Amerikan Halkının Çocuklara Duyduğu Güveni Yok Eden Cinayet: Leopold ve Loeb Vakası
Nathan Leopold Junior ile Richard Loeb isimli iki arkadaş Loeb'in uzaktan akrabası olan 14 yaşındaki Boby Franks'i, daha önceden çaldıkları bir arabanın arkasında öldürdüler, daha sonra da cesedini tuz ruhuyla yok etmeye çalıştılar ama ceset çabuk bulundu.
Leopold'ün olay yerinde bulunan gözlüğü, ve daha önceden çalarak kullandıkları daktilo onları ele verdi ve on gün içinde tutuklandılar. Mahkemede delilik savunması yapılmadı, suçlarını itiraf ettiler, bu nedenle jüri karşısına çıkmadılar ve ölüm cezasından kurtuldular.
Cinayeti işlediklerinde Leopold 19, Loeb ise 18 yaşındaydı, dönemin yasalarına göre 23 yaşında reşit olunuyordu. Bu olay Amerika'da toplumsal travma yarattı, çünkü gençler "Amerikan halkının çocuklarına duyduğu güveni yok etmişlerdi".
Ülkenin en iyi ailelerinden gelen, son derece iyi eğitim almış ve yüksek lisans yapan parlak iki genç cinayet işlemeye karar vermiş, bunu yapmış ve en ufak bir pişmanlık belirtisi göstermemişlerdi.
Amerikan halkı cinayetin gaddarlığına inanamıyor, aklı bu cinayeti almıyordu (tabi, seri katiller o zamanlar yok denecek kadar azdı, o dönemdeki tek tük seri katiller ise zaten deli diyerek göz ardı ediliyordu. Burada ise sorun daha büyüktü.
Katiller toplumun en saygın kesiminin içindeki parlak çocuklardı. Halkın korkup paniğe kapılması normaldi.). görüşlerini Nietzsche'ye dayandırmaları, ne yaptıklarını bilerek ve isteyerek cinayet işlemeleri ve bunun duygulardan kaynaklanmayışı
ve aralarındaki eşcinselliğe yönelik imalar deli diyerek geçilmelerini zorlaştırıyordu halkın gözünde, resmen şeytan olarak görülüyorlardı.
Olay, bir çok farklı tiyatro oyununa, sinema filmine uyarlandı. tez olarak çalışıldı. suçun ve suçluyla toplum ilişkisini tartışan metinlerde referans maddesi oldu.
Peki Leopold ve Loeb'e ne oldu?
Loeb 1936'da cezaevinde 56 yerinden bıçaklandı. Leopold ise zaten içeriye girmeden önce 8 yabancı dil biliyordu, salıverildiğinde bu sayı 27 veya 28'e çıkmıştı. Serbest bırakılış tarihi 1958, yani olaydan 34 yıl sonra, cezasını tamamlamasına daha yüzyıldan fazla zaman varkendi.
Kötü ününden kaçabilmek için Porto Rico'ya yerleşti, ve kuşlar üzerine çalışmalarına devam ederek kitaplar yayınladı, dünyaca ünlü bir kuş bilimci oldu. 1971'de kalp rahatsızlığından dolayı öldü.
Kaynaklar: BBC , Wikipedia
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Rusya'nın Şeytanı Olarak Bilinen, Öldürülemeyen Bir Ölümlü: Grigory Rasputin
İlginç kişiliklerle dolu olan Rus tarihinin belki de en ilginç karakteridir Rasputin. Özellikle ikna yeteneği ile ön plana çıkan Rasputin, kadınlara olan düşkünlüğü ile birlikte ‘seks makinası’ olarak da bilinen ve
bu söylentiler sonucunda öldükten sonra penisi alınarak, deneylerde kullanılmak üzere bir kavanozda saklanan birisidir.
İşlediği Cinayetlerin Beynindeki Bir Tümör Yüzünden Olabileceği İddia Edilen Seri Katil: Charles Whitman
Charles Whitman 1966 yılında Teksas Üniversitesi gözlem kulesine çıkarak eşi ve annesi dahil 16 kişiyi öldürüp, 30 kişiyi de yaralamış. Bu cinayetleri işlemeden önce de bir not bırakmış.
Beyninde bir şeylerin olduğundan şüphe etmiş nitekim haklıymış da. Beyninde bir tümör varmış ve iddialara göre bu da bazı davranışlarında etkili olabiliyormıuş.
Silah Türü ve Mermi Hızına Göre Ateşli Silah Yaralanmasının Vücutta Bırakacağı İzler
Ateşli silahla yaralanmanın nasıl bir resim ile sonuçlanacağı; tahmin edilebileceği üzere kullanılan silah türü, mermi, merminin hızı ve isabet ettiği kısım gibi faktörlere bağlıdır.
Belirli bir mesafede yivsiz tüfeğin sebebiyet vereceği yaralanma ile yivli av tüfeğinin veya tabancanın sebebiyet vereceği yaralanma eşdeğer olmayacaktır.
13 Yaşında Kaybolan Çocuğun Yerine Geçerek Ailesini Aylarca Kandıran Genç: Frederic Bourdin
13 yaşındaki Nicholas Barclay, 1994 yılında arkadaşlarıyla basketbol oynarken kayboluyor.
Nicholas ilk kaybolduğunda ailesi polise başvurmuyor. Çünkü Nicholas sorunlu bir çocuktu ve kaybolduğu tarihin ertesi günü bir mahkeme duruşması vardı.
Zirvenin karanlık yüzü: Everest’te 270’den fazla ceset
Dünyanın en yüksek dağı Everest’e tırmanan her 10 kişiden 1’i can veriyor.
Yaklaşık 8 bin 850 metre olan dağa tırmanmaya çalışan dağcılara, şartlar çok zor olduğu için başka dağcılar da yardım edemiyor ve cesetler dağın üzerinde terk ediliyor.