Albert Laprade’in, Güney Avrupa ve Türkiye’yi konu alan muazzam krokilerinde Türk Evi tipleri, 1934
Türkiye ile alakalı, İstanbul Bizans, Topkapı Sarayı, Tarihi Avize-Aydınlatma, tarihi döşeme-peyzaj, çiçek desenleri, Ankara-Orta Anadolu, İzmir, Bergama ve Türk evi eskizleri var
Mimar Albert Laprade’in kaleminden İstanbul’un natüralist üslûpta çiçekleri💐 Sultan III. Ahmed Yemiş Odası buketleri, mezar taşları, su ile buluşturan havuz, sebil, şadırvan, kayıkhaneler, Türk rokokosu, ahşaba ve taşa işlenmiş çiçekler, külahlar, Bâb-ı Âli’nin barok saçağı ❤️
Türk evinin kesitleri, iç mekan perspektifleri, sedirler, direklikler, köşkler, çıkmalar, eliböğründeler, kademeler, kaskadlı havuzlar, selsebiller, ocaklar, tepe pencereleri, ahşabın suyla ilişkisi, nişler ❤️ Albert Laprade her paftasında bizi dolu dolu anlatmış
Topkapı Sarayı’nın peyzajı, İftariye Köşkü, taş döşemeler, Harem’in rodoskâri-podima döşemeleri, çakıldan defne taçları, havuz detayları, döküm parmaklıklar, Roksolana-Hürrem, Albert Laprade’in 1935-39 arası eskizleri
İstanbul’un tarihi avizeleri, Süleymaniye’nin kandilleri, Fossati’nin avizesi, şamdanlar, balüstrad, Saray hamamından bir kafes detayı, Ayasofya’daki küpler, döşemelerden ayrıntılar, çift sıralı revak görünüşü, şadırvan ❤️ Mimar Albert Laprade, 1935-1939
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Ülkemizde tarihlenebilen, ayaktaki en eski ahşap konak; Daday’da Balabanağa Konağı.
Başodada, H. 1052 (1642/43) tarihi not düşülmüşken, bu tarihin bulunduğu bağdadi sıva artık dökülmüştür. Rahmetli Süha Arın’ın @mtvfilmtr belgeselde kaydettiği vitraylar da günümüze ulaşmamıştır.
Kastamonu Daday’da bulunan ve ülkemizde tarihi belirlenebilen, ayaktaki en eski ahşap konak olan Balabanağa Konağı’ndaki kayıp tarih ibaresini, Hocam Hüsrev Tayla’nın arşivinde buldum. Çok mutluyum, çok önemli belgedir. @SSelmancan Hoca’nın okuduğuna göre H. 1052 (Miladi 1642-43)
Daday’da, 1642-43’te inşa edilmiş olduğu bilinen (bu tarih yapı inşasından bir süre sonra da atılmış olabilir) Balabanağa Konağı’nın dünü ve bugünü. Kartuş şeklindeki yazılar da kâğıda yazılıymış ve zamanla kaybolmuşlar. Başodanın tarih atılmış bağdadi sıvası da yazık ki dökülmüş
İstiklal Caddesi, Ravouna binası, muhteşem art nouveau detaylara sahip -eski- antika dükkanı ❤️
Ravouna binasının zemin katında yer alan bu mağaza, Markiz pastanesi ile birlikte, Beyoğlu’nda üst kalitede Art Nouveau detaylarına sahip iki iç mekandan biridir.
Ravouna binasının mimari tasarımlarına mimar C.P. Kyriakides, 1894’de başlamış. Zaman içerisinde mimar Alexandre D. Neocosmos Yenidunia da bu projede çalışmış ve bina 1906 yılında tamamlanmış. Zemin kattaki art nouveau antika mağazası iç mekan tasarımı da mimar Yenidunia’ya ait.
1905 yılına ait Goad haritasında Ravouna Apartmanı’nı görebiliyoruz. Hemen yanında fotoğrafçı Joaillier (1), birkaç bina ilerisinde de fotoğrafçı Phebus (2) var. Acaba bu meşhur fotoğrafçılar komşu binadaki muazzam mağazayı fotoğraflamış mıdır? Arşivlerine o gözle bakmalı.
Sarayburnu ve henüz sahil yoluna kurban edilmemiş surlar
Mimar-arkeolog Albert Gabriel’in, çoğunlukla 1920-30’larda çektiği İstanbul ve Türkiye fotoğraflarından oluşan koleksiyonu erişime açıldı.
Hep güzel çalışmalara imza atan mimar Büke Uras, arşivin tespit ekibinde yer almış.
Edirnekapı Mihrimah Sultan Cami (~1908-1934)
Ülkemizi çok seven mimar-arkeolog Albert Gabriel’in mirasçıları ve Fransız hükümeti arasında yapılan anlaşma ile, Gabriel’in ülkemizde kaydettiği 5000 fotoğraf çevrimiçi erişilebilir hale geldi. Çok güzel haber. Teşekkürler Büke Uras.
Narmanlı Han (📷 1908-1934). Botter Han’ın olduğu taraftan çekilmiş fotoğrafta Narmanlı Han’ı görmesek, olduğumuz yeri anlamak çok kolay değil. Oryantalist üslupta büfe, güzel bir saçak, sokak lambası ❤️
1925 yılında yayınlanmaya başlayan;
“Amelî Elektrik” dergisi, Türkiye’de posta ile gönderilen ilk dergi olmuş. Elektrik abonelerine gönderilen ve abonelere elektrikle ilgili ürünlerin tanıtıldığı derginin her sayısının kapağında incelenmeye değer illüstrasyon yapılmış.
Osmanlıca ve Fransızca yayınlanan “Amelî Elektrik” dergisinin üçüncü sayı kapağını da çok seviyorum. Güzel bir sokak lambası, Galata Köprüsü, İstanbul’un vapuru ve yine Tarihi Yarımada’yı görüyoruz.
*İkinci sayı kapağı ile üçüncü sayı kapağı, ufak ayrıntılar dışında aynıdır.
Ayasofya ve onu aydınlatan ay-lamba.
Amelî Elektrik dergisi, ülkemizde, “piyasada satılmayıp abonelerine posta ile gönderilen ilk dergi” olmalı. Katkısı için kıymetli @fahmethilmi ye teşekkürler
Yapı tescilli idi ancak tarihi eserin cephesinin, yıkılarak kaybolduğu düşünülüyordu. Altta özgün cephenin durduğunu fark ettim. Bir gece sabaha kadar çalışarak, kaplamayı söktük, özgün cepheyi ortaya çıkardık.
Tarihi eser, onarılmak yerine kaplanmıştı. Özgün tuğlalara metal kaynatılmış ve cephe kaplamaları taşıtılmıştı. Bir gece -izinle- sabaha kadar bu kaplamaları söküp,ertesi gün bu konudaki başvurumuza ekledik. Cephe ve özgün süslemeleri koruyarak yapıyı güçlendirdik. @SemaOzenToth
Tarihi eserin cephesindeki süslemeler de neredeyse hapsedilmiş, gün ışığından uzak kalmışlardı.
Alındaki rozette; Esma’ül Hüsna’dan,
“Mâlikü'l-mülk” yazısı da cepheyi sökünce karşımıza çıktı.
Ecole des Beaux Arts’da eğitim görmüş mimar Constantin Pappa’nın tasarladığı bilinen yapılar arasında en görkemlilerden biri;
Elmadağ’da “Arif Paşa Apartmanı”
Mimar Constantine Pappa’nın Ecole des Beaux Arts’da eğitim gördüğünü özellikle vurguladım, çünkü 1793-1907 arasında Türkiye’den sadece 7 mimar bu okulda öğrenim görmüş; Farra, Pappa, Thadadjan, Vallaury, Vedat Bey (Tek), Zenop, Zipcy
Yıldız Sarayı’nda doktor olarak çalışmış Dr. Arif Paşa’nın 1902 yılında inşa ettirdiği “Arif Paşa Apartmanı”, Paşa’nın 1933 yılında vefatı sonrasında oğullarının adlarını alır.
Bu tarihten sonra yapının giriş kapısına;
“Sarıcazade Abdullah & Osman Apartımanı” ibaresi eklenir.