🔎
Bir ömür boyu bilimsel adanmışlığın örneklerinden, dünyanın en çok atıf alan araştırmacılarından ve siyaset biliminin “gerçek devlerinden biri” olan Ronald F. Inglehart (5 Eylül 1934 - 8 Mayıs 2021) geçen hafta aramızdan ayrıldı.
👇👇
Günümüzde pek çok sosyal bilimcinin aşina olduğu Dünya Değerler Araştırması’nın da kurucusu olan Inglehart’ı yakından tanıyalım.
Inglehart, 1934’te Wisconsin’de dünyaya geldi. Çocukluğu Büyük Buhran’ın son yıllarına denk geliyordu, İkinci Dünya Savaşı’nı haber veren koşullar altında büyüdü. Avrupa’daki değişim rüzgarlarına erken dönemde şahit olmuştu ve bu değişim uzun süre zihnini meşgul edecekti.
Lisans eğitimine Harvard'da başladı, daha sonra Stanford'a geçti ve sonunda Northwestern'den mezun oldu. Birkaç yıl orduya katıldı ve ordudayken Avrupa'yı ziyaret etme imkânı buldu.
Ordudaki birlikler için dünyadaki olayların analizinden sorumluydu, bu da onu siyaset bilimi okumaya yönlendirdi. Doktorasını 1967'de Chicago Üniversitesi'nden aldı ve o yıl kariyerine resmi olarak Michigan Üniversitesi'nde başladı.
1968 yılında Mayıs protestolarının nedenleri üzerine bir anket yapmak amacıyla Fransa’ya gitti. Ayrıca Fransa’da 1968 yazında yapılacak seçimde seçmenlerin tercihlerini anlamak istiyordu. Ulaştığı sonuçlar egemen Marksist sınıf oylama tercihi ile çelişiyordu.
Ayrıca gençlerin bazı yeni endişeleri de anket sonuçlarına yansımıştı. Ertesi yıl Hollanda’da Fullbright bursiyeri olarak bulunduğu sırada Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen öğrenciler arasında yine bir anket çalışması yaptı. Odak noktası Avrupa entegrasyonu beklentileriydi.
Ancak ulaştığı sonuçlar yine beklenenin aksi yönündeydi. Yorumları Modernleşme Teorisinin en büyük figürlerinden biri olan Karl W. Deutsch ile zıt yöndeydi. Fikirlerinin önemli bir dergide makale olarak yayınlanması, onun Avrupa ülkelerinin karşılaştırmalı çalışılması için+
tasarlanacak ve uygulanacak anket araştırmasında Avrupa Topluluğu tarafından danışman olarak davet edilmesini sağladı. İlk anket 1970’de birkaç ülkede yapıldı ve sanayi sonrası toplumların değerlerinde meydana gelen bir değişimi belgeliyordu.
Bu veriler, 1971’de Inglehart’ın sonraki 50 yıl boyunca geliştirmeye devam edeceği, değer değişikliği teorisinin temelini attığı ve alanında en çok atıf alan makalelerden birisini yayınlamasını sağladı. Bu makale Evrimsel Modernleşme Teorisinin ilk adımıydı.
İlk kitabı The Silent Revolution’dan başlayarak, insani değerlerdeki değişikliklerin dünya çapında toplumlarda siyaseti nasıl etkilediğine dair kapsamlı araştırmalar yaptı. Postmateryalizm terimi, Inglehart tarafından 1977 tarihli bu kitabında popüler hale getirildi.
Inglehart, artan refahla birlikte, bu tür postmateryal değerlerin, nesiller arası değişim yoluyla gelişmiş endüstriyel toplumlar kademeli olarak artacağını savundu.
Inglehart, materyalist önceliklerden fiziksel güvenliğe odaklanan, kendini ifade etme duygusu ve yaşam kalitesi tarafından yönlendirilen post materyalist değerlere geçiş yapan kuşaklar arası bir yön değişikliğini kanıtladı.
Post materyalist gençler yeni demokratik duruşlar sergiliyordu. Bu bakış açısı, Inglehart’ın öncülüğünde tasarlanan Eurobarometer anketlerinin, Dünya Değerler Araştırması’nın ve diğer uluslararası anket projelerinin şekillenmesinde önemli bir bağlam oluşturdu.
Eurobarometer anketleri, kuşaklar arası değer değişikliğinin ampirik dayanaklarını topluyordu ve vatandaşların politik sisteme bağlılığına dayanan Almond-Verba modeliyle önemli farklılıklara işaret eden bir paradigma değişikliğe yol açmıştı.
Inglehart, Dünya Değerler Araştırması'nın da kurucusuydu. İlk anket dalgası 1981'de gerçekleştirildi ve en son dalga 2019'da tamamlandı. WVS, ekonomik ve teknolojik değişimlerin sanayileşmiş toplumların değerlerini ve motivasyonlarını dönüştürdüğü hipotezini test için tasarlandı.
WVS’in ölçtüğü temalar şunlardır: demokrasiye destek, yabancılara ve etnik azınlıklara hoşgörü, cinsiyet eşitliği, dinin rolü ve değişen dindarlık, küreselleşmenin etkisi, çevreye karşı tutumlar, iş, aile, politika, ulusal kimlik, kültür, çeşitlilik, güvensizlik ve öznel refah.
Inglehart ve Christian Welzel WVS verilerini analiz ederek iki ekseni olan bir kültürel boyutlar modeli yarattı: geleneksel değerlere karşı seküler-rasyonel değerler ve hayatta kalma değerlerine karşı kendini ifade değerleri.
Veriler "Inglehart'ın araştırma geleneğinin en ünlü parçalarından biri" olarak tanımlanan Inglehart-Welzel dünya kültür haritası biçiminde görselleştirildi.
Küresel kültür haritası, toplumların puanlarının bu iki boyutta nasıl konumlandığını gösterir. Bu haritada yukarı doğru hareket, geleneksel değerlerden seküler-rasyonel değerlere geçişi ve sağa doğru hareket hayatta kalma değerlerinden kendini ifade değerlerine geçişi yansıtır.
Bugün WVS’in yarattığı anket altyapısı, dünya nüfusunun yüzde 90’ından fazlasını kapsıyor ve 120 ülkenin temsili ulusal örneklerini inceliyor. Bu araştırma, sosyal ve siyasal bilimler alanındaki pek çok lisans-lisansüstü öğrencinin çalışmalarının bir parçasını oluşturuyor.
WVS, şu anda sosyal ve siyasal bilimlerde uygulanan dünyadaki en büyük anket araştırma programı ve ticari bir amaç gütmeksizin 40 yıldan beri kamuoyunu değişen inanç sistemleri ve bunların sosyal ve politik değişim üzerindeki etkileri açısından inceliyor.
Inglehart, pek çok çalışmasında WVS’den elde edilen verilere dayanarak teorik modellemeler geliştirmeye çalıştı. Modernization and Postmodernization: Cultural, Economic, and Political Change in 43 Societies (1997) kitabında sosyal sermaye kavramıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan+
Robert Putnam’ın İtalya çalışmasında vurguladığı kişilerarası güven ve örgütsel üyeliği kalkınma ve demokrasi ile ilgili önemli bir kültürel değişken olarak ele aldı. WVS bulgularından hareketle ekonomik kalkınma ile sosyal ve politik kalkınmanın bağlantılı olduğunu ifade etti.
Pippa Noris ile birlikte kaleme aldığı Sacred and Secular’de (2004) 19.yüzyılın büyük düşünürlerinin endüstriyel toplumun ortaya çıkmasıyla dinin giderek öneminin azalacağı düşüncesinden hareket etti. 20.yüzyılda dinin ölmekte olduğu inancı geleneksel bir hal almıştı.
Ancak Inglehart’a göre sekülerleşme tezi son yıllarda tarihindeki en büyük zorluğu yaşıyordu. Tüm gelişmiş sanayi toplumlarında daha seküler yönelimlere doğru bir ilerleme olurken, geleneksel dini görüşlere sahip insanların sayısı her zamankinden fazlaydı. Bu nedenle geleneksel+
sekülerleşme düşüncesinin değişmesi gerektiğini iddia etti. O dinin yok olmadığını ve olmayacağını düşünüyordu. Yine de sekülerleşmenin tablonun önemli bir kısmını açıklamaya devam ettiğini kabul ederek yeni bir sekülerleşme ve varoluşsal güvenlik teorisi geliştirmeye çalıştı.
Yine Pippa Noris ile ortak yayınladığı Cosmopolitan Communications Cultural Diversity in a Globalized World (2009) 1981- 2007 yılları arasında 90 toplumu kapsayan WVS verilerine dayanıyordu ve kozmopolit iletişimi anlamak için yeni bir çerçeve sunmuştu.
Geniş bir toplum yelpazesindeki insanların bakış açıları ve inançları incelenerek küresel iletişimin kültürel çeşitliliği tehlikeye atma olasılığının en yüksek olduğu koşullar belirlenmeye çalışıldı.
2018’de yayınlanan Cultural Evolution: People’s Motivations Are Changing, and Reshaping the World’de Inglehart, uzun vadeli ekonomik değişiklikler ile cinsiyet eşitliği, din ve demokratik değerler konusundaki tutum değişiklikleri arasındaki sistematik bağlantıları tanımladı.
Bu kitapta Inglehart, ekonomik ve fiziksel güvenlik ile dışarıdan gelenlere hoşgörü ve yeni fikirlere açıklık arasındaki bağlantılara odaklanarak modernizasyon teorisini yeniden yapılandırdı.
Religion’s Sudden Decline (2021) kitabından:
"Bilgi toplumlarında, en büyük öncelik, mantıksal olarak ekonomik büyümeyi maksimize etmekten öznel refahını maksimize etmeye doğru kayacaktır-ki bunun geleneksel ve endüstriyel toplumların hedeflerinden çok farklı çıkarımları vardır.”
Inglehart, ekonomik kalkınmanın toplumda liberal demokrasiye doğru kaymaya yol açtığını iddia eden modernizasyon teorisinin savaş sonrası son büyük savunucularından biriydi. Onun endüstriyel toplumların yerini bilgi toplumlarının alacağı görüşü hala pek çok açıdan tartışılıyor.
Dünya Değerler Araştırmasına dayanarak Inglehart, uzun vadeli ekonomik değişiklikler ile cinsiyet eşitliği, din ve demokratik değerler konusundaki tutum değişiklikleri arasındaki sistematik bağlantıları tanımlamıştır.
20. yüzyılın ikinci yarısında sanayileşmenin, kentleşmenin ve kitlesel okuryazarlığın sistematik olarak çok sayıda insanın “varoluşsal güvensizliğini” azalttığını ve modern toplumları daha açık ve hoşgörülü hale getirdiğini iddia etti.
WVS bulguları, uzun yıllardır gelişmekte olan ülkelerde sivil toplum ve demokratik kurumlar inşa etmek isteyen politika yapıcılar için bilgi sağlıyor.
Aynı zamanda dünya genelindeki hükümetler, akademisyenler, öğrenciler, gazeteciler ve Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler (UNDP ve UN-Habitat) gibi uluslararası kuruluşlar ve kurumlar tarafından da sıklıkla kullanılıyor.
Dünya Değerler Araştırması'ndan elde edilen veriler Arap Baharı, 2005 Fransız iç karışıklığı, 1994'teki Ruanda soykırımı ve Yugoslav savaşları ve siyasi ayaklanma gibi büyük toplumsal olayların ardındaki motivasyonları daha iyi anlamak için de kullanıldı.
Inglehart Dünya Değerler Araştırması ile kültürler arası araştırma alanında anket araştırma metodolojisine yaptığı önemli katkılardan dolayı 2014 yılında WAPOR’un en büyük ödülü olan Helen Dinerman Ödülü'nü almıştır.
Başarıları arasında, siyaset biliminde bir Nobel Ödülü'ne eşdeğer olarak kabul edilen Johan Skytte Ödülü de yer alıyor. 2010 yılında Rusya'da kurduğu Karşılaştırmalı Sosyal Araştırma Laboratuvarı (LCSR) bugün adını taşıyor.
Bu laboratuvar Rusya'da ve sekiz eski Sovyet ülkesinde anketler gerçekleştiriyor ve doktora düzeyindeki öğrencileri kantitatif çapraz ulusal araştırma yöntemleri konusunda eğitiyor.
Inglehart arkasında post endüstriyel toplumlarda kuşaklar arası değer değişikliği ile ilgili tezini açıklayan “sessiz devrim” üzerine yazdığı klasik Amerikan Siyaset Bilimi İncelemesi makalesinden başlayarak oldukça etkili bir çalışma külliyatı bıraktı.
Değer değişimi Inglehart’ın sayısız yayınının ve çalışmalarının temelini oluşturdu. Onun araştırma geleneği bir okula dönüştü ve Inglehart Okulu, daha sonra dünyanın önde gelen üniversitelerinde akademisyen olan doktora öğrencilerini buluşturdu.
Inglehart’ın “Tanrı’dan Vazgeçmek, Dinin Küresel Düşüşü” adlı önemli makalesine şuradan ulaşabilirsiniz: foreignaffairs.com/articles/world…
Trump'ın Yükselişi ve Yabancı Düşmanı Popülist Partiler: "Tersine Sessiz Devrim" adlı konuşması için bakınız:
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Sosyoloji okumaya nereden başlamalı?
Neler okumalı?
Alana dair, mevcutta neler var?
Sosyolojinin farklı alt alanlarına dair hazırladığımız okuma listelerimizi burada peyderpey paylaşmak istiyoruz...
👇👇👇
🔎📝
Sosyolojiye dair başlangıç metinleri...
İlk etapta nelere bakmalı?
Kimlerden başlanmalı?
Bir yol haritası olarak da düşünebileceğimiz "Sosyolojiye Giriş" Okuma Listesi:
🔎📝
Sosyoloji tarihi...
Sosyolojinin doğuşu. Ana kaynakları. Tarihsel, toplumsal koşullar. Ve dahası...
🏛️🔎📝
Klasikler...
Batı düşünce dünyasını ve edebiyatını zenginleştiren önemli isimler ve metinler...
Bugün klasiklere dair paylaşımlarımızı gelin birlikte hatırlayalım.
"Ilias ve Odysseia, antikçağ kültürünü ve edebiyatını anlamak isteyen her araştırmacının aralayacağı ilk kapıdır. Ne de olsa Homeros, Platon’un Devlet’teki deyişiyle, “bütün Yunanistan’ı eğiten şair”dir."
Kemal Tahir romanları ele aldıkları konular, kullandığı mekanlar, yayımlandığı dönemler nedeniyle çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulmuştur. Bu sınıflandırmalar ile birlikte Kemal Tahir’i nasıl okumalıyız? Birlikte bakalım…🔎
Kemal Tahir’in eserleri ilk olarak yazar hayatta iken yayımlananlar ve ölümünden sonra yayımlananlar olarak ikiye ayrılır. Öykülerden oluşan Göl İnsanları kitabı 1955 yılında yayımlanır.
Aynı yıl (1955) ilk romanı olan Sağırdere de okuyucularla buluşur. 1973 yılında vefat eden yazar. 1955 ile 1973 yılları arasına öykülerden oluşan bir kitap ile on dört roman sığdırır.
Distopya denince akla gelenler:
Zamyatin, Huxley, Orwell, Bradbury...
Bu çatı altındaki paylaşımlarımızı birlikte hatırlayalım...
🎥🔢🐷🧑🚒
"1920’de, türünün öncüsü kabul edilen, kendinden sonra yazılacaklara prototip oluşturan, bilinen tek romanı; 26. yüzyılda, bir devrim sonrasındaki hayali bir toplumu anlattığı “Mıy” (Biz / We) el yazması kopyalarla dolaşıma girer."
"26.yy Londra’sında geçen Cesur Yeni Dünya, üremenin teknolojiye bağlandığı ve anne-baba olmanın, doğal olarak aile kurmanın yasaklandığı distopik bir evreni betimler. Burada uykuda öğretim yoluyla toplum dönüştürülmüştür."
4 Aralık 1875, Prag, Çekya.
29 Aralık 1926, Montrö, İsviçre.
📝🔎
Alman Şansölye Schröder onun “Sonbahar günü” şiiriyle halka sesleniyor, Lady Gaga mısralarını koluna dövme yaptırıyor. Kimileri onun şiiriyle aşık oluyorken, kimileri de yine onun dizeleriyle dünyaya sırtını dönüyor.
Modernizmin ve materyalizmin çelik ve soğuk yüzünden kaçıp sığınacak manevi kucak ararken hayal kırıklığı ve öfke içinde Hristiyanlıkla hesaplaşıyor. Ve bir şarkiyatçının evinde Kuran’la tanıştıktan sonra İslam Peygamberine “Muhammedin Risaleti” şiirini yazıyor.
(Minyatür: XVI. yüzyılın meşhûr nakkâşlarından Bihzâd’ın kaleminden Hayyâm)
Bütün ömrünü ilmî çalışmalara adamak fakat bir şair olarak hatırlanmak… Büyük matematik âlimi Ömer Hayyâm’ın hikâyesidir bu; talih ve trajedinin birbirine hiç bu kadar yakın olmadığı…
Ömer Hayyâm 1048 yılında, Horasan’ın Nişabur şehrinde dünyaya gelir. Genç yaşta başlayan ilim yolculuğu, ömrünün son yıllarına kadar devam eder. Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün (ö.1092) himâyesiyle devrinin en gözde bilim adamları arasında yer alır.