Mesud Barzani, son dönemlerde PKK ile artan gerilime ilişkin açıklama yaptı ve PKK'yı, Kuzey Irak'taki yönetimle tersleşmemesi için uyardı.
Barzani: Kürtler arası savaşı haram kıldık ve bundan gurur duyuyoruz. Ancak bunun suistimal edilmesini kabul etmeyiz ve sessiz kalmayız.
Barzani: Bazı kesimlerin Kürdistan’ın geleceğini ipotek altına alma girişimleri ve Kürdistan Bölgesi’nin meşru egemenlik hakkını tehdit etmeye hakkı yok ve Kürdistan halkına meşru olmayan bir iradenin dayatılması kabul edilemez.
Barzani, PKK'nin Erbil ile Bağdat arasında yapılan Şengal Anlaşması'na saygı göstermesi gerektiğini söyleyerek, "Kürdistan bölgesi halkına karşı tehlike unsuru olarak silah ve güç zoruyla işgal ettikleri bölgeleri boşaltmalılar" dedi.
Barzani: IŞİD’nin canice terör saldırılarından sonra kahraman Peşmergeler savaş cephelerinde teröristlere karşı savaştılar ve sınır bölgelerinin çoğu boşaltıldı. Ama malesef, PKK’liler o süreçte Kürdistan Bölgesi’nin kazanımlarına destek olacaklarına,
söz konusu sınır bölgeleriyle bazı bölgeleri işgal ederek, kendilerini hükümetin alternatifi olarak dayatarak, insanların kendi köy ve yerleşim yerlerini yeniden inşa etmelerine engel oldu. Kendi bölgelerine gitmek isteyen insanlardan da haraç ve vergi almaya başladılar.
Kürdistan Bölgesi halkına karşı tehlike unsuru olarak silah ve güç zoruyla işgal ettikleri bölgeleri boşaltmalılar. Şu ana kadar PKK’nin varlığından dolayı yüzlerce köy huzura kavuşamadığı gibi savaş ve çatışma sahası haline geldi.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Bu arada saldırının IŞİD tarafından yapıldığını sanmıyorum.
Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer, saldırıyı "İslamcı terörist eylem" olarak nitelendirdi ve saldırganlardan birisinin IŞİD sempatizanı olduğunu açıkladı.
Aşağıdaki floodda genel olarak lityum kaynakları, çıkartılması süreci, bu kaynakların yoğun bulunduğu ülkeleri ele almıştık. Bu yazımızda, lityum kaynaklarını Bolivya özgülünde ele alacağız. Umarım okurken keyif alırsınız.
Bolivya’nın sahip olduğu lityum rezervleri konusunda birbiriyle çelişen çeşitli raporlar mevcut. Ancak birçok raporun üzerinde uzlaştığı verilere göre Bolivya, 19 ila 21 milyon ton lityum rezervine sahip. Bolivya yönetimi ise dünya lityum rezervlerinin% 70'ine sahip olduğunu
iddia ediyor ve en iyimser tahminle, Salar de Uyuni'de 140 milyon ton lityum olduğunu iddia ediyor. Her halükârda Bolivya’nın, dünya lityum rezervi sıralamasında zirveye oynamasını sağlayacak denli büyük rezervlere sahip olduğu açık gibi.
Dünyanın lityum zengini ülkekerinden Bolivya, darbe girişimi ve sonrasındaki siyasal kriz nedeniyle ara vermek zorunda kaldığı lityum üretimine yeniden başlıyor. Morales, geçtiğimiz günlerde, bir başka lityum zengini ülkeyi, Arjantin'i ziyaret edip bu konuyu ele aldı.
Hal böyle olunca, lityum rezervlerinin ülkelere dağılımı, lityumun kullanım alanları, onu önemli kılan gelişmeler üzerine iki satır yazmak ihtiyaç oldu. Kanıtlanmış rezervleri konusunda tartışmalar olsa da, Bolivya, dünyanın en fazla lityum rezervine sahip ülkesi kabul ediliyor.
Lityum, çeşitli alanlarda kullanılıyor olsa da, en popüler ve yaygın olarak kullanıldığı alan, hiç kuşkusuz bataryalardır. Cep telefonlarından elektrikli araçlara dek, bir çok cihazın bataryasının ana bileşeni durumundadır lityum. Bu nedenle, geleceğin petrolü niteliğindedir.
Türkiye'nin de, Çin'in Bir Kuşak Bir Yol projesine benzer projesi olduğunu, bu projenin iki ayaklı olduğunu, bir ayağının Merkez Asya ülkelerine ve diğer ayağının Ortadoğu-Afrika ülkelerine uzandığını kısa bir not olarak düşeyim. İlerde belki detaylandırma fırsatı bulurum.
Türkiye'nin, sözünü ettiğim projeleri bir yanıyla Çin'in Bir Kuşak Bir Yol projesini tamamlarken, öte yandan ona kendi gücü oranında bir alternatif yaratma iddiasında. Projenin ABD ve AB tarafından destek bulup bulamayacağı, projenin ve Türkiye'nin geleceğini etkileyecek.
Belki detaylı yazma şansım olmaz diye birkaç parça bilgi aktarmak istiyorum. Zira Türkiye'nin Orta Koridor adını verdiği projesi, Türkiye'nin Karabağ'daki pozisyonuyla da doğrudan ilgili. Başka bir deyişle Türkiye'nin Karabağ tutumu sadece Azerbaycan ilişkilerinden ileri gelmiyor
Burada Çin’e ve Çin-AB/D ilişkilerine dair yazdığım anilizlerde, sık sık, “Çin’in nasıl böylesine büyük bir ekoomik güç olduğuna, mevcut ekonomik yapısına, Çin'in ekonomik büyümeyi sürdürmek için karşılaştığı zorluklara ve Çin'in ekonomik yükselişinin ABD için yaratabileceği
zorluklara, fırsatlara ve sonuçlarına dair sorular geliyor. İlaveye Trump'ın Çin'e yönelik politikalarının ne denli doğru olduğu da sık sık soruluyor. İşte bu nedenle, bu sorulara yanıt olmasını umduğum, Çin'in ekonomik gelişiminin tarihini, stratejisini, bunun ABD ve küresel
ekonomi ve güç mücadelesine etkilerini ele aldığım yeni bir floodu hazırlamak istedim. Umuyorum ki, bu floodun ardından, bu konuyla ilgili aklınızda bulunan sayısız soruya yanıt bulabileceksiniz. Keyifli okulamalar dileyerek flooda başlıyorum.
Mısır, Yunanistan ve GKRY ile ilişkilerini geliştirip enerji konusunda bir adım daha öne çıkmak için son zamanlarde yeni bir projenin hazırlıkları içinde. Mısır Egemenlik Fonu (SFE), EuroAfriaca adı verilen bu proje için uluslararası yatarımcılar ile gürüşmeler gerçekleştiriyor.
Mısır Egemenlik Fonu (SFE), EuroAfrica iletim bağlantısına yatırım yapmaları ve Mısır'dan elektrik ithal etmeleri için Avrupalı altyapı yatırımcıları ve enerji tüccarlarıyla görüşmelere başladı.
Mısır'ın geçtiğimiz yıl Yunanistan ve GKRY ile 4 milyar dolarlık
EuroAfrica Ara Bağlantısı anlaşması imzaladı ve fonun şu anda altyapı yatırımcıları ve tüccarlarla “fonla birlikte yatırım yapabilecek alternatif kaynaklar bulmak ve iletim hattını geliştirmek için” yaptığı görüşmelerde sonuç alınmak üzere.