1/10- Bankacılık sektörü aktif kalitesine bakalım👇
2/10- Sektörün takipteki alacakları yaklaşık 150 milyar₺, takipteki alacak oranı %4 civarında.
3/10- Yakın izlemedeki krediler yaklaşık 360 milyar₺, yakın izlemedeki kredi oranı %10 civarında.
4/10- Takipteki alacakların %75’ine karşılık ayrılmış durumda. Karşılık ayrılmamış net tutar yaklaşık 40 milyar₺. Bir de teminatlar var. Hepsi zarar olmaz.
5/10- Yakın izlemedeki 360 milyar₺ kredi için ayrılan karşılık yaklaşık 60 milyar₺. Standart nitelikli krediler için ayrılmış 25 milyar₺ var. Bir de serbest karşılık olduğunu biliyoruz.
6/10- Yakın izlemedeki kredilerin hepsi takibe düşmeyecektir. Yüzde 20’i kadarı düşse ayrılan karşılıklar neredeyse tamamını karşılar durumda.
7/10- Bir de yakın izlemedeki kredilerin yaklaşık yarısının, takipteki alacakların da yüzde 10 kadarının yapılandırıldığını/vadelendirildiğini not edelim.
8/10- Düzenleme esneklikleri nedeniyle yakın izlemede olması gerekenler standart, takipte olması gerekenler yakın izlemede sınıflanmış olabilir. Bunun ne kadar olabileceğine dair elimizde veri yok ama bankaların kar ve sermaye tamponları olduğunu da unutmamak lazım.
9/10- Sektörün net karı 60 milyar₺. Karşılıklar ve vergi öncesi kar yaklaşık 190 milyar₺. İlave zararları karşılayabilecek ilk tampon karlılık. İkinci tampon da 600 milyar₺’ye yakın özkaynaklar.
10/10- Düzenleme esneklikleri yorum yapmayı zorlaştırsa da sektörün mevcut kredi karşılıkları, karlılığı, özkaynakları şokları karşılayabilecek düzeyde görünüyor. Esnekliklerin kaldırılması ve resmin net bir şekilde çıkması güveni pekiştirecektir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1/9- Fiyat istikrarı üretime bağlı, krediler uygun şartlarda sunulmalı denmiş. Tekrar tane tane hatırlatalım👇
2/9- Enflasyonun temel nedeni talebin (harcamaların) arzdan (üretimden) daha “hızlı” artmasıdır. Yani arz artıyor ama talep artışına yetişemiyor. Talep ise krediler ve bütçe açıkları ile tetiklenir. Kredi ve bütçe açıkları para yaratımıdır.
3/9- Enflasyon tek seferlik değil sürekli fiyat artışıdır.
1/9- İşsizlik oranlarına hem yıllık değişimler hem de mevsim etkilerinden arındırılmış aylık değişimler olarak bakalım.👇
2/9- İşsizlik oranı Kasım’da geçen yıla göre 0,4 puan azalarak %12,9 oldu. İşsizlik oranı düşüşünde işgücüne katılımdaki gerileme etkili oldu. İşgücüne katılım oranı 3,2 puan azalışla %49,3’e geriledi. Bu dönemde istihdam oranı düştü. Oran 2,7 puan azalışla %42,9 oldu.
3/9- Kişi sayısı olarak bakıldığında işsiz sayısı yıllık 303 bin azalarak 4 milyon kişi oldu. Halbuki aynı dönemde istihdam 1,1 milyon kişi azaldı. İşsiz sayısındaki düşüşte işgücündeki 1,4 milyon azalma etkili oldu.
1/6- İhracatçılara da ziyaret iyi olur. Son zamanlarda nasıl hesaplandığını anlayamadığım $/₺’de 7,35₺ kırmızı çizgimiz, 7₺’nin altına inmemeli sesleri yükseldi. Fiyat verirken 8,5₺’ye göre verdim paramı aldığımda zarar edeceğim demek biraz tuhaf.
2/6- Aksi durum da çok kez yaşandı değil mi? 5₺’ye göre fiyat verip tahsilatı 8,5₺’den yapmak gibi. Ayrıca ihracatçılarımızın risk yönetim araçlarından, vadeli piyasalardan bu zamana kadar haberdar olması lazım.
3/6- Gerçi ihracatçı şu görüşü söylüyor: Döviz kuru arttığında ithalatçı fiyat kırmamızı istiyor, kar marjımız o kadar artmıyor. Bu durum ihraç ürünlerimizin niteliğini aslında ortaya koymuyor mu? Hani rekabetçilik?
1/16- Sermaye girişleri, parasal büyüme ve cari açık... Şu anki sorunumuz değil ama sermaye girişlerinin yaratabileceği zorluklar ve uygulanabilecek politikalara özet bir bakış👇
2/16- İlk önce yurtdışı borçlara bakalım. Yurtdışı borç temelde ithalatın finansmanı için kullanılır.
3/16- Bankaların önce 100$ kredi kullandırıp 100$ mevduat yarattığını düşünelim. İthalatçı ödeme yapmak istediğinde banka döviz bulmak zorunda. Dışarıdan borçlanır. Dışarıya ödeme ile döviz mevduatı azalır. Banka bilançosunda 100$ döviz kredisi ve 100$ yurtdışı borcu kalır.
1/7- Çıktı açığı ile büyüme oranı çoğu zaman karıştırılıyor. Konuya açıklık getirmek için basit bir hesap yapalım. Baştan söyleyeyim amacım çıktı açık düzeyini hesaplamak değil. Konunun anlaşılması için veriler üzerinden gideceğim.
2/7- Çıktı açığını hesaplarken büyüme oranlarından gidilmiyor. Yani potansiyelimiz %5 bu çeyrekte yıllık %7 büyüdük, çıktı açığı %2 denmez.
3/7- Çeyreklik mevsim etkilerinden arındırılmış GSYH üzerinden gidilir. TÜİK mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik GSYH endeks değerlerini yayınlıyor (2009=100). 2020Ç3 değeri 186.
2/12-Yabancı Türk lirası cinsinden hisse senedinde, tahvilde, mevduatta, swapta pozisyon alabilir. Diyelim yurtdışı yerleşik 100$’ını bozdurup Türk lirası aldı. Türkiye’deki bankanın yurtdışı muhabirindeki mevduat varlığı 100$ artar, yurtdışı yerleşiğin ise 750₺ mevduatı oluşur.
3/12-Bu hareket ödemeler dengesinde diğer yatırımlar kaleminde görülür. Diğer yatırımlar varlıklar altında efektif ve mevduat-bankalar-yabancı para kalemi, diğer yatırımlar yükümlülükler altında mevduat-yurt dışı yerleşik-Türk lirası kalemleri 100$ artar.