+ duhlolan güdümlü daneler, güdümlü roketler ya da "yörünge düzeltmesi veren" teknolojiler, tüm pahalılıklarına rağmen böyle operasyonlarda acaba "daha ucuz" olabilir mi?
Bu güdümlü mühimmat kullanımını "yan tesirlerin azaltılması" vs gibi özelliklerinden ari, salt "atış ++
+ başına maliyet" kavramı ile tartışalım isterim.
Bu konu, Afganistan gibi ekspedisyoner operasyonlarda eni konu tartışıldı. Ancak, Rusya gibi dev bir ordunun dahi, adeta "burnunun dibindeki" bir operasyonda lojistik dara düşmesi, konuyu daha geniş bir veçhede popüler yapıyor.
++
Bir diğer konu da aslında hava-yer operasyonlarının topçu yerine/yanına kullanımı.
Diğer dizgide örneklendirmeye çalıştığım gibi, her ne kadar namlulu topçunun maliyet etkinliği ve "ani"liği ile (hedef tespiti ile imha arasında geçen tepki süresi) rekabet pek mümkün değilse+
+ de, hava gücünün, hassas güdüm ile yakın hava desteği yapması, sahada yaratılmaya çalışılacak bir lojistik ağın yerine geçebileceği için aslında yerinde bir alternatif olabilir. Yer yer, hava-yer desteği namlulu atış desteğinin "yanına" iken, "yerine" de düşünülmelidir.
++
Bunları tartışalım isterim.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Rusya oldukça mekanize kuvvet harekatı ve namlulu/roketli topçu ordusu. Kalabalıklar, ağır yükler ve araçlar ülkesi.
Özellikle Suriye'de özel kuvvet (yahut yerel birlikler, mesela Hizbullah birlikleri) ileri gözetleyicileri, Orlan'lar, Forpost'lar gibi küçük İHA'ları ile epey +
+ etkin bir namlulu topçu ateş desteği konsepti ortaya koymuşlardı.
Bunu Ukrayna'ya aynı etkinlikte taşıyamadıkları görünüyor. Taşınması kolay değil. Suriye'de yaşadıkları dirençsiz saha (a.k.a: Köpeksiz köyde değneksiz gezme) Ukrayna'da işlerini iki şekilde zorlaştırdı:
1) Başta namlulu topçunun lojistiği ve mobilitesi oldukça büyük bir ikmal ayak izi ister. Rus gücünün temelini oluşturan 152mm MSTA-A KMO'lar ve MSTA-B çekili obüsler oldukça ağır ekipmanlar. Bunların yakıt ikmali ve idame desteği başlı başına bir yük. Daha hafif 122mm D-30'lar +
Burada İ. Demir’in “SİHA kameraları” açıklamaları var. Çoğu şaşırtıcı şeyler ve korkarım ki yanlış ve manipülatif. Üst bürokrasi bu dille konuşmamalı.
ABD’ye Rest Gibi Açıklama: F-35 Defteri Kapandı! via @YouTube
“Biz kameraları ABD’den alıyorduk, terörle mücadelede kullandığımızı görünce hemen durdurdular” demek bizi yanlışa götürür. Kast edilen FLIR Systems ürünü Star Safire optroniği bize insanlı bir uçak üzerine kullanılmak üzere verilmiş, nerede kullanılacağına da tedarik/kullanıcı +
+ makamlarca “teyit” verilmiş, altına imza atılmış ürünlerdi. Herhalde Gören platformunda (C-160) Nijerya çiftçisine taş atmak için kullanılmayacaktı bu optronikler. Kullanım “klozu” “Terörle mücadele etmeyeceksin” değil “Şu platformda şu iş için kullanacaksın” idi.
Kotil: “.. Bu uçağın iki F16 motorundan daha büyük motoru var. Bunun için de bol miktarda titanyum kullanıyoruz. Beş metreye yedi metre bir titanyum parçayı preslemek gerekiyor. Dünyada birkaç ülkede bu presten var ama bunu bize preslemezler. Biz üç boyutlu yazıcıyla,++
++ vakum altında yapacağız. Yeni bir icat çıkarmadık. Şu anda 3D yazıcı titanyum teknolojini satın alıyoruz. Yapma şansımız olmayan işe inovasyon gerekiyor. İnovasyon olmadan biz bu yoldan geçemeyiz.” demiş.
Bunu biraz irdelemek gerek. Gerçekten de yüksek performanslı jet ++