Ama hepsinde değil…
Rusların 1939 Eylül’ünde Polonya’yı işgal etmesinden sonra tutuklanan subayların, polis memurlarının, avukatların vb. akıbeti birkaç ay boyunca belirsiz kalmıştı. Nihayet Stalin, 1940 Mart’ında Rus toplama kamplarındaki
İnfazlar 1940 Nisan’ında başladı. Ruslar Almanlar gibi disiplinli, sistematik çalışan bir halk olmadığı için masum insanların
Sonra sıra diğer kurbana geliyor ve aynı işlem tekrarlanıyordu.
Hesap basit; bu yöntemle 7.000 kişiyi öldürmeyi başarmışlardı.
Ama haklarını yemeyelim, infazlara bir gece ara verildi: 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda… Sonuçta bu katliamı planlayan ve uygulayanlar, insanlık onurunun yüceliğine yürekten inanmış komünistlerdi.
Ostaşkov’da öldürülen 7.000 kişiden 4.500’ü Katin Ormanı’na gömüldüğü ve ilk toplu mezar burada bulunduğu için, bu cinayetlere genel olarak “Katin Katliamı” denilmiştir.
İşin daha da ilginci şudur ki; bu katliamın neredeyse tamamı tek bir kişinin elinden çıkmıştı: Vasili Blohin.
Deri bir kasap önlüğü giyip infaz odasının kapısının arkasında kurbanını bekleyen Blohin, 7.000 kişinin öldürülmesinde bir Sovyet
Daha önce “Büyük Temizlik” sırasında Stalin’in cellatlarından biri olan Blohin’in cinayetlerine Katin performansı da eklenince,
Çünkü her Blohin için bir Stalin’e ihtiyaç vardır. Yeni bir Stalin gelene kadar rekor muhtemelen Blohin’de kalacak.
Katin Katliamı’ndan sonra olayların nasıl geliştiğine de göz atalım.
Hitler’in 1941 Haziranı’nda SSCB’ye saldırması akabinde, Londra’da bulunan Polonyalı hükümet yetkilileri, Rusların elindeki Polonyalı subaylar aracılığıyla bir ordu kurmaya karar verdiler. Bu
Soğuk Savaş boyunca SSCB’nin resmi görüşü değişmedi.
Emrin altında, başkalarıyla birlikte,