1. "MB, temmuz ayından bu yana 67 milyar TL değerinde banknotu piyasadan çekti!"
Yanlış. MB hiçbir şey çekmedi. Banknotlar MB'nin keyfiyetine göre piyasaya girip çıkan bir olgu değil. Müşteriler bankadan ne kadar çekerse, bankalar da o kadar MB'den İSTERLER. Fazlasını da iade...
2. "Enflasyonu düşürmek, TL’ye değer kazandırmak amacıyla yapılan bu operasyon..."
Piyasadaki banknot azaldı diye enflasyonun düştüğü nerede görülmüş! Bir insanın parası varsa kartla da öder, nakitle de. Piyasadaki banknot miktarını hem ekonomik canlılık hem de #faiz belirler.
3. "Ağustos ayından itibaren piyasadaki para miktarı azaltılmaya başlandı."
Evet öyle oldu. Niye? Cepte fazla nakit tutmanın alternatif maliyeti olan FAİZ yükseldi. Corona nedeniyle banka kasalarında tutulan aşırı nakitler azaltıldı. Bankalar da MB'ye iade etti! MB geri çekmedi.
4. "En çok 100 TL çekildi."
Bak yine... Çekilmedi, iade edildi. Bu da çok doğal çünkü 200 milyarın üstüne aşırı hızla giden #emisyon zaten 100'lüklerle şişmişti. O şişkinliğin inmesi de 100'lüklerle olacaktı, 5'liklerle değil.
Bununla ilgili talimatı görmüştük. Sanki herkes ATM'den sıra sıra 200'lükler çekiyor da... veya 200'lük uzatınca "para üstü olarak 20 TL yok elimde" diyene "üstü kalsın" diyecek kadar zenginiz de...
Ekonomide sadece 3 aktör var diyerek basitleştirelim.
1 müşteri. 1 banka. 1 MB... Piyasayı bugün sıfırdan kurduk. Para nasıl yaratılır? Banka müşteriye kredi verdi. Aynı anda vadesizinde bir mevduat oluştu. Müşteri cebine nakit istiyor, ATM'den çekecek ama bankada $cash yok...
Banka ne yapar? Önce MB'de tuttuğu rezerv paradan kullanarak, o yetmiyorsa da MB'den repoyla borç alıp #rezerv yaratarak... MB'den efektif para talep eder. Yani "banknot satın alır". Onları da ATM'ye ve kasasına koyar. Müşteri isteyince de ona sunar. Emisyon akışı böyle başlar.
Müşteri sayısı arttı. Bankadan efektif talebi de... Banka daha çok repo yaptı ve müşterilere dağıttı. Zarar mı ediyor? Hayır. Parayı yaratırken kredi vermişti ya, tamamı üzerinden faiz kazanıyor zaten. Lakin o kredinin ne kadarı banknota dönüşürse, MB'ye de o kadar faiz ödeyecek.
Yani banka zarar etmese bile; "vadesizde duran kaydi para"dan büyük kâr ederken... banknot olarak dağıtmak zorunda kaldığı tutarlardan sadece "kredi faizi - repo faizi" farkı kadar kazanabildi. Başka deyişle bankalar #optimum efektif miktarını yakalamaya çalışır. Fazlasını değil!
Müşterilerin güvenini sarsmamak için, kasa ve ATM'lerde yeterli banknot sayısının olması sağlanır. Her şehirde, lokasyonda ne kadarlık bir emisyon döngüsü olduğu izlenir; istatistiksel çalışmalar yapılır. Her gün fazla efektif MB'ye iade edilir. Banka TALEBİYLE. MB değil...
Emisyon gelişmelerinin takibini lütfen doğru açılardan bakarak yapınız... 😉
Hazine'nin #döviz borçlanmaları, MB'deki vadesiz hesabında birikiyor. Bunun bakiyesi sadece Nisan 2007'de $18 milyarın üstünü görmüştü. Perşembe günü iç borç olarak alınan 49 ton altınla, o dönemden sonraki en yüksek seviyesi olan $17,8 milyara yükseldi! Harca harca bitmez (mi:)?
Biriktiriliyor zira; (2007'nin aksine) 2021 yılında ciddi bir geri ödeme programı var. İlk 2 ayda ödenen cüzi faizlerden sonra; Mart'ta $3,1 milyar Eurobond itfası var. Sonraki aylardaki Eurobondlar ve faiz ödemeleriyle, sadece dış borç ödeme planı $11,6 milyar...
Dahası, ekonomist büyüklerimizin deyişiyle ilk günah; yani "döviz ve altın cinsi iç borçlanma" tarafında vadesi gelecek 118 milyar TL'lik borç daha var (kabaca $16 milyar). Bunların vadesinde çoğunun seve seve! temdit edileceğinden eminiz ama, insan yine de bir tereddüt ediyor 😏
"Son günlerde üzerimde ciddi bir ağırlık var ama nedir tam bilemiyorum."
Altın yatırımcısı ☺
Altın enflasyona karşı korumaz mıydı? Belki, evet.
Mal enflasyonu var mı? Varlık enflasyonu var...
Beklentiyle nominal faizler hızlı gittiğinde, gerçekleşen enflasyona kıyasla hesaplanan "reel tahvil getirisi" artıyor. Altının temel korelasyonu buna...
#Reel getiriler hızlıca artıya yöneldiğinde; altına baskı uyguluyor. Başka deyişle: "senin son 2 yılda $2.000'e koşma sebebin bendim; şimdi dönüyorum!" diyor. Önce reel faizler sakinleyecek; sonra altın fiyatı. Beklenmeyen bir şey olmuyor...
20 yıldır, 10 yıldır, 30 yıldır TL’ye güvenip hazine bonosunda kalınsa nolurdu? Aniden aklıma geldi! Bir bakayım dedim. 2000'e kadar #faizleri rahatça buldum, daha eskisine MB yardım etti :) Sonra dönemin başlangıcındaki kuru bu faizlerle ileri taşıdım. Bileşik faiz $'ı yendi mi?
30 yıl boyunca kalabilmek için taa 1991'e gidip bugünün 0,42 kuruşundan 1 dolar aldım. Bunu da 30 yıl boyunca bonoda yıllık değerlendirdim. Sağolsun 90'ların köpek öldüren faizleri yardım etti;
2021 yılına geldiğimde 59'dan dolar satmış gibi para kazandım!
90'ları kaçırdım; hadi 2000'leri deneyeyim dedim. 3 basamaklı olmasa da o dönemin ilk 10 yılındaki yüksek faizler oldukça katkı sundu.
2001'de 1,23'ten aldığım dolar 28 TL olmuşçasına cebim doldu!
05.08.20'de kalıcı olarak 7'yi geçen #döviz kurumuz, 194 gün sonra tekrar 6'lı baş rakama kavuştu (trader'ca: "big figure" değişimi). Yerli mevduatçıların stoktan satmadığını, satmasının öyle kolay veya hızlı olmayacağı yazıldı çizildi. Yoksa gene birileri gizlice mi satıyor?
İlk akla gelene cevap: Hayır, TCMB Kasım ortasından beri $ satmıyor. Bilanço içi ve dışı pozisyonlarını birleştirip swaplardan temizlersek; $59-60 milyarlık negatif pozisyon yatay. [istisnası: #Hazine yeni döviz borçlandığında bunu aktarmalı olarak piyasaya satıyor]
Peki kamu bankaları? 3 kamu mevduat bankası satmak bir yana, (-) döviz pozisyonunu sıfırladı. İlk başlarda bu, döviz DİBS hüllesiyle yapılırken, Twitter ekibi olarak çok bağırdığımız için artık o da yok :] Özel bankalar da ayrıca $1.5 milyar daha uzun pozisyon artırdı= $6 milyar.
Bankalar 2020'de 59,9 milyar TL tarihi rekor! #kâr elde etmiş. %22'lik artış, popülizme de bolca yer açmış 🤠 Tamam bankalar tüketiciden aşırı kazanç elde etmesin, reel sektör kadar kazanmasın, rant değil üretim büyüsün! Mantıklı. Sadece soru şu: bu 2020'de mi zirve yaptı yani?
Yüksek katma değerli bir sektör düşünün. Verileri de şöyle olsun:
2020 kârı rekor diye, bu sektör başarılı mı? Kâr artmış, peki kârlılık? Evet, cirosu patlamış ama fiyatlama (marj açma) gücü yerlerde...
Bankalar "para satan" kurumlar olduğu için genelde satış cirosu olarak bakılan veri #aktifler oluyor. 2020'de devlet zoruyla büyütülen krediler ve döviz artışı nedeniyle bilanço büyüklüğü %36 arttı...