“Tokyo’da dünyanın dört bir ucundan gelmiş delegeler şerefine düzenlenen bir yemekte, iki Vietnamlı delege ile yan yana düşmüştük.
Türk olduğumu söyler söylemez Atatürk’ten söz açtılar. Biri şöyle konuştu;
Fransız işgalinden kurtulmak için Sovyet Rusya’dan akıl ve para yardımı gördük. Ne çare ki Atatürk gibi yapamadık.
Onların akıl hocalığından zamanla kurtuluvermeyi başaramadık. Ben şimdi sıyrılmış ve ayrılmış durumdayım. Ama bu bulaşıcı belayı bilmeyenlere, bu suret-i haktan görünüşün iç yüzünü nasıl anlatmalı?
Bizde “nazariyece” profesörlerle, tecrübesiz ve yenilik tutkunu, yeni "İZM” modası düşkünü gençler şimdi hep komünist. Sizde öyle değil her halde, Atatürk bekler sizi.
Öteki Vietnamlı da söze şöyle girişti:
Şu çenemdeki yaranın hikayesini anlatayım size. Ortaokulda öğrenci idim. Bir akşam babam eve Fransız dergilerinden birinde çıkmış bir MUSTAFA KEMAL resmi getirdi. Anlatıp gösterdikçe coştum.
Ertesi sabah ilk işim o resmi alıp okula koşmak ve babamdan öğrendiklerimi arkadaşlarıma anlatarak resmi göstermek oldu. Resim bir ara elden ele dolaştı ve sonra ortadan kayboldu.
Bir arkadaşımdan, çantasına koymuştur diye, şüphelendim. “Resmi isterim” diye üzerine yürüdüm. Kavga ettik. Çenemdeki bu yara izi o günden kalmaktadır işte.”
Behçet Kemal CAĞLAR devamında sözlerini şöyle bitirir;
“Ben de, O Vietnamlıyı, O yara izinden öptüm”
ALINTIDIR.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Kültür eski Bakanlarımızdan Ahmet Taner Kışlalı bundan tam 22 yıl önce 21 Ekim 1999 günü aracına konan bombalı bir paketin patlamasıyla hayatını kaybetti.
Failleri hala bulunamadı. Onu Orhan Pamuk üzerine 1999 yılında yazdığı ‘Balo Maskesiz Olsun’ adlı bir tartışma yazısıyla bir kez daha saygıyla anıyoruz.
RAHMETLİ ATTİLÂ İLHAN, ORHAN PAMUK’U NE DE GÜZEL ANLATMIŞ. ”VEBA GECELERİ” KİTABI YAYINLANAN VE LİBERAL KESİM TARAFINDAN ÖVGÜ YAĞMURUNA TUTULAN BU ADAMIN KİMLİĞİNİ HATIRLAMANIN YARARLI OLDUĞU DÜŞÜNCESİNDEYİM.
•••
İstihbarat dünyasında “kuş yumurtası üretmek” diye bir deyim vardır. Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 yıl sonra yapmak istediğiniz uzun vadeli bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provakatörler lazım ve en güvenilir provakatör kendi yetiştirdiğinizdir.
KİMİLERİ VAHDETTIN KAÇMAMIŞMIŞTA, SÜRGÜN EDILMİŞ SANIYOR.
Oysa sürgün kanunu 1924'te geride kalanlar için çıktı.
Olayları gününe dünya basını yazdı.
- 17 Kasım 1922 : SULTAN İNGİLİZ GEMİSİYLE KAÇTI
- 19 Kasım 1922: TÜRKLER SULTANIN İADESİNİ TALEP ETTİ.
- 22 Kasım Ankara kaçan Sultanı istiyor.
İngiltere iade talebini reddetti.
Haber devam ediyor:
"Kemalist hükümetin temsilcisi Refet Paşa SULTANIN mahkeme önüne çıkarılacağını ve İngiltere'nin Sultanı kaçırmasının Türkiye'nin iç işlerine müdahale olduğunu belirtti."
DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ, GÜNEŞ UFUKDAN NASIL DOĞMUŞ BİLİYOR MUYUZ?
SELİM SIRRI TARCAN
(doğum 1874 Yenişehir, Tesalya - ölüm 2 Mart 1957 İstanbul)
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin kurulmasına öncülük ederek Türkiye'nin Olimpiyatlar'da temsil edilmesini sağlayan eden spor yöneticisi, eğitmen ve sporcu.
Ülkenin ilk beden eğitimi öğretmenlerini yetiştiren Selim Sırrı Tarcan, Türkiye’de boks ve voleybol sporlarının kurucusudur. TBMM V. VI. VII. dönem’de Ordu milletvekili olarak mecliste görev yapmış bir siyasetçidir.
Köy Enstitüleri Türk buluşu olarak, Dünya eğitim ansiklopedilerinde yer aldı, Dünya basını ve eğitimcileri enstitülerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.:
- “Son yıllarda tasavvurumdaki okullar, Türkiye’de kurulmaktadır. O da Köy Enstitüleredir.”(Prof. Jhon Dewey)
- “Köy Enstitüleri yeni “bir köye intelligigentisti” yaratmıştır.”(Le Monde gazetesi)
- “Köy Enstitüleri, şimdiye kadar eşine az rastladığım pek kıymetli öğrenim merkezleridir.” ( Prof. Charles Latman)