Kapheros Profile picture
15 Feb, 25 tweets, 10 min read
26 yaşındaki bir genç 1935 yılının başlarında Bursa Ziraat Mektebi yakınlarında uçuş denemeleri yapıyordu.
Dört yıl süren geceli gündüzlü bir çalışma sonucunda tamamen kendi emeği ile yaptığı motorsuz tayyare (planör) ile birkaç kez kaza yapıyor ama asla vazgeçmiyordu.
Bir yandan da kardeşi Neşet’in yanında fotoğrafçılık yapan bu genç Emrullah Ali Yıldız’dı.
Emrullah Ali Yıldız, 1909’da Bursa-Orhangazi’de dünyaya geldi.
Vidin’den Bursa’ya göçen Yıldızzade ailesindendi. Babası Ahmet Kadri Yıldız Bursa’nın en eski kitapçılarındandı.
Annesi Kafkas göçmeni Lütfiye Hanım’dı.
17 yaşındayken Türk Tayyare Cemiyeti tarafından açılan Yeşilköy Tayyare Makinist Mektebine girdi.
Makinist yetiştirmek üzere açılan bu Küçük Zabit (Astsubay) okulunu 1927 yılında birincilikle bitirdi.
Mezuniyetinin ardından Eskişehir Askeri Hava Okulunda Tayyare Makinisti olarak göreve başladı.
1930 yılında Ağrı İsyanı çıkmıştır ve isyanı bastırmak için görev alan ordu birliklerinde kendisi de vardır.
Zorunlu hizmetini bitirdikten sonra istifa edip Bursa’ya döndü.
1930’lu yılların başında gazetelerde, sıklıkla motorsuz tayyare haberleri çıkıyordu. Bu yıllarda ülkede havacılığa ve özellikle motorsuz tayyareye ilgi büyüktü.
Aralık 1933’te Emrullah Ali Yıldız’ın girişimleriyle Bursa Halkevinin himayesinde
Yelkenli Uçuş Kulübü (Motorsuz Tayyare Kulübü) kuruldu.
Emrullah Ali, Bursa’ya gelişinden beri kendi motorsuz tayyaresini yapmak üzere çalışmalara başlamıştı bile.
Tamamıyla kendi tasarladığı ve emeğiyle meydana getirdiği motorsuz tayyaresine, “Bursa Yelkenlisi” ismin vermişti.
12 HAZİRAN 1938, Emrullah Ali Yıldız, Ernest Jochmann ve arkadaşı Flessdorf’un elinde bulunan 13 saat 59 dakikalık havada kalma rekorunu, öğrencisi Sezai Aksu ile 14 saat 20 dakika havada kalarak kırar.
Kanat açıklığı 12, gövde uzunluğu 6 metre olan Bursa Yelkenlisi ile ilgili haberleri okuyan THK Başkanı Fuat Bulca, 22 Mayıs 1935 günü kurulan Türkkuşu’na çağırır, böylece kuruluşundan tam 19 gün sonra Emrullah Ali Yıldız da oradadır.
10 Temmuz 1935’te Sabiha Gökçen ve 7 arkadaşının da bulunduğu grupla Rusya’ya havacılık eğitimine gönderilir. Koktabel’de (Kırım) planör eğitimi, Moskova’da da paraşüt ve motorlu uçuş eğitimi alır.
Yıldız, 1936-1949 yılları arasındaki öğretmenliği ile önce Türkkuşunda Başöğretmen, daha sonra İnönü Yüksek Planör Kampı Müdürlüğü, Uçak Fabrikası Tecrübe Pilotluğu yapar.
29 Ağustos 1936 tarihinde 18 saat 35 dakika tek başına havada kalarak bir başka dünya rekoru kırar.

Ali Yıldız’ın dünya havacılığına bir armağanı da otomatik paraşüt açma sistemidir.
Otomatik paraşüt açma aleti Türkiye’de kimsenin dikkatini çekmemiş olsa da Dünya havacılık tarihinde büyük bir yenilik olan bu buluşla bir Amerikalı ilgilenir.
Yıldız, on beş kez denediği buluşunun başına gelenleri Bahattin Adıgüzel’in “Gökteki Venüs” adlı kitabında anlatır:
“İşte bu sıralarda karşıma yabancı bir mühendis çıktı. Keşfimle çok yakından ilgilendi. Tetkik ettirmek üzere benden hesap ve projeler istedi. Hepsini aldı gitti. Aradan tam bir sene geçtikten sonra cevap geldi. Geldi ama artık bizim keşif, keşif olmaktan, icat olmaktan,
ihtira olmaktan çıkmıştı. Tabii tıpkısı değil, fakat benimkine benzer bir alet, şimdi Amerika havacılığında muvaffakiyetle tatbik ediliyor.”

THK, bunun için kendisine sadece bir tür takdirname vermişti. İş adamları, devlet, asker vs. icatla ilgilenmiyor; kimse dönüp bakmıyordu
“Helikopter patentini de 1956’da aldım. Ancak ona da ilgi duyan olmadı. Dikey kalkış yapan Harrier’e benzer bir patent çalışmam daha olmuştu.
İlgisizlik nedeniyle bunu da değerlendiremedim. Sonraki yıllarda Harrier uçağını görünce içim sızladı!”
Emrullah Ali, 1947 yılında bir paraşüt atlayışında sakatlandı. Paraşütçülükten ayrılarak sadece uçuşa ağırlık verdi.
Sakatlığının da etkisiyle yararlı olamayacağı düşüncesi ağırlık bastı ve 10 Mayıs 1948 tarihinde aktif havacılık yaşamını sonlandırdı.
Sonlandırdı ama okul müdürlerinin özel izni ile arada sırada uçmaya devam etti.

1951 Adnan Menderes dönemi,
THK uçak ve motor fabrikaları 1952 yılında kapatıldı ve traktör fabrikasına dönüştü.

1 Ağustos 1952 Değişken açılı pervane mekanizması icat etmiştir.
“Kanatlı uçaklar için Değişken açılı pervane mekanizması” buluşu (Amerika’da Emrullah Ali Yıldız adına patentlenir).

“Bendeniz, Emrullah Ali Yıldız, İstanbul’da yaşayan bir Türk vatandaşı olarak Variable Propeller Mechanism For Winged Aircraft için bir icat yaptım ve
1 Ağustos 1952’de Birleşik Devletler Patent Ofisi’nde 302.046 numaralı başvuru formunu doldurdum.”

Aktif havacılıktan ayrıldıktan sonra bir fotoğraf stüdyosu açtı. Fotoğrafçılığı Bursa’da öğrenmişti.
İstanbul Galatasaray’da Çiçek Pasajı üstündeki stüdyosunda Fikret Kaftanoğlu’ndan aldığı bir sistemi geliştirmiştir. Bir boy aynasında kendinizi görerek istediğiniz şekilde poz verebilir ve kolayca elinizde bir düğmeye basarak kendi fotoğrafınızı alabilirdiniz.
Emrullah Ali Yıldız buna da “Görçek” adını vermişti.

Emrullah Ali Yıldız, 1996’da hayatını kaybetti.
1938 yılında kırdığı rekordan sonra 2 Ağustos 1938 tarihli Bursa gazetesinde kaleme aldığı yazısında
Bursalıların havacılığa yeterli ilgiyi göstermediğinden yakınarak şöyle seslenmişti:

“Yaptığım ufak bir zaman rekoruna gösterdiğiniz alakaya güvenerek, size bir kaç ağabey öğüdünde bulunmaya karar verdim.
Türkiye’deki planör faaliyetinin ilk ve ikinci senelerinde büyük bir alaka göstererek ön safı tutan sizler, bu sene ne için bu alakanızı kaybetmiş, ne için bu işte en geri safa geçmiş bulunuyorsunuz?”
‘Hafızasını kaybeden milletler yok olmaya mahkumdur.’

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Kapheros

Kapheros Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @sigaramcamel

14 Feb
“arsızlıkla damgalanan
boş kinayelere gülen bendim
kendi varlığımın sesi olayım
istedim yazık ki ‘kadın’dım”

20. yüzyıla damga vuran kısacık yaşamında çok şey yapan bir sanatçı.
Şair, yönetmen, ressam, yazar, oyuncu.
İsmi Farsça ışık anlamına gelen Füruğ Ferruhzad, 5 Ocak 1935’te Tahran’da doğar.
Babası Albay Muhammed Ferruhzad ve annesi Turan Veziri Tebar'ın yedi çocuğundan üçüncüsüydü.
Otoriter ve baskıcı olan babası, çocuklarının eğitiminde kendine özgü bir tarz izleyerek,
onları askeri disiplinle yetiştirmeye çalışıyordu.
Çocukluğundan itibaren toplumun kendisi için biçtiği rolleri bir türlü benimseyemedi Furuğ. .
Mahalle mektebinde 9. sınıfa kadar devam ettikten sonra kız sanat okuluna gitti. Burada resim, dikiş-nakış ve el sanatları öğrendi.
Read 24 tweets
13 Feb
“İşçi sınıfının içinde doğmuştum ve on sekiz yaşımda başladığım noktanın da altındaydım
Toplumun mahzenindeydim, öyle sefil bir düşkünlük içindeydim ki bahsetmek uygun düşmez
Uygarlığımızın çukurunda, uçurumundaydım insan atıklarının, pislik ve kemiklerin toplandığı yerdeydim.” Image
Hikayelerini barlarda, ucuz otellerde, tren vagonlarında önce aklına yazdı.
Toplumun en aşağısındakilerin, görmezden gelinenlerin, ezilenlerin kalemiydi.
Jack London, 12 Ocak 1876’da San Francisco’da doğdu. Image
Jack London, yoksulluk içinde beş yaşındayken kendi kendine okuma yazmayı öğrendi.
Sekiz yaşındayken önce gazete sattı, sonra bir çiftlikte çalıştı.

Yaşadığı Oakland'da bulduğu şehir kütüphanesi, tüm hayatını etkiledi. ImageImageImage
Read 22 tweets
11 Feb
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’da doğum oranı son derece düşmüş, erkek nüfusu önemli ölçüde azalmıştı. Yasa dışı olmasına rağmen kürtaj yaptırılabiliyordu.
Heinrich Himmler 1935 yılında, amacı “Ari Irk”ın nüfusunu artırmak olan
Nazi SS Irkı ve Yeniden Yerleştirme Ofisi şemsiyesi altında, Lebensborn adlı organizasyonu kurdu.
(Türkçesi Yaşam Kaynağı )
Program üç aşamadan oluşuyordu. Birincisi, “Irk bakımından değerli” olan tüm kadınları, evli olsunlar ya da olmasınlar, mümkün olduğunca çok
çocuk yapmaya teşvik eden yoğun bir halkla ilişkiler kampanyasıydı. Almanya’nın her yerinde, çoğunlukla Yahudilere ait dinlenme tesisleri ve villalara el konularak, kızların hamileliklerinde gidip gizlice ve güvenle doğum yapabilecekleri doğum evleri kurulmuştu.
Read 22 tweets
10 Feb
1916 yılında Belçikalılar Ruanda yönetimini ele geçirdiler ve I. Dünya Savaşı sonrasında Ruanda Belçikalıların mandası haline geldi.
Belçikalılar Ruanda’daki insanları burun yapıları, göz ölçüleri gibi anatomik farklılıklarını göz önünde bulundurarak ve
kimlik kartları oluşturarak toplumu Hutu ve Tutsi ırkları olmak üzere ikiye ayırdılar.
Aslında Tutsiler ve Hutular arasındaki kutuplaşma sömürgecilik dönemlerinden önce başlamıştı.
Tutsi kralı Rwabugiri’nin uyguladığı politikalar Tutsilerle Hutular arasındaki
etnik farklılaşmayı arttırmıştı fakat Belçika’nın uygulamalarıyla bu kutuplaşma daha da arttı.
Tutsiler halkın yüzde dokuzunu oluşturuyordu, kalanı ise Hutu idi. Belçika azınlıkta olan Tutsilerin ari ırktan, Nuh’un soyundan geldiklerini daha yakışıklı daha güzel göründüklerini,
Read 27 tweets
9 Feb
"Nikaragualı devrimci örgüt FSLN, 1975 yılında ülkedeki polislerin adreslerini tespit etmeye başladı. Daha sonra bu adreslere tek tek mektup gönderdi. FSLN imzalı mektuplarda şöyle diyordu: Image
“Belki de işsiz olduğun için polis oldun. Toprağın yoktu, çalışacak yerin yoktu. Belki de bir hiç uğruna çalışmaktan sıkılmış bir tarım işçisiydin. Dolayısıyla polis olmaya karar verdin. Ya da kim bilir belki de çok açtın, gel dediler geldin.
Şimdi ülkenin zenginleri ve Somoza seni topun ağzına sürüyor, seni kendi halkına karşı kullanıyor. Sen Somoza'nın ve zenginlerin sahip olduklarının bekçi köpeğisin. Seni bu yüzden övüyorlar.
Read 4 tweets
9 Feb
“Büyük yaratıcılar, her zaman yaşayacakları, hiçbir zaman unutulmayacakları için, anılarını yazsalar da olur, yazmasalar da. Oysa benim gibi bir öğretmeni, öğrencilerinden, ailesinden, yakın dostlarından başka kim anımsayacaktır?" Image
85 yıllık ömrüne, muhteşem bir yaşam sığdırdı Mina Urgan. Çok varlıklı zamanlar da yaşadı, malın mülkün tükendiği ama muhabbetin tükenmediği zamanlar da.

1 Mayıs 1915 tarihinde İstanbul‘da dünyaya Şefika-Tahsin çiftinin kızları olarak dünyaya gelmiştir. Image
Adalar Şairi ve oyun yazarı olan babası Mina 4 yaşındayken ölür.
Şarap kadehi anlamına gelen Mina ismini ona babası vermiştir.

Babasının ölümünden sonra annesi Yazar Falih Rıfkı Atay ile evlenmiştir. Image
Read 21 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!