Önceden uyarayım...
Bir Pazar paylaşımı için ağır sayılabilir. Twitter diline uygun değil ve sosyal medya için uzun.
Kendi kendime konuşur gibi, dertleşir gibi, hesaplaşır gibi bir yazı. Hemdert olanlar için...
İnsanlık tarihi; geçmişte yaşama saplantısına kapılanlar ile geleceğin ufuklarına açılmaya hazır olanların mücadelesiyle geçti.
Değişimden korkanlar, her farklılığı tehdit görenler, insanlığı kendi kafalarındaki önyargıların zindanına hapsetmeye çalıştı yüzyıllardır...
Körü körüne, sorgulamadan inanmayı erdem diye göstermeye çalışanlar birinci gruptur. Hep öfkelidirler. Farklı olanlar düşmandır. Sorulardan, kuşkudan, yani düşünmekten (Descartes’i analım) nefretlerinin sebebi kendilerini güvende hissettikleri ‘geçmiş’i yitirme korkusundandır.
Korku öfkeyi, öfke nefreti besler.
Bilime öfkelidirler, çünkü bilim soru sorar, kuşku duyar ve değişimi simgeler. İnsanlığın ortak değerlerini reddederler, kendi kabilelerinin/tarihlerinin ‘biricik’ olduğuna inanırlar. Özgündürler, her şeyleri de kendilerine özgü olmalıdır.
70 bin yıl önce yaşanan küresel felaket yüzünden sayısı birkaç bin bireye düşmüş, dolayısıyla birbirinin akrabası olan bir topluluktan türediğimiz gerçeği karşısında ne anlamsız bir saplantı!
Bütün inançlar insanların aynı ana-babadan doğmuş kardeşler olduğunu söylemez mi zaten?
Buna rağmen “kardeşlerini” boğazlamaktan adeta huşu duyarlar.“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" sadece dillerindedir, içselleştiremezler.
Bruno’yu kazığa bağlayıp yakanlar, Galileo’yu ve Newton’u diri diri gömmeye çalışanlar hâlâ aynı çizgiyi sürdürüyor.
Kolayca tanırsınız onları...
Aklın, bilimin, özgürlüğün karşısındalar. 300 yıl boyunca cadı avıyla bastırmaya çalıştıkları kadın özgürlüğüne bugün de düşmanlar. Kendi dar kalıplarına sokamadıkları özgür gençlerden ürkerler. Onlar için demokrasi tuzak, insan hakları komplodur.
Cevap bulamadıkları her şeyi, kabilelerinin totemi imişcesine sarıldıkları akıl dışı dogmalarıyla açıklarlar. İnanabileceği gerçek dışılıkları, inançlarıyla çelişen gerçeklere tercih ederler.
Başları sıkıştıkça komplo teorilerine sarılırlar. Cahil kitleleri korkutarak yönetirler.
Mutsuzluktan, eşitsizlikten, öfkeden ve nefretten beslendikleri için yaşamdan tad almak en büyük suç, en affedilmez günahtır.
Dünyanın her yerinde temsilcileri var. Üstelik bu patolojik zihniyet salgın gibi yayılıyor. İklim değişikliğine denk küresel bir tehdit bu.
Bu felaketi önleyebilecek tek güç ise insanların yaşam, özgürlük ve mutluluğa ulaşma haklarını savunan; insan aklının ve bilimin yol göstericiliğinde buluşan, nesnel gerçekliği önyargıya kurban etmeyecek kadar ahlaklı olan, bilinmeyen sulara açılıp değişimi kucaklayanlar olacak.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ibrahim M. Turhan

Ibrahim M. Turhan Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @ibrahimmturhan2

21 Jan
Geçen gün hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne uygunluk konusunda ülkeleri değerlendiren uluslararası bir endeksten alıntı yapmıştım.
Türkiye’nin sıralamadaki yerine itiraz edenler olmuştu. Buyurun; gözlem ve değerlendirme yapmak için iki fırsat çıktı.
Anayasa Mahkemesi; hakkında önceden hak ihlali kararı verdiği Enis Berberoğlu lehine, kararın gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine hükmeden YENİ bir ihlal kararı verdi.
Karar oy birliğiyle alındı. Yazılacak gerekçede, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları, idare makamları, gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı olduğu vurgusu GÜÇLÜ şekilde yapılacak.
Neden gerek duyulduysa? Anayasada apaçık yazıyor zaten
Read 6 tweets
16 Jan
Covid-19 sonrası küresel ölçekte bir yeniden yapılanma geliyor.
Gerektiğinde vatandaşlarının can güvenliğini koruyabilen, olağanüstü durumlarda ekonomik destek sağlayabilen, etkili ama aynı zamanda şeffaf, hesap veren kamu yönetimi anlayışı yükselişte.
Bu dalganın siyasal yansımaları ABD başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde görülmeye başladı.
Salgın döneminde gelişmiş ekonomilerin ve Çin’in izlediği ekonomi politikalarının da etkileri oldu.
Ekonomik-finansal yapıda ve politika söylemlerinde de aynı yönde değişim yaşanıyor
Bu süreçten Türkiye’nin de etkilenmesi kaçınılmaz.
Geçmişteki parametrelerin hâlâ geçerli olabileceğini sanan ve dahası bu dinamikleri kavrayacak kapasitesi olmayan kadrolar için doğal seçilimin şaşmaz yasası işleyecektir. Zira toplumlar da canlı organizmalar gibi davranır.
Read 9 tweets
15 Jan
2018-2019’da Fed para politikasını son derece yavaş ve aşamalı bir biçimde normalleştirme girişiminde bulundu. Normalleşmeden kastımız da geçmişteki düzeylerle karşılaştırılamayacak, sadece görece bir sıkılaştırmaydı.
Piyasa tepkisi enflasyonun hedefin altına düşmesine yol açtı.
Şimdi ekonomide bu kadar büyük bir çıktı açığı oluşmuş ve zincirlenmiş hacim endeksine göre hesaplanan çıktının, Coronavirus şoku öncesi eğilimine ulaşmasının en iyi durumda bile 3 yıldan fazla süreceği beklenirken erken hareket etmektense geç kalmayı yeğlemesi anlaşılabilir.
Fed getiri eğrisinin kısa tarafını kontrol altında tutsa bile, yeni maliye politikasının ve parasal genişlemenin birlikte yaratacağı etki uzun vadeli faizler üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmayı sürdürecek.
Bu, Fed’in yapmadığı sıkılaştırmayı piyasanın yapması sonucunu verir
Read 4 tweets
10 Jan
Dijital teknoloji yaşamımızı giderek daha fazla şekillendiriyor. Bugünlerde İnternet üzerinden mesajlaşma ve görüşme olanağı sağlayan ücretsiz uygulamaların veri güvenliği protokolleri üzerinden bir tartışma yürüyor. O platformdan buna geçenler, dijital faşizm tartışmaları gırla.
Yapay zekanın ve makinelerin hakim olduğu distopik geleceği anlatan bilim-kurgu filmleri, içinde yaşadığımız gerçeğin yanında masum kaldı sayılır. İnsan davranışlarına ilişkin veriler ticari olarak da güvenlik açısından da çok değerli. Sermaye ve devletler bu verilerin peşinde.
Büyük veri işleyerek insanların düşünceleri, duygular, yapacakları tercihler tahmin edilebiliyor, hatta yönlendirilebiliyor. Ama sorun o platformdan bu platforma geçerek çözülebilecek bir şey değil. Gerçeği görmek gerekir. Başını gömüp saklandığını sanan devekuşu gibi olmayalım.
Read 10 tweets
9 Jan
İktidar bütün sistemlerde var, demokrasinin ayırt edici özelliği muhalefetin de bulunmasıdır.
Seçilmiş kişi, ilahi lütuf, hükmetme hakkı kutsanmış kurtarıcı olmaz bu sistemde.
Özgür demokratik seçimlerde seçmen desteklediği sürece anayasa ve hukuk çerçevesinde meşru hükümetsiniz.
Her muhalefet edeni millet düşmanı görmekten, demokratik yollarla anayasal haklarını talep edenleri terörist ilan etmekten vazgeçin artık. Kendinizi ülkeyle özdeşleştirdiğiniz için sizin gibi düşünmeyen herkes size göre Türkiye karşıtı.
Böyle demokratik yönetim olmaz !
Terör; zor kullanarak, baskı ve tehditle topluma korku salmak, şiddet yoluyla insanları dehşete düşürerek amacına ulaşmak demektir. Anayasal demokratik muhalefete “görüldüğü yerde başı ezilecek düşman” gibi davranmak, hukukun dışına çıkan şiddet kullanmak, bu tanıma tam da uyar.
Read 4 tweets
8 Jan
Finansman olanakları zorlaştığı, risk algısı ve beklentiler bozulduğu için;
bankacılık sektörünün bilançosunda yurt dışı bankalara olan yabancı para borçlar
2017 sonunda 118,1 milyar USD iken,
2018 sonunda $99,1 milyar
2019 sonunda $86,6 milyar
2020 sonunda $82,4 milyar
oldu.
Reel sektörde de durum aynı. 2018’den beri süren belirgin bir borç azaltma çabası var. Finansal kesim dışında faaliyet gösteren firmaların (yurt içi dahil) döviz yükümlülükleri gerilerken (mavi çizgi) net döviz pozisyon açıkları 65,4 milyar daralmış. Image
Arz tarafından da talep tarafından da etkili olan bu riskten kaçınma-borç azaltma eğilimi makroekonomik belirsizlikten kaynaklandı.
Bu eğilimin bu yıl değişeceği bekleniyor. Sıkılaşan TL finansman koşullarının daraltıcı etkisi dış finansman ile bir ölçüde dengelenebilir.
Read 4 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!