Thread by @AtillaOzmumcu

🛑Seneler önce bir hasta tavsiye üzerine cep telefonumdan arayıp kızı için randevu almak istedi.
Kızının çok yoğun çalıştığını hatta randevu bile alacak kadar boş vakti bile olmadığını söyledi.
Özellikle cumartesi sabah ilk randevu olmak istiyordu.
Kırmadım şüphesiz.
Verdim
(1)

randevusunu ama kapatmadan da ekledim;
Cumartesi sabahı erken saat randevularını genellikle Avrupa yakasından gelen hastalara ayırdığımı eğer randevuya gelemeyeceklerse en geç bir gün önce arayıp haber vermelerini söyledim.
Cumartesi sabahı randevu saatinden yarım saat sonra
(2)

hanımefendi arayıp kızının acil bir işi çıktığını ve randevuyu ertesi hafta cumartesi sabah erken ilk randevu olarak ertelememi istedi.
Tekrar kırmadım. Peki dedim. Ancak tekrar hatırlattım, cumartesi günkü randevular Avrupa yakasından gelen hastalar falan filan.
Özür diledi.
(3)

Bir daha olmaz dedi.
Cumartesi geldi.
Randevuya kimse gelmediği gibi kimse de telefon etmedi.
Sinirlendim ama uzatmadım. Sabah espressomu içtim.
Aradan iki üç hafta geçti, hanımefendi tekrar aradı ve gene randevu istedi.
Tamam ama, geçen sefer gelmediğiniz gibi haber de
(4)

vermediniz dedim.
Şöyle oldu böyle oldu faslından sonra gene bir cumartesi sabah erken ilk randevuyu verdim.
Tekrar hatırlattım; eğer gelemeyecekseniz bir gün önceden lütfen haber verin, cumartesi sabah randevularını özellikle Avrupa Yakası'ndaki hastalar falan filan.
(5)

Elbette dedi hanımefendi.
Biraz sitemle karışık geçen kez gibi olmaz, siz de çok üstünde durdunuz gibi davrandı.
Uzatmadım.
Cumartesi geldi çattı.
Tam randevu saatinde telefon çaldı ve randevuyu bu kez kızı iptal etti.
Fena sinirlendim ama belli etmedim. En azından randevu
(6)

verdiğimiz kız gerçekmiş diye düşündüm.
Aradan epey bir süre geçti. Belki 2-3 ay kadar. Ben de unuttum gitti bu ana-kızı.
Ancak hanımefendi tekrar aradı ve kızı için tekrar cumartesi ilk saat randevusunu istedi.
2-3 hafta sonrası için randevu verdim. Benzer konuşmalar geçti
(7)

aramızda. Avrupa yakası hastaları falan...
Cumartesi geldi çattı.
Beklenen gelişme.
Hasta tekrar gelmedi.
Annesi randevu saatinde arayıp kızının bir gece önce tatile çıktığını ve randevusuna gelemeyeceğini, bilahare beni arayıp tekrar randevu alacaklarını söyledi.
Ben de şöyle(8)

sordum;
-Hanımefendi sizin ve kzınızın benimle bir derdi, alıp veremediği mi var? Anne kız bana bu hayatı biraz daha çekilmez bir hale falan mı getirmeye çalışıyorsunuz?
Cevapladı;
-Ne alakası var? Ne demek şimdi bu? Ne biçim bir konuşma bu?
-Hanımefendi aylardır sürekli
(9)

Cumartesi en erken saate randevu alıp gelmiyorsunuz.
Bugün mesela kızınız tatile çıkmış. Tatil planlı bir şeydir. Ne zaman gidileceği, ne zaman dönüleceği bellidir. Aniden tatili mi gelmiş kızınızın? diye sorunca o da;
-Tarzınız hiç hoşuma gitmedi. Size bir daha asla gelip
(10)

tedavi olmayacağız dedi.
Ben de gülerek;
-Hanımefendi zaten bir kere bile gelmediniz ki, bir dahası nasıl olacak? dedim.
Bitti zannediyorsunuz ama bitmedi.
Aylar aylar sonra hanımefendi tekrar arayıp cumartesi için ilk randevuyu istedi.
Kibarca cumartesi günleri çalışmadığımı(11)

söyledim.
Cevabı beni kahkaha tufanına tuttu;
-Biz sizin eski hastanızız, bizim için bir ayrıcalık yapamaz mısınız?
))))
Aklıma geldikçe hala gülüyorum.
Kızı tedavi olabilmiş midir acaba?

(12-Son)