Avustralya’da Macquarie Üniversitesi Incubator birimi. Ormanlarımızda her 15 saniyede bir, 100 m2 ahşap yapı yapmak için kullanılabilecek 25 m3 ahşap yetişiyormuş. Ancak biz ahşap ev yapmak için üretilebilecek yapısal ahşabı doğrayıp tutkalla birleştirip sunta levha yapıyoruz.
İklim kriziyle yapı malzemesini değiştirmeden mücadele edilemez.
Karbon salınımını önlemek için dünyada kamu yapıları, üniversiteler ahşap olarak inşa edilmeye başlandı. Avustralya’daki Macquarie Üniversitesi de çok beğendiğim çağdaş ahşap yapılardan biri @YenidenAhsap
Kanada’da çağdaş ahşap konut grubu, Kanada Wheeler Plaza by KB Home olarak araştırabilirsiniz. Mimari tasarım önerisi olarak değil, çağdaş ahşap yapı örneklerini ve dünyadaki doğal yapıya dönüşü göstermek amacıyla paylaşıyorum.
Fransa’nın ilk ahşap gökdeleni “Hypérion”, Bordeaux’da inşa ediliyor. Fransa; 2022 den itibaren kamu yapılarının en az %50 sinin ahşap olmasını şart koşuyor. 2024 Paris olimpiyatları için inşa edilecek, 8 kattan yüksek yapıların ahşap olması da zorunlu. globalconstructionreview.com/news/new-frenc…
Dünyanın en yüksek ahşap yapısı Kanada’da, University of British Columbia kampüsü içerisinde inşa edildi. Ahşap bir yapı sökülerek başka bir yerde tekrar tekrar kurulabilir. Sadece inşa teknikleri açısından değil geri dönüşüm açısından çağdaş ahşap yapı tercih ediliyor.
Sadece ahşap malzeme kullanarak inşa edilen en yüksek ahşap yapı (beton vb malzeme ile hibrit sistem oluşturmadan) Norveç’teki “Mjøstårnet” imiş. Yerel doğal malzeme / yerel tedarikçiler kullanarak yüksek yapı inşa edilebileceğini göstermişler. Detayları; moelven.com/mjostarnet/
Amerika’daki Arkansas Üniversitesi Mimarlık Bölümü için tasarlanan ahşap yapının görselleri. Gelecek burada. Biz bu geleceğe mevcut işleyişimizle çok uzağız. Dünyanın en güzel ahşap yapılarının inşa edildiği mimari mirasa sahip bir ülke olarak üstelik... dezeen.com/2020/03/25/ant…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Dünyanın en eski haritası bu; MÖ 12050’ye tarihlenen bir alanda, Ukrayna’da tarih öncesi bir kamp-konaklama merkezinde bulunmuş.
Dünyanın en eski haritası olarak kabul edilen bu çizim; Ukrayna’da Mezhyrich’te bir fildişi üzerine çizili olarak bulunmuş. Sağda, 14.000 yıl öncesinde çizim yapılmış fildişinden detayda bir evin görünüşü. donsmaps.com/mammothcamp.ht…
Mamut kampı olarak da anılan Mezhyrich yerleşimi, 1965 yılında tarlasında mamut kemiklerine rastlayan çiftçinin sayesinde keşfedilmiş. Solda bir evi oluşturan kemiklerin bulunuş anı, sağda bir evin restitüsyonu. “Merkezindeki dikili ağacı ve ocağıyla” kurgusu çadırla benzer.
Yerel mimarlık örneklerimizde; taş, ahşap ve toprak esaslı kiremit/tuğla esaslı malzeme ile oluşturulmuş 13 farklı duvar dokusunu (16 fotoğrafta ) birleştirdim.
Antalya Kaleiçi’nde gördüğüm, kiremit kırıklı moloz taş duvar. Hüsrev Tayla Hoca, “Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem ve Elemanları” kitabında duvarlara çok geniş yer verdi. Bu zenginlik ıskalanmamalı. Bahçe duvarlarında olsa dahi bu detaylar yaşatılmalı.
Antalya Kaleiçi’nde büyük ve küçük taşlar kullanarak oluşturulmuş cephe düzeni. Fotoğrafın alt kesiminde yine irili ufaklı taşlarla oluşturulmuş Güneş kursu motifleri görülüyor. Duvarda 1, 1.5 metrede bir ahşap hatıllar konulmuş.
1845 yılında İstanbul... Mühendishane-i Hümayun öğrencileri İstanbul’u ne kadar severek, detaylı çizmiş; bağları, bahçelerini, bostanlarını, derelerini işlemiş. Bu kadarla kalmıyor, 90 parça harita; meşhur olan yokuşlar, mevkiler, cadde ve yollar, evler, iskeleleri de gösteriyor.
1845 yılına ait Mühendishane-i Hümayun haritasında da görüleceği üzere; en yoğun yerleşim Tarihi Yarımada-Suriçi (Fatih) sonra Pera ve Üsküdar’da. Kalanı bağ, bahçe, bostan ve dere. Suriçi, Zeytinburnu, Pera’yı gösteren kısımda, Haliç Bahariye Adaları’nı da görebiliyoruz.
Üsküdar-Kadıköy-Boğaziçi. Mühendishane-i Hümayun öğrencilerinin çizdiği harita, 19.yy’da çizilmiş başka haritalara göre oldukça ayrıntılı. Sigorta haritaları sadece sigortalanmaya değer alanları çizdikleri için bu harita İstanbul’u bir bütün olarak görebilmek için eşsiz bir belge
Selimiye Cami kubbesi... Doğan Kuban Hoca’ya göre; “Sinan’ın mimarisinde kubbe bir geometrik biçim olarak değil, her şeyi yönlendiren bir tema olarak, bir kök fikir, bir nota anahtarı olarak ortaya çıkar”. Bu güzelim kubbeleri de en güzel Aras Neftçi Hoca fotoğraflar. @arasnefti
“Hassa mimarbaşı Sinan’ın en büyük görevi de, ömrünün sonuna kadar, mimarlık tarihindeki mekân örtülerinin, biçim olarak en yalın, en sağlam ve en gösterişlisi olan kubbeyle örtülü büyük ibadet mekânları yaratmak olmuştur.” Doğan Kuban... *Fotoğraf: Mimar @arasnefti Hoca
“İbadet mekanının tam bir sadeliği olmalıdır.Caminin içi bir kent meydanından daha geniş olmalıdır. Bu, kalabalıkları alması için değil,oraya yalnız başına namaza giden birkaç kişinin de bu büyük evde kendilerini neşe ve saygı dolu hissedebilmeleri içindir”Le Corbusier @arasnefti
Vaniköy Cami yangınında günümüzün konfor talebinden bahsettik. Tarihi camilerin nasıl ısıtıldığını soranlar oldu. Külliyenin hamamı varsa camiyi ısıtmak için hamamdan getirilen sıcak su, toprak künklerle cami tabanından geçirilebilirdi. Antalya Yivliminare Cami’deki gibi (1373)
Antalya Yivli Minare Cami (1373). İnsan istiyor ki bu kadar restorasyon yapılıyor, bu sırada ülkesindeki 100.000 i aşkın makine mühendisinden biri, sadece bir tanesi tarihi camilerin ısıtma-soğutma (hamamın sıcak suyu/kar) sistemi olanları tespit etsin. Kitap yazsın. Aydınlatsın.
Tarihi camilerin bazılarının, yakınlarındaki hamamlar aracılığıyla ısıtılıp, suya kar atılarak soğutulduğunu biliyoruz. Ancak eser bazında tespit edenler de yazmadığı için hangilerinin bu sistemde olduğunu bilmiyoruz. Zaten bilinçsiz yapılaşma ile bu ilişkiyi ortadan kaldırıyoruz
Bu yapıların özgününde elektrik sistemi yok, bunu eklerseniz sistemi profesyonel kurmak, tüm tedbirleri almak, kullanıcıyı, cami personelini yetiştirmek zorundasınız. 14.yy dan kalma, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne aday bir ahşap camide elektrik aksamı söküldü, bu da bir yöntem.
1366 yılında inşa edilen Kastamonu Kasaba Köyü Mahmut Bey Cami. Bu camiden, yangın tehlikesi nedeniyle elektrik sistemini sökmeyi akıl eden akıl; neden Türkiye’deki tüm ahşap camiler için bir refleks geliştirmez. Neden? Geliştirir de iş çıkarma şimdi mi denir? Merak ediyorum.
Geçmişte camilerde ses akustikti ve aydınlatması kandille, ısıtması mangalla vs idi. Büyük konfor talebi de yoktu. Günümüzde konfor talebi varsa; klimalar, mikrofon sistemi, aydınlatma gerekiyorsa önlemi de en üst ölçekte olmalı.