Galler Dünya Düzeninin Siyaset Haritası
21. YÜZYIL UYKUSUNA DOĞRU TÜRKİYE
Ahmet YOZGAT

1. Bugün, # 27 Kasım 2020 #Cuma… Yine günahsız ve bereketli bir gün dileğimizle Milletimizi Selamlıyoruz.
#Derindunya
#ahmetyozgat
#MilliHesaplarBurada
#MilliHesaplarYanyana
2. Malum! Yıllardan beri, genel ezberi bozma hususunda, epey çaba sarf ettik. Dolayısıyla bir bakıma, “Derindünya ezberi” diyebileceğimiz bir müktesebat da oluştu böylece.
#MilliHesaplarYanyanaBiz
#MilliHesaplarBuradaDerindunya
#DevletimizinYanındayız
***
3. Lakin bu süreçte; Siyaset köprülerinin altından, çok seller aktı ve bu yüzden, bazı Derindünya Ezberlerini de bozma vaktinin eşiğindeyiz.
4. Bir önceki, “Anglosakson Medeniyeti’nin Büyük Sıfırlaması” başlıklı video kaydınızda anlattığımız üzere; Yüzyılcıları, Binyılcılar gibi Binyılcıları da Yüzyılcılar gibi anlamanın/izlemenin mümkün olduğu, yeni bir rol/yol ayrımının işaretlerinin alındığını söylemiştik.
5. Konuyu, biraz açalım: Corona Döneminin başında, “Binyılcıların Ölümü” adlı video çalışmamızı hatırlamış olmalısınız. Oradaki düşüncemiz değişmiş değil; “Binyılcılar öldü! Ve tabii, onların “Yeni Dünya Düzeni” de hükümsüz hale geldi.
6. Onun yerine; “Galler Dünya Düzeni”ne geçilme aşamasındayız. Malum olduğu üzere; sözünü ettiğimiz ölen Binyılcılar, Amerikan Binyılcılarıydı. Binyılcı duruşun bir yüzü…
7. Yani Kökü, Kadim Mısır'a uzanan Binyılcı Felsefenin iki ayağından “Taçsız Kralların Binyılcılığıydı ölen. Taçlı Kralların Binyılcılığı ise Fransız kimliğinde dolaşmakta…
8. Burada; konunun, tarihi resmini çizelim de meselenin zemini anlaşılsın: Kadim Mısır bir Teolojik devlet olarak inşa edilmişti. Yani iki Hanedan Sülalenin ortaklığıydı.
9. Bu Hanedanlıklardan biri, Mısır Devletinin, Din işlerinin Kralları; diğerleri de dünya işlerinin Kralıydı. Zaten, “Teolojik Devletler”de hep böyle olur! Mısır'da da Din işlerinin Kralları, Osiris Kültünü vazeden “Horus Rahipleri”nin Kutsal Sülalesiyle sınırlıydı.
10. Aynı Mısır'ın, Dünya işlerini yönetenler ise “Menesaoğulları Firavunlarıydı. Bu anlamda; Rahipler ve Firavunlar, eşit ortaklar olarak bir Devlet ve Medeniyeti kurdu ve yönettiler. Bunlar Devlette ortak oldukları gibi Tanrıda da ortaktı.
11. Fakat Mısır Medeniyetinin rakibi olan komşu, Babilonya ve ardıllarının yıkılışından sonra, “Babil Aklı” ölmedi; “Suriyeli Hırsız Krallar” da denilen “Asyalı Hiksoslar” aracılığıyla Mısır'a sızdı ve orada; kendi Firavunluklarını/Melikliklerini kurdu.
12. Böylece Yerli Koptik Firavunluk hükümsüz oldu, aşağı Mısır’a çekildi. Siyasal Yönetimi ele geçiren Hiksoslar, Dini Yönetime dikti gözünü. Ve Horus Kültünün yerine, “Aton Dini”ni kurdular. Böylece Koptik Horos Rahipliği de hükümsüz oldu, yeraltına çekildi.
13. Kanaatimizce ve esasında; Tek Tanrılı Aton Dini, “Hazreti Yusuf İslamiyeti”nin etkisiyle bina edilmiş yeni ve Tektanrılı bir Horos Osirisçiliğiydi.
14. Hatta bu Kültü, Bizans ve Yahudi ortaklığıyla oluşturulmuş, “İsevi Müslümanlığı”nı, Saabileştiren, Pavlus Hıristiyanlığına benzetebiliriz.
Her neyse!
15. Tanrı Aton'un inancı, çok yaşamadı ama. Sadece, bir Firavun/Melikle sınırlı kaldı, Akhenaton'la...
16. Bir ömürlük yani kısa bir egemenlik boşluğunun ardından, eski Koptik Menesoğulları, güçlü bir hamleyle Hiksos Mısır Yönetimini ve dolayısıyla Aton Dinini yıktı; ülkede, Osiris Dinini tekrar hakim kıldı. Ancak bir şartla ki…
17. Yeni Firavun ve Horos Rahipleri, artık Siyasi ortak değildi. Bu nedenle “Ortak Tanrı” olarak inanılan “Osiris Tanrı” da hükümsüz olmaktaydı. Çünkü Yeni Menesoğulları Mısır Devletinin Firavunları, kendi Tanrılıklarını ilan etmeyi daha pragmatist ve rantabl bulmuşlardı.
18. Fakat Rahipler, bu oldubittiyi kabullenmedi tabi! Ve böylece Horoscu Rahipler ile “Tanrı Firavunlar” arasında, amansız bir “Din ve Devlet Savaşı” başladı.
Hala sürüyor…
19. Tanrı Firavunlar Döneminde, Hazreti Musa ortaya çıktı. Ve Musa-Firavun kavgası, Kadim Mısır'ın çökmesinin nedeni oldu. Bundan sonra Horos Rahipleri ve Tanrı Firavunlar, Mısır'da değillerdi. Vassalları olan Yunan'a ve Roma'ya kaçtıklarına şahit oluyor tarih.
20. Bu esnada, Hiksoslu Firavun-Melik Hanedanı ise zaten, yıkılışlarının ardından sır olmuş ve Tektanrıcı İsrailoğulları'nın arasına sızmışlardı. Hz: Musa’nın “Kızıldeniz Operasyonu”yla onların da Mısır'dan çıktığını söyleyelim.
21. Ondan berisini, şöyle tarif edebiliriz: Roma ve sonrasının Avrupa'sında, Menes Firavunları Sülalesi; zaten kendi himayelerinde olan coğrafyanın batısında, Mısır Ekolü Avrupa Hanedanlarını kurdular.
22. Aynı şekilde; Hiksos Firavunlarının (Meliklerinin) Sülalesi ise aynı coğrafyanın batısından başlayarak, Babil Ekolü Avrupa Hanedanlarını kurmaya giriştiler.
23. Bu “2 Monark Grubu” kendileriyle birlikte, Avrupa'ya kaçan Horos Rahiplerinin; bizzat özlerine ait bir Monarşi kurmalarına müsaade etmediler.

Onlar da kendilerine, “Tanrının Kralları” unvanını uygun gördü.
24. Ve bu bağlamda, “İnsanların Kralları” diyebileceğimiz, Mısır ve Babil Hanedanlıklarının ülkelerine sızdılar. Ve “Kutsal Şövalye Derebeyleri/Tarikatleri/Locaları/Yapıları şeklinde varlıklarını devam ettirdiler.
25. Alınacak intikamları tarihe malolmuştu: Bu nedenle Kutsal Şövalyeler, 1000’er Yıllık Planlar yaparak sürdürdüler kavgalarını ya da dünyayı ele geçirmenin mücadelesini. Biz de onlara, bu sebeple “Binyılcılar” dedik.
26. Babil ve Mısır Firavunları, Emperyal Roma'dan sonra, Avrupa'yı kendi aralarında paylaşarak, sülale krallıklarını kurma hususunda, Asya İndüstan'dan gelen Aryani Cermenlerle ortaklık yaptılar.
27. Ve Binyılcılara karşı, ittifak halinde; hem de Babilciler ve Mısırcılar olarak, kendi aralarındaki kavgaya devam etmekten de geri durmadılar.
28. Bunlar da planlarını, 100’er Yıllık olarak yapıyorlardı. Özellikle 1700 yılından itibaren; Babil Ekolü Windsorları; Britanya’daki egemenlikleri süresince, 100’er Yıllık Planları Resmileştiridiler.

Biz de onlara, bu sebeple “Yüzyılcılar” dedik.
29. Hz. Musa’nın Hurucundan beri, yeryüzünün değişik bölgelerinde, kendi Mavi Krallıklarını kurmuş olan Yüzyılcılarla bu krallıkların tamamının içine sızmış olan Binyılcılar, savaş halindeler. Savaş; her 1000 Yılın başında bir, dünya ölçeğinde pratik alana çıkartılmakta.
30. Zira Binyılcı anlayışın bağlıları; kendi Krallıklarını, her 1000 Yılın 33’ünden başlayacağına inanmaktalar. Mesela… 1. Bin Yılda zuhur eden Hazreti İsa Suikastında ölen ya da öldürülen Peygamberin, Kıyametin başlangıç hadisesi olacağı kanaatindeydiler.
31. Bu kanaat genelgeçer oldu daha sonra ve onlar, her 1000 Yılın 33. Senesinde, Kıyametin düğmesine basa basa geliyorlar. 1033… 2033 gibi. Fakat gerek 33, gerek 1033 yılındaki girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı.
32. Zamanımızda da durum değişmedi ve 2001’de başlattıkları, 3. Binyıl Kıyamet Savaşında da içinde bulunduğumuz asrın, 2033 Yılına 13 kala, yenilmiş durumdalar. Hatırlayanlarınız olacaktır; bir daha tekrar edelim:
33. Altı ay kadar evvel; Pandemi Saldırısı henüz başladığında hazırladığımız Video kaydımızın başlığını, “Binyılcıların Ölümü!” koymuştuk. Aynı fikirdeyiz.
***
34. Ancak anlaşılmayan, bu hususu anlaşılır kılmak için bir açıklama yapmak durumundayız: Monark oldukları ülkelerindeki tebanın Kralları olarak, kabul edilmiş olan Mavi Hanedanlar; savaş için yeterli bir insan gücüne sahip olageldiler tabii.
35. Yani onlar için kavgaya hazır, kalabalık teb’aları vardı. Lakin "Taçsız" Horoscu Rahipler yalnızdılar; teb'aları yoktu. Bu yalnızlıklarını gidermek ve kendi idealleri için ölmeye hazır, savaşçılara ihtiyaçları vardı. Bu gereksinimi; sıradan insanların arasından, devşirdiler.
36. “Tanrı Adına” elegeçirdiklerinden “Tetikçi Güç” oluşturmak için kurdukları Tarikatlar, bir nevi devşirme merkezleriydi. Teknik olarak “İnisiyasyon”u kullandılar. İnisiye yoluyla seçip eğittikleri insanlar, artık “Kutsal Şövalye” idi.
37. Ve Horus Rahiler Sülalesi adına savaşmak ve ölmek onlar için “Tanrıyla Beraber Olma”nın ve Cennetin Krallığının anahtarıydı.
Hala öyle!
38. Bu açıklamanın ardından devam edelim kaldığımız yerden: Anlatageldiğimiz üzre; Tanrıyı Kıyamete zorlamanın son atraksiyonu olan, 2001’ İkiz Kule Olayıyla başlatılan Binyıl-Yüzyıl Savaşında; Yüzyılcı Mavi Hanedanlarla Binyılcı Mavi Rahipler, bir kez daha kapıştılar.
39. Bu süreçte, Türklerin de yardımıyla Yüzyılcılar, Binyılcı Planlarını geçersiz kıldı. Bu hezimet neticesinde, Kıyametçi Rahipler; yeraltına çekilmek zorunda kaldılar. Onlardan geride kalanlarsa İnisiye edilmiş, insansoylu Seküler Binyılcı Biraderlerdi.
40. Ve Yüzyılcılar, Seküler Biraderlere, beraber çalışma teklifi götürdüler. Ve bu hususta anlaştılar. Yani Teolojik Binyılcı Horosoğulları yok artık; Seküler/ Budünyacı Devşirme Binyılcılar ise artık, Yüzyılcı Windsorların emrinde ya da Galler Masası Majestikasının...
41. Peki; Yüzyılcılar nerede ve ne durumdalar? Bu sualin cevabı olarak diyebiliriz ki… Babilci Kraliçe’nin, başarılı strateji planları neticesinde; gerek Babil Mavi Hanedanları, gerekse Mısır Mavi Sülaleleri, Galler Masasında toplulaştırılmış durumda.
42. Ve bu “İki Monark Grubu,” bundan böyle dünyayı birlikte yönetmek hususunda anlaşmış görünüyorlar. Dolayısıyla “Seküler Binyılcılar” da artık Mavilerin Yuvarlak Masasının bir parçası ve Majestik Konsey’in emrindeler.
43. Duralım ve bir soru daha soralım burada: Kraliçe; dört bin yıllık Babil-Mısır Savaşının taraflarından olan Mısır Ekolü Mavi Hanedanlarını; Babilcilerle beraber olmaya nasıl ikna etti? Bu iknanın planı; 1950'de Kraliçe’nin evliliğine kadar gidiyor.
44. Babilci Tanrıça Semiramis’in Genetik kızı Kraliçe/Prenses Elizabeth; Mısırcı Hanedanlarının, hemen hemen hepsiyle akraba olan, zamanın “Yunan Prensi”yle evlendirildi yani Prens Philip’le.
45. Bu itibarla çiftin çocukları; hem Babil kanı, hem de Mısır kanı taşıyan melezler halinde doğdular. Bu anlamda; onlar, hem Babil Tanrısı Nemrut'un, hem de Mısır Tanrısı Firavun'un ortak Mavikanlı Tanrıcıkları.
46. Yani şahıslarında, Tarihi Babil ve Mısır karşıtlığını bitirmiş ve ortak bir “Mavi Yeryüzü Tanrı”sı kimliği ortaya çıkmış/çıkarılmış vaziyetteler.
47. Dolayısıyla bundan sonra; Kraliçe ve Filip’in oğlu Prens Charles’in soyu, “Yeni Dünyanın Tek ve Son Hanedan”ı olmaya layık ve olmuş durumda.
48. İşte; Galler’de, bu Hanedanlık kuruldu: Battenberg Hanedanlığı! Gerek Mısır, gerekse Babil Hanedanları; artık bu “Son Hanedan”ın kulları durumunda.
Yani onlar ne derse o!
49. Bu Teolojik ortaklık gibi Kraliçe’nin şahsına ait bir özel durumu da ekleyelim buraya: Bilindiği gibi Birleşik Krallık, Britanya topraklarında Saksonların ve Keltlerin Birleşik Krallığı durumunda bir Monarşik Organizasyon durumunda.
50. Malum; Saksonyalılar Babil halkı, Keltlerse kendilerini, Mısır'a intisaplamaktalar. Bu iki Halkın, Britanya'daki birincil ve etkin Hanedanlıkları belli: Windsorlar ve Stuartlar…
51. Kraliçe; Birleşik Krallık siyasetinde, iki unvan taşımakta: Yani 2. Elizabeth; Windsor Kraliçesi ve Anglikan KilisesiNin Başı… Aynı zamanda Kelt inancının Druit Rahibesi kimliğine ve gücüne sahip.
52. (Keltlerle ilgili şu bilgiyi de kaydedelim: İrlanda ve Kuzey Britanya halkı olan, Anadolu kökenli Keltler; aynı zamanda, Avusturya ve Bavyera Bayerleri, Kuzey İsviçre ve Kuzey Fransa halklarının da genetiğine ortak. Yani Avrupa’nın her yanında, Sızıntı Kelt kanı dolaşmakta.)
53. O nedenle “Rahibe Kraliçe” ne derse o!

Bu sebeplerle ve artık, Saksonyalı Kraliçe ile Ketlik Prens Filip’in ve hem de Babil-Mısır Ortak Tanrısının yegane evladı olarak Prens Charles, kardeşi ve oğulları; “Yeni Dünyanın, Kurucu Babaları” durumunda kabullenilmiş durumdalar.
54. Demek ki bundan gayrı Dünya, Galler’den yönetilecek. Ve tabii ki Siyaset, “2 Blok/Pakt/Kutup” üzerinden yürüyecek. Bu Siyasetin iki kefesinden birine, Windsor Anglosaksonları; ikinci kefeyi ise Stuart Keltleri oturmuş durumdalar.
***
55. Hülasa… Gayrı, dünyanın her yanında, iki Siyasi Ekol olmak durumunda: Windsor Ekolü ve Kelt Ekolü...
O anlamda; ilk sorumuz şöyle olmak durumunda: Ee, o halde, olacak bu Binyılcıların hali?
56. Hatırlanacağı gibi Binyılcılığı, Amerikan Binyılcıları ve Avrupa Binyılcıları olarak ikiye ayırmıştık. Ve demiştik ki Amerikan Binyılcıları; 1946’dan beri, resmen ABD'nin yarısının sahipleri durumundalar.
57. Avrupa Binyılcıları ise 1789 İhtilalinden itibaren Fransa'nın, tek hakimi olarak hükmetmekteler Fransa ve Frankofon Emperyaline.

Deyip geçelim sualin cevabına:
58. Yirmi yıllık Binyıl-Yüzyıl Savaşının sonunda, Amerikan Binyılcılarının Ezoterik-Kıyametçi tarafı çökertilmiş oldu ya...
59. Bu güruhun, bilinen planlarının ve Dünya Siyasetinin yeni sahibi artık Kraliçe... Ve bu yüzden, “Binyılcı Felsefe” bundan böyle yeni sahibi tarafından kullanılacak.
60. Bu durumda; yukarıda “Kraliçe ve Rahibe” şeklinde, iki şapkalı olduğunu söylediğimiz 2. Elizabet’in, bu yıldan itibaren bir şapkası daha var. O; “ABD Binyılcılığının Patronu” aynı zamanda.
61. Burada; “Ya Fransa’nın temsil ettiği, Avrupa Binyılcılığının pozisyonu ne?” diye soralım.
62. Ama öncelikle şunu söyleyelim: Son bir yıldan beri, Paris’in şımarıklığının nedeni; çökertilen Amerikan Binyılcılarının bıraktığı boşluğu doldurabilir miyim delirmişliği olarak tarif edilebilir.
63. Genel anlamda, Binyılcı Felsefenin Temel Teozofisini oluşturmakta olan Fransa Tapınakçıları, söz konusu boşluğu dolduramaz/doldurtmaz Galler sakinleri.
64. Tıpkı Amerikan Binyılcı Kadoş Şövalyelerinde olduğu gibi, Fransız Tapınak Şövalyelerini de “Artur Şövalyeleri”nin Yuvarlak Massına yani Galler’e bağlamak isterler. Zaten, bağlılar da... Yuvarlak Masada, Paris’in pozisyonu, Kelt Ekolüne bağlı hareket edecek görünüyor.
65. Ancak bir durum var! Şöyle ki… Yeni Dünya Galler Siyaset Sistematiğinin garantisi olmak üzere, çift katmanlı bağlılıktan söz etmek durumundayız…

Bu çift katman garantisini de izah etmemiz lazım…
66. İngiltere Devleti, hala Windsorların yönetiminde. Sülale adına Londra Tahtını, Başbakan Boris Johnson işgal etmekte. Dendiği gibi Dünya Tahtı ise Galler’de kurulu bir yıldan beri.
67. Ve “Ortak Battenberg Hanedanı” adına Prens Charles, kardeşi ve Oğulları tarafından işgal edilmekte. Dolayısıyla Yuvarlak Masayı işgal eden Mavikanlı Hanedan temsilcileri, Battenberglerin gözetiminde, “Dünya Hükümeti” vazifesini üslenmiş durumdalar...
68. Dünya Hükümeti ise Siyaset Terazisini tutan el durumunda… Ki terazinin, Anglosakson-Windsor Kefesi ve Kelt-Stuart Kefesi olduğu söylendi yukarıda.
69. Gelinen yapılandırma itibariyle Britanik Birliğinin bir parçası olan Küçük İngiltere/Angılterra, Windsor Aristokratları ve Boris Jonson hakimiyetinde yürüyor yoluna. Aynı Birliğin İrlanda ve İskoçyası ise Stuart Aristokratlarının yedinde ve yine de Londra’ya bağlı…
70. Dört parçalı Britanik Birliğin dördüncüsü ise zaten, Galler. Ve artık Galler de “Dünyanın Yönetim Merkezi” biçiminde Büyük İngiltere boyutunda görünüyor... Büyük İngiltere yani Birleşik Krallık ve Birleşik Hanedanlık ise Mavi Masa’yı oluşturmakta...
71. İşte, “2 İngiltere” dediğimiz yapı artık bu: Bir: Dünya İngilteresi anlamında Birleşik Krallık ve ve ilaveten Birleşik Hanedanlık yani Total Galler Grubu... İki; Britanya İngiliz Milli Devleti…
72. Ya Dünya ne durumda yahut nereye sürülüyor? Dünya Devletleri; Windsor ve Kelt Ekollerinin elinde tuttuğu iki kefeden birinde yer almak durumunda. Bunu; Devletler kendileri değil, Yuvarlak Masa belirlemekte tabii.
73. Tıpkı, 1. ve 2. Dünya Savaşlarının nihayetinde, Yalta ve Postdam’da olduğu gibi… Masa’nın, bu belirlemesinin üstünde ve bir başka katmanında, bir intisap adresi daha oluşturduğunu da söyleyelim…
74. O da Dünyanın Ortak Hanedanının oturduğu Tarassut/Gözetleme Kulesi diyebileceğimiz bir biçimde karşımıza çıkmakta. İki odalı Kulenin, iki Lobisinden hangisinin, hangi devletleri tarassut ve teftiş edeceği de belli…
75. Anlaşılmış olmalı; artık “Yeni Üst Akıl” şeklinde sözünü edebileceğimiz bir pozisyonda ve en tepede durmakta… Bu Lobilerden biri Windsor Lobisi, Prens Charles ve Hanedanına ait… İkincisi yani Kelt Lobisi de Prens Andrev ve Hanedanına ait görünmekte.
76. Diğer iki kardeş Anne ve Edvard’ın da bu ikili yapının ikincil parçaları olması muhtemel…
77. Bir daha hatırlatalım: gerek alttaki Windsor+Keltik Ekoller ve gerekse üst layerdeki yine, Windsor+Ketlik Lobilerini, “Babilciler ve Mısırcılar” olarak anlamak durumundayız zira binanın iki temel unsuru, Kadim İkili.
***
78. Devam edelim…
Çift kimlikli ve artık üç şapkalı Kraliçe’nin Saksonist Windsor Siyasi Ekolü kefesine bağlanan Dünya Devletleri; Battenberg Tarassut Kulesinde ise karşı köşedeki Kelt Lobisi tarafından kontrol altında tutulurken…
79. Terazinin Stuart-Keltik Ekolüne bağlı olan Dünya Devletleri ise Windsor Lobisi tarafından Tarassut altında tutulacak ve teftiş edilecek. Her Devlet, köşegensel iki katmanla bağlı olmak durumunda, “Galler Nizamı”ndaki diagrama...
Allahualem!
80. Bu durumda; size soralım: Yukarıda dedik ya Seküler Amerikan Binyılcılığı artık altta yani görünen katmanda, Kraliçe’nin Windsor Ekolüne; görünmeyen üst katmanda ise Keltik Lobiye bağlı gibi görünüyor. Peki; Avrupa Binyılcılığı, kimin mülkiyetinde sizce?
81. Elbette, Stuartlar adına Kelt Ekolü tokasına bağlanmış durumda; bu bağlamda üst Kule katmanındaysa, Windsorcu Lobinin tarassutunda olmak durumunda.
82. Deyip dönelim Türkiye'ye… Ve Yuvarlak Masa etrafında kurulan “Yeni Galler Dünya Nizamı”nın, ülkelere yansıyan şekli ile oluşturulacak “2 Siyaset”ten birisi artık Windsor Ekolü ya da Anglosakson ekolü; diğeri Stuart Ekolü yani Keltek Ekolü olmak durumunda dedik ya...
83. Bu durumda soralım; Türkiye'deki Siyasetin iki ayağı, Galler Masasının hangi ekollerine sabitli?
84. Malum; Türkiye'de, Virüs saldırısı ile başlayan ve Amerikan Seçimlerinden sonra ivme yapan, özellikle de Kasım Ayının son on gününde, tam bir Türbülans yani altüst olma hali yaşanmakta. Çünkü Galler Masasında, durumu konuşulan birkaç ülkeden birincisi Türkiye...
85. Bu anlamda; hususiyetle 3 Kasım Seçimlerinden sonra, şaşkınlık yaratan işler olmakta Ankara'da. Haberlerde okuyor ve izliyoruz. O haberlere geçmeden önce; Türk Siyasasında, şu temel yapılandırmayı haber verelim.
86. Artık eski usul Amerikan Ekolü ve Alman Ekolü gibi tarifler hükümsüz kalmış durumda. Bu nedenle yeni tarif, yukarıda söylendiği gibi Windsor Ekolü ve Keltik Ekol şeklinde kendisini yenilemiş olarak harekete geçmeye hazır.
87. Öyleyse daha düne kadar; Alman Ekolü ve Amerikan Ekolüne bağlı olan Siyaset ve Siyasetçiler; en kısa zamanda, Politik ortamın dışına atılmak durumunda. Atılıyorlar da zaten…
88. Bu anlamda; Berat ile başlayan, AK Parti'den elimine edilenler kervanına en son, B.Arınç katıldı. Fakir de bunu Ak Parti içindeki AKP’liler diye okuduk. Ve dedik ki Ak Parti içindeki AKP’lilerinn ortak özelliği ise Fetö bulaşı...
89. Bunun gibi Ankara’nın genel Siyaseti içerisindeyse Fetöcü intisabı sebebiyle kendisini yenileyemeyen Millet İttifakının unsurları, Gallerin Masasındaki planlarda, rol almayacak görünüyor.
90. Kasımın son günlerindeki ifşaat sebebiyle onlara, “Saklı Anayasacılar” diyelim, Millet İttifakı değil de. Yani CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet...
91. Yeni dilimde, Eski ABD’nin Biden’inden medet uman Millet İttifak ya da Saklı Anayasacılar, artık yeni Türk Siyaset Tahterevallisinde makadını koyacak bir yer bulamayacak kanımızca. Tıpkı, Eski ABD’nin Trump’ından medet umanlar misali.
82. Onun için en çok da “Anayasacılar”çok fena öfkeliler ve onun için acilen Erken Seçim istiyor ve “Partiler Panayrı” diye tarif edilebilecek Parlamenter Demokrasiyi, yeniden mer’i/geçerli kılma derdindeler. Henüz, ortalık toz dumanken yeni bir pozisyon kapma derdi diyelim buna.
93. Lakin ne isterse istesinler, onlar için çanlar çalıyor. Hem de ipi, Galler’den çekilen çanlar…
94. Bu anlamda; Anamuhalefet adresine, Galler ile intisaplı yeni bir partinin hızlı bir şekilde giriş yaptığını ve de Anadolu'da yapılandırıldığını görüyoruz/göreceğiz:

Bahis mevzuu ettiğimiz, Babacangillerin Deva Partisi...
95. Haberiniz olsun; bu yapılandırmanın pimininin çekilip düğmesine basılması işi de “Yeni Tandoğan”la ilintili ve Erdoğan'a düşmüş olsa gerek.
96. Kanaatimizce; Erdoğan, Yeni Tandoğan'ın hem Muhalefet tarafını; hem de Cumhur İttifakı tarafını elden geçirmek durumunda. Yani her iki tarafın, çürük cevizlerini ayıklama işi, ona ait olsa gerek.
97. Bu anlamda; Memleket Masası ve Memleket Hareketi diyerek, aynı kavramı kullanan M. İnce ve M.Akşener için yeni Politik yol çizilmiş durumda. Haritaya göre, bunlar; Deva Partisi'nin yörüngesine girmek durumunda.
98. M.İnce içinse öncelikli görev; CHP’yi dönüştürerek, Deva ile bağlantısını kurmak olmalı. Burada, bir soru soralım kendimize: Madem öyle bu dönüştürme işini, Kılıçdaroğlu'nun yapma ihtimali yok mu?
Hayır!
99. Yeni Tandoğan'ı şekillendiren akıl, elenecekler listesinin başına Fetöcüleri ve Fetö ile intisaplı olanları yazmış bir kere…
Çaresiz, bu özelliği taşıyanlar gidici…
100. Zira 15 Temmuz’u yapan Türkiye gibi Kraliçe’nin İngiltere’si de o gece, Antifetöcüydü yani Binyılcılığın her türüne karşı. Özellikle “Tanrıyı Zorlayan Kıyametçi Osiris Rahipleri”nin öz oğullarına karşı…
***
101. Eski Erbakan Düşüncesinden, uzaklara savrulduğu söylenen/gözlenen Saadet ve Pakradunik yönelişin en ekstrem parçası iddiasına muhatap olan HDP’ye gelince: Tahminimiz o ki… Deva Partisi, bir yanıyla Eski Erbakan anlayışının toplandığı yer olacak gibi.
Ya diğer yanı?
102. O yan birkaç satır altta ortaya çıkacak.
Dönelim… PKK üzerinden Terörle iltisaklı ve bu anlamda, neredeyse tüm Gizli Servislerle beyinden ve kursaktan bağlı, baskın genetik itibariyle Pakradunik ideallerin Politik Tetikçisi olarak HDP Siyaseti için ......
103. ............. “Galler Sistematiği”nde hayat hakkı yok!
Galler’in tavrının devamı ve yeni bir durum olarak: Azerbaycan-Ermenistan Savaşı'nın bir yansıması olarak; CHP deki Pakraduni eğilimle birlikte HDP de aynı sebepten ötürü, tarihin arka odasına atılmak durumda.
104. Aynı savaşın bir başka yansıması olarak, şunu da ekleyelim buraya: Karabağ Savaşının etkisiyle artık, Yerli Siyasetteki Rus Ekolünün de bir anlam ifade etmeyeceğini, şimdiden söylemiş olalım.
105. Bağlamında; PKK anlayışından soyundurulmuş olan Kürt kökenli Siyasetçilerinse, tercih edeceği yeni adres; çoğunlukla Cumhur Ekolü olmak durumunda bundan böyle. Zira Yeni Siyasetin Cumhur Ekolü, Demokratçı yanı ağır basan bir toplanma alanı olacak gibi.
106. Bu anlamda Küreselci... Bu cümlede kullandığımız Küreselci ifadesi, “Binyılcılık Küreselciliği”yle benzeş değil elbette. Daha önceki çalışmalarımızda da dediğimiz gibi Türklerin Küreselciliği, başka bir anlam taşımakta. Bu anlayışa “Cihanşumulcülük” diyeceğiz bundan böyle.
107. Bu kavramla birlikte; Deva Partisinin diğer tarafıyla uyuşan Cumhur İttifakında, bir ayrışma daha yaşanabilir diyesimiz var.
108. Ya da şöyle soralım… Ulus Devletçilik, Cihanşümulüğün dışladığı bir kavram olarak MHP ile Yeni Erdoğan AK Partisi anlayışın,ı karşı karşıya getirebilir mi? Evet! Bu durumda, Fetöcülükten ayrıştırılmış İyi Parti ile MHP’nin yer değiştirme ihtimalinden söz edebilir miyiz?
109. Ona da evet...
Fakat böyle bir gelişmenin karşısında duran bariyerse şimdilik, Erdoğan Devlet Bahçeli dostluğu olacaktır. Mevzubahis dostluğun, ömürler ile sınırlı olduğunu söyleyip kapatalım bu Faslı da.
110. Yukarıdaki açıklamalar bağlamında; Yeni Ak Parti ya da Cumhur Ekolü ile Deva Partisi Ekolünün, Demokratik Sistematiğin tahterevallisinin iki tarafını işgal edeceğini öngördüğümüzü söyleyebiliriz artık.
111. Bu yüzden; Cumhur Ekolünün, Windsor Kraliçesi ve Ekolüyle temaslı; devamı anlamda, Galler Melez Hanedanı'nın Stuart-Kelt Lobisiyle da dokunduk durumda olması ortaya çıkmakta.
112. Deva Ekolü ise doğrudan, Kelt Ekolüyle Siyaset ortağı ve üstteki Hanedan katmanında ise Windsorcu sehemdarlarının gözetiminde olacağını söyleyebiliriz. Dolayısıyla Binyılcılığın Avrupa kanadıyla yani Fransa'yla…
113. Ve bu bağlamda da Almanya ile 3. Dereceden bir uzlaşmasına da şahit olacağımızı ekleyelim Deva’nın.
114. Söz, tam da buraya gelmişken; kendi kendimize soralım: Daha düne kadar, “Mastricht Kriterleri olmazsa, Ankara Kriteri der ve devam ederiz yolumuza!” diye diye dilinde tüy biten Cumhurbaşkanı; ................
115. neden, Yeni Dünyanın şekillendiği Konjonktürel pratiğin son sayfasında; “Bizim yerimiz Avrupa!” deyiverdi? Bu konu, uzun uzun yazılabilir lakin kısaca şöyle diyebiliriz: Erdoğan'ın bu beyanatı, “2 Avrupa Birliği”nin işareti fişeği olabilir. Bekleyip göreceğiz.
***
116. Bu fasılda; Konunun sonuncunu ve belki de en önemli kısmını, yazmaya sıra geldi! Kısa ve net: Ne olacak bu Kemalistlerin hali? Görüldüğü gibi yine, Dünyanın Siyasi Hukukunu Windsor Kraliçesi kurmakta. Tıpkı 1. Dünya Savaşı'ndan sonraki Yalta Hukukunu kurduğu gibi.
117. 2. Dünya Savaşı'nın Hukukunun temeli ise yine Kraliçe Aklı ve Amerikan Binyılcıları tarafından atılmıştı. Şimdi ise Kraliçe, Amerikan Binyılcılarına verdiği yetkiyi (zorla) alıyor ve onların hükmünü, sonlandırıyor.
118. Yukarıda söylediğimiz üzere; sadece, Teknolojik bilgiyi haiz Seküler Binyılcı Devşirme kısmını kendine bağlayarak, 2.Dünya Savaşı öncesindeki gücüne dönüyor. Fakat bu sefer daha güçlü çünkü “Dünya Hanedanlıkları”nın iki tarafı birden yanında …
119. I. Dünya Savaşı ile birlikte yok edilen Osmanlı Devleti'nin yerine kurulacak Cumhuriyetin, nasıl olacağının hükmünü de savaş sonunda hukuk kurucularının birincil şahsı olan, Windsor Kralı adına Lozan'da, Lord Curzon vermişti/taşare etmişti.
120. Osmanlıdaki Taşeron, Selanik Sabetaycıları, Gayrıtürk Rumeli Eşrafı ve Rumelili Devlet Ricali'ydi. Anadolu masada yoktu, ama Yeni Devlet, Rumelisi kopartılmış Anadolu Coğrafyasında kurulacaktı. Taşeron Eşrafının başında, Selanikliler geliyordu.
121. Rütbeli ve unvanlı Ricalse Devşirilmiş Kıpçak Bozkırlıların Paşazadeleri ve Osmanlıyla derin kavgası, Fatih'ten sonra da süren Rumeli Karamanlıları yani Karamanoslar da “Beyaz Türkler” diye tarif edilen görevli Taşeronlardandılar.
122. İşte; bu grupların oluşturduğu “Taşeron Konsey” Derin Devlet denilen yapıydı. Ve 1923-1999 aralığında, Rejim Müfettişiliği yaptı Lozan Bileşenleri adına. Vesikalığı daha da berraklaştıralım ve MI6’nın emrinde, bir “Kolonyal Servis” diyenler var bu yapıya.
123. Yani bize ait bir şey değildi nihayette. Kasım Ayının ikinci yarısında; o MI6’nın ajanlarının, Türkiye'yi bir kez daha ziyaret ettiğini kayda geçelim.
124. Ve devam edelim… Yukarıda tarif edilen Rumeli, zemininde ortaya çıkan “Lozan Rejiminin Kurucu Babalar”ın birincisi malum. Söz ettiğimiz “Derin Taşeron Konsey” Kurucu Baba adına bir İdeoloji geliştirdi.
125. Bu İdeolojinin içeriğimde; I Dünya Savaşı Galiplerinden Fransızların etkisi “Hard Laiklik” oldu. “Türkiye Devleti'nin Selanikliler Döneminin Yüzyılı”nda; tüm Siyaset ve hayata dair her şey, “Laikçi Atatürkçülük İdeali” çerçevesinde geliştirildi…
126. Şimdi ise, üç sene sonra dönem bitiyor; 2023’te.
127. Ancak onca çabaya rağmen; Milletten esirgenen ve Devletin eline verilmeyen, Teknolojik ve Bilimsel gelişmelerin yokluğu sebebiyle daha önce sözünü ettiğimiz, bereketsiz “Uyku Yüzyılı” bitti. Ama “Yeni Uyku Yüzyılı”nın başlaması önlenemedi maalesef.
128. Yani “20. Yüzyılı Uykusu”nu kurgulayan İngiltere; -allem etti, kullem etti- Türkiye'yi, “21. Yüzyıl Uykusu”na yatırmanın bir yolunu buldu. Ne yazık ki an itibariyle Devleti de uykunun eşiğine getirmiş görünüyor.
129. Oysa pek çok kişi gibi bizim de şahsi kanaatimiz şöyleydi: 2023'te Lozan Dönemi ile birlikte Selanikliler Dönemi de bitmiş olacaktı. Dolayısıyla Devletin Kurucu Babasının adına kurgulanan İdeoloji de tedavülden kaldırılacaktı.
130. Bu manada; elbette, Kurucum Babalar da sivilleştirilerek, tarihe emanet edilecekti. Lakin 21. Yy’daki Yeni Sistemi ve Sistematiği, yine aynı merkezin yani ingiltere’nin kuruyor olması, “Kurucu Baba İdeolojisi”ne bir “100 Yıllık Ömür” daha vermiş görünüyor.
131. Fakat şu farkla: Bu seferki bir, Laikçi İdeoloji” değil.
Ya?
132. Yeni Devirde, Seküler bir İdeolojiden söz ediyoruz. “Ladini Laiklik”in miadının dolması yüzden; Fransa'nın Laikçi Felsefesi, bir anlam ifade etmeyecek ancak onun yerine Seküler, ılımlı Anglosakson anlayışı gelecek.
133. Yani kısa tarifle Din ayırımı yapmayan Dolayısıyla Dini yasaklayan değil; Dinin, budünyacı ve bir bakıma barışçıl yüzünü hakim kılmak isteyen bir anlayışı öngörüyoruz.

Fransa’daki öfke patlamasının nedeni de işte bu!
134. Paris, “Türkiye Laiktir, Laik Kalacaktır!” sloganının sonunu gördüğü için kuduruyor. “Fanatik Fikriyatı”nı, “Şeriatla idare edildiği söylenen” bazı Arap ülkelerinde pazarlamanın derdinde, nice zamandan beri.
135. Dönelim kaldığımız yere… Cumhur İttifakı “İmparatorlukçu” bir yaklaşımla her Etnisite ve İnanca, eşit uzaklıkta duracağı bir Siyasi Anlayışının; eşiğinde duracak Yeni Asırda.
136. Cumhur’un bu Siyasetin karşısında yer alacak olan Deva Ekolününse, daha dar bir yaklaşımın sahibi olması kaçınılmaz görünüyor. Onun için Cumhur İttifakı zemininin, Demokrat; Deva zemininin, Mufazakar Cumhuriyetçi bir biçimde şekillenme ihtimalinin altını çizmekteyiz.
***
137. Erdoğan Cephesi'nde; “Yeni Türkiye Sistemi”nin bu şekle getirilmesinin pazarlığı çok uzun sürdü. Hatırlanacağı gibi… Yaklaşık, üç yıl kadar önce, Ak Parti'nin; birdenbire Atatürkçü eğiliminin ortaya çıktığına şahit olmuştuk.
138. O eğilimin katileşmiş resmi yüzünü de 2020'nin, 29 Ekim ve 10 Kasım aralığındaki tavır gösterdi kamuoyuna. Bu itibarla görünen o ki “Ak Parti Atatürkçülüğü” kendi Siyaseti ve Siyasetçileri arasında, iyice pekiştirilmiş ve içselleştirilmiş durumda.
139. Sözünü ettiğimiz, üç yıl önce kurulduğunu tahmin ettiğimiz “Rejim Pazarlık Masası”nda, “Kurucu Babacılık Resmiyeti”nin devamı hususunda Beştepe, “Fransız Laikliği”nin izalesini şart koşmuştu. Dediği gibi oldu.
Fakat biz diyelim ki zaten olacaktı!
140. Elbette; bu pazarlıkların yapıldığı masada, Kemalistler ve –güya- onların partisi pozisyonunda duran CHP de var olsa gerekti. O nedenle başörtüsü sorunu; birkaç yıldan beri, CHP'nin de gündeminden çıktı ya...
141. O halde, bir daha soralım: “Ne olacak bu Kemalistlerin hali?” Hiç! Rejim Pazarlığı bitmiş ve taraflar anlaşmaya varmış bir kere. Bu yüzden, Kemalistler de Yeni Sistemdeki, Seküler ve Ilımlı Kurucu Babacılığın, bir parçası olmak durumundalar/zorundalar.
142. Olmayanlar ve Türk Siyasetindeki benzerleri için elbette bir adres olacaktır: Bu konudaki kanımızı nice zamandan beri söylüyoruz; “Deva Tandoğan Operasyonu”ndan sonra, CHP ve onunla şimdilik Teoride, ilerde pratikte de birleşen HDP vs. ..............
153. ............. Ektrem kimliklerin ve kişiliklerin temsil edildiği bir dernek/vakıf ölçüsünde, Siyasi hayattaki ortak tabelasını koruyacak gibi görünüyor.

Hülasa durum bu!
154. Ancak son bir soru daha soralım: Tamam da ağabey; önümüzdeki (Gerek 2021’in Haziranında ve gerekse 2023’ün Haziranında olsun) Seçimlerde iktidar kimde?
155. Kanaatimizce; gerek yurt içindeki, gerek yurt dışındaki pazarlık masalarında yer tutan Erdoğan'ın yeni AK Partisi; iktidara, taze bir başlangıç yapacak gibi yürüyor. “Tandoğan Planını”nı uygulayan “usta” olarak Erdoğan; herhalde, kendi Ak Partisini kollayacaktır diyebiliriz.
156. Bu arada; unuttuğumuz son bir hususu da ekleyelim: Aslında; yukarıdaki satırlar arasında durum ortaya çıktı lakin yine de bir kez daha ifade etmek istiyoruz:
157. Galler Siyasetinde, Windsorların yanına düşen Ak Parti ya da Cumhur İttifaki Anlayışı; aynı şekilde, Kraliçe’nin himayesine giren Amerikan Seküler Binyılcılığı ile da Siyaset ortağı olmak durumunda.
158. Zaten; bu nedenle olaylar; Amerikan Demokratları ile Erdoğan'ın Siyaset flörtüne dayalı gelişiyor ya... 3 Kasım’dan sonraki değişikliklerin de bu ilişkinin yansıması olduğunu söylemiştik; bir daha ekleyelim.
159. Kengeş Akademi'nin yazarlarından Sevgili Ertuğrul: Yeni Ekonomi Bakanı ve müstakbel ABD Başkanı Biden, İngiliz Exeter Üniversitesi'nin mezunlarından olduğunu söyledi. Diyelim ve konuyu noktalayalım.
160. Fakir burada, siz büyüklere, yine bir Pinokyo masalı anlattık. Da işin hakikatini Aliym ve E/Ahad olan, Şanı Yüce Allah biliyor! Azze ve Celle...
***

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ahmet Yozgat

Ahmet Yozgat Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @AhmetyozgatDD

17 Nov
Amerikan Seçimlerinin Ardından...
BİDEN RÜZGARI
Ahmet Yozgat

1. Bugün, # 17 Kasım 2020 #Salı. Yine günahsız ve bereketli bir gün dileğimizle Milletimizi Selamlıyoruz. Yeniden merhaba… Bir mola için buradayız. Bir buçuk ay kadar yoktuk malum.
***
2. Bu arada yokluğumuzu hisseden ve bize bunu duyuran kardeşlerimiz için verilmiş bir mola… Hepinizin alnından öpüyoruz!
#Derindunya
#ahmetyozgat
#MilliHesaplarBurada
#MilliHesaplarYanyana
#MilliHesaplarYanyanaBiz
#MilliHesaplarBuradaDerindunya
#DevletimizinYanındayız
3. ABD Seçimlerinin ikinci haftasındayız… Amerikan Rejim Sistematiği, 1861-65 yılları aralığındaki iç savaş/Kuzey-Güney Yankee Savaşı'nın akabinde kurulmuştu.
Read 244 tweets
5 Oct
101. Ama ondan önce, “Londra Britanik Masası Senaryosu”nda fark etmişti, Kraliçe’nin gözünde, ne anlama geldiğini: O bir Neo Napolyon’du! Zaten, o toplantıdan beri de “Dünyanın Yeni ve Galip Napolyon”u olmaya can atan bir Macron var Paris Tahtında.
102. Hatırlayın lütfen, Londra Masasının resmini: Kadrajın ortasında bizim Boris Johnson vardı ve kendini, “Britanik Dünyasının Merkezi” yapmış, gururla duruyordu. Tabii ki Kraliçe’yi temsilen… Onun sol yanında Erdoğan, sağ yanında Macron dikilmişti.
103. Erdoğan'ın solunda, Merkel ve onun da solunda; galiba Kara Kıtayı temsil eden, Cezayir Cumhurbaşkanı duruyordu, yanlış hatırlamıyorsak. Şövalye Macron’un sağında kimler mi vardı? Valla unutmuş durumdayız. Ama dişe dokunur birileri yoktu galiba, aklımızda yer etmediğine göre.
Read 442 tweets
5 Oct
Pandora’nın Kafkasya'dan Açılan Kutusu…
Türkmen Delileri, Baycan Sahnesinde!
KARABAĞ SAVAŞININ DEŞİFRESİ
Ahmet YOZGAT

1. Bugün, #5 Ekim 2020 #pazartesi…Yine günahsız ve bereketli bir gün dileğimizle Milletimizi Selamlıyoruz.
#Derindunya
#ahmetyozgat
#MilliHesaplarBurada
2. 2020’nin Eylül Ayı bitti…Zaten sıcaktı Temmuz’dan beri Kafkasya… Malum nedenle “İyice ısındı!” demeyeceğiz; birdenbire alev aldı.

#MilliHesaplarYanyana
#MilliHesaplarYanyanaBiz
#MilliHesaplarBuradaDerindunya
#DevletimizinYanındayız
#HaddiniziBileceksiniz
#Aleyküm Selam
3. Konuya, üç mesajı girizgah yaparak başlayalım diyoruz. Bunlardan biri; Derindunyalı Dostumuz, Doktorumuz Sevgili Ahmet Bozyiğit’e ait…
Read 100 tweets
27 Sep
Bugün, #27Eylül2020 #Pazar Yine günahsız ve bereketli bir gün dileğimizle Milletimizi Selamlıyoruz.
Konumuz...
Ekonomik Sorunun Satıraraları
YENİ NORMAL’de SERBEST PAZAR
Ahmet YOZGAT

#Derindunya
#ahmetYozgat
#Azerbaycan
#MilliHesaplarBurada
#MilliHesaplarYanyana
2. Derindunya’nın Kardeşlerinden, Dostumuz Sevgili Deniz İnan, gönderdiği mesajda dedi ki: "Ahmet abi… Para Piyasalarında neler oluyor?
#MilliHesaplarYanyanaBiz
#MilliHesaplarBuradaDerindunya
#DevletimizinYanındayız
***
3. İçinde bulunduğumuz zamansal koridora dair Ekonomik yönergelerde, bu gidişin getirdiği açıklamalarda, bir tuhaflık olduğunu düşünüyorum.
Read 92 tweets
18 Sep
2. Derindunya’nın Sevgili Kızkardeşlerinden Nurten Şafak: " Abim üç sorum var… Bir: Altın hesabı için ne düsünüyorsun ve gümüş tabii?... Bunlar; şu anda, çok konuşuluyor da…

#TümTürkiye
#SüleymanSoyludan
#mugeanliyalnizdegildir
3. Abi, ikinci olarak da… Türkiye’nin yönünde bir sapma var mı? Yani Devletin el değiştirmesi yine mümkün olabilir mi?

#Derindunya
#ahmetYozgat
#MilliHesaplarBurada
#MilliHesaplarYanyana
Read 18 tweets
18 Sep
2. Derindunya’nın Sevgili Kızkardeşlerinden Canan Adsız diyor ki: "Malta ile anlaşma olduysa Akdeniz’de Haminnenin, Winston Churcill Gemisi ile ne yapıyoruz?
3. Şövalyeler, Macron’u harcadılar/harcıyorlar/harcayacaklar desek olur gibi mi? Hay Allah! Abiciim, ben de senin gibi konuşmaya başladım Derindunya videolarını izleye izleye!"

#TümTürkiye
#SüleymanSoyludan
#mugeanliyalnizdegildir
***
Read 12 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!