✍️1984 ve Hayvan Çiftliği gibi iki kült romanın yanında dünya edebiyatına pek çok eser bırakan, distopya türünün en önemli temsilcilerinden George Orwell’ın (25 Haziran 1903 – 21 Ocak 1950) hayatındaki bazı dönüm noktalarına kısaca göz atalım… 🔎
George Orwell, gerçek adıyla Eric Arthur Blair, 25 Haziran 1903'te İngiliz sömürgesi Hindistan’ın Motihari kentinde doğar. Aristokrat bir aileden gelen Orwell’ın babası Hindistan’da görevli bir sömürge memuru Richard Walmesley Blair, annesi Fransız asıllı Ida Mabel Blair’dir.
Büyük dedesi Charles Blair, Dorset'te Westmorland Kontu'nun kızı Leydi Mary Fane ile evlenen toprak zengini bir taşralıdır. Büyükbabası Thomas Richard Arthur Blair bir din adamıdır. Orwell ailesinin bu katmanlı yapısını “alt-üst-orta sınıf” olarak tanımlayacaktır.
Henüz 1 yaşında, annesi ve kendisinden 5 yaş büyük ablası Marjorie’yle İngiltere’ye gider. Aristokrat bir ortamda büyür. 1911’de Katolik disipliniyle eğitim veren St. Cyprian Okuluna başlar ancak formel eğitimle daha çocuk yaşta bir bütünlük kuramaz.
Daha sonra İngiltere’nin en eski ve elit okullarından olan Eton Koleji’nde burslu okur ve 1922’de buradan mezun olur. Bu yıllarda, kolejde Fransızca öğretmenliği yapan yazar Aldous Huxley ile tanışır, ondan ders alır ve yazarlık fikrinin nüveleri zihninde oluşmaya başlar.
Parlak bir öğrenci değildir. Kolej mezuniyeti sonrası, üniversite eğitimi yerine aile geleneğini sürdürmeyi seçer. Dil ve tarih üzerine girdiği sınavda geçer not alarak İmparatorluk Polis Teşkilatı görevlisi olarak 1922’de İngiliz sömürgesi Burma’da (bugünkü Myanmar) bulunur.
Burma’da acı tecrübeler edinir. Genç yaşta kalabalık bir halkın güvenliğinden sorumlu tutulur. Bazen yaşadığı hayattan sıkılır. 1927’de Dang hummasına yakalanır ve istirahatine izin verilir. Hayatını gözden geçiren Orwell bu vesileyle meslekten ayrılmaya karar verir.
Burma’da bulunduğu dönemde İngilizlerin sömürgeci anlayışı ve sert uygulamaları emperyalizm karşıtı görüşlerini kuvvetlendirir. Daha sonra 1934’te yayınlanacak olan “Burma Günleri” adlı kitabında burada yaşadığı yılları anlatır.
Sonradan yazın hayatını da etkileyecek Burma macerası sonrası İngiltere’ye döner. Düşük gelirli bir aileden gelmemesine rağmen yazarlığına katkı sağlayacağını umarak 1927 yılını Londra’nın fakir bölgelerinde geçirir. Sonrasında benzer bir hayatı Paris’te sürdürür.
Paris’te neredeyse aç gezer. Düşük gelirli işler yapar. Bazı günlerini bir tas çorbayla tamamlar. Paris yılları aynı zamanda görece başarısız yazarlık tecrübelerini edindiği dönemdir. Gazetecilikte daha başarılıdır. Çeşitli gazetelere özellikle fakirlik üzerine yazılar yazar.
1929’un Şubat ayında ciddi bir hastalık geçirir ve tıp öğrencilerinin eğitildiği ücretsiz bir hastane olan Hôpital Cochin'e tedavi için yatırılır. Kötü hastane şartlarını gözlemleme imkânı bulur ve sonrasında bu gözlemlerine “Fakirler Nasıl Ölür” başlıklı yazısında yer verir.
Nihayetinde bu sefalet dolu günlere daha fazla dayanamaz. 1929’un Aralık ayında İngiltere’ye, bir sahil kasabası olan Southwold’daki aile evine döner. Londra ve Paris’te yaşadıklarını yazmaya koyulur. Böylece ilk kitabı “Paris ve Londra’da Beş Parasız” 1933’te yayınlanır.
Southwold günlerinde Brenda Salkeld adlı bir genç kadın ile yakınlaşır. Bu ilişkiyi evlilikle sonlandırmak isteyen Orwell’a Salkend’in cevabı olumsuz olacaktır. Buna rağmen zaman içerisinde dostlukları devam eder ve bu ikili uzun süre arkadaş kalmayı başarır.
1930’un başlarında ablası Morjorie ve kendisini takdir etmekten uzak eniştesi Humphrey Dakin’in yanına Leeds’e gider. Bu dönemde hayatında belli ikilikler vardır: Sakin ve saygın bir şekilde yazıyla uğraşan Eric Blair ve fakir halkla iç içe sefil bir hayat süren P. S. Burton.
Yine bu dönemde sarhoş olup taşkınlık yapmak gibi aşırı tutumlar geliştiren Orwell, hapishane şartlarını gözlemlemek için kendini tutuklatıp hapse düşmeyi amaçlar. Ancak bu dileğini pek de gerçekleştiremez. Çoğunlukla bir iki günlük nezaret hayatı sonrası salıverilir.
1932 baharında Hawthorns Erkek Lisesi’nde (Batı Londra) öğretmenliğe başlar. Aynı zamanda kilise faaliyetlerine de katılır. Bu dönemde yaşadığı berduş hayatını gizlemek ve aile isminin lekelenmesini önlemek için George Orwell takma adını kullanmaya başlar.
1932’de Eleanor Jacques’le duygusal olarak yakınlaşır. Sık sık gizlice buluşurlar. Bu gizli buluşmalar, sonrasında 1984’te Julia ve Winston’ın gizli buluşmalarının betimlendiği sahnelere ilham olacaktır. Ancak Eleanor’la olan ilişkisi de çok uzun sürmeyecektir.
1933 ortasında Batı Londra’daki Frays Koleji’nde öğretmenliğe başlar. Bu arada bir motosiklet alır ve kıyı İngiltere’yi keşfeder. Bu gezilerin birinde zatürre olur ve Uxbridge Cottage Hastanesi’nde yatar. İyileşince 1934’te ailesinin yanına döner. Bir daha öğretmenlik yapmaz.
1930’lar İngiltere’sinde kadınların, işçilerin, evsizlerin sosyoekonomik durumunu taşradaki bir kilise papazının kızı olan Dorothy Hare üzerinden anlattığı romanı “Papazın Kızı” 1935’te; dar gelirli orta sınıfın hikâyesini anlattığı “Aspidistra” 1936’da yayınlanır.
Orwell, Hampstead’de, besteci George Henschel'in yeğeni Rosalind Henschel Obermeyer’in evinde kaldığı 1935 baharında bir partide Eileen O’Shaughnessy ile tanışır. Ondan çok etkilenir. Kısa sürede birlikte olmaya başlayan çift çok vakit geçmeden, 9 Haziran 1936’da evlenirler.
Evliliğin üzerinden çok geçmeden İspanya İç Savaşı patlar. Orwell, Henry Miller’ın da aralarında olduğu insanların aksi yöndeki fikrine rağmen savaşa katılmak için Aralık 1936’da yola çıkar ve Cumhuriyetçiler’i destekleyen Marksist İşçi Partisi (POUM) safında savaşa katılır.
Bu dönemde İngiltere’de olan eşi, bir şekilde İspanya’ya gelip Orwell ile görüşme imkânı bulur. Cephede elinden yaralanan Orwell bir süre tedavi edilir ancak sonra yeniden cepheye gider ve uzun boyunun dezavantajıyla düşman mermisinin hedefi olarak boğazından vurulur.
Şans eseri hayatta kalan Orwell, savaşın milliyetçilerin lehine dönmesiyle casuslukla suçlanarak aranır. Bir süre saklanarak yaşar ve nihayet 1937 Temmuz’da karısıyla beraber İngiltere’ye kaçmayı başarır. İspanya İç Savaşı Orwell ve yazını üzerinde ciddi etkiler bırakır.
Otobiyografik öğeler taşıyan iki eserinden, işçi sınıfı yaşamıyla ilgili deneyimlerini aktardığı "Wigan İskelesi Yolu" 1937’de; İspanya İç Savaşı’na dair gözlemlerinin yer aldığı ancak politik tavrından ötürü bir şekilde geri planda kalan "Katalonya’ya Selam" 1938’de yayınlanır.
Dönüşünde yayıncıların Orwell’a karşı tavrı değişir. Fikirleri yüzünden kitaplarını bastırmakta zorlanır. Bu dönemde bir sigortacı olan George Bowling üzerinden 1930’lar sonlarının bunalımlı dönemini anlattığı Boğulmamak İçin (“Daralma” olarak da çevrildi) adlı romanını yazar.
II. Dünya Savaşının patlak vermesiyle Orwell devlet için çalışmak ister ama sağlığı engel olur. Kayınbiraderinin Dunkirk Tahliyesi’nde ölmesi eşini etkiler. 1941’de İngiltere’nin doğu servisi için (Hindistan) sunuculuk yapmaya başlar.Savaş boyunca Observer gazetesine katkı sunar.
1942 sonlarında, İşçi Partisi’nden Aneurin Bevan ve George Strauss'un yönettiği sol görüşlü haftalık Tribune için düzenli olarak yazmaya başlar. Mart 1943'te annesinin ölümü onu bir hayli etkiler. Yine bu dönemde sonradan kült olacak Hayvan Çiftliği üzerinde çalışmaya başlar.
Eşi Eileen, 40’ların ortalarında rahim kanseri olur. Çabucak iyileşme umuduyla durumun vahametini eşi Eric’e söylemez. Ancak 29 Mart 1945’te gerçekleşen ameliyatı esnasında, anestezi altındayken henüz 40 yaşında hayata veda eder. Eric Blair şoke olur ve adeta yıkılır.
1943’te Leonard Moore’a üzerinde çalıştığını söylediği Hayvan Çiftiği uzun süre yayıncı bulamasa da nihayet 17 Ağustos 1945’te Londra’da, Secker and Warburg Yayınevi tarafından yayınlanır. Kitap Orwell’a ciddi maddi katkı sağlamasının yanında şöhretin kapılarını da açar.
Hayvan Çiftliği, bir grup hayvanın kendilerini yöneten insanlara karşı ayaklanıp yönetimi ele almasını konu edinir. Bir süre sonra hayvanlar kendi aralarında da bölünür ve yönetim domuzlara geçer: “Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir.”
Hayvan Çiftliği, bir sosyalizm eleştirisidir. Yönetimi ele geçiren domuzların başını temsil eden domuz Stalin’i işaret eder. Böylece Orwell, diktatörlüğün dönüşerek de olsa nasıl el değiştirebileceğini ve kendini yeniden ürettiğini çarpıcı bir alegori ile anlatır.
Hayvan Çiftliği’nin ünüyle maddi olarak rahatlar. Ancak bu rahatlama kalemi bırakmasına sebep olmaz. Çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazmaya devam eder. 1946’da kız kardeşi Marjorie böbrek hastalığından ötürü ölür. Art arda gelen ölümler Orwell’ı bir hayli etkiler.
1947’de ailesiyle çıktığı bir tekne gezisinde neredeyse ölümden döndüğü bir kaza geçirir. Bu kazada ıslanır ve kendisine tüberküloz teşhisi konur. Kışa yaklaşırken Glasgow’a yakın Hairmyres Hastanesi’nde yatar. 1948 kışında tedavisine yoğun bir şekilde başlanır.
İskoçya’da, mülk sahibi olan gazeteci arkadaşı David Astor’un desteğiyle daha önce kaldığı Jura Adası’nda Barnhill adlı eve 1948 yazında döner. Yazmaya başladığı 1984’ün son şeklini Aralık ayında bitirir ve roman 1949 yazında yayınlanır.
Totalitarizm, gözetim toplumu ve baskıcı düzenlemeleri konu edinen 1984, dünyanın neredeyse tamamında sürekli savaşın ve diktatörlüğün hâkim olduğu bir gerçeklikte geçer. 1984, her şeyin tamamen devlet kontrolünde olduğu özgürlüksüz bir dünyaya karşı bir uyarıdır.
1984, distopya türünün en seçkin örneklerinden biri olarak bugün bile popülerliğini korur. Sosyolojik literatüre kazandırdığı “Big Brother” ifadesi, bugünkü gözetim toplumu çalışmalarını anlamak için önemli bir kavram olarak güncelliğini sürdürür.
İngiltere’ye dönen Orwell, hastalığının ilerlemesi yüzünden Londra’da University College Hastanesi’ne yatar. Eton Koleji'nden arkadaşı Cyril Connolly'nin edebiyat dergisi Horizon'da asistanı olarak çalışırken tanıştığı Sonia Bromwell ile hasta yatağında Ekim 1949’da evlenir.
Daha sonra Orwell’ın biyografisini kaleme alan Bernard Crick, bu evlilikle ilgili, Sonia Bromwell’in, Orwell’ın hayatında fazladan bir etkiye sahip olmadığını, evliliklerininse “neredeyse” bir kaza olduğunu ileri sürecektir.
Bu evlilik Orwell’ın bir süre huzurlu ve mutlu hissetmesine sebep olsa da hastalığı gün geçtikçe ilerler. Noel’de tekrar ivme kazanan hastalığına bünyesi daha fazla direnemez. Orwell, University College Hastanesi’nde 21 Ocak 1950 sabahında hayata veda eder.
Orwell uzun yıllar BBC’de çalışmış olmasına rağmen, spekülatif bir biçimde, bugün elimizde herhangi bir ses kaydı bulunmamaktadır. Kendisine dair kısa ve silik de olsa tek video kaydı için bkz.
Orwell’ın çeşitli yazılarının yer aldığı Türkçe’de yayınlanan bazı kitapları için bkz.
Orwell üzerine İngilizce’de pek çok farklı biyografik metin mevcut. Bazıları için bkz.
-George Orwell: A Life, Bernard Crick.
-Why Orwell Matters, Christopher Hitchens.
-Orwell: The Authorized Biography, Michael Shelden.
-George Orwell, Gordon Bowker.
Christopher Hitchens’ın “Why Orwell Matters” kitabından hareketle Orwell ve eserleri üzerine yaptığı bir konuşma için bkz.
Chris Langham’ın Orwell rolünü oynadığı ve BBC tarafından 2003 yılında hazırlanan “George Orwell: A Life in Pictures” adlı belgesel için bkz.
Michael Radford’un yönetmenliğini yaptığı 1984 romanının sinema uyarlaması için bkz. imdb.com/title/tt008780…
Sadece edebiyatın değil, siyaset ve sosyolojinin de alanına giren ölümsüz eserleri ışığında George Orwell’ı saygıyla anıyoruz… 📚
George Orwell paylaşımını arkadaşımız İlker ASLAN @_ilkeraslan hazırladı.

Çok teşekkür ediyoruz.
Emeğine sağlık.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with İstanbul Sosyoloji

İstanbul Sosyoloji Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @iuefsosyoloji

5 Sep
Wolfgang Amadeus Mozart 🎶
(Doğum 1756, Salzburg - Ölüm 1791, Viyana)
Bu, soyluların dünyasında soylu egemenliğine itirazın ve mutlak ile sıradan arasındaki çatışmanın hikâyesidir. 🔎
Dünyaca bilinirliği bu kadar yüksek bir müzik adamının, itibarı her seviyeden sanat çevrelerince kabul görmüş bir müzik dehasının, Mozart'ın çok da eski olmayan hikâyesinde efsaneler, birbirine çelişik rivayetler neden bu kadar çok karşılık bulur?
Neden “Mozart” deyince, çokları onunla yalnızca güçlü bir müzik bağı kurmaktan öte, hikâyesindeki eksik parçaları da tamamlama endişesine kapılır?
Onun hikâyesindeki yarım kalmışlığın, bilinmezliğin eksikliğini tamamlama arzusu neden bu kadar güçlüdür?
Read 80 tweets
19 Jul
Salgın hastalıklar tarihi üzerine çeşitli araştırmalar yapan Frank M. Snowden “Epidemic and Society” çalışmasında vebadan günümüze salgın hastalıkların toplumları nasıl etkilediğine dair değerlendirmelerde bulunuyor. Snowden’in çalışması ekseninde salgınlardan neler öğrendik?
Snowden’e göre salgın hastalıklar sadece tıp biliminin ve halk sağlığının konusu değildir. Salgın hastalıkların toplum, tarih ve kültürle bağıntısı vardır. Bunun için salgın hastalıklar disiplinler arası bir araştırma alanı sunar.
Salgın hastalıklar rastgele gerçekleşmez. Her toplum kendine özgü zayıflıkları üretir. Salgın hastalıklar toplumu yansıtır. Böylece salgınları incelemek toplumların yapısını, yaşam standartlarını ve politik önceliklerini anlamaya olanak verir.
Read 40 tweets
13 Jul
📚✍️Dünya edebiyatına Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, Budala gibi büyük eserler kazandıran, radikal bir anlatı ile 20. yüzyıl romanında derin izler bırakan büyük Rus yazar Fyodor Dostoyevski’ye (11 Kasım 1821 - 9 Şubat 1881) dair bildiklerimizi gözden geçirmeye ne dersiniz? 🔎
1821 yılında Moskova’da, altı çocuklu Mikhail Dostoyevski ile Maria Nechayeva’nın ikinci çocukları olarak dünyaya gelir. Babası yoksullar hastanesinde çalışan, alkolik ve öfkeli eski bir ordu cerrahıdır. Bir tüccar kızı olan annesi ise yumuşak kalpli ancak hasta bir kadındır.
Aile, soyadlarını Dostoievo adlı ufak bir köyden alır. Burası batı Rusya'nın en kasvetli ve etnolojik olarak en karışık -Polonyalı, Litvanyalı, Beyaz Rus ve Yahudilerin çok karışık bir şekilde yaşadıkları- yeridir. Ailenin ırk olarak kökeniyse kesin değildir.
Read 46 tweets
26 Jun
Sosyolojinin sınırlarında ‘işgalci’ bir iktisatçıyı, Gary Stanley Becker’i (2 Aralık 1930 - 3 Mayıs 2014) birlikte tanıyalım. ✍️🔎
1930 yılında Pennsylvania ’da dünyaya geldi. Annesi Doğu Avrupa, babası ise Kanada göçmeniydi. Becker’in ifadesiyle ailesinde yüksek eğitim almış kimse yoktu.
1951’de Princeton Üniversitesi’nden lisans ve 1955’te Chicago Üniversitesi’nden doktora derecelerini aldı. O yıllarda Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü tüm dünyada hakîm olan Keynesyen iktisat karşısında liberalizmin kalesi olarak nitelendiriliyordu.
Read 24 tweets
15 Jun
Enformasyon çağının getirdikleri, teknoloji ve internet, yeni bir kavramı hayatımıza soktu: Büyük Veri (Big Data). Peki “Büyük Veri” deyince ne anlıyoruz? Gelin kavramın anlamına ve temel özelliklerine birlikte göz atalım…📊🔎 Image
"Büyük Veri" terimi, 2000’li yıllarla beraber ortaya çıkmıştır ve günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır. Rob Kitchin “The Data Revolution” adlı kitabında büyük verinin yedi temel özelliğini kapsamlı bir şekilde tanımlar. Image
Büyük Veri; (1) terabaytlardan oluşan verilerden elde edilen büyük bir hacme sahiptir. (2) Genellikle "gerçek zamanlı" olarak, büyük hızla oluşturulur. (3) Yapılandırılmış veya yapılandırılmamış olabilir ve resim, ses ve metin dosyaları gibi çeşitli biçimlerden oluşabilir.
Read 19 tweets
13 Jun
Sosyolojide teknolojiyi ele alırken ilk sorulan sorulardan biri şudur:
Teknoloji mi toplumu şekillendirir yoksa toplum mu teknolojiyi?
Bu ilişkide toplumun önemini vurgulayan SCOT (Social Construction of Technology/Teknolojinin Sosyal İnşası) yaklaşımını tanıtmaya çalışacağız.
SCOT’u daha iyi anlamak için öncelikle karşısında konumlandığı Teknolojik Determinizme bakmakta fayda var. Çünkü 19. yy’da kapitalizmin gelişimini izaha yönelen büyük anlatıların sahipleri Teknolojik Determinizmi yaygınlaştırmışlardı.
20. yy’da teknoloji tarihi üzerine yapılan detaylı çalışmalar ise SCOT’un yaygınlaşmasına sebebiyet verdi. Detaylara girince olayın uzaktan göründüğü gibi olmadığı anlaşıldı.
Read 31 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!