1. Dünyada vaka sayısı 70 milyona, vefat sayısı ise 1.6 milyona ulaşmak üzere.
2. Salgın, başlangıcına göre daha şiddetli devam ediyor. Daha önce 1-2 ayda ulaşılan vaka sayısına 1-2 günde ulaşılıyor.
3. Ülkemizde de ağır hasta sayısı ve vefat oranları salgın başladığından beri en yüksek düzeyde. Artık günlük 30 binin üstünde yeni vaka görüyoruz maalesef. Yoğun bakım yatak doluluk oranları bölgeye göre değişmekle beraber %72-80 aralığında.
4. Kuzey YK de havaların soğumasıyla; güneş ışınlarının azalması, soğuk hava, kapalı ortamda geçirilen zamanın uzaması ve nem oranının düşmesi bulaşmayı kolaylaştırıyor.
5. Herkes aynı oranda bulaştırmıyor. %20’si bulaşmanın %80’inden sorumlu. Bunlara süper bulaştırıcı deniyor.
6. Düşük nem oranının virüsün bulaştırıcılığını kolaylaştıracağı, hava yollarında mukosilier aktiviteyi bozarak virüsün akciğerlerin dibine inmesine yol açacağı biliniyor. Bu nedenle; ev-ofis içi ideal nem oranının %40-60 aralığında olması gerektiği belirtiliyor.
7. Hastalığı ağır geçirenlerin %14’ünde tip 1 interferon denen molekülün çalışmasında problem saptandı (çoğu erkek). Bu molekül bağışıklık sistemimiz için çok önemli. Hastaların % 11’inde bu moleküle karşı otoantikor var. %3.5’unda ise mutasyon var.
8. Bir çalışmada; Hastaneye yatırılmak zorunda kalınan hastaların % 53’ünde antifosfolipid otoantikoru saptandı. Bu antikorun pıhtılaşmayı tetiklediği ve klinik tabloyu ağırlaştırdığı düşünülüyor.
9. Hollanda da yapılan bir çalışma; son 5 yıl içinde Grip aşısı olanlarda Covid hastalığının %36 daha az görüldüğünü belirtti. Daha önce zatürre aşısı olanlarda da hastalığın daha hafif seyrettiği raporlanmıştı.
10. Hastalığı geçirenlerde oluşan bağışıklık hafızasının 6-8 ay devam ettiği, antikor miktarı zamanla azalsa da, hücresel bağışıklığın devam ettiği gösterildi. Bu çalışma; hastalığı geçirenlerin 6-8 ay boyunca ağır hastalıktan korunabileceği anlamına gelebilir.
11. Henüz reenfeksiyon (hastalığı geçirenlerin yeniden hastalanması) oranı net bilinmese de oldukça düşük olduğu belirtiliyor. Bir yayında bu oran; %0,31. Genelde daha hafif veya asemptomatik geçirilse de; daha ağır geçiren hastalar da söz konusu.
12. Yeni bir makaleye göre hastalığı geçirenlerde görülen kalp kası iltihabı (miyokardit) şimdiye kadar belirtilen oranlardan daha düşük: %2’nin altında. Yine de iyileşen insanların 1 ay ağır spor yapmaları önerilmiyor.
13. Aşı haberleri ard arda geldi; Biontech-Pfizer aşısı %95, Moderna %94.1, Oxford- Astra Zeneca %62-90 (ortalama %70) koruyuculuk bildirdi. Biontech İngiltere’de onaylandı ve vurulmaya başlandı. Ülkemizde de bir aşı adayı ( Erciyes Üniv.) insan deneyleri aşamasına geçti.
14. Bir çalışmada; daha önce BCG(verem) aşısı olanlarda, Covid semptomlarının daha hafif olduğu belirlendi.
15. 79 çalışmanın meta-analizine göre; Covid 19 hastalarında bulaştırıcılık ilk belirtiden 1-2 gün önce başlayıp 5-7 gün devam ediyor. 9. günden sonra canlı virüs yok, yani bulaştırıcılık da kalmıyor. Bu verilere göre dünyada izolasyon süreleri 7–10 güne düşürüldü.
16. Yine aynı çalışmaya göre PCR testi ortalama 17 gün pozitif çıkar, 83 güne de uzayabilir.
17. Regeneron ve Eli Lilly firmalarının geliştirdiği antikor kokteylleri için FDA acil kullanım onayı verdi. Erken dönemde verilen bu kokteyl, bağışıklık sistemimizi taklit ediyor.
18. Hastaların büyük bir kısmında gelişen koku kaybının; koku sinirine destek görevi gören hücrelerin hasarlanmasına bağlı olduğu saptandı. %80’i 1-2 haftada düzeliyor. 3 haftayı geçerse KBB uzmanı muayenesi ve koku egzersizleri öneriliyor.
19. Bazı uzamış Covid 19 (long Covid) hastalarında; Hassas diş etleri, dişlerin grileşmesi, kırılması, hatta ağrısız bir şekilde dökülmesi şikayeti rapor edildi.
20. Hidroksiklorokin adlı(sıtma ilacı diye biliniyor) ilaçla ilgili yeni makaleler yayınlandı. Koruyuculuk ve tedavi açısından bir etkinliğinin olmadığı teyit edildi. Remdesivir, lopinavir ve interferonun da belirgin faydası yok.
21. Hastalığı geçirenlerde uzamış Covid denen(long Covid) 2-3 ay sürebilen, en sık da halsizlik, yorgunluk ve performans kaybının görüldüğü bir tablo oluşuyor. Bu tablonun ileride sağlık sistemlerinin yükünü arttıracağı ve rehabilitasyon merkezleri kurulması tavsiye ediliyor.
22. Aynı tablonun bir bileşeni olan beyin sisi denen durumda ise; geçici hafıza kaybı, konsantrasyon güçlüğü, baş dönmesi, baş ağrısı, bilişsel bozukluklar oluyor. Demans ( bunama) benzeri bu tablo, kısa vadede insanların mesleklerini yapmalarını zorlaştırıyor.
23. Arjantin’de yapılan bir çalışma;
İvermectin adlı parazit ilacı ve Carrageenan burun spreyi (deniz yosunlarından üretiliyor) kullanan sağlık çalışanlarının hiçbirinde 3 ay boyunca Covid gelişmediğini belirtti.
24. Molnupiravir adlı daha önce gripte kullanılan antiviral ilacın; 24 saat içinde virüsün bulaşmasını engellediği, ağır hastalığı da önleyebileceği Nature Microbiology dergisinde yayınlandı. İnsan deneyleri devam ediyor.
• Bugünlük bu kadar. Okuyup faydalı bulan ilk tweeti RT ederse sevinirim.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Herhangi bir tıp fakültesinin önünden geçmemiş, doktorlukla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar aşı hakkında ahkam kesiyor. Ne yazık ki insanımızın bir kısmı doktorlara değil; kerameti kendinden menkul bu sağlık otoritelerine(!) inanıyor. O zaman kısa bir flood yapalım:
* Enfeksiyon sonrası oluşan bağışıklığın 6-8 ay koruyucu olabileceği öngörülse de; bireysel farklılıklar var. Aşı daha güçlü ve herkeste homojen bir bağışıklığa neden olur. Hemen olmasa da, enfeksiyondan 5-6 ay sonra yaptırmakta fayda var.
Covid geçirip iyileştim. Bağışıklığım zayıfladıkça yeniden hastalık alevlenir mi?
* Corona virüs; HPV veya HSV virüs gibi vücutta latent (gizli veya uykuda) kalıp, arada alevlenip hastalığa yol açmaz. 2-3 ay boyunca devam edip bazen şiddetlenen bulgular uzamış Covid’e bağlıdır.
Uzamış Covid denen şikayetlerin sürdüğü dönemde bulaştırıcı olur muyum?
* Bu belirtiler sizde canlı virüs olduğunu değil; hastalığın etkilerinin devam ettiğini gösterir. Bulaştırıcı olmazsınız.
Aşı mı, doğal enfeksiyon geçirmek mi daha koruyucu bağışıklık oluşturur?
* Bazı enfeksiyonları geçirmek daha güçlü-uzun bağışıklık oluşturur. Mesela kabakulak; ama sizin kısır olmanıza neden olabilir.
* Genel olarak aşıların oluşturduğu koruyuculuk daha uzun ve güvenlidir.
* Ben genç ve sağlıklıyım, zaten risk grubunda değilim, Covid olsam da bir şey olmaz, niye aşı olayım diyebilirsiniz.
Öyle değil işte, kimin nasıl geçireceği tam öngörülemiyor. Örn; hastaneye yatırılan; 18-34 yaş aralığında 3000 kişinin %20’si yoğun bakımlık olmuş ve %3’ü ölmüş.
* Bu çalışmada gençlerin çoğu riskli grupta olsa da, hiçbir hastalığı olmayan gençlerde de ağır geçiren nadir değil.
* Covid geçirenlerin büyük çoğunluğunda, yorgunluk, bitkinlik, baş dönmesi, bilişsel bozukluklar gibi aylar süren ve gençlerde de olan etkileri de unutmayalım.
* Aynı evde hepimiz pozitifiz. Maske takmamıza, ayrı odalarda izole olmamıza gerek var mı?
• Herkes pozitifse; maskeye de, ayrı odada izolasyona da gerek yok.
* Bizim apartmanda 7-8 Covid hastası var. Korkmalı mıyım?
• Korkmayın, tedbirli olun. Onlar evlerinden çıkamaz. Gidip onları ziyaret etmedikten sonra, riskiniz herkesle aynıdır. Açık pencere veya balkondan bulaşması mümkün değil.
* Covid oldum, evde tedavi görüyorum. Hangi durumda hastaneye gitmeliyim?
• Oksijen satürasyonunuz %92’nin altına düşerse, dudaklar-yüzde morarma olursa, inatçı kusma- ishal olursa, 38,5 üstü ateş olursa, şiddetli göğüs ağrısı veya uzuvlarda güç kaybı hissederseniz gidin.
Enfeksiyon geçirdikten sonra mı daha etkin bağışıklık oluşur, yoksa aşıyla mı?
* Bir örnek: kızamık enfeksiyonu geçirenlerde oluşan bağışıklık, kızamık aşısının oluşturduğundan daha güçlü ve hayat boyudur. Ancak; enfeksiyonun zatürre, ensefalit ve ölüm riski de yüksektir.
* Ancak birçok aşı, patojenlerce oluşturulan enfeksiyonun sağladığı bağışıklıktan daha güçlü bağışıklık oluşturur.
* Mesela tetanoz; bakterinin azıcık toksini ağır hastalığa neden olur, ancak uzun süreli bağışıklık oluşturmaz. Aşıda ise inaktive tetanoz toksini yıllarca korur.
* Diğer bir örnek; H. İnfluenza. Menenjit, zatürre, sepsis gibi ağır tablolara yol açar. Ama bu bakterinin dış yüzeyi şeker yapıda bir katmanla kaplı olduğu için enfeksiyon durumunda zayıf antikor yanıtı gelişir. Aşıda ise bu engel aşılarak güçlü ve uzun bir koruyuculuk sağlanır.