Atatürk’ün, yurt dışında, çeşitli kıta, ülke ve şehirlerde bulunan anıt, heykel, büst, rölyef ve benzeri sanat eserlerini derleyip toplamak ve bir bütün olarak sunmak gerçekten zor, meşakkatli ve belki de yapılması tam olarak mümkün olmayan bir durumdur.
Acaba yeryüzünde, kendi ülkesinin dışında başka ülkelerde, Atatürk kadar bir başka devlet adamının heykeli, anıtları var mıdır?
Üstelik bu anıtların, bundan yüz sene önce yaşayan bir devlet adamına ait olmasının yanında heykellerinin veya anıtların, zorlayıcı herhangi bir siyasi veya ticari ilişki olmamasına rağmen yer alması işin daha da şaşırtıcı yönüdür.
Bu, bir zorunluluğun değil, Atatürk 'e karşı içten gelen bir sevgi ve saygının sonucudur.
Atatürk' ün heykel, anıt ve adının verildiği yerler kadar ilgi çekici bir durumla daha karşılaşılmaktadır.
O da kullandığı bazı deyimlerin, uluslararası alanda benimsenmiş ve kullanılıyor olmasıdır.
Her ülkenin geleneğinde, eskiden kalma ve toplumun belleğinde yer etmiş "atasözleri" vardır. Bu sözler bir takım benzerlikler gösterse de birbirinden farklı söylem ve anlam taşırlar.
Ancak bir söz vardır ki, neredeyse bütün ülkeler arasında ortak bir "atasözü" hüviyetini kazanmıştır.
Bu söz Atatürk 'ün
"Y u r t t a B a r ı ş ,
D ü n y a d a B a r ı ş "
sözüdür.
Her ülkenin kendi dilinde ve kendi yazış biçimi ve bazen Türkçesi ile birlikte, Atatürk heykel ve anıtlarında ya da başka alanlarda yer almaktadır.
Bu söz Atatürk anıtlarında,
İngilizce konuşulan ülkelerde
P e a c e a t H o m e ,
P e a c e i n t h e W o r l d
şeklinde,
Fransa 'daki anıtlarda
L a p a i x a` l a m a i s o n , L a p a i x d a n s l e
m o n d e ,
Küba Havana, Peru ' daki Atatürk anıt, heykel ve rölyeflerinin altında
P a z E n C a s a , P a z
E n E l M u n d o ,
Almanya 'da
F r i e d e n z u H a u s e ,
F r i e d e n i n d e r W e l t ,
Hollanda'daki heykelinde Felemenk yazılışı ile
V r e d e t h u i s , v r e d e
i n d e w e r e l d ,
şeklinde söylenmekte ve yer almaktadır. Bu deyim adeta uluslararası bir atasözü halini almıştır.
Atatürk 'ün İtalya' da Roma 'daki heykelinin altında ' büyük ' anlamına gelen ' largo' kelimesi kullanılarak,
L a r g o M u s t a f a
K e m a l
yazılmıştır.
Küba 'da, Atatürk’ten başka hiçbir yabancı devlet adamının heykelinin bulunmadığı söylenmektedir. Bu sözün tam olarak gerçeği yansıttığı bilinmemekle beraber, gerçek olan şudur ki ;
bir çok sanat adamının heykel ve büstünün bulunduğu Küba' da, yabancı devlet adamı heykeli yok denecek kadar azdır. Bu istisnanın en önemli örneği Atatürk 'tür.
Küba' daki ilk Atatürk heykeli'nin altında Türkçe ve İspanyolca olarak,
T ü r k i y e
C u m h u r i y e t i ' nin
k u r u c u s u -
Y u r t t a B a r ı ş ,
D ü n y a d a B a r ı ş
yazmaktadır.
Bir başka heykeli de başkent Havana' nın en gözde mekanlarından Puerta Caddesi'nde bulunmaktadır.
Dünyanın bir başka köşesinde Japonya 'nın Higashimuro - Wakayama' daki anıtın hemen altında, Atatürk 'ün orijinal imzası ile
Y u r t t a S u l h ,
C i h a n d a S u l h
ibaresi yer almaktadır.
Avustralya' nın Sidney, Canberra kentlerinde bulunan heykellerin dışında Albany 'deki heykeli deniz kıyısında yüksek bir tepede, bir küre üzerinde bulunmakta ve ön tarafında
P e a c e a t H o m e ,
P e a c e i n t h e W o r l d
sözü yer almaktadır.
Şili' nin başkenti Santiago 'da bulunan heykel ve rölyefinin altında
T ü r k i y e
C u m h u r i y e t i ' n i n
k u r u c u s u ,
v a t a n ı n ı n f e d a k a r
v e
s a d ı k h i z m e t k a r ı ,
b e n z e r i o l m a y a n
k a h r a m a n , i n s a n l ı k
i d e a l i n i n c a n l ı
e m s a l i. B ü t ü n h a y a t ı n ı
T ü r k M i l l e t i ' n e v a k f e t m i ş , m i l l e t i ne k e n d i r u h u n u , a t e ş i n i v e r m i ş t i r. H a t ı r a sı m i l l e t i n i n r u h u n u
a t e ş l i t u t a n s ö n m ez b i r m e ş' a l e o l a r a k
y a ş a m a k t a d ı r.
ibaresi vardır.
Venezuela' nın başkenti Caracas'da bulunan Atatürk heykelinin altında
M o d e r n T ü r k D e v l e t i n i n k u r u c u s u
K e m a l A t a t ü r k
yazısı bulunmaktadır.
İsrail ' in Yehud ve Be' er Sheva kentlerindeki anıtlarda benzer ifadelerle
T ü r k i y e C u m h u r i y e t i ' n i n k u r u c u s u
B ü y ü k A t a t ü r k. T ü r k M i l l e t i v e T ü r k i y e' yi s e v e n İ s r a i l h a l k ı ,
S a n a s o n s u z a k a d a r m i n n e t t a r k a l a c a k tır.
sözleri yazılıdır.
Japonya, Kuşimato'daki heykeli çok görkemlidir. Atatürk, at üzerinde, sırtında pelerini, eli ile ufku göstermektedir.
Kazakistan Astana'da, kalpaklı, sivil giysili, Kırgızistan 'ın Bişkek ve Çolpan Ata kentlerinde de gene kalpaklı, sivil giysili ve eli ile göğsünde bir kitap tutmaktadır.
Mexico Ctiy' deki heykeli çok ilginçtir. Yerde, giderek büyüyen ve yükselen bir ay yıldız içinde, elinde şapkası ile gülümsemektedir.
Azerbaycan Bakü, Gence, Nahcıvan kentlerinde, Türkmenistan Aşkabat 'da, Moğolistan' da Ulan Bator, Makedonya Üsküp, Pakistan İslamabad, Larkane'de, Macaristan Budapeşte'de Atatürk adının verildiği sokakta, Romanya Bükreş ve Tulceo'da, Hollanda Amsterdam, Oostzaan, Rotterdam'da,
Yeni Zelanda Wellington, Hindistan Yeni Delhi, Amerika Birleşik Devletleri Washington 'da elini kaldırmış konuşur şekilde, New Jersey, New York, Connecticut ve diğer ülke ve kentlerde,
hiç bilmediğimiz, belki de çok kez önünden geçtiğimiz veya ilk kez gittiğimiz bir yerde Atatürk adı, heykeli, anıtı, büstü, rölyefi ile karşılaşabiliriz.
Her yerde olduğu gibi orada da bir Atatürk yaşıyordur ve sonsuza kadar yaşayacaktır. Çünkü Atatürk ilke ve idealleri evrenseldir, insancıldır, çağdaş ve özgürlükten yanadır...
NOT :
Avustralya, Canberra 'daki Atatürk anıtı birkaç hafta önce (2021 Ekim' in ilk haftası) yenilenmiş ve bir törenle yeniden açılmıştır.
Kaynak :
A Erdem Akyüz, Bütün Dünya Dergisi, Başkent Üniversitesi Kültür Yayını, sayı 2017 / 09 , syf 35 - 39
ALINTIDIR.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
''ATATÜRK FİLİSTİN CEPHESİNDEN KAÇTI''
diyenlere, bol kaynaklı açıklamalar.
Her ne kadar onlar utanmayacak olsalar da, değerli takipçiler mutlaka arşivlerinde bulundurmalı.
Atatürk, 5 Temmuz 1917’de merkezi Diyarbakır’da bulunan 2. Ordu Komutanlığından İstanbul’da kurularak, Filistin Cephesi’ne intikal ettirilen 7. Yıldırım Ordusu Komutanlığına atanmış, 15 Temmuz 1917’de kurulan Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına bağlanmıştır.
Mustafa Kemâl, Yıldırım Orduları Grup Komutanı Alman Mareşali Falkenhayn ile sorunlar yaşayınca istifa ederek İstanbul’a gitmiştir. (Yazışmalar için; Atatürk'ün Filistin’deki yazışmaları-1917 yılı) Mareşal Falkenhayn, Filistin Cephesi’nde başarılı olamayınca,
Mustafa Kemal Atatürk 1915'te 34 yaşında Anafartalar komutanı olarak Çanakkale Savaşları'nın en şiddetli günlerini savaşın en önünde askerleriyle birlikte yaşarken, bir taraftanda ülkesinin gelecekteki kurtuluş günlerini hayal ediyordu.
Her an ölme ihtimali çok yüksek olan bu günlerde, İstanbul'daki bir dostuna mektup gönderiyor. Okumak için kitaplar göndermesini istiyor. Paris'ten ve İstanbul'dan temin edilen kitaplar Atatürk'e ulaştırılıyor. Hepsini cephede okuyor.
Dışişleri Bakanlığı'nın resmi belgelerine göre, Cumhuriyet döneminde Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye diplomatik ilişkileri ilkin 1927 yılı Mayıs ayında Amerika'nın Ankara'ya bir büyükelçi ataması ile başlamıştır.
Şöyle ki Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras'la, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Frank B. KelIog'un 1927 yılı başlarında Cenevre'de bir araya gelmelerinden sonra iki ülke arasında o güne kadar konsoloslukları aracılığı ile
Kanda Türkomun yoğunluğu ve Beta Nova Dünya’da 4 ve 5.Boyut astral yoğunluğu Kanda Türkomun yoğunluğu ve Beta Nova Dünya’nın artık 21 Aralık 2012 ‘den sonra aldığı yeni karakteri, bilinçlerin yüksek benlikçe yaşamasını mümkün kılan önemli bir astral yoğunluk kriteridir.
Turkomun nedir?
Bilinçlerin enerjetik kainat saflarında kullandıkları kristal formlarının damarlarında dolaşan sıvıdır. Bu sıvı, astral bir yoğunluğa sahiptir. Kristal bedendeki bu sıvıya fiziki boyut koşullarında kan olarak bilinen sıvı tekabül eder.
BUGÜN İSTANBUL'U BAŞKENT YAPMAYA ÇALIŞANLARIN ASIL AMACINI HALA ANLAMADIYSANIZ YAPACAK BİRŞEY YOK....
Osmanlı-Rus Savaşı’nda İstanbul’un işgal edilme tehlikesi doğmuştu, başkenti Konya veya Kayseri’ye taşımayı düşündüler.
Ordunun emanet edildiği Alman generalleri ise, Halep’e veya Şam’a taşınmasını teklif ediyorlardı.
★
Balkan Savaşı’nda İstanbul’un kaybedilme tehlikesi yeniden ortaya çıktı, başkenti Bursa’ya taşımayı düşündüler.
Kayseri civarına yeni bir şehir kurulmasını, adının Osmaniye olmasını, Osmaniye’nin de başkent olmasını önerenler oldu.
Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938 tarihinde ölümünden sonra, O’nun manevi varlığına karşı saldırılar gerçekleştirilmeye başlamıştı.
İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olduğu 12 senelik dönem içerisinde tespit edilebildiği kadarıyla O’nun tinsel varlığına, fotoğraflarına, heykel ve büstlerine olmak üzere toplam 67 saldırıda bulunulmuştu. (1)
Atatürk’ün manevi varlığına yönelik olarak yapılan bu saldırılar, İnönü döneminde başlayıp, Demokrat Parti iktidara gelene kadar artarak devam etmişti. Bu dönemde yapılan saldırılar, Ticani tarikatı v.b. tarikatlar tarafından yapılıyordu.