Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali Rusya için tam bir utanca dönüşmeye doğru gidiyor, zira sahada baştan beri -Ukrayna'nın direnmesi halinde- kesin bir şekilde görülmesi beklendiği üzere, Rus ordusunun değil Ukrayna'yı işgal etmesi, Kiev'i alması bile zor görünüyor... >>
Bugünün kesin gerçeği şu:
Halkları ikna etmeden tankla topla yenmek, hiç mümkün değildir. İş ciddiye binince, kaybeden mutlaka otokratlar olacaktır. Bunun bi tür askerî matematiği bile var: Bir ülkeyi/yeri işgal edip elinizde tutabilmek için her 25 kişiye 1 asker düşmelidir...
Mesela, (bu konularda hayal kuranlar varsa bilmeleri açısından) İstanbul'u işgal edip elinde tutmak isteyecek modern bir ordunun en az 650 bin kişi falan olması gerekir, -ki o da yetmeyecektir çünkü bunun jojistiği falanı filanı vardır ve bunu karşılayabilecek ülke yoktur...
Ukrayna ordusu 430 Rus tankı ve 1375 zırhlı aracını imha etti. Kızıl Ordu, "Halk korkar pısar biz de gider Kiev'i alırız" diye düşünüp bu "peşin iyimserlik" ile galiba Çinlileri de kandırmış, çünkü savaşın başında olaya pek ses çıkarmamayı tercih eden Çin'in tutumu değişiyor...
Türkçe yorumlar arasında, "Çin ile Rusya kendi paraları ile kendi aralarında alışveriş yapacaklar, Suudlar da hemfikir, Amerikan Dolarına kar yağacak" mealinde "sevinenler" var! Dolar, halen en önemli para birimi, ama kapitalizme özgü para türünün biri diğerinden iyi değil ki! >
Ayrıca, "kendi aralarında ticaret yapıcekler, iş biticek" türünden kestirme hesaplar aldatıcı. Mesela Rusya "chip"lerinin yüzde 70'ini Çin'den alıyor ama Çin de onları üretebilmek için Amerikan teknolojisine muhtaç. Böyle karşılıklı bağımlılıklar çok. Huawei vakasını hatırlayın..
Kestirmeden söylemek gerekirse, Çin'in Rusya'ya bir mecburiyeti yok, onu mutlaka korumak zorunda da değil. Rusya ile Çin'in ekonomisi mukayese kabul etmez. Çin'in dış politikası, legitim ülkelerin özgürlüğüne dokunmamaktır. Nitekim Çin de artık "Ukrayna'da savaş"dan bahsediyor...
Xi Jinping geçen hafta Almanya ve Fransa liderleriyle görüştü, Ukrayna'dan ayrılmak zorunda kalan halka yardım edilmesi için Çin Kızılhaçına özel ödenek çıkarttı. Çin, Çöken SSCB örneğinden ve kof Rus yayılmacılığından çok şey öğrenmiş görünüyor, -büyük devlet tavrı benimsiyor...
"Rusya da gazını Ruble ile Çin'e satar" gibi teoriler, masa başında hoş gelebilir ama gerçekleştirilmesi pek mümkün değildir, çünkü: 1. Çin ve Rusya arasında boru hatları yok, kurulması zor (kıtayı baştan başa aşması gerek). 2. Dev gemilerle de güvelik/lojistik bakımından zor...
Çin, Rusya'nın Batı'ya sattığı gazın onda biri kadarını Rusya'dan alıyor ve buna göre bir düzen/düzenek kurulmuş vaziyette.
Kendi para birimleriyle alışveriş yaparlarsa Dolar'a zarar verirler tabii, ama ABD'de çok şey yapabilir. Karşılıklı bağımlılıkları küçümsenecek gibi değil..
Sonuçta ekonomik ambargo sadece Rusya'yı değil Çin'i de etkileyebilir, onlar da ABD'yi ve Batı'yı etkiliyorlar, yani sistem kendi kendini engellemiş oluyor, ama bu duruma kim daha uzun dayanabilir, asıl soru bu. Batı çok daha uzun süre dayanabilir, Rusya ise 10 günde havlu atar..
Çin bunu gördü ve tutum değiştirirken daha ortadan bir yol izliyor, Rusya'yı da küstürmeden yapmak istiyor bunu.
Çin, egemen bir devlete -yani Ukrayna'ya- dışarıdan saldırıyı alkışlayamaz (Rusya, üç günde "iş"i bitirseydi, Ukrayna teslim olsaydı farklı olabilirdi)...
Çin, kendine göre Dünya düzeni hayalleri kuran, halkına bol iş imkanı ve yurtdışı seyahati imkanı sunması gereken bir ülke, bu imtiyazlar olmadığı takdirde dinamik Çinlilerin rahat durmayacağını biliyor olmalı ve Ukrayna'nın işgali uzadıkça Rusya'dan uzaklaşacaktır...
Xi Jinping'in yakında Zelenski ile görüşmesi sürpriz olmaz. Bazıları Rusya ile Çin'i yapışık kardeş falan sanıyor, bu doğru değil. Çin, vizyonu olan güçlü bir ülke ve onca İpekyol projesi ve Afrika'daki devasa yatırımlarını Putin'in atarlanmalarına kurban etmez...
Ayrıca Putin'in "NATO bize karşı genişliyor" söylemi de tıpkı Ukrayna'daki yalnış askeri hesabı gibi, kendini olduğundan büyük görmesinden kaynaklanıyor. Rus ekonomisi İtalya'dan küçük ve NATO'nun işi Rusya ile falan değil, olsa olsa Çin ile... << #KonstantiniyeNotları
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Eine Ukrainerin spielte in der türkischen Geschichte eine enorme Rolle, die Roxalena, (Anastasia). Sie ist in der West-Ukraine (damals "Lehistan") geboren und wurde 15-jährig von Tataren entführt, nach Istanbul geschickt...
Warum ist sie so wichtig? >> #KonstantiniyeNotlari
Roxalena oder "Hürrem Sultan", wie sie jede Türke kennt (1506-1558) wurde Frau von Suleiman der Prächtigen, der 10. Sultan der Ottomanen. Wir wissen, dass die Sultane poligam waren und die Mütter der Sultane verschieden. Aber mit Roxalena war anders.
Suleiman war monogam...
Suleiman und Hürrem scheinen ein richtiges Liebespaar gewesen zu sein. Roxalena ist die einzige Sultanin, die einem König (Ukrainischen -d.h. "Lehistan"- König Zygmund II.) einen offiziellen Glückwunschsbrief schickte. Sie führte den Staat fals ihr Mann nicht in Istanbul war...
Ukrayna, başlamak üzere olan 'Değişim/Dönüşüm Dönemi Pratiği' öncesi -şimdilik- en ilginç gösterge ülke.
Rusya'nın bu ülkeyi işgalinde bazıları "Asya'nın yükselişi"ni görmüş durumdalar, bazıları "Batı'nın yenilgisi"nden bahsediyor, veya "Batı'nın zaferi"nden... >>
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda, ya da bazılarının saçmalayarak "Rusya-Ukrayna Savaşı" saydığı bu olayın Türkçe YouTube kanallarındaki "yorumları"nın çok büyük bi kısmı değersiz boş malzeme..
(Çoğunun ciddi olamamak gibi bir sorunu var, iğrenç bir yıkama-yağlama da cabası)
Benim ilgimi çeken olayların başında, Ukrayna'daki klasik Rus yanlısı medyanın son günlerde ağız değiştirip Zelenski'yi desteklemeye başlaması. Buna komplo teorisi uydurmaya kalkacaklar bir yana, insanlar sezgilerini dinleyip Putin'in vereceği bir şey olmadığını anlıyorlar...
Popüler sanat, Türkiye'nin özellikle son on yılında kemikleşip katılaşmış "islamî günlük hayat "kültürünü" (aslında "kültürsüzlüğünü" demek daha doğru olacaktır) fena halde sallıyor. Önce "Kulüp", şimdi de "Pera'da Gece Yarısı" dizileri bile, son on yılın ezberlerini bozdu... >>
Dünyadaki tüm uygar ve özgür sanat eserleri gibi tarihe özgür/özgün sanatçı gözüyle daha geniş açıdan bakan ve ülkede çok yoğun ilgi gören "Kulüp" ve "Pera" dizilerinde görünen ilginçlik şu:
Bugünün İslamcıları, şimdi olduğu gibi, Osmanlı devrinde de popüler kültürde yoklar...
Blogumda yıllar önce, "Varlığını kıskanmak" (Existenzneid) konusunda yazmıştım. Bazı şeylere karşı çıkmanın hırçınlığı, onunla rekabet ve hatta ona düşmanlığın ötesindedir.
İslamcılar kültürde hiç olmadıklarından, "Varlığını kıskanmak" sendromu semptomları gösteriyorlar...
Türkiye daima ilginç bir yer olmak özelliğini koruyor...
2011'de Suriye'de savaş başladığında (henüz Esad kuzey Suriye'den çekilmemişti), Türkiye'de ve Ortadoğu'da Kürtlerin 'Demokratikleşme' (ve sekülerleşme) konusunda çok önemli roller oynayabileceklerini yazmıştım... >>
Aradan onca yıl geçti ve artık, Kürtlerin Türkiye'deki en bilinçli seçmen kitlesi olduğu konusunda neredeyse herkes mutabık ve büyük bir ihtimalle Türkiye'yi yeni dönemde kimlerin yöneteceğini de Kürtler belirleyecek.
Şimdi daha da ilginç bir durum var... >
Kürtler tüm Sol parti ve önemli Sol grupları bir koalisyonda birleştiriyor. Şimdinin büyük Muhalefet partileri bunu küçümseyebilir veya "seçim sonrası için elini güçlendirmek çabası" olarak görebilir. Asıl konu şu:
Gelecekte Türkiye'yi Sol yönetecek.
Kürtlerin yatırımı geleceğe..
Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali olayını bazıları "Dünya Savaşı çıkar" diye "okuyor", bu ihtimalden bahsedince insanın aklına II. Dünya Savaşı falan gibi şeyler geldiğinden, bu benzetme yanlış sayılabilir. Öyle bir savaş olmaz, olması için sistemsel bir neden de yok... >>
Dünya Savaşı olursa, o savaş -tabii eskisinden çok farklı bir şekilde- yoğunlukla Avrupa'da falan değil Pasifik Okyanusu etrafında yaşanır, çünkü yıkılacak olan yerlerin Avrupa ve civarında olması ne ABD'nin ne de Rusya'nın işine gelir. Asıl savaş, Çin ve civarına yoğunlaşır...
Dünyanın en büyük ordusuna sahip ABD'nin böyle şeyleri anlayabilecek akla sahip olduğunu varsayabiliriz. En iyi ihtimal Ukrayna'da -en fazla biriki küçük çatışma sonrasında- ABD ve Rusya'nın anlaşması (ve olayı kendi halklarına "zafer" diye satması) ile tatlıya bağlanması olur...
Rusya, yarından itibaren her an Ukrayna'yı işgal edebilir. Ondan sonra olacaklarla, zaten değişmekte olan Dünya, yeni istikamette çok daha hızlı ilerleyebilir. Bu istikametin ne olduğu çok iyi anlaşılmak zorunda, yoksa umutsuzluk/çaresizlik/kaos yaşanabilir... >>
İyi anlaşılması gereken, galiba şu:
2019'a geri dönüş yok.
Artık başka bir Dünya.
Eski hamam eski tas devam etmesi için uğraşanlar peşinen -kendi iyilikleri için- bundan vazgeçmeliler.
Eski usûl "muktediriyet" hükmen sona eriyor. Devamı, kollektif bir şey.. #KonstantiniyeNotları
Yeni dönemin özelliklerinin başında "bilinmezlik" ve "ani değişimler" olacak gibi görünüyor. Bunu (elektrik kesintileri gibi) "irili ufaklı sürprizler" ve (sosyal alanda) "devrimler" diye okumak bile mümkün.
Savaşın Türkiye'yi de etkileyeceği kesin, sadece boyutu belirsiz...