinievvel 1337
İmza: Mehmed Vahideddin.
Dâhiliye Nazırı ve Nafia Nazır Vekili: Ali Rıza,
Hariciye Nazırı: Ahmet İzzet, Şeyhülislam: Nuri,
Sadrazam: Tevfik,
Şura’yı Devlet Reisi: Tevfik,
Harbiye Nazırı ve Bahriye Nazır Vekili: Ziyaeddin,
Ticaret ve Ziraat Nazırı: Safa,
Adliye Nazırı: Kazım,
Maliye Nazırı: Faik Nuzhet,
Maarif Nazırı ve Efkafı Hümayun Nazır Vekili: Said”

Vahdettin, Kuran ve hadis meallerinin sadece gazetelerde değil kitaplarda da yayınlanmasını yasaklamıştır. 19 Nisan 1920’de kitaplarda da Kuran ve hadis meallerinin yayınlanması yasaklanmıştır.
Peki ama Padişah Vahdettin, Kuran ve hadis meallerini neden yasaklamıştır?

Bu soruya doğru cevap verebilmek için yasakların zamanlamasına bakmak gerekir.

Vahdettin’in kitaplarda Kuran ve hadis meallerinin yasak tarihi 19 Nisan 1920’dir.
Yani kurnaz işbirlikçi Vahdettin, TBMM’nin açılmasından dört gün önce böyle bir yasak getirerek Atatürk’ün ve Kuvayi Milliye hareketinin “dine aykırı hareket ettikleri” propagandasının zarar görmesini engellemek istemiştir.
Çünkü bilindiği gibi 11 Nisan 1920 tarihli bir fetvayla (Şeyhülislam Mustafa Sabri ve İstanbul Müftüsü Dürrizade’nin hazırladığı) Kuvayi Milliye’nin “din dışı” olduğu ve “Kuvayi Milliyecilerin faaliyetlerinin Allah’ın buyruklarına ve şeriata aykırı olduğu” ilan edilmişti.
İşte Vahdettin, bu propagandanın etkili olması için, halkın Allah’ın buyruklarını okuyup anlamasına engel olmak istemiş, bu amaçla 19 Nisan 1920’de Kuran ve hadis meallerinin kitaplarda yayımlanmasını yasaklamıştır.
Atatürk ise bu propagandaya karşı bir karşı fetva yayınlatmış ve TBMM’yi tekbir ve dualarla açtırmıştır.

Ayrıca Vahdettin, bu yasak kararından bir gün önce, 18 Nisan 1920’de Kuvayı Milliye’ye karşı “paralı ordu” Kuvayı İnzibatiye’yi kurmuştur.
İşte Vahdettin bu süreçte halkın Kuran’daki gerçekleri öğrenmemesi için Kuran ve hadis meallerine yasak getirmiştir. Vahdettin’in gazete ve dergilerdeki Kuran ve hadis meallerinin yasak tarihi ise 23 Ekim 1921’dir.
İşbirlikçi Vahdettin, Türk’ün ölüm kalım savaşı olan Sakarya Zaferi’nden bir buçuk ay sonra Kuran ve hadis meallerini yasaklayarak halkın milli coşkusunun Kuran’la dini bir coşkuya dönüşmesini önlemek;
Hristiyan işgalcilere karşı kazanılan bu zaferin aynı zamanda Kuran’a ve hadislere uygun bir mücadelenin sonucu olduğu gerçeğini halktan saklamak istemiştir, işgal yıllarında İstanbul’da işgalcilere cami ve mezarlık satması
ve Kuran, hadis meallerinin gazetelerde, dergilerde ve kitaplarda yayımlanmasını yasaklaması, onun sadece vatana değil aynı zamanda İslam dinine ve Müslüman Türk milletine ihanet ettiğinin de kanıtlarıdır.
“Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” diye adlandırılan Halife Vahdettin, Kuran’ın ve Hadislerin anlaşılmasını engellemek için mealleri yasaklarken;
kimilerince “dinsiz. İslam düşmanı” diye adlandırılan Mustafa Kemal Atatürk, Kuran ve Hadislerin anlaşılması için mücadele etmiştir.
Kim gerçek Müslüman, kim gerçekten İslama hizmet etmiş, elinizi vicdanınıza koyup siz karar verin!.

Ayrıntı ve belgeler için: Atilla Oral, İşgalden Kurtuluşa İstanbul, İstanbul, 2013, s. 561,562

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ahmet

Ahmet Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @Antikor38Junior

Feb 22
TÜRK BAYRAĞI’NIN KOZMİK KÖKENİ

Türk bayrağının kökeni Kün-Ay tamgasıdır ve bunun ilk formları HAKASYA ve GÖBEKLİTEPE’de bulunmaktadır. Türk bayrağının kökeni, zaman olarak bilinenden çok daha eskiye, M.Ö. 17 binli yıllara kadar dayanmaktadır. ImageImageImageImage
Genel kabul edilen görüşe göre; Türk bayrağı, rengini şehitlerin kanından, ilhamını da bu kan gölüne yansıyan ay ve yıldızdan almıştır.
Bayrağımız hakkındaki bu bilgi her ne kadar duygusal bir histe ve doğru olsa da, bu onun tarihsel gelişimini veya kökenini açıklamaya yetmemektedir.
Read 16 tweets
Feb 21
Kaz dağları Hepimizin
Kaz dağlarına Dokunma
Kaz Dağlarına Ses Ol Nefes Ol. ImageImageImageImage
Hastamızın durumu nasıl diye sordu eşi
Doktor, omuzlarını kaldırdı
“bu gün tekrar kemoterapi yapacaz” dedi
Hemşireye döndü “hastayı hazırlayın” dedi
Kadın hastanın yanına oturdu
Sağ elini avuçlarına aldı, dudaklarına götürdü öptü
Hasta zorlukla gözlerini araladı
Ümitsiz bir bakışla eşine baktı
Kadın gözyaşlarını saklamak için eşinin uzun uzun elini öptü
“İyi olacaksın merak etme gerekirse bütün varlığımızı harcarız” dedi
Sedye geldi hastayı aldılar
Kadın ümitsizce yatağa oturdu
Sekiz aydan beri bu hastalık hayatlarını zehir etmişti
Read 17 tweets
Feb 21
DİLİMİZ TÜRKÇEMİZ

Havaalanıydı, neden havalimanı oldu? Havalimanı deyince konuşma daha mı "havalı" oluyor?

Toplantı, yürüyüş, miting, görüşme yapılırdı; nedense şimdi gerçekleştiriliyor. Image
İki siyasi parti genel başkanı bir araya mı geldi? Sunucularımız o "kıvrak Türkçeleriyle" " Filan parti lideriyle falan parti lideri toplantı gerçekleştirdiler." diyor.
Atatürk büstüne ya da anıtına çelenk konurdu, çelenk şimdi bırakılıyor. Türkçe ince bir dildir, bir sözcüğün birden çok yan anlamı vardır. Bir sözcük her cümlede aynı anlamı vermez.
Read 19 tweets
Feb 20
SARAY KAFASI MI
CUMHURİYET KAFASI MI?
Bugün dostlarla kısa bir tarih gezintisi yapalım istedim. Geçen on gün  ben 1920 yılının  yani 100 sene öncesinin Meclis-i Mebusan ve Ayan Meclisi zabıtlarında dolaştım. Ali Fuad Paşa kitabım için.
İngilizlerin 16 Mart 1920  Şehzadebaşı Karakolunu basıp beş askerimizi uykuda şehit etmesi, 18 Martta da Meclisi basıp bazı mebusları Malta'ya sürmesi üzerine, Tunalı Hilmi ve Rıza Nur'un önergesiyle Meclis geçici tatile sokulmuştu.
Read 24 tweets
Feb 20
ALEMDAR’IN 2. SÜVARİSİ
ALİ DURSUN REİS VE
POP STAR TARKAN…
Gazi Alemdar Gemisi, Zonguldak'ın gururudur. Silahsız donanımlı olduğu halde, Kurtuluş Savaşı’ndaki ilk ve tek deniz savaşının kazanılmasını sağlayan, kurtuluş savaşının ilk ve tek deniz şehidi verilen gemisidir.
Gazi Alemdar; römorkör gemisi Zonguldak’ta kahramanlığa karıştığı için, İstiklal Madalyası ile onurlandırılması için halen çalışmalar devam etmektedir.
Read 11 tweets
Feb 19
SOLUK

En az 200 yıldır bir işgal söz konusu. Kanuni döneminde verilen kapitülasyonların, ülkemize hain emeller besleyenler tarafından derinleştirilip genişletilmesiyle ve içimizde besledikleri hainlerin marifetiyle adım adım işgal ettiler bürokrasiyi ve sosyal hayatı..
Suçlu aramadan önce suçu; kendi toplumsal aymazlığımızda, toplumsal cehaletimizde ve dayatılan Emevi itikadının, her gelişmenin önüne diktiği aşılmaz engellerde aramak gerek.
İdama mahkum edilmiş biri olarak, ülkesini yönetenden yıllarca kaçan İbni Sina; TIP konusunda yazdığı, 1850 li yıllara kadar Avrupa üniversitelerinde ders olarak okutulan dahiyane eserlerini bu kaçış sırasında yazmıştı.
Read 26 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

:(