My Authors
Read all threads
“Bir sene önce evlenmiş olan Hüseyin Bey, eşine ünlü bir markadan hediye aldığı pırlanta yüzüğü geri satma ihtiyacı duyar ve yüzüğü geri götürür. Fakat bozdurmak için gittiğinde, teklif edilen fiyat karşısında büyük bir şoka uğrar.
Çünkü biçilen değer bir yıl önce ödemiş olduğu rakamın %80 daha altındadır.”

Pırlanta aslında bir elmastır ve elmasın belirli bir formda işlenmesi ile elde edilir. Dolayısıyla bu iki isim aynı anlamda kullanılabilir.
Sert, parlak ve ışığı yansıtıyor oluşu elması kıymetli yapan önemli özellikleridir.
Elmas çıkarılması ve ticareti Afrika kıtasında birçok savaşın temel sebebidir. Özellikle yasadışı elmas ticareti insanların köle gibi elmas işçiliğinde çalıştırılmasına sebep olmaktadır ve
Ana vatanı büyük ölçüde Afrika olan elmasın faydalarının neredeyse tamamının oraya ait olmadığı gibi bir de elmas bu coğrafyada zulüm ve savaşa sebep olmaktadır.
Elmas savaşlarının şu anki galibi , dünyadaki elmas rezervlerinin % 80’inin ve bu piyasanın neredeyse tamamının
sahibi olan De Beers firması.
Britanyalı sömürgecilerin 18.yy’ın sonlarında, ayak bastığı, Sierra Leone’de, Avrupalı tüccarların ilgisine mazhar olan kahve, boksit ve elmas, yerlilerin şaşkın bakışları altında Avrupa’ya servis edilirken; sıradan bir insanın günde 30 cent’e
tüm gün çalıştırıldığı Sierra Leone’de sadece 1937’den 1996’ya kadar, değeri 15 milyar doları geçen elmasın Avrupa’ya sevkiyatı yapıldı.
Kongo, Angola, Sierra Leone, Güney Afrika ve diğerleri. Afrika kıtasının büyük bir çoğunluğu ya zengin elmas yataklarına sahip ya da
elmas ticaretinin geçiş güzergahında.
Angola ve Güney Afrika gibi ülkelerde maden ocaklarında çalışanlar, her gün ayrı bir savaşın kurbanı oluyorlar. Sözüm ona temiz elmas çıkaranlar çok düşük bir ücrete gün boyu çalıştırılıp, De Beers’in taşeronlarınca kurulmuş
çalışma kamplarında yaşamaya mahkum ediliyor. Dahası bu zulüm elmasın çıkarılma aşamasından sonra da devam ediyor. Elmasın işlenmesi New York, Tel Aviv ve Belçika’nın çeşitli kentlerinde yapılmakla beraber aslında ucuz emek cenneti Hindistan’da yapılıyor.
De Beers’in yaptığı şey basitti: Mümkün olan bütün üreticilerden elmaslarını satın alıyor, ülkelerle elmas satın alımında tek yetkili olma anlaşmaları yapıyor (Bugün De Beers hisselerinin %15’i, Afrika’da bir ülke olan Botswana’nın devlet tüzel kişiliğine aittir) ve bu sayede
üretimden sonra piyasaya salınacak elmas miktarı üzerinde neredeyse tam tahakküm sahibi oluyordu.
yıllar sonra Sibirya’da elmas yatakları bulunmasıyla De Beers, Soğuk Savaş’ın bütün bariyerlerini aşmış ve Sovyetlerle de anlaşma yapmıştı.
De Beers tekeline karşı çıkacak bir girişim olduğunda, De Beers bir anda piyasaya bolca elmas salıyor, fiyatların aşırı düşmesini sağlıyor ve bu sayede mali tablosu bununla başa çıkamayan rakiplerini saf dışı bırakıyordu. Ayrıca kurduğu “otorite kuruluşlar” sayesinde
elmas standardı ve fiyatlamasında tek söz sahibiydi.
1920lerin sonu ve 1930ları etkileyen “büyük buhran”, mücevher ve değerli taş ticaretini de vurmuştu. Lüks tüketim olarak kabul edilen bu ürün kalemi, düşen alım gücü ve ekonomik belirsizlik nedeniyle tüketicilerini kaybediyordu
De Beers, bu etkiden kurtulmak için bir hamle yaptı:
N.W. Ayer firmasıyla, 1938 yılında bir anlaşma yaparak evlilik ritüellerini sonsuza kadar değiştirdi.
1938 yılından önce de, nişan yüzükleri alanında pırlanta içeren yüzüklerin bir payı vardı.
Fakat pırlantanın “olmazsa olmaz” konumu yerleşmemişti ve Büyük Buhran, elmasa talebi iyice düşürmüştü. Pırlantayı evlilik ritüelinin olmazsa olmazı olarak konumlandırmak ve pırlanta yüzüğü eskimeyen aidiyet vurgusunun sembolü haline getirmek için bir kampanya başlattılar.
Önceleri halkı pırlantanın özelliklerine (kesim, karat, renk ve berraklık) dair eğiten ve pırlanta etrafında bir “kültür” örmeye başlayan kampanya, 1947 yılında bugün bile De Beers tarafından kullanılan sloganı yarattı: “A Diamond is forever”, “Elmas ebedidir”.
Özellikle ünlülerin de kampanyada kullanılmasıyla, pırlanta bugün neredeyse “tartışılmaz” olan konumunu kazandı

Dünyada çocuk işçiliğinin yaygın olduğu ve çocukların son derece olumsuz koşullarda çalıştığı ülkelerin başında Demokratik Kongo Cumhuriyeti yer alıyor.
Afrika'nın orta bölümünde bulunan Kongo'da çocuklar madenlerde bile çalıştırılıyor.
UNICEF verilerine göre Kongo'nun güneyindeki madenlerde yaklaşık 40 bin çocuk çalışıyor. Bu çocukların günde 1 veya 2 Amerikan Doları kazanması için bazen 24 saate kadar varan süre boyunca madende
çalışması gerekiyor. Bazı çocukların daha 7 yaşında olduğuna dikkat çekiliyor.
Uluslararası Af Örgütü'nün verdiği bilgilere göre ise bu çocuklar kobalt madenlerinde koruyucu giysiler olmadan çalıştırılıyor.
Kobalt, özellikle akıllı telefonlarda kullanılan bir hammadde. Apple, Microsoft, Samsung ve Sony gibi markaların akıllı telefonlarında kobalt kullanılıyor. Daimler ve Volkswagen marka elektrikli otomobillerde de kobalt bulunuyor.
Dünyada çıkarılan elmasların yüzde 13’ü Kongo’da elde ediliyor. Dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alan Kongo’da halkın yüzde 70’inin günlük geliri bir doların altında.
Merkezi Stockholm’de bulunan Swedwatch adlı kuruluşun yayınladığı rapora göre , elmas üretiminde
on binlerce çocuk işçinin ağır sömürü koşullarında çalıştırıldığını, cinsel tacize uğradıkları belirtiliyor.
Elmas çıkarılan köylerin dış dünya ile ilişkilerinin neredeyse olmadığını belirten Swedwatch ekibinden ve raporda imzası bulunan Therese Sjöström,
“İzole edilmiş bölgeler ve devlet kurumlarının varlığı hissedilmiyor. Burada yaşayanlardan çoğunun nüfus cüzdanları bile yok. Oraya varmak için kötü ve elverişsiz yollardan 300 kilometre gitmek zorunda kaldık, Kız çocuklarının bir eşya gibi alınıp satıldıklarını,
12 yaşındaki kız çocuklarının, elmas madende çalışan yetişkinlerle zorla evlendirildiklerini söylüyor. ” .

Sierra Leone Cumhuriyeti ya da kısaca Sierra Leone.
Elmas madenleri bakımından oldukça zengin olmasına rağmen batılı sömürgecilerin kışkırttığı ve göz yumduğu iç savaş
sonucunda bir hayli fakirleşen Sierra Leone’da, iç savaş sırasında çocuklar, isyancılar tarafından zorla asker yapıldı. Asker olmayı kabul etmeyen binlerce çocuk ve gencin elleri, ayakları kesildi. Bugün ülkede binlerce elsiz ve ayaksız sakat insan yaşamakta.
Sierra Leone’dan bol miktarda elmas çıkıyor. Oysa kişi başına düşen 568 $ geliri ile Dünya sıralamasında 219 ülke içinde 215. sırada yer alıyor.
Madenlerin küçük bir kısmı devletin, büyük bir kısmını ise RUF (Revolutionary United Front) militanları işletiyor.

+++ 👉👉👉
Büyük elmas firmaları ise devletten değil, RUF militanlarından Çatışma Elmaslarını, kanlı elmasları alıyorlar ve dünyaya pazarlıyorlar.
RUF militanları madenlerde kendileri çalışmıyor. Çoğu çocuklardan oluşan yerli esirleri kullanıyorlar bu iş için.
Sierra Leone’dan çıkarılan çatışma elmasları, önce komşusu Liberya ve diğer Afrika ülkelerine kaçırılıyor. Daha sonra da kaçak sokuldukları ülkelerin madenlerinden çıkarılmış gibi gösterilerek Belçika’ya ve İngiltere’ye gönderiliyor.
Belçika’daki Antwerp kentinin dünya elmas merkezi pozisyonunu güçlendirmeyi amaçlayan Elmas Yüksek Konseyi adlı örgüt, gayri meşru elmas ticaretine göz yumuyor.
National Geographic dergisinde 2002 yılında yayınlanan bir makaleye göre,
her yıl dünya genelinde çıkarılan elmas 24 ton.Bu kadar elmasın çıkarılması iki milyar dolara mal oluyor, ama üreticiler tarafından yedi milyar dolara satılıyor. Elmaslar son müşteriye ulaştığında ise değeri elli milyar dolardan daha fazla oluyor.
Afrika kıtasına yukarıdan baktığınızda, bir vebalının yüzüne bakarmış gibi hissedersiniz; çünkü bütün bir kıta devasa deliklerle dolu. Bu delikler elmas madenleri. Bunlardan en büyüğü ise Kimberley Çukuru denen maden.
Bu maden öylesine derin ki, yarattığı hava akımı yüzünden üzerinden uçak bile geçemiyor. Derinliği 1097 metre olan bu madenden 22,5 milyon ton toprak çıkartılmış. Bu deliklerin yalnızca fotoğraflarına bakmak bile yaratılan ekolojik yıkımı anlamaya yetiyor.
Üstelik elmas madeni sadece karada değil, denizde ve okyanusta da öldürmeye devam ediyor. Denizin altında elmas olduğu düşünülen bölgenin tabanı, içindeki tüm canlı yaşamla beraber sondajlanıp, içindeki elmas parçalarının ayıklanması için gemiye çekiliyor.
Bunun bilançosu ise, o bölgedeki yaşamın neredeyse tamamen yok olması oluyor.

36 ay vademiz var, haydi koş vatandaş, şu kadarcık küçücük bir şeyle onu sevindir, sen de aşkını ölümsüzleştir…
bazı arkadaşlar flood da Hüseyin ne oldu, bilgi yok, biz onu okumak için gelmiştik diyorlar, Hüseyin karısını boşadı, yollara vurdu kendini, Anadolu'nun ücra köylerinde Eşek ile züccaciye sattığı duyuma var, bilginize...
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with Kapheros

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!