Kapheros Profile picture
25 Jan, 40 tweets, 14 min read
“Bu günümüz, dünün düşünceleridir; şimdiki düşüncelerimiz yarınımızı inşa edecektir; yaşamımızı düşüncelerimiz yaratır.”

Hindistan´ın ulusal destanı Mahabharata, aslında bir şiirdir ama çok büyük ve karmaşık bir şiir külliyatı olarak düşünülebilir.
Tarih olarak M.Ö 4.yy ve M.Ö 5.yy’larda derlendiği tahmin edilmektedir.
Sözcük sayısı “Mesnevi'den çok daha ötededir ama büyük olasılıkla tek bir kişi tarafından yazılmamıştır.
Sankritçe yazılmış olan Mahabharata şimdiye kadar yazılan en uzun şiirdir,
“stanza” denen yüzbin kıtadan oluşur yani İncil´in 16 misli, Ansiklopedi Britannica´nın tamamı kadardır.
Destanda; uzak geçmişte kaybolan bir uygarlık ve çok büyük bir savaş anlatılır.
Hintliler´e göre Mahabharata´da olmayan bir şey hiçbir yerde yoktur.
Batı Dünyası bu destanı ancak, 18. Yüzyıl´dan sonra tanımıştır; o da destanın sadece küçük bir bölümü olan 1785´de Londra´da Charles Wilkins çevirisiyle yayınlanan “Bhagavad-Gita”dır.
19. Yüzyıl´da doğubilimci Hippolyte Fauche, 200 kişilik bir ekiple
tüm destanı Fransızca´ya çevirmeye başladı ama ömrü vefa etmedi.
Sonuçta eksiksiz İngilizce çeviri ancak 20. Yüzyıl´ın başında yine Hintliler tarafından Bombay´da gerçekleştirildi.
Sanskritçe´de “maha” büyük ve her şeyin toplamı anlamına gelir;
“bharata” ise komünyel bir isimdir veya bir bilgeliğin tanımıdır.
Metafizik yorumlarda sözcüğün “insan” anlamında olduğu da söylenir; bu bağlamda “İnsanlığın Öyküsü” yazılmıştır. Destanda anlatılan dev savaş öncelikle klanlar arası bir çatışma gibi görünse de,
aslında tüm gezegenin egemenliği yolunda bir kavgadır ama sonunda öyle bir savaş başlar ki, tüm evren yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Savaşta kullanılan silahlar hem Dünyasal (ok, balta, kılıç, mızrak gibi)
hem de tanrısaldır (ışınlar, atomik silahlar, uçan araçlar gibi) . Bir bakışa göre, Mahabharata en eski bilim kurgu örneğidir ve zeki canlılar arasındaki bir anlaşmazlığı, bir savaşı ve günümüz teknolojisinin çok ötesinde silahların kullanıldığını anlatır.
Örneğin bir bölümde içinde destanın kahramanlarından Krisnha´nın da bulunduğu Vrishni´ler, Salva adlı lideri bir güçle kuşatırlar. Bunun üzerine zalim Salva, heryere gidebildiği Saubha adlı arabasına binerek “yükselir” ve
sayısız cesur Vrishni genciyle beraber tüm bir kenti harabeye çevirir.
Saubha adlı araç daha önceki bölümlerde anlatıldığına göre savaşın yönetildiği bayrak gemisidir ve Salva´nın kentinde bulunmaktadır yani oradan kalkıp, savaş alanına getirilmiştir.
Buna karşın Vrishni savaşçılarının da benzer silahları vardır; Pradyumna adlı kahraman özel bir silah kullanır, bu silah en yüksekteki tanrıları dahi durdurmaktadır; silah için “savaş alanındaki hiçbir insan onun oklarından kurtulamaz” tanımı yapılır
ve Salva Krisnha´ya doğru düşer, Krisnha gökte Salva´yı izlemeye başlar fakat Saubha adlı araç göklere özgün tanımla adeta yapışmıştır. Krisnha tüm silahlarını durmaksızın fırlatır; roketler, misiller, mızraklar, çiviler, savaş baltaları, üç yüzlü oklar, alev püskürtücüler vb.
Gökte yüzlerce güneş ve ay belirir, yüzlerce yıldız doğar. Ne gece ne de gündüz vardır, zaman anlaşılamaz.
Krishna´nın Salva´nın saldırılarını savuşturmak için kullandığı silahların seslerinin anlatımı, aynen günümüzdeki anti-balistik roketlere benzemektedir
“Onları savuşturdum, bir hayal gibiydiler. Hızla vuran sütunları yolladığımda, gökler parladı ve parçalara ayrıldılar. gökte büyük gürültüler oldu.
” Ve sonra Saubha´nın görünmez olduğu anlatılır sanki Krisnha hedefi hiç şaşırmayan akıllı bombalar kullanmaktadır.
Bu arada atılan bir okun “roketin” sesiyle savaşçılar ölürler, Salva´nın askerleri “Danavalar” acı çığlıklar atarak yerlere düşerler, onları güneşe benzer parlaklığı olan okların sesi öldürür. Sauba kaçmak için saldırıya kalkışır, o zaman Krisnha “özel ateş silahı”nı kullanır
bu silah güneş şeklinde halesi olan bir disk şeklindedir. Ve disk Saubha´yı ikiye böler, “kent” gökten yere düşer ve Salva ölür. Bu olay, Mahabharata´nın sonudur. En garip silahlardan birisi Pradyumna´nın kullandığı özel oktur, bu okun öldürücü gücünden hiç kimse tanrılar dahi
kurtulamaz. Agneya´nın kullandığı silah ise, alevli ama dumansız ateş okudur “Yoksa artık ok yerine , ışın mı demeliyiz.”
Derken savaş alanına birden bir karanlık yayılır, kimse çevreyi göremez ama gece olmamıştır, vahşi bir rüzgar başlar, bulutlar kükrer, toz ve çakıl taşları
yağmaktadır, doğa dengesini yitirir, güneş gökte sallanmakta, dünya titremekte, korkunç silahtan yayılan kavurucu sıcaklık, her şeyi yakmaktadır.
Filler alevler içinde, çılgın gibi oradan oraya koşuştururken, diğer canlılar buruşarak yere düşmektedir, vahşi ışınlar gökten yağmur
gibi yağmaktadır. Ve ateş fırtınasının yanı sıra Gurkha´nın silahının sesini duyanlar da ölürler. Bütün bunlar sanki nükleer bir patlamanın, radyoaktif çöküntünün birebir tarifi gibidirler.
Gurkha´nın çok hızlı ve güçlü bir Vimana´sı vardır,
Vrishni´lerin ve Andhaka´ların üç kentine uçar ve saldırır, evrenin tüm gücünü taşımaktadır.
Duman ve ateş sütunları fışkırtır, on binlerce güneş parlaklığında ışınlar yayarak yükselir.
Vimana´nın “demir şimşek” diye tanımlanan süper bir silahı vardır, her iki aşiretten sayısız insanı ve kentlerini küle dönüştürür. Cesetler tanınmayacak kadar yanarlar, ölmeyenlerin saçları ve tırnakları dökülür, çanaklar, çömlekler kendi kendilerine kırılırlar,
yiyecekler zehirlenir. Kaçmaya çalışan savaşçılar ve eşyaları küllerle yıkanmaktadırlar.
Nedir bu silahlar? Başka hiçbir mitolojide böyle bir tanım yoktur, yıldırımlar, şimşekler vardır ama ötesi yoktur.
Destan´da anlatılan olaylar gerçek midir yani fiziksel midir? Yoksa metafizikçilerin yaklaşımıyla simgesel midir?
Mahabharata hem çok uzak geçmişte kaybolmuş bir uygarlığı ve belki de yaşanmış en büyük savaşı anlatmakta, hem de dev bir ruhsal öğretiyi içermektedir.
Asya ve Güney Asya kaynaklı çeşitli metinlerde uçan araçların veya göksel cihazlardan söz edilir.
Hint ve Çin halk öykülerinde ve sanatçıların çizimlerinde göklerde seyahat etmek için yapılmış araçlar yer almaktadır.
Kaynaklardaki farklılıklar dikkat çekecek kadar büyüktür, anlaşılmaz aygıtlar olduğu gibi, temel uçuş prensiplerine göre yapılmış ahşap araçlar da vardır.
Taoist masallar sık sık göklerde uçan ölümsüzleri anlatırlar.

+++ 👉👉👉
Xian adlı bu araçlar yöneten ölümsüzlerin özgün ilahi güçleri vardır İkinci Yüzyıl´da yazılmış, bir şiirde uçan dragonların yönettiği gök arabalarından açıkça söz edilmektedir
Antik Çin, Kore ve Hint kaynaklarında insan taşıyan çok daha karmaşık gök araçlarından söz edilmektedir
Rama İmparatorluğu olarak tanımlanan devletin, Kuzey Hindistan ve Pakistan´daki geçmişi en azından 15.000 yıllıktır. Bu uygarlık çok büyük bir nüfusa sahipti, kültür düzeyi yüksekti, kalıntılarına Pakistan´daki, Kuzey ve Batı Hindistan´ın çöllerinde rastlanmaktadır
Rama, “Aydınlanmış Rahip Kral” bu kentleri yönetiyordu. Rama´nın 7 büyük kenti, klasik Hindu metinlerinde “7 Rishi Kenti” olarak geçer, antik Hint metinlerinde uçan araçlara “Vimanalar” denmektedir.
Destanlara göre, Vimanalar iki katlıdır, daire içimindedirler, kubbelerinde bir giriş tüneli vardır .
Rüzgar hızıyla uçarlar ve melodik bir ses çıkarırlar, Vimanalar´ın dört türü vardır, bazıları tabak şeklinde, bazıları ise uzun silindir şeklinde yani sigar gibidirler
Vimanalar çeşitli şekil ve boyutlarda iki tür olarak anlatılır; Ahnihotra-vimana´nın iki motoru veya sistemi vardır, Elephant-vimana ise daha gelişmiş bir araçtır.
“Kral balıkçı”, “İbis” adlı ve başka hayvan adlarının da verildiği Vimana türleri de anlatılır.
Bunlara epik Hint destanlarında çok sık rastlanır.
Hatta Ay´daki bir savaşta yer alan “vimana-Vailix”den söz edilir.
´Samaranganasutradhara´ adlı antik metinde Vimanalar´ın nasıl yapıldığı anlatılır ama uygulanması için yeterli çözümleme henüz yapılamamıştır
Hindistan, Mysore´da bulunan Uluslararası Sanskrit Araştırma Akademisi´nin direktörü olan G.R. Josyer,
25 Eylül 1952´de yaptığı bir açıklamada, 7.000 yıllık yazmalarda çeşitli tiplerde uçan araçların yapımlarının anlatıldığını söylemiştir.
Bu özel yazmada üç tip Vimana vardı.
´Rukma, Sundara ve Shakuna´, yaklaşık 500 stanzada (dörtlük), karışık detaylar veriliyor, metallerin seçimi ve hazırlanması anlatılıyordu. Ayrıca yazmada, çeşitli Vimana türlerinin parçaları tanımlanıyordu.
Yazma 8 bölümdü ve bir hava aracının yapım planlarının yanı sıra su altında da gidebilen veya bir duba gibi su yüzeyinde durabilen Vimana planlarını da içeriyordu, bazı stanzalarda ise pilotların nitelikleri ve eğitimleri anlatılıyordu.
“Puspaku adlı araç güneşe benziyordu ve kardeşime aitti, onu güçlü Ravan´dan almıştı, uçuyordu ve mükemmeldi, istenilen her yere gidiyordu, Lanka kentinin göklerinde uçarken parlak bir buluta benziyordu.”
Ramayana Destanı
“Pushpaka bir gök arabasıydı, insanları Ayodhya kentine taşıyordu. Gök bu harika uçan araçlarla doluydu, gece karanlığında yaydıkları sarımtırak göz kamaştırıcı ışık göğü
aydınlatıyordu.”
Mahavira of Bhavabhuti (8. Yüzyıl´dan kalma bir Jain yazması)
“Bir zamanlar Kral Citaketu, kendisine Tanrı Vişnu tarafından verilen parlak ve ihtişamlı bir uçan araçla dış uzaya yolculuk yapar ve Tanrı Şiva´yı görür… Oklar “ışınlar” Şiva tarafından yollanır.
Işınlar güneş benzeri bir küreden fışkırır ve içinde yaşanan üç gök aracını kaplar ve o araçlar bir daha görülmezler.” Srimad Bhagasvatam, VI. Canto, Bölüm 3
Tüm bu yazılanlar Mahabharata destanını yazanların hayal gücü ile yarattıkları mı yoksa yaşanmış olan olayları mı aktarmaya çalıştılar...

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Kapheros

Kapheros Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @sigaramcamel

26 Jan
Sefarad Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak 3 Nisan 1921’de Aydın’da doğar.
Tren istasyonunda işçi olarak çalışan babası bir kaza sonucu vefat eder. Sonra da evleri bir yangında kül olur.
Anne, çocukları alıp İzmir’e taşınır. Image
Annesi Madam Roza tarafından geçim sıkıntısından dolayı yetimhaneye bırakılır. Dört yaşına kadar yetimhanede kalan Dario Moreno ( gerçek adıyla Davi Arugete ) daha sonra Yahudi ilkokulunu bitirir. Image
Sesinin güzelliği , ilkokul yıllarında söylediği ilahilerle fark edilir.
Gençliğinin ilk yıllarında, okul çaylarında İspanyolca şarkılar söyler, akşamları meyhanelerde çiftetelli çalarak insanları eğlendirir. Image
Read 24 tweets
24 Jan
"İstifa etmeyeceğim. Bütün ulusun önünde silahlı kuvvetler mensupları olarak vermiş oldukları sözde durmayan ve yükümlülüklerini reddeden askerlerin, bu akıl almaz davranışlarını şiddetle kınıyorum. Image
Haksız bir davranışla ve sadece kaba kuvvete dayanarak hareket edenlere karşı tarihe geçecek bir örnek olması için, her yola başvurarak yaşamım pahasına bile olsa direneceğim."

Seçimle iktidara gelen ilk Marksist devlet başkanıydı Allende. Image
26 Temmuz 1908. Şili-Valparaiso’da burjuva bir ailenin, Salvador-Dona Laura çiftinin bir oğulları oldu.
Salvador’un Marksizm’le tanışması ise lise yıllarında oldu. Eduardo de la Barra Lisesi’nde okurken, hem dersleriyle ilgilendi, Image
Read 25 tweets
23 Jan
Antik Yunan tarihçilerinin bahsettiği efsanesi M.Ö. 12. yüzyıla kadar dayanıyor.

Truvalı Helen ve Paris‘in, Truva Savaşı’ndan önce burada mahsur kaldıklarına inanılıyor.
Herkül‘ün kendine başka isim takarak şehri ziyaret ettiği de söylenir.

Antik metinlerde ve arkeologlar tarafından bulunan birkaç yazıtta Thonis (Mısır adı) ya da Heracleion (Yunan adı) olarak geçen isimlerin aynı şehre ait olduğu dahi uzun bir süre onaylanamamıştı.
Antik tarihçiler Herodotus, Diodorus ve Strabo da bu efsanevi şehirden bahseder.

Heredot’un Mısır’ı ziyaretinden dört asır sonra, coğrafyacı Strabo, Herakles tapınağına sahip şehrin,
Read 14 tweets
22 Jan
Geliştirilme sürecini tamamlayan farmakolojik maddelerin ilaç olarak sınıflandırılabilmeleri için bilimsel yöntemlerle test edilmeleri gerekir.
İlaç olmaya aday materyal içeriğindeki bileşenlerin, insan türü üzerindeki olası yan etkilerinin belirlenebilmesi için hayvanlar ve Image
insanlar üzerinde bir dizi deney yapılması tıbbi açıdan zorunludur.
1957’de Chemie Grünenthal isimli Alman ilaç firması, Thalidomide bileşiğini keşfeder.
Bileşik üzerinde çeşitli ancak yeterli olmayan testler yapar Image
Thalidomide, özellikle antiemetik (kusmayı önleyici) ve sakinleştirici etkilerinin keşfedilmesi sayesinde, 1957 yılında Contergan ticari ismiyle Batı Almanya’da piyasaya sürüldü.
Reçetesiz kullanım için ruhsat alabildiği ülkelerde, ImageImage
Read 23 tweets
21 Jan
“Türkiye’de aydın geçinenler Doğu’ya doğru seyreden bir geminin güvertesinde Batı yönünde koşturarak Batılılaştıklarını sanırlar.”

“Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir.”

“Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur.”
“Meşrutiyeti getirdik olmadı, cumhuriyeti kurduk olmadı. Biraz ciddiyete ne dersiniz?”

“Bir kızın tıraşlı bir erkeği güzel zannetmesi hazindir…”

“Hiç bir yoğurtçunun yoğurt olduğu görülmediği gibi, hiç bir Türkçünün de Türk olduğu görülmemiştir.”
“İnsanoğlunda zeka, midyedeki inci gibidir. Hepsinde bulunmaz” , sözlerinden bazılarıdır.

Zekası ve fikirleri çağının çok ötesinde olan, inançları uğruna yaşayıp kimsenin karşısında eğilip bükülmeyen bir filozof ;
Celal Yalınız , nam-ı diğer Sakallı Celal...
Read 26 tweets
20 Jan
İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa ülkeleri askeri ve ekonomik olarak kötü durumdadır.
Savaştan galip çıkan Sovyetler Birliği ise güçlenmiştir.
Artan Sovyet baskısını gören ABD, Avrupalı devletlerin Sovyetlerin eksenine girmesinden endişe ederek,
Avrupalı devletlerin kalkınmasını sağlamak amacıyla bir plan hazırladı.
ABD kesenin ağzını açmış, ekonomisi çöküntüye giren ülkeleri Sovyetler’e kaptırmamak için Marshall planını devreye sokmuştu.
5 Haziran 1947 günü Harvard üniversitesinde konuşma yapan ABD Dışişleri Bakanı George Marshall, konuşmasında bu plandan bahsetti.
Marshall Planı 11 Eylül 1947 yılında ABD kongresi tarafından onaylanmıştır.
Read 26 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!