ATATÜRK VE ROOSVELT
Dışişleri Bakanlığı'nın resmi belgelerine göre, Cumhuriyet döneminde Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye diplomatik ilişkileri ilkin 1927 yılı Mayıs ayında Amerika'nın Ankara'ya bir büyükelçi ataması ile başlamıştır.
Şöyle ki Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras'la, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Frank B. KelIog'un 1927 yılı başlarında Cenevre'de bir araya gelmelerinden sonra iki ülke arasında o güne kadar konsoloslukları aracılığı ile
yapılan ticari, siyasi ve kültürel her türlü ilişkinin bundan böyle her iki ülkenin başkentleri olan Ankara ve Washington'da büyükelçilikler kurarak diplomasi kurallarına uygun bir biçimde büyükelçilikler eliyle yürütülmesi kararlaştırılmıştır.
Bu karar gereğince ABD Ankara'ya Joseph Grew'u Büyükelçi sıfatıyla göndermiştir (Mayıs 1927). Joseph Grew, 12 Ekim 1927'de, ABD Cumhurbaşkanı Calvin Coolidge'nin imzasını taşıyan itimatnamesini (Güven mektubu) Atatürk'e sunmuştur.
İtimatnamede Başkan Coolidge, Atatürk'e en iyi dileklerini bildirmekte ve Büyükelçi Grew'un iki dostu ülke ilişkilerinin devamına çalışacağı ifade edilmektedir.

İki ay kadar sonra da, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Washington Büyükelçisi Ahmet Muhtar Bey, Başkan Coolidge'e güven
mektubunu sunup göreve başlamıştır. Büyükelçilerin göreve başlamaları dolayısıyla Coolidge ile Atatürk birbirlerine en iyi dileklerini göndermişlerdir. Böylece, Türkiye-ABD ilişkileri karşılıklı büyükelçilikler düzeyinde yeni bir döneme girmiştir.
Dışişleri Bakanlığı Arşivi'nde Atatürk ve ABD Başkanı Coolidge arasında teati edilen resmi mektuplar büyükelçiler atanması ve 1927 yılı Aralık ayında bir kaza sonucu batan S/4 denizaltısı nedeniyle Atatürk'ün gönderdiği bir taziyet telgrafı ve bunun cevabından ibaret kalmaktadır.
1929 yılında ABD Başkanlığına seçilen Mr. Hoover ile Atatürk'ün yine diplomatik bir platformda yazışmaları elçilikler atanması, deprem gibi felâketler dolayısıyla üzüntülerini paylaşma, resmi bayramlarda karşılıklı kutlamalarla 1933 yılı Şubat'ına kadar sürüp gitmiştir.
Bu arada daha sonra Atatürk hakkında bir kitap yazacak olan Charles H. Sherill, Başkan Hoover tarafından Ankara'ya ABD Büyükelçisi olarak atanmıştır. Charles H. Sherill 20 Mayıs 1932 günü Çankaya'da Atatürk'e güven mektubunu sunmuştur.
Başkan Hoover'dan sonra, Mart 1933 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı'na Franklin Roosvelt seçilmiştir. Atatürk, ABD başkanları arasında en çok Franklin Roosvelt'e yakın olmuştur. Atatürk doğrudan Roosveltle çektiği 4 Mart 1933 tarihli telgrafında onu yürekten
kutlamış; Roosvelt 10 Mart 1933 tarihli cevabi telgrafında, şahsı ve Amerikan  milleti adına Atatürk'e teşekkür etmiştir.

İktidara geldiği günden başlayarak Roosvelt ile Atatürk arasında oldukça yakın ilişkiler ve yoğun yazışmalar görülür.
İki başkan her vesileyle birbirlerine yakınlıklarını, dostluklarını gösterirler. Başkan Roosvelt'e suikast girişimi olur. Atatürk derhal suikastçıları lanetler, Roosvelt'e geçmiş olsun der. Los Angeles'ta deprem, Texas'ta büyük bir kaza olur.
İki başkan arasında taziyet telgrafları teati edilir. İki devlet başkanı her vesileyle birbirlerine yakınlıklarını, dostluklarını gösterirler.

Roosvelt iktidara geldikten kısa bir süre sonra, büyük devlet başkanlarına, dünya siyasal ve ekonomik barışını sağlamak için işbirliği
çağrısında bulunur. Atatürk'ten hararetli destek görür. Atatürk, Roosvelt'in 16 Mayıs 1933 tarihli uzun mektubunu 18 Mayıs 1933 günü aynı düşünceler ve dileklerle cevaplandırmıştır. Atatürk'ün bu mektubu 20 Mayıs 1933 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesinde yayımlanmıştır.
İki başkan birbirlerinin milli günlerini kutlamayı hiç ihmal etmezler. Bu arada Başkan Roosvelt'in posta pullarına meraklı olduğunu öğrenen Atatürk 15 Haziran 1935 de Türk pullarından bir takım yaptırıp Washington Büyükelçiliği yolu ile Roosvelte göndermiştir.
Atatürk 1935 yılında dördüncü kez Türkiye Cumhurbaşkanlığı'na  seçilir. Ertesi yıl Roosvelt ikinci kez ABD Başkanı seçilir. Atatürk ile Roosvelt yine birbirlerine mektuplar, telgraflar gönderirler.
1937 yılında Atatürk ile Başkan Roosvelt arasında geçen hoş bir olay,
iki ülke başkanı arasındaki dostluğu daha ileri bir aşamaya eriştirmiştir. Olay basında da yankılar uyandırmıştır.

Şöyle ki: Julian Bryan adında bir film operatörü Atatürk'ün, Çankaya'daki köşkünde çalışırken, Florya'da küçük Ülkü ile plajda oynarken filmini çekmiş,
Amerika'ya dönünce bir kopyasını Başkan Roosvelt'e vermiştir. Başkan Beyaz Saray'da filmi iz[emiş, çok hoşlanmış olacak ki Atatürk'e şu mektubu göndermiştir:

Beyaz Saray, Washington, 6 Nisan 1937
Azizim Bay Cumhurbaşkanı
Ahiren Türkiye'de Bay Julien Bryan tarafından alınmış
olan filmi, birkaç akşam evvel, Beyaz Ev'de seyrettim. Nispeten kısa bir zamanda meydana getirdiğiniz pek çok şayan-ı hayret hususatı görünce hissettiğini şevk ve heyecanı size arz etmek istedim.
Kıymetli şahsiyetinizin, evinde ve plajda küçük kızınız ile oynarken çekilmiş olan
resimlerinizi seyretmekle bilhassa bahtiyar oldum. Bu, sizin ve benim bir gün birbirimize mülâki olmak fırsatı bulacağımız ümidini bende bir kat daha takviye etti.

Nadir olan istirahat zamanlarımda, bana göndermek lütfunda bulunduğunuz Türk posta pulları koleksiyonunu
seyretmekteyim. Bunlar üzerinde resmedilmiş olan manzaraları, bir gün kendi gözlerimle görmeyi ümit ediyorum.
Samimi saygılar ve halisâne temennilerimle.
                                                  Vefakârınız
Franklin D.Roosvelt
Atatürk, Başkan Roosvelt'in bu samimi mektubuna şu cevabı vermiştir:

Ankara, 25 Mayıs 1937
Azizim Bay Cumhurbaşkanı,
Ahiren Türkiye'de Bay Julian Bryan tarafından alınmış olan filmi seyretmekten duyduğunuz memnuniyeti bildiren 6 Nisan 1937 tarihli lütufkâr mektubunuzu hakiki
sevinç ile aldım. Mektubunuzda, ahvali şerait müsaade eder etmez, birbirimize bir gün mülâki olacağımız ümidini de izhar buyuruyorsunuz.
Samimi duygularınız ve modern Türkiye'de elde edilen terakki hakkındaki takdirkâr telakkinizden dolayı size fevkalâde müteşekkir olduğuma
inanmanızı rica ederim, Bay Cumhurbaşkanı
Bu fırsattan istifade ederek Amerika Birleşik Devletleri hakkındaki hayranlığımı tekrar bildirmek isterim, bilhassa ki, bizim iki memleketimiz, umumi sulh ve insanlığın saadetini istihdaf eden ayrı ideali gütmektedir.
Size bir an evvel mülâki olmak benim de samimi arzum olduğundan harikulade işler yapmış sevimli ve kuvvetli şahsiyetinizi Türkiye'de selâmlayacağım güne sabırsızlıkla intizar ediyorum.
Samimi duygular ve hâlisane temennilerimle,

Vefakârınız K.Atatürk
Her iki mektup da o tarihlerde gazetelerde yayımlandığı gibi Ayın Tarihi Dergisinin Ağustos 1937 tarihli 44. sayısında da yayımlanmış, ayrıca Yunus Nadi "İki Büyük Cumhurbaşkanı Arasında" başlığı ile 1 Temmuz 1937 tarihli Ulus Gazetesinde birer başmakale yazarak
iki devlet başkanının Türkiye ve Amerika arasındaki barışcıl yakınlığını övmüşlerdir.

Ancak buluşmak kısmet olmaz. Atatürk ertesi yıl hayata gözlerini kapar. Başkan Roosvelt TBMM Başkanı'na çektiği başsağlığı mesajında "en derin sempatilerini bildirir".
Kemal Atatürk'ün " tüm dünyanın saygısını kazanmış" olduğunu belirtir.

Başkan Roosvelt, Atatürk'ün cenaze töreninde kendini temsil etmek üzere Ankara'daki Amerikan büyükelçisi Mac Murray'a özel görev vermiştir. 11 Kasım 1938 günü ABD Dışişleri Bakanı Mr.Hull,
Washington'daki Türkiye Büyükelçiliği'ni ziyaret ederek Başkan adına taziyetlerini bildirmiş, Amerikan halkının derin üzüntülerini belirtmiştir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, ABD Başkanı Roosvelt ile Atatürk’ün diplomasi alanında da olsa birbirlerine karşı duydukları saygı iki ülkenin barışa dönük ilişkilerini daha da artırmıştır.

ALINTIDIR.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ahmet

Ahmet Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @Antikor38Junior

25 Oct
''ATATÜRK FİLİSTİN CEPHESİNDEN KAÇTI''
diyenlere, bol kaynaklı açıklamalar.

Her ne kadar onlar utanmayacak olsalar da, değerli takipçiler mutlaka arşivlerinde bulundurmalı.
Atatürk, 5 Temmuz 1917’de merkezi Diyarbakır’da bulunan 2. Ordu Komutanlığından İstanbul’da kurularak, Filistin Cephesi’ne intikal ettirilen 7. Yıldırım Ordusu Komutanlığına atanmış, 15 Temmuz 1917’de kurulan Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına bağlanmıştır.
Mustafa Kemâl, Yıldırım Orduları Grup Komutanı Alman Mareşali Falkenhayn ile sorunlar yaşayınca istifa ederek İstanbul’a gitmiştir. (Yazışmalar için; Atatürk'ün Filistin’deki yazışmaları-1917 yılı) Mareşal Falkenhayn, Filistin Cephesi’nde başarılı olamayınca,
Read 40 tweets
25 Oct
MUSTAFA KEMAL'DEN MUCİZELER
Mustafa Kemal Atatürk 1915'te 34 yaşında Anafartalar komutanı olarak Çanakkale Savaşları'nın en şiddetli günlerini savaşın en önünde askerleriyle birlikte yaşarken, bir taraftanda ülkesinin gelecekteki kurtuluş günlerini hayal ediyordu.
Her an ölme ihtimali çok yüksek olan bu günlerde, İstanbul'daki bir dostuna mektup gönderiyor. Okumak için kitaplar göndermesini istiyor. Paris'ten ve İstanbul'dan temin edilen kitaplar Atatürk'e ulaştırılıyor. Hepsini cephede  okuyor.
Read 11 tweets
23 Oct
KANDAKİ TURKOMUN YOĞUNLUĞU VE BETA NOVA Image
Kanda Türkomun yoğunluğu ve Beta Nova Dünya’da 4 ve 5.Boyut astral yoğunluğu Kanda Türkomun yoğunluğu ve Beta Nova Dünya’nın artık 21 Aralık 2012 ‘den sonra aldığı yeni karakteri, bilinçlerin yüksek benlikçe yaşamasını mümkün kılan önemli bir astral yoğunluk kriteridir.
Turkomun nedir?
Bilinçlerin enerjetik kainat saflarında kullandıkları kristal formlarının damarlarında dolaşan sıvıdır. Bu sıvı, astral bir yoğunluğa sahiptir. Kristal bedendeki bu sıvıya fiziki boyut koşullarında kan olarak bilinen sıvı tekabül eder.
Read 18 tweets
23 Oct
BUGÜN İSTANBUL'U BAŞKENT YAPMAYA ÇALIŞANLARIN ASIL AMACINI HALA ANLAMADIYSANIZ YAPACAK BİRŞEY YOK.... Image
Osmanlı-Rus Savaşı’nda İstanbul’un işgal edilme tehlikesi doğmuştu, başkenti Konya veya Kayseri’ye taşımayı düşündüler.
Ordunun emanet edildiği Alman generalleri ise, Halep’e veya Şam’a taşınmasını teklif ediyorlardı.

Balkan Savaşı’nda İstanbul’un kaybedilme tehlikesi yeniden ortaya çıktı, başkenti Bursa’ya taşımayı düşündüler.
Kayseri civarına yeni bir şehir kurulmasını, adının Osmaniye olmasını, Osmaniye’nin de başkent olmasını önerenler oldu.
Read 21 tweets
22 Oct
ATATÜRK VE YURT DIŞINDAKİ ANITLARI Image
Atatürk’ün, yurt dışında, çeşitli kıta, ülke ve şehirlerde bulunan anıt, heykel, büst, rölyef ve benzeri sanat eserlerini derleyip toplamak ve bir bütün olarak sunmak gerçekten zor, meşakkatli ve belki de yapılması tam olarak mümkün olmayan bir durumdur.
Acaba yeryüzünde, kendi ülkesinin dışında başka ülkelerde, Atatürk kadar bir başka devlet adamının heykeli, anıtları var mıdır?
Read 31 tweets
22 Oct
ATATÜRK'Ü KORUMA KANUNU

Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938 tarihinde ölümünden sonra, O’nun manevi varlığına karşı saldırılar gerçekleştirilmeye başlamıştı. Image
İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olduğu 12 senelik dönem içerisinde tespit edilebildiği kadarıyla O’nun tinsel varlığına, fotoğraflarına, heykel ve büstlerine olmak üzere toplam 67 saldırıda bulunulmuştu. (1)
Atatürk’ün manevi varlığına yönelik olarak yapılan bu saldırılar, İnönü döneminde başlayıp, Demokrat Parti iktidara gelene kadar artarak devam etmişti. Bu dönemde yapılan saldırılar, Ticani tarikatı v.b. tarikatlar tarafından yapılıyordu.
Read 46 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(