Ahmet Profile picture
18 Apr, 51 tweets, 6 min read
BİR HAİN NASIL YETİŞTİRİLİR? / ATTİLÂ İLHAN
RAHMETLİ ATTİLÂ İLHAN, ORHAN PAMUK’U NE DE GÜZEL ANLATMIŞ. ”VEBA GECELERİ” KİTABI YAYINLANAN VE LİBERAL KESİM TARAFINDAN ÖVGÜ YAĞMURUNA TUTULAN BU ADAMIN KİMLİĞİNİ HATIRLAMANIN YARARLI OLDUĞU DÜŞÜNCESİNDEYİM.
•••
İstihbarat dünyasında “kuş yumurtası üretmek” diye bir deyim vardır. Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 yıl sonra yapmak istediğiniz uzun vadeli bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provakatörler lazım ve en güvenilir provakatör kendi yetiştirdiğinizdir.
Bu iş için yetenekli ama geleceği parlak olmayan zayıf karakterli bir “yumurta” bulunur.

Mesela bu genç üniversitede devşirilir ve aşama aşama önce öğretim görevlisi daha sonrada medya parlatmaları ve şirket sponsorluklarıyla ülkede sözü dinlenen bir Profesör haline getirilir.
Gerekirse tüm araştırma ve kitapları da eline hazır olarak verilir.

Ülkedeki insanlar bu kişinin yazdığını sandıkları muhteşem eserleri okur ve ona olan saygıları artar. Böylece yumurta kuluçka aşamasını bitirmiş ve çatlayıp güzel bir kuş olma zamanı gelmiştir.
Belirlenen zamanda bu profesör medya yoluyla müthiş radikal açıklamalar yapmaya başlar ve tüm ülkeyi karıştırır. Aynı anda kendisi gibi yetiştirilen diğer yumurtalarda farklı faaliyetlere girişirler.
Neyse konu uzun benim yerim dar ama ilgilenenler için Doğu Bloğunun çöküş dönemine bakmalarını salık veririm.
* * *
Bu alakasız konudan sonra gelelim Orhan beye. Ferit Orhan Pamuk Beyin (kimsenin bilmesini istemediği göbek adı Ferit’tir) aslında ülkesine bu kadar muhalif olmasına bir sebep yoktur.
Hani fakir ve hayatını zorluklar içinde geçirmiş, içerde yatmış birisi olsa belki anlayacağım ama Orhan Pamuk sülalece aristokrat tabakasına mensuptur ve bugün eleştirdiği devletin çok ekmeğini yemiştir.
Mesela dedesi Cumhuriyetin ilk mühendislerindendir ve özellikle Atatürk,İnönü dönemlerinde yapılan demiryolu hamlesinde büyük ihaleler alıp kısa zamanda zengin olmuştur.
Oğulları bu koca servetin büyük kısmını sefahatle tüketseler de Orhan Pamuğun zengin bir hayat sürmesine yetecek kadar servet kalmıştır…
Peki Orhan Pamuk’ta oluşan bu sistem düşmanlığı nereden kaynaklanıyor ve acaba “yapay” bir düşmanlık mı sorularına cevap arayalım. Orhan Pamuğun hayatının ilk evrelerine baktığımız zaman koca bir başarısızlık olduğunu görüyoruz.
30 yaşına kadar iki okul değiştirmiş ve sırf askerliğini kısa dönem yapmak için Gazetecilik okumuş bir insan. İlk başlarda ressam olmak isterken sonra yazarlığa sarıyor. Yıllarca evinin odasına kapanarak ödüller alan ama kimsenin para vermek istemediği romanlar yazıyor.
Tam artık buraya kadarmış aşamasına geldiği anda sihirli bir değnek değmiş gibi Orhan Pamuğun kitapları satmaya ve yurtdışında tanınmaya başlıyor.
Peki bu sihirli değnek acaba nerede değmiş olabilir. Benim kanaatimce bu değneğin izini Amerika’da sürmek lazımdır.

Amerika’ya gitmeden önce Orhan Pamuk üzerinde derin etkileri olduğu anlaşılan birisinden bahsetmek lazım.
Bu kişi Orhan Pamuğun erkek kardeşi Şevket Pamuk. Şevket Pamuk Orhan Pamuğun ilk dönemlerinin aksine oldukça başarılı bir insan.
Amerika’da Yale, Berkeley gibi sağlam üniversitelerde ekonomi okuduktan sonra Türkiye’de bir çok üniversitede ders veren Şevket Pamuk, Osmanlı ekonomisi üzerinde tanınmış bir uzman.
Kendisi pek çok yabancı üniversitede Osmanlı ve Türkiye ekonomisi üzerine dersler vermiş. Bu üniversitelerden en ilginci İsrail’de bulunan Negev Ben Gurion üniversitesi.
İsmini İsrail’in ilk başbakanı, İsrail’in kurucularından ve hatta anarşik faaliyetleri yüzünden Osmanlı tarafından Filistin’den kovulacak kadar fanatik siyonist olan David Ben Gurion’dan almıştır.
Üniversitenin derslerini MOSSAD’ın da ilgiyle takip edip raporlar hazırlattığı bir “Ortadoğu Çalışmaları” bölümü bulunmakta. İşte sayın Şevket Pamuk böylesine kaliteli bir bölümde (!!!) ders verebilecek kadar yetenekli bir ekonomi uzmanımız.
Ben Gurion üniversitesinin başında 14 yıl Dünya Bankası’nda çalışmış ve daha sonra bu başarılarından ötürü Rotary ve Lions kulüplerinin 2000 yılının adamı olarak seçtikleri Prof.Avishay Braverman bulunmakta.
Böylesine başarılı bir ekonomistin yönettiği üniversitede ekonomi dersi vermenin önemini anlamışsınızdır. İşte Orhan Pamuğ'un kardeşi Şevket Pamuk bu kadar değerli bir hocamız.
Evet biz Orhan Pamuğun Amerika yolculuğuna dönelim gene. 1985-1988 arasında tam üç yıl Amerika’da kaldı Orhan Pamuk. Bu dönemde Amerika’da harıl harıl kitap yazmanın dışında çok önemli bir kursu da başarıyla bitirdi.
Bu kurs Iowa üniversitesi bünyesinde verilen International Writing Program (IWP) isimli çok ilginç bir kurs.
Kursun amacı dünyanın değişik bölgelerinden gelen ve kendilerinde potansiyel görülen yazarların Amerikan hayatını tanımaları ve kitaplarını yazabilecek güzel bir ortama kavuşmaları.
Bu “iyiliksever”programın bünyesinde her yıl 20 kadar yazar ağırlanıyor.
İşte Orhan Pamuğun bu kurstan sonra hayatı değişti. Yani onun deyimiyle “Bir kursa gitti hayatı değişti”.
Bu arada kurstan 2004 senesinde mezun olan bir başka Türkün ismi de MAHİR AKTAŞ, aklınızda bulunsun çünkü geleceği parlak.
İnsan düşünmeden edemiyor bu üniversite bu kadar insanı çağırıp onları aylarca yedirip içirecek ve ağırlayacak parayı nereden buluyor diye.
Cevabı basit. Bu yazar eğitim kursu programının baş sponsoru Amerikan Dışişleri Bakanlığı. Orhan Pamuğ'un şansı Amerika’da bundan sonra oldukça açılıyor. Baktığımız zaman Orhan Pamuğ'un Amerika’da basılan kitaplarının tamamına yakını aynı yayınevinden çıkmış.
Bu yayınevi Random House.
Yayınevinin sahipleriyse dünyaca ünlü Alman Bertelsmann yayıncılık. Bertelsman’ın kurucusu ve şu anda emekli hayatı süren dünyanın en zenginlerinden Reinhard Mohnda sihirli değnek örneklerinden.
Bay Mohn İkinci Dünya Savaşı’nda general Rommelin Afrikakorps birliğinde asteğmen olarak savaşıyor. Burada Amerikalılara esir düşerek Kansas’da bir esir kampına tıkılıyor. O zamana kadar kitaplara ilgi duymayan Mohn biranda kitap sever oluveriyor.
Savaştan sonra komünizm tehdidi altındaki ülkesine dönen Mohn aniden bir yayınevi açarak ilahi kitapları ve dini kitaplar basmaya başlıyor. İşte Bertelsmanın kuruluşu böylesine mütevazi.
1991 senesinde emekli olduğu zaman Bertelsmann dünyanın en büyük yayıncılarından ve kendisi de karun kadar zengin. Bu Amerikalılar asteğmen Mohn’a esir kampında ne yedirdilerse adam başarının sırrını buluveriyor bir anda.
Bertelsman’ın bir diğer ilginç özelliği Doğan Holding’le 2001 senesinde Müzik piyasasına yönelik bir ortaklığa gitmeleri. Bu ortaklığın tüm görüşmeleri bizzat Aydın Doğanın kızı Hanzade tarafından yapıldı.
Buna göre şu an Türkiye’de yayınlanan pek çok yabancı müzik albümü hep bu ortaklığın sayesinde Türkiye’ye ulaşıyor. İşte bu büyük grup Orhan Pamuğu çok sevmiş olacak ki tüm kitaplarını satsa da satmasa da ısrarla onlar basıyorlar.
Orhan Pamuğun en büyük başarılarından biri de dünyaca ünlü IMPAC Dublin ödülünü almış olması. Bu ödül öylesine basit bir plaket değil tabii ki. Çünkü ödül jürisi “Benim Adım Kırmızı” kitabını öylesine beğenmiş ki birde hediyesi olarak 115 bin dolar vermişler.
Peki bir Türk yazarına kendisiyle aynı mesleği yapan çoğu meslektaşının hayatları boyunca bir arada göremeyeceği meblağı veren kurumun arkasındaki güç kim. Bu şirket ödüle ismini veren IMPAC şirketi.
IMPAC tüm dünyada yaygın yönetim danışmanlığı hizmetleri veren bir Amerikan şirketi. Yönetim danışmanlığı adı altında güzel istihbarat hizmetleri verdiği de bilinir.
Şirketin başındaki Dr James Irwin İrlanda’yı ve kitapları çok sevdiği için böylesine güzel bir ödül ortaya çıkarmış ve her yıl başarılı bir yazara bu ödül veriliyor.
Edebiyat sever dostumuz bay Irwin çok da aktif birisi. Kendisi Amerika’nın önde gelen Cumhuriyetçilerinden ve Amerikan ordusuyla arası harika. O kadar harika ki Amerikan Askeri akademisi West Point’den üstün hizmet ödülü almış.
Orhan Pamuğa verilen ödülün sponsoru bay James Irwin “International Democratic Union” derneğinin de baş üyesi ve muhasebecisi. Bu dernek dünya çapındaki merkez sağ partileri bir araya getirmek için kurulmuş.
Kurucuları arasında Ronald Reagan, Margaret Thatcher, Baba George Bush, Helmut Kohl ve Jack Chirac gibi önemli isimler de bulunmakta. Derneğin Türkiye’den de iki üyesi var. Bunlar Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi.
Derneğin şu anki başkanı Avustralya’nın Amerikan yanlısı başbakanı John Howard. James Irwin bunun dışında Washinton’da bulunan “Center for Democracy” derneğinin de üyesi.
Tüm dünyaya Amerikan demokrasisi getirme amacındaki bu derneğin en ilginç siması artık hepimizin tanıdığı Henry Kissinger.

Kissinger dendi mi o demokrasinin nasıl geleceğini hepiniz tahmin edersiniz herhalde.
Orhan Pamuğun otuz yaşlarına kadar odasından çıkmayan biri olarak çok büyük aşamalar kaydettiği büyük bir gerçek. Şu anda kazandığı ünün ve paranın keyfini çıkarmakla meşgul.
Taksim meydanına yakın ve muhteşem boğaz manzaralı teras katında yeni eserleriyle uğraşıyor. Duvarlarında Japon edebiyatına kadar tasnif edilmiş yüzlerce kitap bulunan lüks dairesini sadece çalışma amaçlı kullanıyor ve bazen de yakın dostlarıyla yemek yiyor.
Bu eve sık sık gelen yakın dostlardan biride Yahudi asıllı Amerikan gazetecisi Jeri Liber di. Bu şahsiyeti hafızası kuvvetli olanlar hatırlayacaklardır. Kurucusu olduğu insan hakları izleme komitesini temsilen Türkiye’deki insan hakları ihlallerini konu alan bir rapor yazmıştı.
Sonra bu rapor kitap haline de dönüştürüldü. Bu raporda Türk ordusunun Kürtlere katliam yaptığını iddia edilmiş ve Türk ordusuna açıkça “serseriler” diye hitapta bulunulmuştu.
Bu kitabın çevirisini yapan Ertuğrul Kürkçü ve Ayşe Nur Zarakoğlu hakkında dava açılınca Jeri Liber onlara destek vermek için hemen Türkiye’ye gelerek mahkemelere katılmıştı.
Herhalde Orhan Pamuğun fikirlerinin oluşmasında Jeri Liber’le özel teras katında yaptığı yemekli sohbetlerin büyük etkisi olmuştur….”

ALINTIDIR.
Şuraya bir ekleme yapayım da bazı inanmayan gerzekler var.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ahmet

Ahmet Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @AntikorJunior

18 Apr
"BALO MASKESİZ OLSUN!"
Kültür eski Bakanlarımızdan Ahmet Taner Kışlalı bundan tam 22 yıl önce 21 Ekim 1999 günü aracına konan bombalı bir paketin patlamasıyla hayatını kaybetti.
Failleri hala bulunamadı. Onu Orhan Pamuk üzerine 1999 yılında yazdığı ‘Balo Maskesiz Olsun’ adlı bir tartışma yazısıyla bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Read 21 tweets
18 Apr
ORDUSUZ TÜRKİYE

İNGİLİZLERİN SEVR'de DAYATMASI
Bilirmisiniz  Sevr’ anlaşmasının 152’den 208’e kadar tam 56 maddesi “Ordusuz Türkiye” hedefine yönelikti.
Sevr’in 152-155 arası maddeleri Türk ordusunu dağıtırken silahlı güç olarak yalnızca üç küçük yapı bırakıyordu.
Read 6 tweets
18 Apr
KİMİLERİ VAHDETTIN KAÇMAMIŞMIŞTA, SÜRGÜN EDILMİŞ SANIYOR.
Oysa sürgün kanunu 1924'te geride kalanlar için çıktı.

Olayları gününe dünya basını yazdı.
- 17 Kasım 1922 : SULTAN İNGİLİZ GEMİSİYLE KAÇTI
- 19 Kasım 1922: TÜRKLER SULTANIN İADESİNİ TALEP ETTİ.
- 22 Kasım Ankara kaçan Sultanı istiyor.
İngiltere iade talebini reddetti.
Haber devam ediyor:
"Kemalist hükümetin temsilcisi Refet Paşa SULTANIN mahkeme önüne çıkarılacağını ve İngiltere'nin Sultanı kaçırmasının Türkiye'nin iç işlerine müdahale olduğunu belirtti."
Read 4 tweets
18 Apr
VİETNAMLIYI, O YARA İZİNDEN ÖPTÜM…
Büyük Şair Behçet Kemal ÇAĞLAR şunları anlatıyor:

“Tokyo’da dünyanın dört bir ucundan gelmiş delegeler şerefine düzenlenen bir yemekte, iki Vietnamlı delege ile yan yana düşmüştük.
Türk olduğumu söyler söylemez Atatürk’ten söz açtılar. Biri şöyle konuştu;

Fransız işgalinden kurtulmak için Sovyet Rusya’dan akıl ve para yardımı gördük. Ne çare ki Atatürk gibi yapamadık.
Read 9 tweets
18 Apr
DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ,  GÜNEŞ UFUKDAN NASIL DOĞMUŞ BİLİYOR MUYUZ?
SELİM SIRRI TARCAN
(doğum 1874 Yenişehir, Tesalya - ölüm 2 Mart 1957 İstanbul)
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin kurulmasına öncülük ederek Türkiye'nin Olimpiyatlar'da temsil edilmesini sağlayan eden spor yöneticisi, eğitmen ve sporcu.
Ülkenin ilk beden eğitimi öğretmenlerini yetiştiren Selim Sırrı Tarcan, Türkiye’de boks ve voleybol sporlarının kurucusudur. TBMM V. VI. VII. dönem’de Ordu milletvekili olarak mecliste görev yapmış bir siyasetçidir.
Read 20 tweets
18 Apr
DÜNYANIN HAYRANLIKLA İZLEDİĞİ EĞİTİM RÖNESANSIMIZ
Köy Enstitüleri Türk buluşu olarak, Dünya eğitim ansiklopedilerinde yer aldı, Dünya basını ve eğitimcileri enstitülerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.:

- “Son yıllarda tasavvurumdaki okullar, Türkiye’de kurulmaktadır. O da Köy Enstitüleredir.”(Prof. Jhon Dewey)
- “Köy Enstitüleri yeni “bir köye intelligigentisti” yaratmıştır.”(Le Monde gazetesi)

- “Köy Enstitüleri, şimdiye kadar eşine az rastladığım pek kıymetli öğrenim merkezleridir.” ( Prof. Charles Latman)
Read 11 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!