Covid-19 sonrası küresel ölçekte bir yeniden yapılanma geliyor.
Gerektiğinde vatandaşlarının can güvenliğini koruyabilen, olağanüstü durumlarda ekonomik destek sağlayabilen, etkili ama aynı zamanda şeffaf, hesap veren kamu yönetimi anlayışı yükselişte.
Gerektiğinde vatandaşlarının can güvenliğini koruyabilen, olağanüstü durumlarda ekonomik destek sağlayabilen, etkili ama aynı zamanda şeffaf, hesap veren kamu yönetimi anlayışı yükselişte.
Bu dalganın siyasal yansımaları ABD başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde görülmeye başladı.
Salgın döneminde gelişmiş ekonomilerin ve Çin’in izlediği ekonomi politikalarının da etkileri oldu.
Ekonomik-finansal yapıda ve politika söylemlerinde de aynı yönde değişim yaşanıyor
Salgın döneminde gelişmiş ekonomilerin ve Çin’in izlediği ekonomi politikalarının da etkileri oldu.
Ekonomik-finansal yapıda ve politika söylemlerinde de aynı yönde değişim yaşanıyor
Bu süreçten Türkiye’nin de etkilenmesi kaçınılmaz.
Geçmişteki parametrelerin hâlâ geçerli olabileceğini sanan ve dahası bu dinamikleri kavrayacak kapasitesi olmayan kadrolar için doğal seçilimin şaşmaz yasası işleyecektir. Zira toplumlar da canlı organizmalar gibi davranır.
Geçmişteki parametrelerin hâlâ geçerli olabileceğini sanan ve dahası bu dinamikleri kavrayacak kapasitesi olmayan kadrolar için doğal seçilimin şaşmaz yasası işleyecektir. Zira toplumlar da canlı organizmalar gibi davranır.
İktidar koalisyonunun bileşenleri için giderek sürdürülmesi zor ve maliyeti getirisinden fazla olan bir nitelik kazandığı görülüyor. Yapılan yüksek perdeden açıklamalar, “mezarlıktan geçerken ıslık çalma”ya benzer bir ruh halinin, inkar psikolojisinin kanıtı aslında.
Tam da bu dönemde muhalefeti yıldırmak için nefret dilini egemen kılan düşmanlaştırma söyleminin yaygınlaştırılması ve siyasetin alanını daraltmaya yönelik tehditler savrulması tesadüf değil. Son olarak sokak çetelerinin ve mafyanın da devreye sokulduğunu endişe ile gözlemliyoruz
Herkesin şunu bilmesi gerekir; oldu-bittiye kalkışan, siyasal dinamiklere karşı durarak konumunu korumaya yeltenen, zorbalıkla, baskı ve yıldırmayla sonuç alacağını sanan hiçbir girişim Türkiye’de başarılı olamaz. Gerçi birkaç girişim olmadı değil ama hepsinin de sonu acıdır.
1826’dan 22 Şubat 1962’ye, 12 Eylül düzeninin akıbetinden “bin yıl sürmesi” öngörülen 28 Şubat’a ve 15 Temmuz’daki hain girişime kadar ister iktidarı elinde tutan zinde güçlerden ister darbe heveslilerinden gelsin demokrasiye ve siyasetin olağan akışına aykırı girişimler ibrettir
Türkiye için demokratik hukuk devletinden başka bir seçenek yoktur. Eksiği ve noksanıyla 150 yıldır bu ülkede seçim yapılır, 75 yıldır iktidar sandıkta belirlenir. Serbest siyaset, insan hakları ve temel özgürlükler ile hukukun üstünlüğü Türkiye’nin vazgeçilmez unsurlarıdır.
Kimsenin aklının köşesinden bunun dışında bir maceraya kalkışmak geçmeyeceğini umarım. Hem ülkenin barışı ve selameti hem de bizzat böyle ayak oyunlarından medet umanların kendileri için...
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
