Thread by @ibrahimmturhan2

Dijital teknoloji yaşamımızı giderek daha fazla şekillendiriyor. Bugünlerde İnternet üzerinden mesajlaşma ve görüşme olanağı sağlayan ücretsiz uygulamaların veri güvenliği protokolleri üzerinden bir tartışma yürüyor. O platformdan buna geçenler, dijital faşizm tartışmaları gırla.

Yapay zekanın ve makinelerin hakim olduğu distopik geleceği anlatan bilim-kurgu filmleri, içinde yaşadığımız gerçeğin yanında masum kaldı sayılır. İnsan davranışlarına ilişkin veriler ticari olarak da güvenlik açısından da çok değerli. Sermaye ve devletler bu verilerin peşinde.

Büyük veri işleyerek insanların düşünceleri, duygular, yapacakları tercihler tahmin edilebiliyor, hatta yönlendirilebiliyor. Ama sorun o platformdan bu platforma geçerek çözülebilecek bir şey değil. Gerçeği görmek gerekir. Başını gömüp saklandığını sanan devekuşu gibi olmayalım.

Haber okumak ve bilgi almak için girdiğimiz İnternet siteleri, online alışverişler, kullandığımız kredi kartı, müşteri bağlılığı sağlayan üyelikler, hatta özel güvenlik kameralarındaki kayıtlar... Bu liste uzar gider.
Her hareketimizde bir iz bırakıyor, dijital veri oluşturuyoruz

Veri analiz kuruluşu Statista’nın verilerine göre, dünyada üretilen veri miktarı 2020’de 59 zettabayt (10 üzeri 21 bayt) oldu.
Son 2 senede üretilen veri miktarı, insanlığın başlangıcından itibaren toplanmış veriden daha fazla.
Ticari verilerin yarısı dijital bulutta saklanıyor.

Dijital veri bu hızla bile artsa, 2170’e gelindiğinde gezegendeki atomların yarıdan fazlası dijital veriden oluşuyor olacak.
Öte yandan teknoloji ve bütünleşik veri yönetimi yaşamımızı kolaylaştırıyor ve daha güvenli kılıyor. Verimliliği artırıyor, küresel sorunları çözüyor.

İnternet üzerinden mesajlaşma, veri (ses, görüntü) paylaşımını ücretsiz sunan uygulamalar, sosyal medya ağları kâr amacıyla kurulmuş ticari şirketler. Bizden para almadıklarına göre bu veriyi kullandıklarını anlamak için çok fazla zeki olmaya gerek yok.

Bu platformlardaki ve İnternetteki davranışlarımızdan, konum bilgisi, davranış örgüsü, eğilim, vs. elde edip tüketici verisi oluşturuyorlar. Ama zaten ellerinde bu verilerden bir hayli var. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemeler bireyi bir ölçüde koruyabiliyor.

Şunu kabul etmek gerekiyor. Hangi platformda olursak olalım, İnterneti, sosyal medyayı, dijital teknolojileri ücret ödemeden kullanıyorsak verilerimizden yararlanılacak.
“Enemy of the State filmindeki Gene Hackman gibi yaşamıyorsanız bu çağda mahremiyet mümkün değil.

Mesajlarımızın içeriğiyle ilgilenen yok zaten. Onlar gizli kalmaya devam edecek. İstedikleri şey ruhumuz değil bedenimiz.
It has always been about the money guys.
Dolayısıyla “çok fazla hikmetine fazla şey yapmamak lazım.” (İfadenin orijinali böyle). 😄