📌📝Bugün akademik çalışmalarımızı ve hayatımızı oldukça kolaylaştıran, verimli kılan Referans Yönetim Sistemlerinden bahsetmek istiyoruz. 🔎
Reference Management Systems (Referans Yönetim Sistemleri [RYS]), akademik çalışmalarda kullandığımız kaynakları/referansları bir merkezden etkin ve verimli bir şekilde yönetmek ve kullanmak üzere geliştirilmiş kullanışlı programlardır.
Bu sistemlerin en temel işlevi, akademik çalışmalarımızda kullanacağımız kaynakları bir veri tabanında atıf formatlarından (APA, Chicago, MLA, Harvard vb.) bağımsız bir şekilde kaydetmemize imkân tanımasıdır.
Bu işleve en çok bir derginin istediği atıf sistemine göre hazırladığımız makalemizi başka bir dergiye göndermek durumunda kaldığımızda ihtiyaç duyarız. Her bir referansı bir başka sisteme dönüştürmenin çilesi büyüktür.
Eskiden makalemizi bir atıf sisteminden başka bir atıf sistemine dönüştürürken bu değişiklikleri metin içerisinde ve kaynakçada tek tek yapmak durumunda kalırdık. İşte RYS bu işlemi birkaç tuşla gerçekleştiriyor.
Diyebilirsiniz ki MS Word programı da bunu yapabiliyor: Evet yapabiliyor ama bunu sadece o doküman üzerinde yapabiliyor. Buraya eklenen kaynaklar başka bir çalışmada kullanılabilecek şekilde bir sanal kütüphanede tutulmuyor.
RYS’ye eklediğimiz her bir kaynak başka akademik çalışmalar için de kullanılabilir duruma geliyor; referansı her seferinde tekrardan eklemeye gerek kalmıyor. RYS bu temel işlevi dışında bizim için başka avantajlar da sunuyor. Bunları teker teker ele alalım istedik.
Kaynak Ekleme: Bir kaynağı RYS’ye eklerken kaynağın bütün ögelerini tek tek yazmayıp DOI, ISBN, ISSN gibi kaynağa ait kimlik numaraları ile kolayca ekleme yapılabilir. Ayrıca, tarayıcı eklentileriyle kolayca internet üzerinden kaynak eklenebilir.
Tasnif etmek ve aramak: RYS’ye bir kaynağa birden fazla etiket vermek ve daha sonra bunları çeşitli süzme tercihlerine göre listelemek mümkündür.
Hata riski: RYS’de bir kaynaktaki hatayı düzeltirseniz o kaynağı kullandığınız çalışmalardaki hatalarınız da düzelir.
PDF üzerinde çalışmak: Bugün hepimizin kaynaklarının büyük çoğunluğu PDF’lerden oluşuyor ve bu dosyalar üzerinde not alıp altını çizerek çalışıyoruz. Sonra da bu notlarımızı ve altını çizdiğimiz yerleri araştırmamıza aktarıyoruz. RYS bunu da birkaç tuşla bizim için yapabiliyor.
Arşivimizde bulunan; daha önce notlar aldığımız, üzerinde çalışılmış PDF dosyalarını da RYS’ye aktararak kullanılabilir hâle getirebiliriz.
Ortak çalışma: Bir ekiple birlikte yapacağımız makale, kitap ya da proje çalışmalarının kaynaklarını da ortak yönetebiliriz; dosyalarımızı ortak şekilde paylaşabiliriz: pek çoğumuzun bulut (drive) teknolojisi üzerinde yaptığımız işler gibi.
Bu yolla RYS depomuzdaki kaynaklarımızı da istediğimiz kişilerin paylaşımına açabiliriz.
Birçok RYS web tabanlı olarak da kullanılabilmektedir. Herhangi bir bilgisayardan da bütün kaynaklarımıza ve dosyalarımıza ulaşabiliriz. Bulut teknolojileri üzerinde depolama imkânı da bulabiliriz.
RYS’nin birçoğu MS Word entegrasyonu da bulunduğundan basit bir eklenti ile bütün çalışmalarımızı alışık olduğumuz kelime işlemcisi programlar üzerinde çalışarak alışkanlıklarımızı sürdürebiliriz.
Bütün bu işlevlerin ne kadar bir zaman kazandıracağını ise bu işlemleri elle/manuel yapan birisinin tahmin etmesi çok zor olmasa gerek…
RYS alanı hızla gelişmekte olup zaman ve emek bakımından akademik çalışmalara önemli bir katkı vermeyi sürdürmektedir. Özellikle açık kaynak çalışan RYS için geliştirilen eklentilerle ileri düzey, karmaşık, tekrar eden yorucu işlemler basitçe yapılabilmektedir.
Zotero, EndNote, RefWorks, Mendeley ve Citavi şu anda en popüler RYS uygulamalarıdır. Bu sistemleri tercih ederken nelere dikkat etmeliyiz, bu uygulamaların birbirlerine göre avantajları ve dezavantajları nelerdir gibi konulara bir sonraki zincirimizde değineceğiz.
Sizlere de soralım: Herhangi bir Referans Yönetim Sistemini kullanıyor musunuz?
Referans yönetim sistemine ilişkin paylaşımı doktora çalışmalarını kültürel çalışmalar alanında sürdüren
Nurullah Karaca @nuribegovic arkadaşımız hazırladı.

Çok teşekkür ediyoruz.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with İstanbul Sosyoloji

İstanbul Sosyoloji Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @iuefsosyoloji

8 Oct
Romanları ile fırtınalar koparan, günümüzde de tartışılmaya devam eden Kemal Tahir ve romancılığı birçok çalışmanın konusu olduğu gibi belgesel, panel, sempozyum ve TV programlarının da konusu olmuştur. Bu çerçevede Kemal Tahir ile ilgili yapılan programlara birlikte bakalım. 🔎 Image
10. ölüm yıl dönümünde TRT tarafından yapılan belgeselde Kemal Tahir, hayatı ve romanları ile ele alınır. Kemal Tahir biyografisine ilişkin önemli bilgilerin verildiği belgeselde Kemal Tahir’e ait ses kayıtları da kullanılmaktadır:
TRT’nin Kırk Ambar adlı programının 8. bölümünde konu Kemal Tahir’dir. Programda Baykan Sezer, Hulki Aktunç, Levent Köker, Mehmet Doğan, Halit Refiğ’in görüşlerine başvurulur. >>> Image
Read 19 tweets
26 Sep
“İnsan, olması gerektiği şeye ancak Bildung sayesinde ulaşabilir,” diyor Hegel. Alman kültür hayatının en önemli kavramlarından biri olan Bildung’a gelin birlikte bakalım. 🔎
Bildung tanımlarında dikkati çeken ilk şey, Bildung’un Almanlara özgü bir kelime olduğunun ısrarla vurgulanmasıdır. Grimm kardeşler meşhur sözlüklerinde Bildung tanımını vermeden önce “Mesela Hollandalılar ‘abbildung’ için ‘afbeelding’ derler ama ‘beelding’ demezler” diye uyarır.
Kelimenin kökeninde resim, imaj, biçim anlamlarındaki “Bild” vardır. –ung son eki kelimeye bir oluş anlamı kazandırmaktadır. Aynı kökten “bilden” fiili ise şekillendirmek, oluşturmak anlamlarında kullanılmaktadır.
Read 26 tweets
22 Sep
1960’lı yıllarda dünya kalkınma literatürüne damga vuran, ekonometrinin kurucuları arasında kabul edilen; Türkiye’de DPT’nin kuruluşunda aktif rol alan Jan Tinbergen’i (12 Nisan 1903 - 9 Haziran 1994) birlikte tanıyalım.
1903 yılında Hollanda, Hage’de öğretmen bir anne ile Leiden Üniversitesi’nde dilbilimci olan bir babanın ilk çocukları olarak dünyaya geldi. Entelektüel ilgileri son derece geniş olan bu ailede, beş kardeşin ikisi daha sonra Nobel ödülü kazanacaktı.
Tinbergen’in anlatımıyla akşam yemeklerinde yapılan sohbetler, aile fertleriyle beraber çıkılan uzun yürüyüşler farklı bir çocukluk dönemi geçirmesine neden olmuştu. 1921’de Leiden Üniversitesi fizik bölümüne kaydolan Tinbergen, burada fizik ve matematik üzerine çalıştı.
Read 46 tweets
19 Sep
Kemal Tahir’in romanları kadar ilgi çekici olan, romanlarından uyarlanan film ve televizyon dizilerinin serüvenine birlikte bakalım… 📽️🔎
Kemal Tahir’in televizyona ilk uyarlanan romanı “Yorgun Savaşçı”. Halit Refiğ yönetmenliğinde 1979 yılında çekimlerine başlanan dizinin 1983 yılında dönemin askeri yönetimi tarafından yakıldığı iddia edilmektedir. Dizi 8 bölüm olarak çekilmişti.
Yorgun Savaşçı romanı 1993 yılında HBB TV’de yayınlanmak üzere Tuncay Yönder yönetmeliğinde tekrar diziye uyarlandı. Senaryoda Halit Refiğ ve Can Gürzap ismi bulunan dizinin genel danışmanlığını Halit Refiğ yaptı.
Read 25 tweets
18 Sep
Döneminin organizasyon yönetimi sorunlarına gerçekçi ve demokratik çözümler getirmesine rağmen yeterince değer görmemiş ama halen geçerli fikirlere sahip, yönetim teorisinin sıra dışı kadını Mary Parker Follett’e (3 Eylül 1868 – 18 Aralık 1933) dair bazı bilgiler... 🔎 Image
Follet 1868 yılında Quincy’de doğdu. Annesi Elizabeth Curtis, Baxter ailesinin bir kızıydı. Kökenleri İngiltere’ye dayanan bu aile İngiltere’den 1630’lu yıllarda dini sebeplerle Amerika’ya gelmiş ve geldikten sonra Amerika’da Boston bölgesinin aktif siyasetinde yer almıştır. ImageImage
Dedesi George Baxter, 21 yaşında ayakkabı üreten şirketini kurmuştu. Sosyal çevresi ve zenginliği ile ön planda olan aile iş hayatında da önemli bir konum elde etmiştir. Bu durum pek tabii onları yönetim konusunda daha tecrübeli hale getirmiştir. Image
Read 24 tweets
16 Sep
Avusturya doğumlu Amerikalı sosyolog Paul Felix Lazarsfeld (13 Şubat 1901-30 Ağustos 1976) kitle iletişim araçlarının toplum üzerindeki etkisine dair çalışmaları ile alanında klasik haline gelmiştir. Kendisini ve çalışmalarını daha yakından tanıyalım. 🔎
Sosyalist hareketi destekleyen, entelektüel bir Yahudi ailede yetişen Lazarsfeld’in babası Robert avukat, annesi Sofie ise psikolog ve yazardır. Dönemin önemli isimlerinden Fredrich Adler’in teşviki ile matematik alanında eğitim görmüştür.
Viyana Üniversitesi’nden 1925 yılında uygulamalı matematik alanında doktorasını alan Lazarsfeld’in tezi, Einstein'ın yerçekimi teorisinin Merkür gezegeninin hareketine bir uygulaması şeklindeydi.
Read 25 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!