Ray Dalio “It Starts With Inflation” başlıklı son yazısında ekonomi makinesinin nasıl çalıştığını anlatıyor (ki bu makine enflasyonu, faiz oranlarını, piyasa fiyatlamasını ve ekonomik büyüme oranlarını belirliyor) ve ABD ekonomisi için mevcut koşullar ışığında geleceğe ilişkin
sezgisel tahminlerini (guesstimate) paylaşıyor (katılmak zorunda değiliz..).
Genel olarak ekonomi makinesi nasıl çalışır? Para ve kredi büyümesi güçlüyse, talep ve ekonomik büyüme güçlü olur, işsizlik düşer, ve tüm bunlar enflasyona neden olur.
Aslında, enflasyon istenmeyen seviyelere gelmediği sürece mümkün olan en yüksek büyüme ve en düşük işsizlik arzu edilen şeydir. Enflasyon ve büyüme arasında bir trade-off vardır ve dengeyi korumak için merkez bankaları para politikasını kullanır; enflasyon istenmeyen seviyelere
çıktığında, para politikası sıkılaşır, bu da ekonomiyi yavaşlatır.
Günümüzde ayarı kaçan enflasyon ibresi olduğu için gelecek beklentilerini oluştururken başlamamız gereken yer enflasyonun ne olacağı. Enflasyon iki şeyden etkilenir;
(i) dolaşımdaki para ve kredi miktarındaki değişim,
(ii) mal ve hizmet arzındaki değişim (tedarik sorunları vb.)
Merkez bankaları ilkinde etkilidir. Yani politika faizini belirler ve para arzını kontrol eder. Faizler ile enflasyon oranı arasındaki fark (reel faizler) çok önemli
Eğer merkez bankaları enflasyona göre düşük politika faizi belirlerse ve kredi miktarı bollaşırsa, borçlanmayı ve harcamayı, tahvillerin satılıp enflasyondan korunaklı varlıkların alınmasını teşvik etmiş olur.
Bu da ekonomiyi hızlandırır ve tabi enflasyonu yükseltir (hele mal ve hizmet arzında sıkıntılar varsa).
Ray Dalio, ABD’de gelecekte enflasyonun yıldan yıla düşse de uzun vadede beklenenden daha yukarıda kalacağını (%4,5-%5 gibi),
faiz seviyelerinin yükseleceğini (%4,5-%6 aralığında) ve ekonominin beklenenden zayıf olacağını bekliyor (jeopolitik gelişmeler daha da kötüleşmediği durumda).
Faiz oranlarındaki artış varlık fiyatlarını olumsuz etkiler, çünkü; bugünkü değer hesabındaki iskonto oranı
artmış olacak ve ekonominin zayıflamasıyla karlarda düşüş olacaktır. Ray Dalio’ya göre faizlerin %4,5’e yükselmesinin hisse fiyatları üzerinde yaklaşık %20, karların düşecek olmasının da %10 olumsuz etkisi olur. İnsanlar para kaybettiklerinde ve borçlanma daha pahalı olduğunda
daha az harcarlar, bu da ekonomik daralma demek. Ama, ABD’de bu daralmanın gerçekleşmesi biraz zaman alacak çünkü ekonomide nakit ve servet seviyeleri eskisinden daha yüksek, yani harcamalar birden kesilmeyecek.
Zaten konut gibi krediye duyarlı sektörler olumsuz etkilenirken, tüketim harcamaları ve istihdam görece güçlü seyrediyor.
Howard Marks en son yazdığı “memo”sunda makroekonomik tahmin yapmanın gerekliliğini sorguluyor.
Bir tahmin yapıyorsak bazı varsayımlara göre yapıyoruzdur. Yoksa atmasyon bir şey olur. Yapılan her varsayım ise bizi gerçeklikten uzaklaştırıyor.
Tahmin yapmak, normalde hayli karmaşık etkileşim içinde olan bir sürü veriye, gelişmeye aynı anda hakim olmayı gerektiriyor. Pozitif bir bilim olmayan ve insan davranışlarına oldukça duyarlı iktisatta ise doğru tahmin yapmak neredeyse imkansızlaşıyor.
Geleceği tahmin ederken geçmiş iyi bir rehber midir, yani her bir durum karşısında hep aynı şeyler mi olur (stationarity)? Pozitif bilimlerde bu geçerli olabilir. Ama iktisatta hep düşünmediğimiz bir şeyler mutlaka vardır ve her zaman beklenmedik bir şey olur.
Portföy yöneticilerinin en fazla inandıkları hisseler ve geçen ay yaptıkları portföy değişiklikleri neler?
THYAO, TUPRS ve ALARK en fazla inanılan hisseler olmaya devam ediyor.
THYAO fonlardan beşinin Top3’ünde, TUPRS ve ALARK ise ikişer fonun Top3’ünde bulunuyor.
Ağustos’ta TAVHL, SISE ve BIMAS ’a rağbet azaldı, KORDS uzaklaşılan bir diğer hisse. TUPRS ve THYAO ’na ise rağbet arttı. MGROS ve GWIND bu ay listeye giren hisseler.
Takip ettiğim yedi adet hisse senedi ağırlıklı yatırım fonu Ağustos sonu itibariyle;
🔹toplam 300 milyon $’lık varlığı (son bir ayda %13 artış) yönetiyorlar
🔹fon portföylerinin ortalama %93’ü hisse senetlerinde bulunuyor
🔹toplamda 92 farklı hisseyi portföylerinde taşıyorlar
🔹Yönettiği varlık Ağustos ayında $ bazında %34 arttı (AUM: 44 mn $)
🔹Yılbaşından bu yana ve son bir yılda fonun performansı endeksin üzerinde
🔹1 yeni hissede pozisyon aldı; TOASO
🔹6 hisseyi ise portföyden çıkardı; KOZAL, KOZAA, SMRTG, ASELS, KRDMD, KCHOL
🔹YKBNK, ISCTR, GARAN ve AKBNK ‘ta ağırlık azaltarak portföyde banka ağırlığını 6 puan düşürdü (banka ağırlığı %12)
🔹TOASO ‘yu ekleyerek portföyde otomotiv hisselerinin ağırlığını ise 3 puan artırmış oldu (otomotiv ağırlığı %13)
🔹Gıda perakende sektörü ağırlığı da 1 puan artarak %17 oldu
🔹Son iki aydır TUPRS ağırlığını artırıyor, bu ay ayrıca MGROS ve GWIND hisselerinde de ağırlık artırdı
🔹Yönettiği varlık Ağustos ayında $ bazında %36 azaldı (fondan çıkışlar mı oldu?)
🔹Yılbaşından bu yana ve son bir yılda fonun performansı endeksin üzerinde
🔹Ağustosta portföyde hisse ağırlığını 8 puan arttırdı (hisse ağırlığı %98)
🔹6 yeni hissede pozisyon aldı; YKBNK, AKBNK, AEFES, TOASO, MGROS ve NTGAZ
🔹4 hisseyi ise portföyden çıkardı; KORDS, AKSA, KCAER ve TKFEN
🔹Portföyde banka ağırlığını Ağustosta 11 puan arttırarak %20’ye çıkardı
🔹GWIND ve TUPRS ağırlığı artan diğer hisseler
🔹BIMAS pozisyonunu yarı yarıya boşalttı
🔹En çok inandığı hisseler; THYAO, SISE, TUPRS ve GARAN
Howard Marks, büyük iktisatçı Adam Smith’in son günlerini yaşadığı ev olan Panmure House’da geçtiğimiz ay katıldığı bir söyleşisini yayınladı.
Piyasanın ruh hali, piyasa döngüleri, üstün getirilere nasıl ulaşılacağı ve insansız yatırım gibi konulara değiniyor..
Aldığım notlar👇
🔹Ekonomi ve yatırım, bir bilim değil, mekanik bir tarafı yok. O yüzden fizikten çok daha zor. Fizikçi Richard Feynman “elektronların duyguları olsaydı fizik çok daha zor olurdu" demiş.
🔹Piyasalar işlem yapanların psikolojisinden, ruh hali değişiminden etkilenir
🔹Ekonomide veya yatırımda teoriler (örn. kişilerin rasyonel ve piyasaların etkin olduğu hipotezi) bir çerçeve sunar (nasıl olması gerektiği), ama gerçekte yaşadığımız (nasıl olduğu) çok farklı.
Yogi Berra: "teoride, teori ile pratik arasında bir fark yok, ama pratikte var"